Available in: English   Japanese   Arabic   Turkish   Go to media page

Japonya’ya İlahi İkaz: Tedbirinizi Alın!

Sultanul Evliya

Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani

Cuma, Nisan 22, 2011 Lefke, Kıbrıs

Allahu Ekber Allahu Ekber La İlahe İllallahu Allahu Ekber Allahu Ekber Velillahil Hamd. Allahu Ekber Allahu Ekber La İlahe İllallahu Allahu Ekber Allahu Ekber Velillahil Hamd. Elfu Salât Elfu Selâm Âlâ Seyyidel Evveliyn Vel Âhiriyn Habibi Rabbil Alemiyn Seyyidina Muhammedin (s.a.v) Ve Alihi Ve Sahbibi Ecmayin…

Esselâmun Aleyküm katılanlarımız. Destur. Ey ya Rabbi, bizler zayıf kullarız. Allah (c.c.) buyurmuştur:

(Nisa:28) وَخُلِقَ ٱلۡإِنسَـٰنُ ضَعِيفً۬ا

<< Çünkü insan zayıf yaratılmıştır >>

Cenâb-ı Hak insanı zayıf yaratmıştır. Lakin insanlar, âdemoğullarının güçlü kimseler olduklarını iddia ederler. Hayır. Her şey ikram edilen insanlar, yenilmiş kimselerdir, bir virüsün karşısında bile. Asla görünmemiştir ama yeniliriz ve zayıf varlık olan virüsün karşısında zayıflığımızı hissederiz. Onun var olduğunu biliyorsunuz; ama onu göremez, dokunamaz ve duyamazsınız. Ve o da Allah’ı tesbih ediyor; bu virüs de tesbih eder.

Euzubillahimineşşeytanirraciym, şeytandan Allah’a koşuyoruz, sığınıyoruz. Ve Bismillahirrahmanirrahiym diyoruz. Meded Ya Sultanul Evliya, Meded Ya Ricalallah. Biz bir şey bilmeyiz, hiçbir şey bilmeyiz. Meded Ya Ricalallah. Bizler zayıf kimseleriz; yoruluruz, yoruluruz. Yalnız ilahi kuvvetlerle desteklenmiş olanlar güçlü kimselerdir. Onlardan birisi dünyaya ayağını böyle yapsa (tepse) dünyamızı yörüngesinden dışarıya fırlatır. Bir kimse bu şekilde güçlüdür. Lakin bizler böyle güçleri istemiyoruz. Bizler Yaratan’ımız Cenâb-ı Hakk’a itaat etmek için güç istemeliyiz.

Cenâb-ı Hak bizi meydana getirdi. Ne için? Bizi bu gezegene indirdi. Ne için? Binlerce sene bu dünyada bir süre yaşamak için bu gezegene gönderildik. Lakin neden? Biz ne için gönderildik? Bizler bunu bilmiyoruz veya anlamaya koşmuyoruz. İnsanlar yaşıyorlar, ölüyorlar; doğuyorlar ve ölüyorlar. Ne için? İnsanlar son noktaya, son sınıra ulaştıklarını iddia ediyorlar lakin onlara ikram edilende şimdi zirve noktaya, sınıra ulaştılar, daha fazlası yoktur. Hepiniz araba kullandığınız zaman hızınızın 200’e ulaştığını size işaret eder; daha fazlası yoktur. Şimdi insanlar, insanoğlu veya âdemoğulları son noktaya ulaştılar; daha fazlası yoktur. Bir kimse bir şeyin sınırına ulaşırsa geri gelmeye başlar. Geri gelir, geri gelir ta ki bitene kadar. Şimdi dünyada yaşayan insanlar son noktaya ulaştılar; insanoğlu için meydana getirmek için daha fazla kapasite yoktur ki, bu noktada güvenilir olsunlar. Hayır. Son noktaya ulaştılar; şimdi insanlar ne yapacaklarını merak ediyorlar. İlahi ihtar veya ikaz geliyor. Âlemlerin Rabb’i buyuruyor ;

(Nisa:71) خُذُواْ حِذۡرَڪُمۡ

Huzû hizrakum!

<>

Bu bugün geldi. Şimdi bir adım daha atılırsa düşersiniz ve sizi kimse çıkartamaz. Ey insanlar! Huzû hizrakum, "Tedbirinizi alin!" Bitmiştir. Sizler son noktaya ulaştınız ve bir adım daha atarsanız düşersiniz; asla geri çıkamazsınız. Huzû hizrakum!

Lakin insanlar bunu düşünmezler. Onlar nasıl ayağa kalkacaklarına bakıyorlar; çünkü şimdi düştüler. Bütün insanoğlu düştü, devam etmek için ayağa kalkmak istiyorlar. Ilahi ihtar: “Hareket etme! Hareket etme! Düşersin ve orası kara deliktir” der. İçine düşerseniz bir daha çıkamazsanız kara deliklerden, biter. Huzû hizrakum!

Bu kara delikleri bırakın ve beyaz deliklere gelin ki, bu ilahi nurlarla doludur. İçine girerseniz genişler, genişler, genişler, genişler, genişler ve huuuu; sonsuzdur. Lakin kara deliklere girenler asla çıkamazlar, bitti. Onlar Yaratan olan Rab’leri tarafından ikram edilen fırsatı kaybetmişlerdir, bitti. Siyah rengi, azamet, heybet, ve dehşet verir. Bundan daha fazla şok, biter. Onun için bu ikaz gelmiştir; Ey insanlar bir adım daha atmayın. Huzû hizrakum!

(Neml:18) َقَالَتۡ نَمۡلَةٌ۬ يَـٰٓأَيُّهَا ٱلنَّمۡلُ ٱدۡخُلُواْ مَسَـٰكِنَڪُمۡ لَا يَحۡطِمَنَّكُمۡ سُلَيۡمَـٰنُ وَجُنُودُهُ ۥ وَهُمۡ لَا يَشۡعُرُون

<>

Ayet-i Kerîmedir Kuran-ı Kerim’den. O’nun içinde evvelinde ve ahirinde olan her şeyi bulursunuz ki, başını yakalayamazsınız; ne zaman başladığını yakalayamazsınız. Hayır. Kimse gelecekte ne olacağını, nereye gittiğini bilemez. Huzû hizrakum!

Şimdi insanlar şaşırdıkları bir noktaya ulaşmışlardır. Onlar nasıl kendilerini kurtaracaklarını veya nasıl ileri adım atacaklarını bilmiyorlar. İlerisi onlara kara, siyah olarak gözükür. Hayal edemeyeceğiniz ağır bir karanlıktır, onlara gösterilir İlahi ikaz: Huzû hizrakum!

Acayip, dehşet. Kendinize dikkat edin! Vâr olduğunuz varlığınızı kayıp edebilirsiniz. Fırsatınızı kullanırsanız kimsenin evvelini ve ahirini bilmediği o okyanusa ulaşırsınız. Şimdi insanoğlu bir hududa ulaşmıştır, durdular. SubhanAllah. Belki Japonlar teknolojide en gelişmiş millettir; onlara kırbaç geliyor. Onlara kocaman bir tanesi geldi ve sarhoş gibi oldular. Şimdi zelzele geliyor, başka bir zelzele daha geliyor, başka bir zelzele daha geliyor. Neden? Onları uyandırmak için. Daha ağır bombalama yapılmadı, ağır bir bombalama olursa Fukuşima olur. Bu ateş volkanı çok ağır olur. Bir emir gelirse Japon bölgesi diye bir isim kalacağını zannetmiyorum, biter. Ve bunun için yalnız 7 dakikaya ihtiyaç vardır. Kayıp olur. Onun için, Japonlar’a ulaşsın diye evliya olan bazı sorumlu kimselerden bazı ikazlar geliyor. Ve şimdi bu ikaz onları uyandırmak için dalgalar gibi Japonlara ulaşabilir. Siz daha “La İlahe İllallah Muhammedun Rasulullah” demiyorsunuz! Huzû hizrakum, “Tedbirinizi alın!” Sizin için en güçlü korunma, “La İlahe İllallah Muhammedun Rasulullah” demektir. Huzû hizrakum!

Bunun anlamı Japonlar’a bir ikazdır ki, bâtılı bırakın ve gelin “La İlahe İllallah” deyin; bu sizi korur. Yoksa imkansızdır; alıp götürülürsünüz. “Bu kıta sabittir” demeyin, hayır. Bu ateş üstünde buz dağı gibidir, suyun üstünde değil. Bütün kıtalar ateş üstünde yüzer. Bir emirle o kocaman kıta, Japonya o kadar küçüktür lakin emir gelirse bu 5 kıta birden ateş okyanusuna batar. Huzû hizrakum!

Cenâb-ı Hak bizi affeylesin. Yoruldum. Cenâb-ı Hak’tan af istiyorum ve de bütün milletleri ikaz ediyorum. Ilk önce Japonlar, onlar göklerden gelen hiçbir dini kabul etmiyorlar ki gelip “La İlahe İllallah Muhammedun Rasulullah (s.a.v.)” desinler. Tövbe Ya Rabbi, Tövbe Ya Rabbi, Tövbe Estağfurullah. Bu bütün dünya için bir ikazdır. Cenâb-ı Hak bize Peygamberler Mührü, Seyyidel Evveliyn vel Âhiriyn hürmetine milletleri uyandıracak birini göndersin. Fatiha. Gelecek haftaya kadar insanoğlunu uyandırmak için. Cenâb-ı Hak bizi affeylesin ve rahmetinden versin.

Fatiha.

UA-984942-2