Go to media page Available in: English   Turkish  

Beklenmeyen, Dehşetli Vakalar Geliyor!

Sultanul Evliya

Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani

Cuma, Aralık 9, 2011 Lefke, Kıbrıs

Allahu Ekber Allahu Ekber La İlahe İllallahu Allahu Ekber Allahu Ekber Velillahil Hamd. Allahu Ekber Allahu Ekber La İlahe İllallahu Allahu Ekber Allahu Ekber Velillahil Hamd.

Allahümme Salli Âlâ Seyyidina Muhammed Ve Âlâ Alihi Ve Sahbihi Ve Âlâ Sairi Enbiya Vel Murseliyn Salavatullahi Ve Selâmu... Esselâmun Aleyküm Ya İbadallahi Salihin Ya Ashabul Nevbe Ya İbadallahi Muhlisin. Esselâmun Aleyküm Ya İbadallah. Euzubillahimineşşeytanirraciym Bismillahirrahmanirrahiym. La Havle Ve La Kuvvete İlla Billahil Aliyil Aziym.

Esselâmun Aleyküm katılanlarımız! Cenâb-ı Hak bizi affeylesin ve rahmetinden versin. Euzubillahimineşşeytanirraciym, Bismillahirrahmanirrahiym diyoruz.

Ey insanlar! adım adım son günlere ulaşıyoruz, kıyamet günü yaklaşıyor. Ey insanlar! Gelin ve Cenâb-ı Hakkın emirleriyle beraber olmaya çalışın ki insanoğluna Peygamberler Mührü tarafından nakledilen yolu tutanlardan olun. Ey insanlar, şimdi kıyamet alâmetlerinin gözüktüğü bir zamanda yaşıyoruz. Cenâb-ı Hak, “mecaat ecratuha” buyuruyor. Kurân-ı Kerîm’i uzun zamandır okuyoruz. Cenâb-ı Hak Kurân-ı Kerîm’de işaret verip insanları ikaz ediyor. Neden “mecaat ecratuha” buyurmuştur? 1500 sene evvel son günlerin alâmetleri görünmeye başlamıştır. Şimdi 1500 sene önce bildirilen alâmetlerin içindeyiz, işaretler gözükmeye başlamıştır. Subhanallahi Aliyil Aziym.

Kıyamet günün alâmetleri Peygamberler Mührü tarafından bildirilmiştir. Ne gibi alâmetler olduğunu O biliyordu ve insanlara neye dikkat etmeleri gerektiğini söylemiştir. İlk olarak, Kurân-ı Kerîm Arap dilindedir ve o yüzden bunu ilk Araplar anlar. Bu sebepten dolayı Arabistan’daki, Mekke Mukerreme ve Medine Munevvere’deki insanlar bu ilahi mesajları alıp hareket etmeye başlamışlar; insanlara ulaştılar ve onlara göklerden insanlara gönderilen son peygamberlikte ikaz etmişlerdir. Ey insanlar, sizi kim yarattı ve dünya üzerine kim getirdi? Bu gezegendeki insanların hayatlarına bir hudut konmuştur ve bu dünyaya gelen herkes geri dönecektir. Rasulullah (s.a.v.) sahabelerine detaylarıyla bildirmiştir. Onlar Ona göklerden gelenlere inandılar ve bu ilahi beyanatları insanlara beyan etmek için doğudan batıya koştular.

Ey insanlar! Siz buraya ebedi olarak gelmediniz. Herkesin bir vakti gelecek ve vaktin hududu gelecek ve gidip kayıp olacaksınız ve sonuçta bütün dünya Sûra’nın üfleneceği o güne ulaşacak. Herşey yıkılacak; yaşayan herşey ölecek. Onlar maddi varlıklarını geride bırakacak ve sadece ruhları toplanacak.

Peygamberler Mührünün bahsettiği pekçok alâmetler görünmüştür. Bu alametlere ulaştık; her gün pekçok beklenmedik vakalar gözüküyor. Peygamberler Mührünün (s.a.v.) bildirdiği gibi, “Son günler geldiği zaman ümmetim benim göklerden getirdiğimi bırakacaklar; Cebrail (a.s.)’ın bana getirdiğini size söyledim ve kıyamet gününde pekçok alametler olacak.” Subhanallah.

İnsanlar vahşi varlıklar gibi olacaklar. Bunun anlamı insanların kalplerinde merhamet kalmayacaktır, alınacaktır. Merhamet gittiği vakit öldürmeye, kavga etmeye, helak etmeye başlarlar. Hayatta olan herkesi bitirmek ve dünyada bir el dolusu insanların kalmasını isterler. Şimdi bunun içindeyiz; insanlar kendi aralarında her yerde kavga ediyorlar. Başka insanlarla değil lâkin milletler heryerde kendi aralarında kavga ediyorlar. La Havle Ve La Kuvvete...Subhanallahi Aliyil Aziym.

Kamçı geliyor! Zelzele gibi, tusunami gibi, beklenmeyen hortumlar gibi, beklenmeyen fırtına gibi rüzgarlar, beklenmeyen korkunç ve dehşetli vakalar geliyor! Dehşetli seller, beklenmeyen fırtınalar, hepsi kıyamet günlerin alametleridir. Lâkin insanlar hala, “Ey Rabbim!” demiyorlar. İnsanlar hala, “Bu tabiattır” diyorlar. Onlar buna tabiat dedikleri sürece onlara her gün tabiattan kırbaçlar gelecek. La Havle Ve La Kuvvete...

İlk olarak, milletler heryerde kendi aralarında kavga edecekler. Bir kişi, “Bu bölge, bu kıta bana aittir” der. “Sana mı? Neden? Sen tek bir kimsesin!” Bütün insanlar haklarının engellenmemesine bakar. Onlar haklarını isterler lâkin bazıları, “Hayır, biz size vermeyiz, bütün haklar bizimdir ve sizin olan her şey bizim olacak. Siz bizim kölelerimiz olacaksınız” derler. Bu her yerdedir. Subhanallah! Estâuğuzubillah:

(Enam:65) قُلۡ هُوَ ٱلۡقَادِرُ عَلَىٰٓ أَن يَبۡعَثَ عَلَيۡكُمۡ عَذَابً۬ا مِّن فَوۡقِكُمۡ أَوۡ مِن تَحۡتِ أَرۡجُلِكُمۡ أَوۡ يَلۡبِسَكُمۡ شِيَعً۬ا وَيُذِيقَ بَعۡضَكُم بَأۡسَ بَعۡضٍ‌ۗ

<>

Sadakallahul Aziym! Allah (c.c.), “Ben size göklerde ve yerden ilahi ceza göndermeyeceğim. Eğer Benim ilahi emirlerimden kaçmaya devam ederseniz sizi pekçok gruplara ayırırım ve sizi birbirinize düşman ederim” diye buyurur. Bu Kurân-ı Kerîm’dir ama üzgünüm ki İslam dünyasındaki insanlar bunu dikkate almazlar. Cenâb-ı Hak, göklerden gelen ilahi emirleri, şeriatı göndermiştir lâkin insanlar hala itaat etmezler.

Cenâb-ı Hakkın şeriatı birdir ve O Âlemlerin Rabbidir! O bizi yaratandır ve bize ilahi emirleri gönderen O’dur. Lâkin şimdi insanlar ilahi emirleri bırakırlar ve “Hayır, biz daha iyi şeyler getireceğiz” derler. Bu insanları cennetten uzaklaştırıp şeytanın yolu olan cehenneme gitmek için şeytani yollardır.

Her gün binlerce insan ölüyor veya birbirlerini öldürüyorlar. Ne için? Şeytan için. Bu demokrasiyi bırakın; bu şeytanın yoludur! Gelin Âlemlerin Rabbinin yolunu tutun. Neden ilahi emirleri almazsınız? Neden insanları toplayıp kanunlar, kendi bencil isteklerinize göre parlamento yapmak istersiniz? Bu kuralları herkese yaparlar ve heryerde kavga edip öldürüyorlar.

İnsanlar şeytanı takip ederlerse dünya üzerinde selamet olamaz. Göklerin ilahi emirlerini takip edenler burada selamet içinde olurlar; şerefli, tatlı ve mutlu bir hayatları olur ve bu hayattan sonra ebedi hayata ulaşırlar. Cenâb-ı Hak bizi ebedi hayata ulaşmaya çağırıyor. Şeytan “İnanmayın, mutlu olmak için birbirinizi öldürün” der. Nasıl mutlu olacaksınız? Bu mutluluk nerede?

Bu tatlı veya yüksek bir hayat nerede? Hangi ülke bu hedeflere ulaştı? Hepsinin hayatları ateşte yaşayan insanların hayatları gibidir. Ben bütün milletleri çağırıyorum! Ben zayıf bir kulum lâkin ben sadece ... Peygamberler Mührü ilahi emirle insanlara söylemesi buyrulmuştur: “Sen sadece bir ikaz edicisin! Seni dinleyenler burada ve buradan sonra mutlu olurlar. Eğer dinlemeyip şeytanı takip ederlerse şeytanla beraber ateşe giderler.” Neuzubillah!

Ey insanlar, özellikle Arap ümmeti! Arap milletinden herkes Kurân-ı Kerîm ve göklerin ilahi emirlerini bıraktılar ve parlamento yapmak istiyorlar. Parlamento nedir? Siz Kurân-ı Kerîm’in emirlerini bırakıp şeytani fikirlere göre bunu şunu mu yapıyorsunuz? Darwin denen bir şeytan, “Hiç bir şeye inanmayın, bizler maymundan geldik” dedi. Talebelere küfür öğretmek İslam dünyası için ayıptır! Bunların hepsi ilahi emirlere karşıdır. Onun için birbirlerini öldürecekler ve dünya üzerinde bir el dolusu insan bırakacak. Hepsi yallah! Şeytanın size öğrettiğine gidin!

Üzgünüm ki İslam dünyasının insanları Kurân-ı Kerîm’i bırakıp batılı ülkelere koşuyorlar ve “Bu medeniyettir” diyorlar. Neden? Bizler ormandaki vahşi hayvanlarız da batılı insanlar medeniyetli insanlar mı? Lâkin bu olmalı. Onlar şeytanı takip ediyorlar ve şeytan onları burada ve buradan sonra cehenneme taşır.

Ey insanlar, gelin işitin, gelin dinleyin, gelin ilahi emirleri takip edin. Şeytanı fikirleri ortadan kaldırın. Parlamento yoktur, seçimler yoktur, demokrasi yoktur. İslami emirler burada ve buradan sonra sizin için en iyisidir. Bunu yapmazsanız pişman olursunuz.

Bu ay mübarek aydır, Muharrem-ul Haram. Pekçok şeyler gözüktü ve insanlar iki parçaya ayrılıp birbirlerini öldürmeye hazırlanıyorlar. Denizde donanmalar var. Ne için? İnsanoğlunu öldürmek için, tabiatı öldürmek için, tabiat üzerinde olan her şey için. Bu ne içindir? Bu şeytanın emri ve şeytanın insanlara emridir. Amerikan reisi Obama’ya sesleniyorum, kutsal papaya sesleniyorum, Dalay Lama’ya sesleniyorum! Alman hanıma sesleniyorum. Bir bayanın büyük bir millete rehber olduğu hiç görünmemiştir. Gelir (Şap şap öper) Tövbe Estağfirullah ve çok mutlular. Onlara sesleniyorum! Haşmetli Kraliçeyi kimse gelip öpmediğine seviniyorum. (Ayağı) Burası öpülür, bu edeptendir, yüksek edeptir!

60 yıl önce bir şeytan gelip komünizmi getirdi ve onları gönderdi. Bunlar asil insanlardı ama hepsinin haklarını aldılar. Bu olamaz! Bu şeytan geldiği zaman Yemen’de, Şam’da, Mısır’da, Libya’da, Bağdat’ta, Türkiye’de, İran’da, Afganistan’da, ve Pakistan’da ne olduğunu işitiyorsunuz.

Pakistan’ı parke gibi döşeyeceğim. Pakistanlıların okyanusunu satacağım, bu birbirleriyle kavga etmelerinden daha iyidir. Okyanusun üzerinde büyük bir şehir yapsınlar. Orada hükümet olmaz, parlamento olmaz, demokrasi olmaz, rahat olur.

Ey insanlar, gelin dinleyin. Ben liderlere sesleniyorum. Bayanlarda First Lady oluyorlar lâkin erkekler First Man olmuyorlar. First Lady’lere de sesleniyorum: eşlerinize bakın, milletlerinizin ne yaptığına bakın. Onlar dünya üzerinde olan herşeyi helak etmeye çalışıyorlar. First Lady’ler eşlerine sopa atsınlar çünkü onlar First Lady’lerden titrerler. Onlara sesleniyorum: eşleriniz yanlış yaparlarsa onlara gelin ve söyleyin. Bütün dünya böyledir. Allahu Ekber, Allahu Ekber, Allahu Ekber!

Ey insanlar, gelin düşünün. İşittim ki Kaddafi Mısır’da Mısırlılara nasihat etmiş. Mısırlılar sizin bildiğinizi biliyor. Onlardan bazıları, “Bizler Selefiyiz, sizin mezhebiniz nedir?” derler. Başkaları, “Biz İhvani Muslimin’iz” derler. Bizden ne haber? Eğer onlardan bazıları İhvani Muslimin, bazıları Vehhabi olursa, biz ne yapıyoruz? Bizim yolumuz nedir? Bizler Müslümanız! Bizler göklerin ilahi emirlerini takip edenleriz. Siz nasıl, “Bizler İhvani Muslimin’iz ve başka insanlar Müslümanlar değil” dersiniz? Bunu kim söyler? “La İlahe İllallah Muhammedun Rasurullah” diyen herkes Müslümandır! Nasıl gelip de “Sizler Müslüman değilsiniz ve size hakkınızı vermeyiz” dersiniz?

Bizim yolumuz Peygamberler Mührünün bize öğrettiği yoldur; biz onu takip etmeliyiz. Onlar yanlış yoldalar. Biz Peygamberimizin gittiği yolda gidiyoruz ve ben sizi ikaz eden zayıf bir kulum.

Ey insanlar! Kıyafetlerinizle, aklınızla, kalplerinizle, amellerinizle İslam’a gelin. Rasulun sünnetini takip edin. Rasul (s.a.v.) herşeyi göklerden getirmiştir. Onun yolunu tutun yoksa helak olursunuz. İslam’a gelmeyen insanoğluna umut yoktur. Bu güçlü ay Muharrem’dir. Cenâb-ı Hak Peygamberlere bu mübarek ayda ilahi desteğini ikram etmiştir. Bu aydan sonra Safer-ul Hayr ayı vardır ve ne olacağını Cenâb-ı Hak biliyor. Bir savaş çıkar mı bilmiyorum. Belki insanların üçte ikisi gidecek, ölecek, yanacak, kayıp olacaklar. Sadece göklerin ilahi emirlerine inananlar kalacaklar. Cenâb-ı Hak bizi affeylesin.

Yahu, bu zayıf kulun ne söylediklerini düşünün. Ben zayıf bir kulum başka birşey değil. Cenâb-ı Haktan kendim ve bütün milletler için af istiyorum. Mehdi (a.s.)’ı bekliyorum ve İsa (a.s)’ın Deccalı öldürmesini bekliyorum. Tövbe Ya Rabbi Tövbe, Tövbe Estağfirullah. Ya Rabbi Ya Allah.

Fatiha.

UA-984942-2