Cuma, Şubat 12, 2010 Lefke, Kıbrıs
Destur Ya Ricalallah. Destur Ya Sultanul Evliya. Seyyidina Muhammed (s.a.v.) Ve Alihi Ve Sahbihi Ecmaiyn. Meded Ya Ricalallah.
Esselamun Aleyküm. Euzubillahimineşşeytanirraciym Bismillahirrahmanirrahiym. La Hâvle Vela Kuvvete İlla Billâhil Aliyil Aziym.
Ey insanlar hoşgeldiniz, dinleyicilerimiz. Dilerim ki zayıf bir kula bir ikram olur. Kendimi birşey olarak iddia etmiyorum, hiç birşey. Onlar beni insanlara hitap ettiriyorlar. Bu dünyada yaşayan bütün insanlara, Âdemoğullarına. Biz Âdemoğullarıyız, Âdem’in çocuklarıyız. Ben Arap’ım, ben Türküm, ben Kürt’üm, ben İngiliz’im, ben İspanyol’um, ben İtalyan’ım demeyin. İtalyan var mı? İtalyan yok mu?
İspanyol, Türk, Kürt… şeytâni olmayın.
Merhaban, Merhaban, Merhaban. Tövbe estağfurullah. Her başlangıcın bir sonu olmalı. Evet. Büyük şeyhimiz ve onların… ne derler?
Onlar 40 tanedir ve bu dünyadaki herşeyi gözetler. 40 evliyalar, 40 mübarekler. Onlar dünyada insanlara en yakın olanlara bakıp görürler. O insanlardan biri Siz Arapça biliyor musunuz ey selefi ulamaları? Cenâb-ı Allah Kurân-ı Kerîm’de Seyyidina Yusuf a.s. hakkında ne buyurduğunu biliyor musunuz? En yüksek şanlar ve şerefler Peygamberler Mührü, Seyyidina Muhammed (s.a.v.)’ dir.
Ben küçükken çok uslu, sessiz çocuktum. Şimdi bakıyorum başka bir şahsiyet oldum. O kadar sesiz bir çocuktum. Şimdi yüze yaklaştım eh.. “Sana insanlara giydirdiğimizi giydiririz çünkü sana onların kıyafetlerini giydirmezsen senden kaçarlar. Onlar eşek olursa senden eşek ol ki asla senden kaçmasınlar” derler. Tamam mı? Subhanallahi Aliyil Aziym. Nerden bize geldi bize bu eşekler? Tövbe Estağfurullah. Kaçmasınlar diye, tanıdık birşeyler bulsunlar diye. Selefi ulemaları kendilerini yüksek seviyede görürler. Onlar başka ulemaların seviyesinde olmaktan mutlu olmazlar ve selefi ulemaları olmak isterler.
Bende derim (Bakara:111) هَاتُواْ بُرۡهَـٰنَڪُمۡ. <
Ben bazen birşey değilim ama bana birşey yapmam için emir gelirse çok tehlikeli olurum. Onlar bunu söyler ben değil. Ben onların dillerinden konuşurum. Edepli olun! Bu büyük bir iftiradır.
Peygamberler Mührünün yalnız üç tane Selefi Salihin hazırlamakla suçlamak büyük bir iftiradır. He…? Sahabe-i Kirâm bile 124 bin tanedir. Onların hepsi Radiyallahu Anhu Ve Radiyallahu Anh. Seyyidina Resulün sahabesine söven başka milletlere de bağırıyorum. Siz cezalanmanız gerekir.
“Ey şeyh…” Ben Şeyh değilim, ben bir kimseyim. Buraya aletler getiriyorsunuz. Beni dinliyor musunuz? Nasılsınız? Evet. Beni dinleyip sesimi doğudan batıya götürüyor musunuz? Aferin size.
Ne kadar heybetli bizim… SubhanAllahil Aliyil Aziym. İnsanların yanlış anlayışı var. Peygamberler mührü bize getirdiğine gelmeliyiz. ... (arapça) buyurur. Rasulullah (s.a.v) bir kimseye sövdümü? Hayır, hayır. SubhanAllahil Aliyil Aziym. Huu…
Rabbine, Yaratana karsı edepliydi. En yüksek edebi öğrenmeye çalışmalıyız. Bu yaradılışın başından sonuna kadar Peygamberler Mühründen daha iyi veya daha fazla yüksek edebi olan kimseyi bulamazsınız. Neden? Çünkü (arapça) buyurur: "Rabbim bana mükemmel ahlak öğretti, kimse bu edebin üstünde öğrenemez veya sahib olamaz." Anlamalısınız, anlamazsanız size anlatacak birileri gelir. Estağfurullah, evet.
Ben böyle şeyleri söylemiyorum ve nefsimi en yüksek seviyeye getirmiyorum. Ben en aşağı seviyedeyim. (arapça) Kim mütevazı olursa Cenâb-ı Allah onun makamını veya seviyesini daha yüksek, yüksek, yüksek ve sonsuz yükseltir. Kurân-ı Kerîm ne buyurur ve evvelden ahire ne öğretir?
Milyonlarca ve milyarlarca bunun gibi evrenler var. Kimsenin sayamayacağı sayısız yaradılışlar var. Cenâb-ı Allah’ın varlıkları mı? Evet. Evrenler. Cenâb-ı Allah Kurân-ı Kerîm’de buyurur… Allah Allah, Seyyidina Yusuf’un adına… Kurân Kelamullah. Ama Cenâb-ı Allah bu sözleri Seyyidina Yusuf’un aracılıyla söyledi. Seyyidina Yusuf buyurdu;
(Yusuf:53) وَمَآ أُبَرِّئُ نَفۡسِىٓۚ
<
Ben nefsimin yüzde yüz Rabbimin istediği gibi olduğunu söylemiyorum, hayır. Benim nefsim başka insanların nefsi gibi. Herkesin bir nefsi var ama o nefsi bırakırsan en fenasını yapar. Dikkat edip eğitirsen doğru yola gelir. (arapça) Arapça mı? Hangi selefi ulema benim nefsim .. der? Onlar yalnız “Biz selefi Salihin ulemalarıyız” diye iddia edip söylerler. Neden … (arapça) demezsiniz? Onlar o kadar… Onlar “Biz selefi Salihin ulemalarıyız” demekle kendilerini ilahi garanti altında olduğunu zannederler.
Onlar yaptıkları, söyledikleri herşeyi en iyisi olup göklerden garantileri olduğunu zannederler. Rasul (s.a.v). hocasının en iyi ahlak ve edep sahibi olduğunu kabul etti. O buyurur (arapça).
O selefi salihiniz diyenler, sizin hocanız kimdir? Biz kitaplarda okuyoruz demeyin. Hayır, hayır biz hareketlerini soruyoruz, şimdi size kim öğretiyor? Çünkü onların hepsi iyi ahlak öğretecek bir eğitimcilerinin olmasını reddediyorlar. Evet, evet bu mühimdir. Bu çok mühim konudur.
Onlar kabul etmezler ve hepsi tarikatlara karşıdır. Tarikatlar kendileri için birşey iddia etmezler. Ama onlar en iyi eğitimcileri alırlar. Peygamberimiz (s.a.v) sahabesini eğittiği gibi tarikat sahabenin yollarını taklit eder. Onlar Rasulullah (s.a.v)’ın iyi ahlakını takip etmekten mutlu olurlar. Ona ve Cenâb-ı Allah’a karşı iyi ahlak vardır. Ondan sonra kullar ve ümmet nasıl korunurlar ve iyi ahlaka sahib olurlar diye iyi ahlak öğrenirler. Kimse kitaplar okumakla iyi ahlak öğrenmez.
Mesela bir çekiçle kılıç yaparlar. Bir usta olmazsa, bir kimse kılıç yapabilir mi? Ben yaparım diye iddia eder ama ona ancak bir demir parçası dersin kılıç değildir. Her mesleğin bir ustaya ihtiyacı vardır.
Peygamberler Mührü evvelden ahire bütün insanların hocasıdır. Bunu nasıl inkâr ederler ve tarikata karsı gelirler? Kurân-ı Kerîm buyurur;
(Cin:16) وَأَلَّوِ ٱسۡتَقَـٰمُواْ عَلَى ٱلطَّرِيقَةِ
<
Kurân-ı Kerîm’de tarikat yoktur derler. Daha önce duydunuz mu? Cenâb-ı Allah buyurur; وَأَلَّوِ ٱسۡتَقَـٰمُواْ عَلَى ٱلطَّرِيقَةِ Ben anlayanlara konuşuyorum onlar âlimleriz diye iddia ederler, onlar anlamalılar. Onlar İslam’da ve Kurân-ı Kerîm’de tarikat yoktur derler. Nasıl olur? Cin suresi mi? Onlar okurlar ama hiç anlamazlar.
Cenâb-ı Allah buyurur;
(Cin:16) وَأَلَّوِ ٱسۡتَقَـٰمُواْ عَلَى ٱلطَّرِيقَةِ
Bu ne demektir? İstikamet bir kulun doğru yolda olması için en yüksek seviyedir. Tam doğru istikamette olan bir kimse olmazsın. Rasulullah (s.a.v)’a bir sahabe sordu; “Bana kısa şekilde İslami anlat ki tutayım.”
Rasul (s.a.v) buyurdu; (arapça): “Allah de ve dosdoğru yolda git.” Bu gelene Kurân-ı Kerîm bir cevap verir. وَأَلَّوِ ٱسۡتَقَـٰمُواْ عَلَى ٱلطَّرِيقَةِ Tarikat anlamını herkesin anlayış kuvvetine ulaşmak için mümkün olduğu kadar genişletir, genişletir, genişletir. وَأَلَّوِ ٱسۡتَقَـٰمُواْ
Onlar Arap’tır bu Ayet-i Kerîme’ye bakmalılar. Onlar bu ilahi sureyi okurken dikkat etmezler وَأَلَّوِ ٱسۡتَقَـٰمُواْ عَلَى ٱلطَّرِيقَةِ İslam’da tarikat olmadığını nasıl söylersiniz? Cenâb-ı Allah kulların doğru yolda gitmelerini buyurur. Bunu kim söyler? Onlara içmek için birşeyi kim verdi? (arapça). O ulemalar mı? Selefi salihin ulemaları mı? Onlar bana çok öfkelenirler. Onların bana karşı gelmelerine bir yetkileri yoktur. Bana karşı olurlarsa Kurân-ı Kerîm’ ve Resule karşı olurlar.
Bu Cenâb-ı Allah’ın suyunun fiyatı mı? Cenâb-ı Allah doğru yolda gidenlere ikram eder. …(arapça) onlar birşey bilmez. Ama bazıları birşeyler bilirler. Onlar edepli olmalılar. Yoksa terbiyeciler onlara öğretir. Cenâb-ı Allah bizi affeylesin. Fatiha. Yeterlidir. Bu bir okyanustur. Bunları anlayacak kimsenin kapasitesi yoktur - sonuna kadar bitmez.
Allah Allah Allah Allah Allah Allah AziyzAllah
Allah Allah Allah Allah Allah Allah KerimAllah
Allah Allah Allah Allah Allah Allah SubhanAllah
Allah Allah Allah Allah Allah Allah SultanAllah
Ya Rabbi...
Fatihah.