Available in: English   French   Turkish   Go to media page

CUMA GECESİNİN SIRRI

Sultanul Evliya

Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani

Cuma, Mart 12, 2010 Lefke, Kıbrıs

“Hheyyyyy.....heyyyyy.... heyyyyy.....heyyyyy.... heyyy…. Huuuuu......huuu...huuu….huuu…. huuuu…”

Esselamun Aleyküm. Elfu Salât Elfu Selâm Âlâ Seyyidel Evveliyn Vel Âhiriyn Seyyidina Muhammed (s.a.v.)

Allahu Ekber Allahu Ekber Allahu Ekber La İlahe İllallahu Allahu Ekber Allahu Ekber Velillahil Hamd.

Esselamun Aleyküm katılanlar, dinleyenler. Onlardan bazılarını görürüz, bazılarını göremeyiz. Bu gün mübarek Mevlid Ay’ın son Cumasıdır. Doğudan batıya, batıdan doğuya, kuzeyden güneye heryere bütün milletlere hitap etmek için tayın edildik. Şimdi bu bütün milletler için olan açıklamaları işitiyorlar.

Ey insanlar, gelecek olaylar, gelecek günler ve kıyamet günü hakkında birşeyler dinlemek için vakit ayıran, katılanlar. Ve Euzubillahimineşşeytanirraciym Bismillahirrahmanirrahiym diyoruz. Bu inananların işaretidir. Ve besmeleyle başlamak Müslümanlar için büyük edeptendir.

Ey doğu ve batıdaki insanlar, işitin, dinleyin ve itaat edin. Euzubillahimineşşeytanirraciym Bismillahirrahmanirrahiym diyoruz. Bu Rabbine ve en sevgilisi Seyyidi Ruslul Kiram, Seyyidina Muhammed (s.a.v.)’e inananların işaretidir.

Ey insanlar, Peygamberler Mührü yaratılanların ilkiydi. Cenâb-ı Allah kâinatta ilk kimseyi ilahi nûrundan yarattı. Sevgili Peygamberimiz, yerde ve göklerde en şanlı olandır. O Peygamberdi, hiçbir şey yaratılmadan önce O Rabbinin ilahi huzurundaydı. Cenâb-ı Allah ona hitap etti. Cenâb-ı Allah sağır ve dilsiz değil hâşâ. Cenâb-ı Allah konuşur. Cenâb-ı Allah ilahi sıfatından konuşur.

Meded Ya Sultanul Enbiya. Meded Ya Sultanul Evliya. O şimdi bu gezegende olan herşey için sorumludur.

Cenâb-ı Allah’ın sayısız âlemleri vardır. O yaratandır. Kimse ne zaman yaratılmanın başladığını bilmez. Cenâb-ı Allah’ın ilahi sıfatları olduğunu biliyoruz. Bunlar sadece Ona aittir. Onlardan biri de yaratmaktır. O yaratır. Ne zaman yaratmaya başladı ey selefi ulemaları? Size bir daha hitap ediyoruz çünkü siz herşeyi bilip anladığınızı iddia ediyorsunuz. Cenâb-ı Allah ne zaman yaratmaya başladı diye size soruyoruz. Bir zaman biliyor musunuz? Cenâb-ı Allah zamansızdır. Zamanı ve mekânı yoktur. Ne zaman? (Bir müride soruyor) Sen ondan mı öğrendin?

Mekân ve zamanı yoktur. Cenâb-ı Allah Ezelliyun Ebediyyun. Ezelden Ebede kadar kimse bilemez, bu imkânsızdır. O tektir, eşi benzeri yoktur. Ey selefi ulemaları, siz her zaman “Şirk, şirk, şirk” dersiniz. Kime şirk? Kim yaratana şirk koşabilir. Bu çok yanlış ve çirkin iddiadır. Tövbe Estağfurullah. Cenâb-ı Allah’a kim ortak olabilir? Bu nasıl olur? Ortak yoktur Cenâb-ı Allah’a. Ama insanoğlu bazen sınırlarını geçerler ve şunu bunu iddia ederler. Ve kendilerini ikinci Âlemlerin Rabbi zanneder. Estağfurullah. Hiç bir Peygamber böyle birşey söylemedi onların takipçileri ve inananların hiçbiri bunu iddia etmediler. Ama selefi ulemaları her zaman şirk, şirk derler. Bir kimse Peygamberler Mührünün kabrine yüzünü dönerse “Şirk yapıyorsun” derler.

Kim Cenâb-ı Allah’a şirk koşabilir? Kim Cenâb-ı Allah’a ortak olabilir? Bu nasıl olur? Ortak olmak o kadar kolay mı? Yüzünüzü Peygamberimizin mübarek kabrine çevirince şirk, şirk diyorsunuz. Bir kimse yüzünü Peygamberler Mührünün kabrine dönüp dua ederse bunu neden söylüyorsunuz? Neden? Allah’ın evi, Kâbe’ye dönüp dua edenler de ortak mı koşarlar? Nasıl? Ama o insanlar asla bir zerre kadar hikmet vermezler. Sen uyuyorsun. Evet beyim. Cenâb-ı Allah’ın ortağı yoktur çünkü O ilk varken onunla kimse yoktu. Ve O son olduğu zaman onunla kimse olmayacak.O Ezeliyyun Ebediyyun’dur bu nasıl olur? Ama biz selefi ulemalarız diye iddia edenler her zaman “Şirk, şirk” hakkında konuşurlar.

Bunu bırakın ve insanlara Rabbi hakkında fayda sağlayacak birşeyler verin. Neden her zaman insanlar “Şirk yapıyorlar, şirk yapıyorlar” diye suçlarsınız? Bırakın bunu, bu ilim değildir, bu ilahi ilim değildir.

Biz kâinat hakkında konuşuyoruz. Cenâb-ı Allah Yaratandır ve de O Ezelden Ebede Yaratandır. Ne düşünüyorsunuz o ilahi sıfat bir ... ne derler? Buraya yazarlar baş doktor diye veya başbakan diye isimlik takarlar. Cenâb-ı Allah Yaratandır diye bir isimliği mi var? He…? Nedir bu saçmalık?

Cenâb-ı Allah vâr olduğu zaman ilahı sıfatları onunla beraberdi. O Ezelden Yaratandır. Nerde diye sormayın. Onun yaratmasına ve varlıklarını kuşatmasına ulaşamazsınız. Bunu neden söylersiniz sebep nedir?

İnsanlar Cenâb-ı Allah’ın bir tane dünyası var zanneder. Son günü bekliyor ve İsrafil a.s Sûr’a üfleyecek, insanlar beklerken O hükmünü verecek zanneder. O bu günü bekler mi? Biz bekleriz, O beklemez. Asla beklemez, ne için bekleyecek?

O Yaratandır, sayısız kudret okyanuslarından sayısız bölgeleri vardır. Yaratılanlar akar. Peygamberimiz (s.a.v) Miraç gecesinde Cebrail a.s.Peygamberler Mührünü şeref noktasına getirdi. Kimse oraya ulaşamaz. Ve ona bir tören gösterdi. Bir taraftan orduların askerleri geliyordu. Peygamberler Mührünün önünden geçip selam veriyorlardı.

Peygamberler Mührü sordu “Ey Cebrail onlar kimdir? Nerden gelir nereye giderler?”

“Ey en sevgili, en şanlı olan, ben burada 50 bin sene durup bakarım. Onların başını ve sonunu daha anlamadım. Onlar öyle bir şekilde geçerler ki baksan düşer bayılırsın. Nereden geliyor nereye gidiyorlar bunları hiç bilmem.”

Bu küçük bir misal olan bir açıklamadır. Bütün Âlemlerin Rabbinin büyüklüğünü anlamak için. O Yaratandır. O ordular Peygamberler Mührünün şeref noktasında dururlar. Onlar selâm verip geçerler. Onlar kimsenin göremeyeceği ordulardır. Onlar nûr gibi selam verip geçerler. Allahu Ekber Allahu Ekber.

Ey insanlar, birşeyler öğrenmeye çalışın. Bu kirli hayat için kirli faydasız şeyler öğrenmeye çalışmayın. Hayatınızı temiz tutun ve bedeninizi, başlarınızı, kalbinizi temizleyin ki durumlarınıza göre anlayışınız için ilahi hakikatlerden birşeyler gelsin. Allahu Ekber, Allahu Ekber. Ama insanlar göklerden ikram edilen fırsatı kaçırıyorlar. Onlar kısa hayatlarında bunu heder ediyorlar. Tozdan geldikleri gibi toz olarak giderler. Bu insanoğlu için en büyük utançtır; anlamaya çalışmazlar.

Gece vakti büyük teleskoplarla yıldızlara bakarlar. Çok dikkatli bakarlar. Bulduklarına da bir isim verirler, Alfa. Beta’ya daha ulaşmadılar. Alfa Yunan dilinin ilk harfidir. Onlar daha Alfa’dalar. “Alfa-x, Alfa- 6, Alfa- 9” böyle isimler verirler ve birşey bilmezler. Sadece bir damla nûr açılır ve gelir ve kapanır.

Ey insanlar, bize asla göklere bakmak ve akıl ürünümüze göre bu budur, şu şudur demek emredilmedi. Çabalarınızı ve gayretlerinizi ve akıl ürününüzü hiçbir şey için kullanacağınıza onun Yaratanına bakın. Onu Yaratanın size ne işaret ettiğine bakın. Ama bunu asla istemezler ve kocaman teleskoplar yaparlar. Bunun ismi nedir? Hubble. Evet, bu sadece bir kibrit çöpü gibidir, bakarlar, bakarlar. Onu bırakın ve ilahi kitapların ne buyurduğuna bakın. Onu açın ey selefi ulemaları, bakın insanlara onun büyüklüğü hakkında konuşun. Ne buyurur, Allahu Ekber Allahu Ekber Allahu Ekber Velillahil Hamd. İnsanlara Cenâb-ı Allah’ın büyüklüğünü öğretin. Siz ve başkaları için faydasız olan şeyleri bırakın. Bu “Şirk, Şirk” bırakın. Ortak yoktur, insanlara Âlemlerin Rabbinin büyüklüğünü anlamalarını sağlayın. Bu mühimdir.

Bir ortağı olsaydı başka bir uzay olurdu ve üstüne “Bu benim mülkümdür” diye yazardı. Başkası da “Bu benim mülkümdür” derdi. Neden herşeyin O’nun mülküne ait olduğunu ve bu mülk ebediyete kadar olduğunu söylemezler? Böyle şeyler söyleyin ve insanları uyandırın. Onların bu kirli hayatta olmaları ve kıymetli çabaları boşa gittiği yeterlidir. Pis geldiler pis giderler. Bir pislikle geldiler, binlerce pislikle giderler.

La Hâvle Vela Kuvvete İlla Billâhil Aliyil Aziym.

Ey insanlar, bütün insanlar, bütün milletler, o doğayı araştırmaları bırakın. Yüzünüzü bu doğayı, bu gezegeni, bu uzayı yaratana çevirin. Onun kim olduğuna bakın. İlahi kitaplara göre anlarsınız. Aklınızı, zihniyetinizi kullanırsanız size yavaş yavaş açılış gelir. Pekçok defa selefi ulemalara hitap ettiğim için üzgünüm. Siz nasıl ulemalarsınız? İnsanlara hakikatleri öğretmiyorsanız nasıl biz ulemalarız dersiniz? Söylediklerinizle insanların kalplerini mutmain edin. Yavaş yavaş ilahi makamlara ulaşsınlar. Büyük patlama hakkında konuşmayın. Üniversitelerde bu kâinatın başını öğretirsiniz. Ve sonunda gelirsiniz ve böyle büyük kâinatın başını ve sonunu kabiliyetimizle anlamayız. Ve sonunda bu sarhoş ve cahilleri getirirler. Bu âlemin başlangıcı bir atomdan başlamıştır derler. Ve Arabistan’da üniversitelerinde bunu öğretirler. Selefi ulemaları reddetmezler. Asla bu batıldır, bu yanlıştır, bu hayaldir hakiki değildir demezler. Ama kitaplarında talebelere öğretirler. Eğer üniversitelere ilahi kitaplar getirirseniz, biz insanlar bu kitapların öğretilmesini kabul etmeyiz derler.

Evet, neden söylemezsiniz? Nerde sizin لمنكر عن النهي و بالمعروف الأمر ا İyiliği emretmek ve kötülükten men etmezsiniz? Neden programınızın ne olduğunu gidip öğretmezsiniz? Hayır ama “Esselamun Aleyküm Ya Rasulullah” dersen onlara büyük şirktir demeleri kolay geliyor. Yüzünüzü mübarek kabre çevirirsen “Bu şirktir” derler. Karıncalar onlara güler. Tam akıl sahibi insan değil diye karıncalar onları lanetler. Çünkü bir gece vardır. Her haftada bir gece. Bu gece nedir? Cuma gecesi. Bir saat vardır ki bütün varlıklar, karıncalar bile başlarını Arş’a, Âlemlerin Rabbinin Arş’ına kaldırırlar. Ama bunu insanlar yapmazlar. Neden insanlara öğretmezsiniz? Bu gizli bir ilimdir. Bu insan konuşuyor demeyin, hayır. Ben birşey bilmem ama bana geleni konuşmalıyım.

Bütün varlıklar başlarını Arş’a kaldırırlar. Ve biz bu kirli hayatla savaşıyoruz. İnsanoğlunun hepsi suçludur. Cenâb-ı Allah bizi en şanlının hürmetine affeylesin. Yeterlidir, bu bir okyanustur. Bunu bu günün, bu senenin, dünyanın sonuna kadar bitiremeyiz. Gelir, bu ilahi ilimdir. Çok çok az gelir. O az olan açılırsa gark olur, boğuluruz.

Uyuyor musun? Ondan İngilizce mi öğrendin? Maşallah. Cenâb-ı Allah bizi affeylesin. Esselamun Aleyküm. Fatiha.

UA-984942-2