Go to media page Available in: English   Arabic   Turkish  

KIYAMETIN SON ALAMETI

Sultanul Evliya

Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani

Perşembe, Ocak 14, 2010 Lefke, Kıbrıs

La Havle Ve La Kuvvete İlla Billahil Aliyil Aziym. La İlahe İllallah La İlahe İllallah La İlahe İllallah Seyyidina Muhammeden Rasulullah Aleyhi Salâtullah Vesselamu. Destur Ya Ricalallah. Destur Ya Sultanul Evliya.

Destur sahibimiz, bu dünyanın sahibi, bu gezegenin sahibi. Bizim için çok büyük olsa bile hakikatte gezegenimiz küçük bir atom gibidir, zerre gibidir. Euzubillahimineşşeytanirraciym diyoruz. Cenâb-ı Allah’tan şeytanın hile ve tuzaklarına düşmememiz için himaye istiyoruz. Kim onun içine düşerse kendisini kurtarmak zor olur. Onun için şeytanın tuzaklarına düşmemeye veya yakalanmamaya dikkat edin.

Ey Rabbimiz, biz zayıf kullarız. Sana sığınıyoruz ve Bismillahirrahmanirrahiym diyoruz. Bismillahirrahmanirrahiym demeyi unutmayın çünkü kim bu mukaddes sözleri söylerse ilahi bir himaye altına girer.

Esselamun Aleyküm ey insanlar, ey Âlemlerin Rabbinin kulları, ey herşeyi yaratanın kulları. Ey insanlar Esselamun Aleyküm. Gelin dinleyin. Hayatımız ne zaman sona ereceğini bilmiyoruz. Her an, her an, yüz sene yaşayabilirsiniz veya belki ömrünüz Seyyidina Nuh kadar uzun olur, bin seneden fazla.

Geçer, çok çabuk geçer. Allah Allah. Ve ona soruldu; “Ey Nuh, böyle uzun ömür hakkında ne düşünüyorsun? Şimdi yaşadığın zaman bin seneden fazladır. Senin izlenimin nedir? Böyle uzun ömür hakkındaki izlenimin nedir?” O insanları sadece 950 senedir Yaratana inanmaya çağırmıştı. Ondan önce ve sonra ne kadar yaşadığını Cenâb-ı Allah biliyor. Ona soruldu; “Böyle uzun bir ömür için ne düşünüyorsun?”

Dedi ki; “Ey insanlar, bu uzun ömrün benim gözümde ne olduğunu size söyleyim. Ben büyük bir binanın giriş kapısından giren bir kimseyim. Ve yürüyorum, yürüyorum, yürüyorum. Ve başka bir kapı buluyorum, burayı bırakıp dışarıya çıkıyorum. Böyle büyük bir hanın iki kapısı veya girişi vardır. Dün girdim ve bugün çıkıyorum. Bu benim size anlatabileceğim intibaım.”

Siz bizim ömrümüz hakkında ne düşünüyorsunuz? Peygamberler Mührü, Seyyidina Muhammed (s.a.v.) buyurmuştur; 'Benim ümmetimin ömrü çok kısa olacak. Altmış ve yetmiş yaş arasında olacak. Genelde altmış veya yetmiş yaşına ulaşacaklar. Sadece istisnalar hariç, onlar o sınırı geçecekler ama genelde ümmetimin ömrü almış sene ile yetmiş sene arasında olacak”

Şimdi insanların hepsi aldanıyor. En büyük aldatıcı şeytan onlara “Ey insanlar, daha çok seneleriniz var, ömrünüz uzundur. Kendinizi zevklendirmeye bakın, başkalarını dinlemeyin. Bu kısa ömrünüzde zevki sefa içinde olmaya çalışın. Şimdi atınızın üstündesiniz, kırbacınızı kullanın ve atınız zevklenmek için koşsun” der.

Nereye?

“Koş ki kimse sana ulaşamasın.”

Bu şeytanın aldatmasıdır. “Merak etme ömrün uzundur” der.

Bu bütün sıkıntıların kaynağıdır çünkü şimdi insanlar sadece daha fazla nasibe ulaşmak için koşuyorlar. Daha fazla dünyaya ulaşmak için, bu onların ilk hedefidir. Daha fazla ve fazla dünyaya ulaşmalıyız ki hayatımızda daha fazla mutlu olalım. Ve şeytan kırbaçlar “Koş… Koş… Daha fazla koş” der. Ne oluyor? Sonuçta kimse Seyyidina Nuh kadar bin sene yaşayamaz. Ama insanlar aldanmıştır çünkü insanlar hakikatte sarhoşturlar.

Ey selefi ulemaları, merhaba. Seyyidina Ali r.a. ne buyurmuştur? Biz Seyyidina Ali’ye herkesten fazla saygı duyarız. Ve onu seviyoruz ve saygı duyuyoruz çünkü o Peygamberler Mührü, Seyyidina Muhammed (s.a.v.)’i takıp etti. Buyurmuştur ki… Bunu okudunuz mu ve bu Hadis değil dediniz mi bilmiyorum, onlar dikkate almazlar. Hayır dikkate almalısınız.

Peygamberler Mührü bütün sahabelerine ne buyurdu? النّجوم صحابك (Sahabelerim yıldızlar gibidir) Kimse Seyyidina Rasulullah (s.a.v)’ın beyanatlarına itiraz edemez. النّجوم صحابك buyurmuştur. اهتديتم اقتديتم بايهم Bu Arapça mı? Benim Arapçam azdır ama siz selefi ulemaları anlarsınız. Peygamberin söylediği doğru mu değil mi? النّجوم صحابك ? Doğru mu değil mi? Doğrudur.

Şimdi Şii kardeşlerimize soruyorum. Onlar Seyyidina Ebu Bekir’i, Seyyidina Ömer’i, Seyyidina Osman’ı bile kabul etmiyorlar. Onlar sadece Seyyidina Ali diyorlar. Onlara Peygamberin Hadisinden ne anladıklarını soruyorum? النّجوم صحابك Bu selefi ulemalarn kitaplarında yazar. Bunu neden insanlara söylemezsiniz? Onlara söyleyin. Peygamberin sözlerini saklamayın. Kurân-ı Kerim ne buyurur?

(Nahl:16) وَبِٱلنَّجۡمِ هُمۡ يَہۡتَدُونَ

<>

لنَّجۡمِ (yıldızlar) kimdir? لنَّجۡم hakkında ne düşünüyorsunuz? Doğudan batıya herkese soruyorum. Kurân-ı Kerim’den ne anlıyorsunuz? بِٱلنَّجۡمِ ? Ama Peygamberler Mührü Kurân-ı Kerim’de buyurdu

(Nahl:16) وَبِٱلنَّجۡمِ هُمۡ يَہۡتَدُونَ zannetmeyin. He… Bu Cenâb-ı Allah’ın insanların anlamasını istediğidir. Peygamberler Mührü konuşurdu ve Kurân-ı Kerim hakkında anlamlar verirdi. Ve bütün sahabe ve âlimler Peygamberler Mührü, Seyyidina Rasulullah (s.a.v)’den Kurân-ı Kerim’in tefsirini alırlardı.

(Nahl:16) وَبِٱلنَّجۡمِ هُمۡ يَہۡتَدُونَ

Rasul (s.a.v) tefsir getirdi ve النّجوم صحابك buyurdu. Âlemlerin Rabbi bize Kurân-ı Kerim’den verdiği hakiki anlam buyurur; “Eysevgilim senin sahabenin her birisi yıldızlar gibidir.” Onlardan birini takip edersen seni Ridvanullah’a, Cenâb-ı Allah’ın rızalığına ulaştırır.” Bir kimse bir sahabeyi takip ederse O senden razı olur.

Soruyorum Seyyidina Ebu Bekir sahabe değil miydi? Seyyidina Ömer sahabe değil miydi? Onlar ne yanlış yaptı da milyonlarca insanlar onlara söverler ve onlara en yüksek saygılarını vermez? Doğru olanlar vardır yanlış olanlar vardır. Her zaman doğru yollar vardır. Doğru yol Peygamberin söylediğidir. Yanlış yol şeytanın gösterdiğidir. Kendim ve bütün insanlar için af istiyorum. Yanlış birşey yapıyorsak af diliyorum.

Kurân-ı Kerim’i takip etmeliyiz. Ey Müslüman dünyası, Kurân-ı Kerim’i takip etmelisiniz. Peygamberler Mührü buyurdu; “Ümmetim farklı fırkalara ayrılacak. 73 farklı fırkalara. Sadece onlardan biri doğru yoldadır, onlar kurtulacak ve 72 fırkalar yanlış yolda gidecekler. Yanlış yol insanları cehenneme götürür.”

Zaman bitmiştir. Peygamberler Mührü iyi haber vermiştir, bu dünyada son günler yaklaşınca Cenâb-ı Allah bir imam gönderecek. Peygamberimiz… buyuruyor. Seyyidina Mehdi, İmam Mehdi a.s. O Peygamberler Mührü’nün yolundadır. Peygamberler Mührü buyuruyor; “Son günler yaklaşınca Cenâb-ı Allah ümmetime doğru yol ile yanlış yolu ayırt etmek için birini gönderecek.” Şimdi mümkün olduğu kadar âlimler şunu bunu derler ama kuvvetleri yoktur. Ama kuvvet İmam Mehdi a.s. ile olacak. O her yanlış işi, her yanlış düşünceyi, her yanlış uygulamayı düzeltmeye gelecek.

Evet, biz Kurân-ı Kerim’e ve Hadis-i Şerife inanıyoruz. Rasul (s.a.v)’in bütün Hadisleri mukaddestir. …(arapça) Peygamberler Mührü, Seyyidi Rusul Kiram, Seyyidina Muhammed (s.a.v)’in söylediği haktır.

Ve O ümmetinin inançlarını ve işlerini düzeltecek. Onun için bu dünyayı düzeltmek için gönderecek, kendi gelmeyecek ama mübarek ailesinden biri, Ehli Beyt’ten birini gönderecek. Bu dünya düzeltilmeli.

Şimdi insanlardan kimse doğruları veya doğru olanları veya doğru insanları kabul etmiyorlar. “Biz biliyoruz ve bu bizim inancımız” diyorlar. Eh… Seyyidina Mehdi a.s. gelene kadar sabır edin o size ne olacağını söyler.

Belki binlerce insanlar “Sen Mehdi değilsin” diyecek. Ama Mehdi a.s.’ın kılıcı doğudan batıya ulaşacak. Hıristiyanlar “İsa a.s. gelecek” diyecekler. Bu kıyamet gününün son alametleridir. O gelecek ama bir kiliseye inmeyecek, hayır. O göklerden inecek ama Roma veya Konstantinopel veya Şam’ın kilisesine inmeyecek, hayır. O göklerden gelecek ve Emevi camisine inecek. Peygamberimiz (s.a.v) İsa a.s. göklerden geleceğini ve doğu yöndeki bir minareye geleceğini bildirdi. Elhamdülillah, Elhamdülillah.

Hıristiyanların bir milleti veya fırkası İsa a.s. İsviçre’ye veya Paris’e veya Roma’ya veya Nesko’ya veya doğuya batıya gelecek diyemez, hayır. O Şam’ın kutsal topraklarına inecek. Siz böyle şeyler bilir misiniz, böyle şeyler konuşmaz mısınız? Siz selefi ulemalarsınız. Neden Hıristiyanlara İsa a.s’ın Roma’ya veya Konstantinopel’e veya Mısır’a inmeyeceğini açıklamazsınız? Hayır, Şam’a inecek. He…? Neden söylemezsiniz selefi ulemaları? Neden İslam’ın şerefini gösteren böyle mühim meseleleri saklarsınız?

İsa a.s. Şam’da meşhur bir minareye ineceği İslam’ın şerefidir. İnecek ve ilkönce Hıristiyanlar “Biz camiye inen birisini kabul etmeyiz” diyecek. He…? Onların isteklerine rağmen inecek. Onlar ona bakıp onu İslam’ın tacını taktığını görünce “Biz kabul etmeyiz, bu İsa a.s. değildir” diyecekler.

Ey selefi ulemaları İsa a.s. böyle mi geldi ne diyorsunuz? (Şeyhimiz bir sarığını çıkartıyor, bir takıyor) Yoksa başındaki bu şekilde mi gelecek? Yoksa başına böyle birşey mi takacak? He…? Nasıl gelecek? Yoksa başına İslam’ın tacı ile mi gelecek? Neden söylemezsiniz? Neden İslam’ın tacını kullanmazsınız? Neden söylemezsiniz? Neden kullanmazsınız, bunun sebebi nedir? Siz böyle hakikatleri sakladığınız ve söylemediğiniz için Cenâb-ı Allah size soracak. Ne için dünya için mi? … (arapça) Dünya WC (tuvalet) merkezidir.

Onun için selefiler anlasınlar diye çok nazik kelimelerle konuşuyorum. Evet, onlar her zaman nazik sözler isterler onun için söyledim. Evet, inecek ve Hıristiyanlar “Nasıl? Bu İsa a.s. mı?” diyecek.

Onlar her zaman İsa a.s.’ın saçlarını böyle böyle gördüler ve başında birşey yoktu. Başında birşey yoksa Papa veya Piskoposlar veya Kardinaller veya başka Hıristiyan patrikler neden başlarına böyle birşey takarlar? İsa a.s. başına birşey takmıyorsa bunu alın atın. Ve başınızda birşey olmadan çıkın. İsa a.s. gelecek ve başında İlahi kimselerin sarığı olacak çünkü sadece ilahi kimseler İslam’ın tacını takarlar bütün milletlerde olduğu gibi.

Anlamalısınız. Ve “Bu İsa değil. İlkönce minareye inecek, neden kilisenin kulesine inmeyecek? Biz buna inanmayız ” diyecekler. Kilise kulesinde büyük çanlar var “Dnnn… Dnnn… Dnnn… Dnnn…” çalar. Belki İsa a.s. başına o büyük çanlar düşer diye korktuğu için gelmiyordur diyorum. Siz “Hayır, bu İsa a.s. değildir” diyorsunuz. Onların itiraz ettikleri başka birşey, İsa a.s hayatında asla bir bıçak bile tutmadı. Gelecek ve kılıç kuşanacak. Ve kılıç Seyyidina Muhammed (s.a.v)’in son ümmetinin şeriatıdır. Seyyidina Muhammed (s.a.v.) kılıç taşımıştır. Kılıçlar kadınlar için değildir ama erkekler içindir. Şimdi Müslümanlar bile buna engel oluyorlar. Gelecek ve kılıç kuşanacak.

Bu onun kral olmaya gelmediği anlamına gelir, hayır. O Peygamberler Mührü’nün takipçisi olarak gelecek. O kılıcını eline aldı ve... (arapça) dedi. Evet? Bazen birşey biliyorum bilmiyorum ama sizin için gelir ey selefi ulemaları. Siz kılıç kuşar mısınız? Zannetmiyorum, zannetmiyorum. Kuşanmalısınız. Ve bu Âlemlerin Rabbinin en sevgilisi en şereflisi en şanlısı Seyyidina Muhammed (s.a.v.)’in ilahi emridir. O her zaman kuşanmıştır çünkü kılıç Müslümanlara heybet verir. Erkeklerin kılıç kuşanması uygundur. Ne için? Şeytan ve takipçilerine karşı. Evet, Cenâb-ı Allah bizi affeylesin.

Ey selefi ulemaları, pekçok şeyler için sorumlusunuz. O sorumluluğu tutmuyorsunuz ve ümmete söylemiyorsunuz ve saklıyorsunuz. Ben birşey değilim ben aylık almıyorum onun için korkmayıp söylüyorum. Siz aylığınızdan ve rütbenizden, yüksek vazifelerinizden korkuyorsanız neden kılıç taşımadığınızı ilahi huzurda söyleyeceksiniz.

Cenâb-ı Allah bizi affeylesin. Ey insanlar kendinizi doğru yolda tutun. Kim doğru yolda giderse burada ve buradan sonra kurtulur. Ama kim doğru yoldan çıkarsa cezalanacaklar. Onları ilahi öfke cezalandıracak. Rabbinizden korkun ey selefi ulemaları. Hem de Peygamberler Mührü karşısında utanmalısınız.

Ey insanlar, dinleyin ve itaat edin. Bir daha bir daha dinleyin ta hakiki Müslümanların ve onların hakiki kimlikler gözüküp bilinene kadar. Seyyidina Ali buyuruyor; Ennasu Niyamun İza Matü İntebehü (İnsanlar uykudadır. Öldükleri zaman uyanacaklardır) Bunun Arapça olduğunu zannediyorum. İnsanlar uyuyorlar. Şimdi insanlar uyuyorlar. İnsanlar sadece uyumuyorlar ama sarhoşlar. Ne için? Şeytan onlara ne içiriyorsa onları sarhoş yapıyor. Sarhoş Müslüman dünyası birşey yapamaz. Onun için Cenâb-ı Allah’tan bize Sultan göndermesini istiyoruz. O asla bütün milletlerden korkmaz, onun korkusu ancak Rabbi, herşeye Kâdir olanadır. Cenâb-ı Allah bizi affeylesin.

“Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah AziyzAllah”

“Allah Allah Allah Allah Allah Allah SubhanAllah”

“Allah Allah Allah Allah Allah Allah SultanAllah”

Biz kuluz, sen Sultansın, Sen Rabbimizsin ve Ente Hasbuna. Ey Rabbimiz, ey Rabbimiz, bizi ilahi ordularla destekle ki onlar İslam’ı yükseltmeye ve İslam’a karşı olan bütün inançları aşağı indirmeye için hazırlardır.

Fatiha.

“Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“Dum dum dum dum dum dum dum duuuum”

Fatiha.

45? (51dakika.) (497000 kişi.) Elhamdülillah, Elhamdülillah.

**Bu ay 17 milyon kişi izlemiş**

UA-984942-2