Pazartesi, Ocak 11, 2010 Lefke, Kıbrıs
Allah Allah Allah Allah Allah Allah AziyzAllah
Allah Allah Allah Allah Allah Allah KerimAllah
Allah Allah Allah Allah Allah Allah SubhanAllah
Allah Allah Allah Allah Allah Allah SultanAllah
Ey Rabbimiz, ey Rabbimiz, ey Yaratanımız, Ya Rabbena, Ya Rabbena, Ya Rabbiğfir Verham Ve Ente Hayrul Rahimiyn.
Bütün övgüler ve tazimler ilahi huzurda en şanlı olan Seyyidina Muhammed (s.a.v.)’e olsun. Ezelden ebede af ve onun zayıf ümmetine şefaat etmesini istiyoruz. Destur Ya Seyyidi. Destur Ya Seyyidi Meded. Bütün selamlarımızı sahibimiz kutup, bu dünyanın kutbuna veriyoruz. Bütün dünya onun idaresi altında. İdare eden odur. Ve Esselamun Aleyküm dinleyicilerimiz diyoruz. Cenâb-ı Allah size daha fazla şeref ve daha fazla nurlar versin çünkü siz her gece veya hergün bu sohbette bulunmaya çalışıyorsunuz. Hem de üzerinize rahmet insin.
Cenâb-ı Allah sizi ve beni affeylesin. Bize “Esselamun Aleyküm” dememiz emredildi. Çünkü selam üzerimize selamet getirir. “Esselamun Aleyküm” dediğin zaman sana biri cevap verir “Ve Aleyküm Selam Ve Rahmetullahi Ve Berekatuhu.” Kim önce başlarsa daha fazla rahmet ve şeref ve nur alır.
Onun için selamla başlamak sünnettir, Esselamun Aleyküm. Cenâb-ı Allah sonsuz rahmet okyanuslarından ve sonsuz bereketlerinden ikram eder. Ve şimdi başlangıç olarak Euzubillahimineşşeytanirraciym diyoruz. İlahi selamette olmak için emniyetimizi alıyoruz. Bizim en tehlikeli ve dehşetli düşmanımız şeytana karşı önlem almaya ihtiyacımız vardır. Euzubillahimineşşeytanirraciym deyince kendimizi ilahi himaye altına alırız ve (şeytan) kaçar. Onun için her zaman Euzubillahimineşşeytanirraciym diyoruz.
Ey Rabbimiz, şeytâni hile ve tuzaklardan Sana sığınıyoruz. Şeytan insanoğlunu tuzaklarına düşürmek için peşlerine koşar. Bir kimse şeytanın tuzağına düşerse oradan çıkartılması zor olur. Onun için şeytanın hile ve tuzaklarına dikkat edin. Şeytanın hile ve tuzaklarından emniyette olmak için bir himaye altına girerseniz size emredileni yapabilirsiniz.
Onun için namazda... Namaz kılan bir kimse şeytanı kendisinden kaçırmak için ilkönce Euzubillahimineşşeytanirraciym demeli. Zayıf kimselerin bir kere Euzubillahimineşşeytanirraciym demeleri yeterlidir.
Ama evliyalardan olan ilahi kimseler.... İlk rekâtta Euzubillahimineşşeytanirraciym demenin yeterli olduğunu ve sünnet olduğunu söylerler. Ama yüksek makamdaki kullar onlar için her rekâtın başında Euzubillahimineşşeytanirraciym demeleri bir emir olduğunu söylerler. Çünkü ilkönce Euzubillahimineşşeytanirraciym dediğin zaman şeytan kaçar. Kaçar ve bakar. İkinci rekât için ayağa kalktığın zamanda sana yaklaşır. Senin namazını.... yapmak için. Senin namazını yüzde yüz temiz yapmamak için içine birşey atar. Onun için her rekâtta da Euzubillahimineşşeytanirraciym dersen şeytanın ikinci rekâta yaklaşmasına önlem alırsın.
Ve her mecliste veya bulunduğun sohbette Euzubillahimineşşeytanirraciym kullanmalıyız. Euzubillahimineşşeytanirraciym şeytanın senin üstüne gelip binmesine engel olur. Söylemezsen şeytan gelir seni kendinin eşeği yapar.
Şimdi evliyalar bakarlar ve görürler ki, yüzde yüz diyebiliriz… Yüzde doksan dokuz demek istersen önemli değil. Ama şimdi insanların yüzde yüzü şeytanın idaresi altındadır. Eğer idareni düşmanının ellerine verirsen sonuçta ne olacağını zannediyorsunuz? Sizi emniyetli bir yere mi götürür? Olamaz.
Ama şimdi insanlar şeytana diyorlar;
“Ey en iyi dostum, bir daha benimle berabersin.”
“Evet beyim, her zaman seninleyim ama beni görmek için gözlüklerini takmadın. Beni nasıl görürsün?”
“Ben sende çok çirkin bir yüz, pis ve siyah, karanlık suret görüyorum. Seni hakikatten takip ediyorum. Seni takip ettiğim için üzgünüm.”
“Tasalanma, beni takip et çünkü ben senin için, ailen için, milletin ve ülken için iyi bir liderim. Bütün dünyanın en iyi dostuyum. Ben o kimseyim, bana inanmalısınız ey en iyi dostum.”
O kimse der; “Seni bu şekilde görmekten dolayı üzgünüm çünkü sen çok çirkin birisin.”
“Bu çirkinlik ey dostum, çünkü ben bir ayna gibiyim ve sen aynaya bakıyorsun ve o çirkin surat senin suratındır ‘Tüüüh’ senin suratına.”
La Havle Ve La Kuvvete. Şimdi insanlar şeytana “Biz en iyi dostumuzu nasıl lanetleriz? Biz herşeyi, modernleşmiş hayatı en iyi dostumuzdan öğrendik” derler.
Onun adını sorarsanız “Beni tanımadınız mı? Ben Bay Farkukuları’yim” der.
“Ben hiç böyle bir isim duymadım.”
“Evet ismim “Von Papel” veya “Sterlin” veya “Musulin” veya başka birisi veya Mısır’da ve başka ülkelerden olduğunu söylersem çok öfkelenirler. Onun için daha önce duymadığınız görünmedik bir isim kullanıyorum.”
“İsmin nedir ey dostum?”
“Kokodrime”
“Böyle bir isim hiç duymamıştım.”
“Evet ben dostlarımın bana kızmamasını sağlıyorum. Onlar asla bana kızmazlar çünkü ben onları hemen mutlu ederim. Onlara derim ki; “Ey en iyi dostum, lütfen bir bardak viskinin tadına bak. O zaman benim suratım hakkında görüşün değişir. İç ve bana bak, beni insanların arasında en yakışıklı olarak görürsün.”
“Kimdir o kişi?”
“Sorma ey sevgilim, sen bazen burada oturunca uyuyorsun ve rüya görüyorsun.”
“Zannetmiyorum ey sevgilim, bu bir rüya değildir ama bu benim için hakiki bir görüş.”
İnsanları kendinden razı etmek için şeytan pekçok tuzaklar kullanır. “Ben senin en iyi dostunum. Lütfen bir tane daha iç de beni daha güzel bulursun, üçüncü bir bardak daha iç. Beni bu dünyanın en yakışıklı kişisi bulursun. Eğer beşinci, altıncı ve yedinci bardağı içersen “Ey beni hayata getiren en iyi kişi” dersin.
Euzubillah. Cenâb-ı Allah bizi korusun. Şimdi şeytan erkek ve kadın, herkesin en iyi dostudur. Kadını erkek yapar, erkeği de kadın yapar, herşeyi değiştirir. Ve insanlar der “Ooo biz 21.yüzyılda yaşıyoruz. Ey dostum bazen hafızama geleni bazen kulağıma birisi konuşuyor zannediyorum. O kayıp oluyor ve ben onu derin düşünüyorum ve aynı kasette başka biri geliyor ve;
“Ey dostum ne düşünüyorsun? Sende buradasın ve bittin, sana bakalım. Eskiden bana biri gelirdi - senin onun temsilcisi olduğunu zannediyorum” diyor.
“Evet beyim, ben sadece onun kuluyum. Ama bizim liderimiz hiç kimseden, Yaratandan bile utanmayan biridir. O çok ahmak birisidir ve seni eğitmek istiyor. Sen sahibimizden ikram edilen böyle bir şeref istersen ardı ardına içmelisin.”
Ve der; “Ey sevgilim bana biri konuşuyor ama ben o kimseyi hiç bulamıyorum.”
“Ey sevgilim sen oturup rüya görüyorsun, birşey olmuyor. Birşey söylersen insanlar senin deli olduğunu söylerler. Aklını ve hafızasını kayıp etti ve acayip sözler konuşuyor derler."
“Ne içiyorsun?”
“Ben viski içiyorum.”
Euzubillah.
“Hayır, sen şampanya içmelisin. O zaman hafızanı daha fazla güçlendirir ve Hitler’in hitabı veya Musulun’in hitabesi veya doğudaki batıdaki şeytanın pekçok dostu gibi konuşursun. Onlar gibi olacaksın, kendine dikkat et. Ve her zaman şampanyaya devam et. İyi hafızalı ve saygılı bir insan olmak istersen en azından günlük bir şişe şampanya içmelisin.”
“Ey sevgilim, denedim ama bir şişe içtiğim zaman yürüyemiyorum.”
“Önemli değil.... var. Büyük sepetler var. Gazino sahibi hazırlıklıdır. Girdiğin zaman ondan daha fazla sepetler görürsün. İçip aklın değişince ve hayalin daha fazla çalışıp yürüyemeyince seni alıp bir sepete koyarlar ve eve taşırlar, telaşlanma.”
Ben modernleşmiş insanlar için tiyatro yapıyorum. Onlar konuşmalarımla çok mutlu olmalılar. Bu pis hayattır. Sadece şeytan böyle pis insanlarla mutlu olur. Şeytanın önemi insanları bu şekilde yapmaktır, sepete koydurur ve arabanın arkasında taşıtır.
Çünkü onları arabanın içine koyamazlar, heryer pislik içindedir. Ağızlarından altına kadar. Onlar o kadar pislerdir ki arabaların sahibi bu kişiyi içeride taşıyamayız derler. Onun için bagajın arkasını açıp oraya koyarlar ve kapatırlar. Bağlarlar yoksa onlar bir yol bulup açıp düşerler. O zaman hükümet gelir ve onlarda zaten onun gibidir. Gelip onları cezalandırırlar. Üstünü örterler ve bağlayıp oraya koyarlar. İnsanlar gelip bakarlar ve “Bu insanlar daha önce görülmemiş ve bulunmamış batılaşmış ve modern insanlardır” derler.
Evine gelince insanlar etrafına toplanırlar ve sepeti araba bagajından indirmek için koşup gelirler. Ve insanlar "Hee.....Heeey.... Heeeyyyy.... Heeeyyyyy... Oooo.... Oooo....” yaparlar. Fransızcada birinci sınıf insana ne derler? Madame ve Monsieur.
“Monsieur Frank şimdi teşerrüf etti. Onu (alkışlayın)”
O da bakar ve “Ey sevgilim, ne oluyor?” der.
Sevgilisi de; “Ey sevgilim, eve geldik.”
“Ben yatağımda mı yatıyorum yoksa nerdeyim ben?”
Bu 21. Yüzyılın medeniyetidir. Ey Avrupalılar, batılıları ve takipçileriniz, şereflenin. İnsanlar böyle oldu diye gurur duyarsınız. Ama Rabbinizin çekici size gelmeye hazırdır. Şimdi batılılarda biraz sakinlik var. Bütün sorunlar doğuda veya uzak doğudadır. Ama şimdi sizin devriniz geliyor. Şimdi bazen BBC hava durumunda gösteriyorlar, böyle, böyle, böyle yaklaşıyor....
Şimdi lanet de bu dünyanın etrafında dönüyor ve aniden insanlara gelecek ve insanların çoğunluğunu bu kötü hayattan alacak.
Ey insanlar, İslam’a gelin. Ey selefi ulemaları neden ayağa kalkıp insanlara “Ey insanlar, İslam’a gelin” demezsiniz? Biz salatu selam dediğimiz için veya şefaat istediğimiz için bizim peşimize koşup saldırıyorsunuz. Onları pis hayattan kurtarmak için neden modern dünyayı, modernleşmiş insanları uyarmak için ayağa kalkmıyorsunuz?
Neden ayağı kalkıp “Ey Avrupalılar İslam’a gelin. Temiz bir hayata gelin ve rahmet dolu bir hayata gelin. Gelin Yaratanınızı kendinizden razı edin” diye ağlamıyorsunuz? Bu İslam’ın azametidir ama siz önemsemezsiniz. Siz sadece bir el dolusu insanlarsınız ve bir camiden bir camiye oralarda “Esselatu Vesselatu Aleyke Ya Seyyidi Ya Rasulullah” demesinler diye koşuyorsunuz. Cenâb-ı Allah bizi affeylesin.
Ey insanlar, İslam sadece bu dünyadaki pis hayatı temizler başka birşey değil. Bu pis hayattaki insanlara okyanusları bile döksen temiz olamazlar. .
(Tövbe:28) إِنَّمَا ٱلۡمُشۡرِكُونَ نَجَسٌ۬
<
Selefi ulemaları, Âlemlerin Rabbinin "Ancak müşrikler bir pisliktir" söylediğini neden söylemezsiniz? نَجَسٌ۬ ve…Tazim ve tekbir. نَجَسٌ۬ bunu bu kadar açıklamak için bir kelime bulamazsın. إِنَّمَا bu Taksisun’dur, bu Cenâb-ı Allah’ın bütün milletlere gösterdiğidir. Kim Kurân-ı Kerim’in son haberlerini ve son elçi Seyyidina Muhammed (s.a.v.)’i takip etmezse pislik içinde olacaklardır. Bütün deterjan ve başka temizleyiciler ve okyanuslar kadar su kullansan onlar temizlenmez. Neden demezsiniz selefi ulemaları? Bu beni konuşturdukları ve özellikle size hitap ettirdikleri başka bir meseledir. Siz kutsal topraklardasınız ve “Biz en iyi ulemalarız” diye iddia edersiniz. Siz ne yaparsınız?
Cenâb-ı Allah ulemalara konuşmalarını emretti. Kurân-ı Kerim’in nurlarını insanlara bildirmeleri için. Neden bunu yapmazsınız bu sizin mecburiyetinizdir. “Esselatu Vesselamu Aleyh” diyen insanlara saldırmayın. Onu bırakın, bu ulemaların hakiki yolu değildir. Müslümanları bırakın ve modernleşmiş şeytâni bölgelere saldırın. Bunu yapmalısınız, yapmazsanız Cenâb-ı Allah sizden (arapça) intikamını alır. Size herşeyi unutturur ve boş kafalı insanlar olursunuz.
Bu başka bir ilahi ikazdır. İslam dünyasında veya bütün dünya bir kimse burada konuştuklarımıza yanlış derse gelip konuşsun. Yoksa o kimse.... Ben sadece bir ikazcıyım. Allah Allah Allah bizi affeyle. Esselamun Aleyküm, Fatiha.
“Dum dum dum dum dum dum dum dum”
“Dum dum dum dum dum dum dum dum”
“Dum dum dum dum dum dum dum dum”
“Dum dum dum dum dum dum dum dum”
“Dum dum dum dum dum dum dum dum”
“Dum dum dum dum dum dum dum duuuum”
Ey Rabbimiz, ey Rabbimiz bizi affeyle. Hepimiz günahkârız, en şerefli ve sevgili kulunun şefaatine ihtiyacımız var, ey Rabbim en şanlı ve en iyi ve en şerefli kulun Seyyidina Muhammed (s.a.v.)’in hürmetine biz ikram eyle. Fatihah.