Available in: English   Turkish   Go to media page

İLAHİ CEVHERLER

Sultanul Evliya

Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani

Salı, Mayıs 11, 2010 Lefke, Kıbrıs

Zidhu Ya Rab İzzu Ve Şerefan Nûren Ve Surura Ve Ridvanen Ve Sultana.

Sen bizim nerede olduğumuzu görüyorsun ama biz seni görmüyoruz. Ve senin sunumuna karşı mütevazı bir şekilde iyi edepli olmayı istiyoruz. Uyumayın! Ve de bütün yaratılanlara Esselamun Aleyküm diyoruz. Ne kadar fazla isterseniz bize o kadar fazla verilir. Bugün bana bu gezegendeki, bu kıtalarda veya okyanustaki herşeye Esselamun Aleyküm dedirtiyorlar. Evet, ve de ey katılanlarımız diyoruz. Siz böyle mütevazı toplantıya katılıp bu beyanatlara değer verdiğiniz için şanlısınız. Ne kadar fazla değer verirseniz, ne kadar fazla dikkatinizi verirseniz size daha fazla ve fazla verilir. Katılmayan insanlar kayıp eder. Ben temsilcimden, bizleri temsil edenden bütün doğudan batıya katılanlara daha fazla ve fazla hazinelerden ulaşmasını istiyorum. Bir ilahi cevher, bir ilahi zümrüt, bir ilahi yakut, bir ilahi inciye ulaşabilirseniz bunun kıymeti tek bir dünyanın hazineleri değil, milyonlarca dünyanın hazineleri (bile olsa) o ilahi cevherin yanında kıymeti yoktur.

Ey insanlar, akıllarınızı kullanın. Bu ilahi emirdir ki Âlemlerin Rabbi elçilerine insanlara hakiki değerleri istemelerini emretti. İlahi cevherler yapıp ve insanlara; Ey insanlar, siz 'önemli değil' diyorsunuz. Siz ulaştığınızı kayıp ediyorsunuz. Yarım saat (bu sohbete) katılmazsanız neye ulaşırsınız? Bu yarım saatte katılıp, inanıp saygı gösterirseniz size sadece bir cevher ikram edilir. Bir cevherin büyüklüğü dünyamız kadar bile olsa kıymetsizdir. Onun için ey doğudan batıya insanlar, şimdi içinde olduğunuza katılmaya çalışmalısınız. İlahi merkezlerden bu gezegende yaşayan insanlara ilahi ilim açarlar. Kıymet verin ve daha fazla sayısız cevherler alın.

Ey doğudan batıya insanoğlu, cahil olmayın. Bir kuş aniden konuşmayu başlasa ve huzurundakilere hitap etse, Afrika’da insan gibi konuşan bir kuş var diye bu mühim haberi yapmak için doğudan batıya hiçbir gazete kalmaz. Bütün insanlar der;

“O kuşun insan gibi konuştuğunu gördünüz mü?”

“Nerede o?”

“Bak bu gece gösterdiler. O kuş size bir gösteri yapar."

Bu mucizevî birşeydir diye hayrete düşersiniz. Bir kuş konuşur ve bütün dünya dikkat eder ve der; “O kuş konuşuyor mu?”

“Ey kardeşim, sana diyorum ki o insan gibi konuşan kuşa bakıyorlar. Aynı zamanda benimde bir eşeğim var. Ve onun 'Ey cahil insanlar, ey cahil insanlar, neden o hergün size hitap edip ilahi haberleri vereni dinlemezsiniz?' söylediğini işittim."

Bu sesin nereden geldiğine bakıyorum. Görüyorum ki eşeğim kulaklarını böyle yapmış bana bakıyor ve “Sende mi o cahillerdensin? Onlar kuşun insanlar gibi konuştuğunu işittiklerini (söyleyip) seninle eğleniyorlar. Bir insan sana konuşuyor ve sen değer vermiyor musun? Tüüühhh…”

Eşek o kimseye tüüh, tükürüyor. “Tüüühh… hergün gelip size konuşan, hitap eden kişinin değeri yok ama bir kuş insanlara isimlerinle hitap ediyor ve mucizevî” dersiniz. Kuş konuşunca mucizevî olur ama insan konuşunca mucizevî olmaz. Bu ölçüdür. Bu 21. yüzyıl insanlarının zihniyetidir. Onlar bir kuş insan gibi konuşuyor diye kıymet verir ama bir insan konuşunca “Önemli değil, önemli değil, kıymeti yoktur, kuşun konuştuğunun değeri var” derler. Böyle zihniyete Tüühh…

Bu milletin Peygamberlerine muamelesidir. Ben Peygamber değilim ama insanlar bütün Peygamberleri inkâr ederler. Ve "Siz doğruyu konuşmazsınız. Biz size inanmayız," derler. Bu çoğu insanların zihniyetidir ki onların seviyesi hayvanların seviyesi ve onun seviyesinin altındadır. Ve şimdi Euzubillahimineşşeytanirraciym diyoruz. Ey insanlar, şeytani zihniyetlerden kaçın. Ve sayısız şeytanın ajanları insanlara Peygamberleri ve varislerini inkâr ettirirler. Evet. Bu insanların seviyeleri onlara konuşan o kuşların seviyelerinde olur. Kuşlar onlara konuşunca çok mutlu olurlar. Etraflarına bakarlar ve “Nerede yaşıyoruz?” derler. Kuşlar konuşur; “Siz bizimle yaşıyorsunuz,” derler. “Nasıl olur ben bir insandım.” Evet, sen bir insandın ama zihniyetin kuşların ve hayvanların zihniyetindeydi. Onun için hayvanlar seviyesinde olmak için gönderildin. Çünkü bir hayvan veya bir kuş insan gibi konuştuğu zaman hayrete düştün. Onun için şimdi mutlu olman için seni bu kuşların arasına koyduk. Çünkü sen mutlu değildin. Bir Peygamber, “Ey insanlar ben göklerden ilahi bir haberle size göklere bir yol açmak için gönderildim,” buyurduğu zaman mutlu olmadın. Ve siz onu hayvanlar gibi tepip kaçtınız. Onun için şimdi sizin seviyeniz hayvanlar seviyesindedir. Biriniz birinizi tepip ısırsın.

Onun için ey insanlar, bu ilahi bir ikazdır. Meşgulüz demeyin, sizin işleriniz birşey değildir. Sizin işlerinizin son noktası, son olarak abdesthaneye ulaşır. Ama ilahi şerefleri isteyenlerin yolları Âlemlerin Rabbinin ilahi nurlara ve nurlu bölgelere gider. Allahu Ekber Velillahil Hamd. Ey insanlar, evet bu zayıf kulu insanlara anlayışlarına göre hitap ettiriyorlar. Ey ulemalar, ey Vehhabi veya Selefi ulemalar veya Ezher-i Şerif doktorları ve İranlı Ayetullah ve Hüccetullah. Kurân-ı Kerîm’de neredesiniz? Ben konuşuyorum diye beni suçlamayın. Ben konuşmuyorum ama beni konuşturuyorlar. Evet sizden Ayet-i Kerîme’nin bir parçasını soruyorum, Âlemlerin Rabbi ne buyurur? Siz ulemalarsınız, siz hiç Kurân-ı Kerîm’de Ayet-i Kerîme okudunuz mu? Estâuğuzubillah;

(Yâsin:13) وَٱضۡرِبۡ لَهُم مَّثَلاً

<>

وَٱضۡرِبۡ لَهُم مَّثَلا(vedriblehum meselen) Bana misal verdiriyorlar. Cenâb-ı Allah Peygamberlerine ve varislerine emredip hitap ediyor. Ve Rabbimizin hitabı evvelden ahiredir. Bu o insanların anlamaları için onlara misaller yapmaları için yetki verir. Onlar insanlara bu zayıf kula hitap ettirdikleri budur. Bu kimse böyle şeyler konuşuyor demeyin, hayır. İlah emre göre وَٱضۡرِبۡ لَهُم مَّثَلاً. Bu Ayet-i Kerîme insanlara anlasınlar diye konuşacak herkese hitap ediyor. Anlamaları için bir misal verirler ve hikâyeler anlatırlar. Bakın bu bir yüzüktür ve onun değeri taşındadır (parmağındaki yüzüğünü gösteriyor). Siz ulemalarısınız, bu taştır, kıymetli taş değil ama cevher olduğunu söyleyelim. Kimse bu cevheri elinde direk taşıyamaz ama buraya bir Kürsi yaparlar (taşı oturtmak icin). Ona bir taht, temel yaparlar. Evet bu burada olmazsa bunu insanlara gösteremezsiniz. Ve bir misal vererek bu taşı gösteriyoruz ve insanlara neyin kıymetli olduğunu netleştiriyoruz. Ve bu tamamdır, insanlar benim kıymetli bir yüzüğüm olduğunu, yüzüklerin taşı ile kıymeti olduğunu biliyorlar.

Onun için Kurân-ı Kerîm cevherlerle ve kıymetli taşlarla doludur. Ve bunu insanlara kendi kendine gösteremezsiniz. İnsanlara o Ayet-i Kerîmelerin değerini göstermek için anlamaları için bunu kullanmalısınız (misaller vererek). Beni suçlamayın, beni yerden göklere konuşturuyorlar. Hayır, biz bunu Cenâb-ı Allah’ın yüksek emri ile kullanıyoruz. Ve وَٱضۡرِبۡ لَهُم مَّثَلاً "Onlara misal getir" buyurur. Ne için? Herşey için. İnsanlara herşeyi öğretin. Ama o anlayış temeli olmadan o cevher anlaşılmaz. Evet?

Onun için ey insanlar, şimdi yarım saat konuşuyoruz. Beni insanlara bazı cevherleri göstermek için konuşturuyorlar. Çünkü şimdi yaşayan insanların hepsi ya cahil ya sarhoş ya da ölüdür. Bu kocaman topluluğun bu gezegendeki değeri budur. Ya sarhoşlar ya da cahiller ya da asla anlamazlar. Ve onların kıymeti yoktur. Onun için onları uyandırmak için anlasınlar diye böyle misaller veriyorlar. Onun için konuşuyorum.

Ey insanlar, siz bunları dinlemek için çeyrek saat bile vermiyorsunuz çünkü meşgulüz diyorsunuz, zamanınız yoktur. Nedir bu işler? Günlük on kere abdesthaneye gidiyorsunuz ve meşgulüm demiyorsunuz. Elbiselerinize yapın! Siz meşgulseniz ozaman neden abdesthaneye gitmeye zaman ayırıyorsunuz? Ne için? Bana söylediklerini söylüyorum. Ve günlük banyo yaparlar. Günde bir veya daha fazla ve banyo yapmaya meşgulüm demezsiniz. Neden meşgulüm abdesthaneye gidemem demezsiniz? Ama böyle şeyler için (günlük sohbet dinlemeye) meşgulüz dersiniz.

Ey insanlar kabriniz sizin için açıldı, sizi bekliyor. Neden meşgulüm kabre gidemem demezsiniz? Kendinize dikkat edin!! Allah’tan korkun. Ey ulemalar, size emredileni yapmalısınız. Tartışmayın, hayır. İnsanların anlamaları için basit seviyeye gelin. Cenâb-ı Allah bizi affeylesin. Estağfurullah Estağfurullah. Bu sizin Allah için bir kıymet vermediğiniz anlamına gelir. Allah için. Onlar benim burada show yaptığımı zannediyorlar. Hayır ben 90 yaşındayım, show yapmaya ihtiyacım yok. Ne için? Evet. Ama belki bir kaç gün sonra tabutunuzun hazırlandığını düşünmelisiniz. Cenâb-ı Allah bizi affeylesin.

Allah Allah AziyzAllah

Allah Allah KerimAllah

Allah Allah SubhanAllah

Allah Allah SultanAllah

Bu öfkeyi, ey katılanlar, kirli nefsime yapıyorum. Ve Şeytan ve takipçilerine saldırıyorum, iyilere değil. İlkönce kirli nefsimle kavga ediyorum. Unutmayın ey ulemalar. İlahi koruma ancak enbiyalar ve onların adımlarından gidenler içindir.

Fatiha.

(36 dakika)

Yeterli. Canlarına okuyaceğim!

“Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“Dum dum dum dum dum dum dum dum”

Bu mucizevî lezzetli şarkıları ancak temiz kulaklı insanlar işitebilir. Ey insanlar bu (ilahi muzik) bizim gezegenimizin üstünde döner dolaşır ama kulaklarımız pislikle doludur. Açın ve gelir.

“Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“Dum dum dum dum dum dum dum duuum” Sonsuzdur.

UA-984942-2