Go to media page Available in: English   Turkish   Dutch  

Sarhoş İnsanlar

Sultanul Evliya

Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani

Cuma, Nisan 8, 2011 Lefke, Kıbrıs

Allahu Ekber Allahu Ekber Allahu Ekber La İlahe İllallahu Allahu Ekber Allahu Ekber Velillahil Hamd. Bu Habibi (s.a.v.)’ı terkimdir. Elfu Salât Elfu Selâm Aleyke Ve Âlâ Alike Ya Seyyidel Evveliyn Vel Âhiriyn Ya Habibena Ya Rasulallah… Sümme Salâtu Vesselam Âlâ Sairi Enbiya Vel Murseliyn Ve … Medet Ya Ricalallah Meded Ya Ricalallah. Euzubillahimineşşeytanirraciym Bismillahirrahmanirrahiym.

Esselâmun Aleyküm. Ey Rabbimiz, bizler Senin zayıf kullarınız. Bizler Senin zayıf kullarınız. Ey insanlar, doğudan batıya, kuzeyden güneye herkese merhaba. Her yerdeki katılanlarımıza selâm. Ve Âlemlerin Rabbinden, bizi yaratan olan Cenâb-ı Haktan istiyoruz. Bize göklerden rahmet okyanuslarından bir damla bile gönderse bu gezegen dünya üstünde herşeyi değiştirmek için yeterlidir, yeterlidir.

Ve Rabbimizden, yaratanımızdan af istiyoruz ki biz doğru yolu takip etmiyor ve Galû Bela gününde verdiğimiz sözümüzü tutmuyoruz. Biz Rabbimize “Sen bizim Rabbimizsin, Sen bizi yaratansın ve biz senin kullarınız” dedik. Bu sözümüzdü. “Biz Senin zayıf kullarınız ey yaratanımız, Âlemlerin Rabbi. Sen vâr olan herşeyi yaratansın, onun mülkü sonsuzdur, sonsuzdur. Ve yarattıkları sonsuzdur, devam eder, devam eder.

Ey insanlar, şeytanın sidiğinle sarhoş olduğunuz yeterlidir. Şeytanın sidiğini içenler ebedi sarhoş olacaklardır. Şimdi insanların hepsi içerler ve “Oooo o kadar lezzetli, bizimle için” derler. Eğer şeytanın aleti ağzımıza gelse (şap şap) içerler. “Oooo…” Sarhoş insanlar. Şimdi insanlar ağızlarına şeytanın aletini koyarlar ve “Ooooo, ben çok gururluyum. Ben kralım, ben İmparatorum. Sen kralsan ben imparatorum” derler. Ona da tuuhh, ikincisine de tuuuh. Anladın mı?

Onlar 24 saat şeytanın sidiğini içerler. Onun için “Biz bundan başkasına inanmayız, hayatımız budur, biz bunu peşine koşarız” derler. 24 saat şeytanın eşekleri olurlar. Gündüz vakti çok ağır çalışırlar. Ağır çalışan eşekler gibi. Ve gece vakti daha fazla ve fazla mutlu oluruz derler ama asla olmazlar. Evet.

Biz bu hayatın başında değiliz, biz hayal kuranlar değiliz. Bizim en büyük delilimiz vardır. Biz bu gezegendeki hayatın başlangıcında olmadığımızı biliyoruz. Biz bazı ilahi kimselere inanıyoruz, onların hepsi ilahi elbiseler giymişlerdir. Onun için onlar sıradan insanlar gibi değillerdir, onlar müstesna kimselerdir. Onlar baştan sona kadar gelmişlerdir ve onların hepsi aynı hakikatleri söylediler:

“Ey insanlar, siz yaratıldınız ve bu gezegen dünyaya gönderildiniz ve orada bir süre duracaksınız. Zaman bittiği vakit bütün dünya götürülecek ve gezegeniniz bir çöle dönecek. İnsanlar olmaz, hayvan dünyası ve nebatlar olmayacak” derler. Mars gibi veya Jüpiter veya Satürn gibi olacak, onların üstünde birşey yoktur. Onların üstünde kimse yaşamaz. O zaman bu gezegen onlar gibi olacak ama başka bir şekil olacak ve onlar gibi olmayacak.

Bu dünyamızın bir müstesnası vardır ki Âlemlerin Rabbi bu gezegeni bir süre halifeleri, âdemoğulları, Âdem ve Havva’nın çocukları için olsun diye seçmiştir. Meleklerin bile peşine koşup ulaşmak istediği bir şeref ikram eylemiştir. Ama “Hayır, bu sizin için değildir. Bu elbiseyi gelip o gezegende olacak olan halifelerim için hazırladım” buyurdu.

İlk insan olan Âdem’den başlayarak, son olan Seyyidil Ruslul Kirama kadar aynı şeyleri söylediler, asla değişmedi. İsa böyle söyledi, Musa böyle söyledi, İbrahim insanları bu hakikati kabul ettirmeye çağırdı. Ondan önce Nuh ve 124 bin seçilmiş kimseler aynı şeyleri söylediler. Binlerce Peygamberler “Ey insanlar, yalnız geçici bir hayat için bu gezegendesiniz. Ve anlayışınıza ve amellerinize ve gayretlerinize göre size bazı ilahi ebedi hayat, mutlu hayat ikram edilecektir. Mutlulukla dolu ve sonsuz güzellik okyanuslarında olacaksınız” dediler.

Bunu her birisi söyledi. Kitap verilmiş insanlardan kimsenin bunu inkâr edeceklerini zannetmiyorum. Lakin insanlar nasıl akıl ürünlerine bırakıldılar? Akıl ürünleri şeytanın kaynaklarındandır ve insanlar şeytani kaynaklar peşine koşuyorlar ve Âlemlerin Rabbi onları çağırıp, buyurup, davet ettiğini işitmezler. Ve bu şimdiki bu gezegendeki krizlerin asıl sebebidir. Çünkü onlar hakikatlerden kaçtıkları sürece her gün başka bir kötü duruma düşerler.

Her gün krizler çoğalıyor ama kimse düşünüp “Ey insanlar bu sıradan birşey değildir, bu olağanüstü bir haldir. Şimdi ne oldu?” demiyor. Heryerde insanlar birbirini yiyip öldürmek istiyor. Cenâb-ı Hak 4 kutsal kitaplarda

(Nisâ:29) وَلَا تَقۡتُلُوٓاْ أَنفُسَكُمۡ‌ۚ

> buyurdu.

Ey insanlar, öldürmeyiniz! Birbirinizi öldürmeyiniz, bu en büyük günahtır. Cenâb-ı Hak “Öldürmeyin” buyurur. Öldürmeyin! Şimdi pekçok ülkeler var, onlar kendilerini yalnız başka insanları öldürmeye hazırlıyorlar. Ve acayip olan şudur ki milletler birbirlerini öldürüyorlar. Pekçok ülkeler var ve en büyük beladır. Onlar ilahi emirleri bıraktılar ve demokrasi, seçimler, seçimler peşine koşuyorlar. Bu şeytani anlayıştır.

Şeytan insanlara kendi arasında sevdiğinizi seçin ve onun hükümeti altında mutlu olursunuz der. Ve şimdi heryerde seçimler, seçimler, seçimler, seçimler, seçimler olduğunu görüyorsunuz. İnsanlar ahmak oldular, mecnun oldular. Yalnız Âlemlerin Rabbi anayasa getirir çünkü ilahi emirler yüzde yüz doğru ve yüzde yüz adaletlidir. İnsanlar bunu yapamazlar! Asla!!

Ve bu en büyük küfürdür. Ve söylemeye üzgünüm ki 45 İslam bölgeleri seçim yapıp insanlar emirleri altına almak için anayasa yapıyorlar. Cenâb-ı Hak “Ey insanlar, kendi aranızda adaletli olun. Milyonlarca veya milyarlarca veya trilyonlar biriktireyim, birbirinize hayır işi yapın. Bunu yapmazsanız sizden razı olmam ve yaptıklarınıza karşı sizi cezalarım ” diye emrediyor.

İnsanlar ayağa kalkıp “Nedir bu? Bir kimsenin her şeyi var, milyonları milyarları ve biz aç ve çıplak kimseleriz. Onlar her şeyleriyle saraylarda yaşıyorlar ama bizlere bakmazlar” derler. Onun için demokrasi milletler arasında hasetlik getirdi. Söylemeye üzgünüm ki ilkönce Arap dünyasında bir şey oldu. Ve Araplar şaşırıyorlar “Biz bazı insanları gönderip yeni kimseleri getirelim” derler. Ama yenisi de aynı şekildedir. Onlar gayretlerinin sonunda da aynı olacaklardır.

Mesela Hüsnü gitti, başkası geldi. Ali gider Veli gelir. Veli gider Ali gelir. Hepsi aynıdır, aynı seviyedir. Söylemeye üzgünüm ki müslüman dünyası bu güne kadar ilahi şeriatı düşünmediler. Bütün ülkeler savaşırlar lakin Cenâb-ı Haktan gelen şeriatı kullanmazlar. Bu ilahi emirleri hayvanlar dünyasına mı gönderdi yoksa bize mi? Onun için Cenâb-ı Hak böyle insanlara öfkeleniyor.

Ve Peygamberimiz buyurdu ki; Cenâb-ı Hak asla zulmedeni sevmez” Cenâb-ı Hak asla zalimlerden razı değildir, onların adaleti yoktur. Yemenliler “Biz seni sevmeyiz” derler ve o “Ben burada olmalıyım” der. Neden? Senin 4 ayağın, 2 ağzın, 10 ellerin mi var? Senin sıradan insanlardan farkın nedir? Neden ölene kadar burada oturmalıyım diyorsun? İnsanlar “Biz seni sevmiyoruz gidin” dedikleri zaman neden insanları öldürüyorsunuz? Onlar “Biz seni kabule etmiyoruz” diyorlar diye mi?

Mısır aynı, Türkiye aynı, Şam aynı, Irak aynı, İran aynı, Yemen aynı, Libya aynı. Bu ülkelerde insanlar “Biz bu güne kadar size sabrettik ama sizin yalnız kendinize baktığınızı milletinize bakmadığınızı görüyoruz. Onun için gidin bizi bırakın diyoruz” derler. Ama Mısırlılar şimdi şaşırma okyanusundalar. Neden? Onlar Müslüman değiller mi? Onlar neden şeriatı kullanmazlar?

Hangi müftü, hangi alim “Allahın emirlerini bırakıp anayasa yapın” diyebilir? Eğer anlamıyorsanız bu bela sonsuzdur. Cenâb-ı Hak sizi cezalar ey milletlerin liderleri, krallar kraliçeler, devletler, diktatörler, zalimler!! Bu sizin için bir ikazdır. Gitmezseniz üzerinize Firavuna veya Nemruta veya Karuna gelenler gelir. Cenâb-ı Hak bizi affeylesin. Bu mühimdir.

Ey insanlar kendinize gelin, öğrenmeye çalışın. Ama söylemeye üzgünüm ki okullarda gençlere bu gezegendeki hayatımız hakkındaki doğruları öğretmezler. Ve onlar giderken inançları yoktur, onlar ilahi ilimlerden birşey kabul etmezler. Onlar yalnız maddi varlıklarının zevkleri peşine koşarlar. Cenâb-ı Hak bize milletlerin yolunu düzeltecek birisini göndersin. Onları kötü akıbetten kurtarıp yollarını iyi bir yola değiştirsin yoksa hepsi gidecekler! Cenâb-ı Hak bizi affeylesin ve geleceğine inandığımız Mehdi a.s.’ı göndersin.

İslam dünyasında bile insanlar Mehdi a.s. hakkında tartışma yaparlar ve böyle şöyle derler. Onlar şeytanın ajanlarıdır, insanları yanlış yola gönderirler. Cenâb-ı Hak onları yok etsin. Ey insanlar doğrulara gelin, doğruları kabul ederseniz burada ve buradan sonra mutlu olursunuz. Cenâb-ı Hak bizi Peygamberler Mührü Seyyidel Evveliyn Vel Âhiriyn hürmetine affeylesin.

Fatiha.

Ben yorgunum, yorgunum, ben onların emirleri ile konuşuyorum. Benim için şimdiden gelecek cumaya kadar veya bu seneden gelecek seneye kadar konuşmak zor değildir. Sonsuz ilim okyanusları vardır lakin ihtiyacınız olanı alın. Bizim Rabbimizi kendimizden razı etmeye ihtiyacımız var. Rabbimizi kendimizden razı edersek bizi burada ve buradan sonra razı eder ve size ilahi rahmet okyanuslarından mutlu ve hoşnutluk ve ebedi bir hayat ikram eder.

ve bizi tutmasını istiyoruz ki şeytanın takipçileri olmayalım, doğru yolu kayıp etmeyelim. Doğru yoldan çıkanlar düşerler, selamette olmazlar. Ey insanlar Esselâmun Aleyküm. Şeyh Hişam doğudan batıya bilinen Nakşibendî şeyhlerden birisidir. O buradadır ama insanlara konuşmak için beni doldurdu, o bilir . Cenâb-ı Hak bizi affeylesin. Onun bereketine biraz konuştuk. La İlahe İllallah Seyyidina Muhammeden… Evet Hişam efendi.

Kaç kişi?

*746*

UA-984942-2