Go to media page Available in: English   French   Turkish  

EN İYİ AMELİMİZ NEDİR?

Sultanul Evliya

Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani

Cumartesi, Nisan 17, 2010 Lefke, Kıbrıs

(Mevlana ayağa kalkar)

Meded Ya Sultanul Evliya Meded Ya Ricalallah

Allah Allah Allah Allah Allah Allah AziyzAllah

Allah Allah Allah Allah Allah Allah SubhanAllah

Allah Allah Allah Allah Allah Allah SultanAllah

Ey Rabbimiz, bizi yaratan, bizi affeyle ve ilahi huzurunda en şerefli olan, Seyyidina Muhammed (s.a.v.)’in hürmetine bize rahmetinden ver. Zidhu Ya Rab İzzu Ve Şerefa Nûren Ve Surura Ve Ridvanen Ve Sultana Ve Menittebeakum Yevmel Kıyamet. Meded Ya Sultanul Evliya Ya Seyyidi.(oturur)

Ey mübarekler, ey bu gezegendeki, dünyadaki mübarek kimselerin Sultanı, bizi destekle. Bize ne bilinmesi ve anlaması ve yapılması gerekeni ikram et. Biz cahiliz, Cenâb-ı Allah bizi affeylesin.

Esselamun Aleyküm doğudan batıya katılanlarımız, âlemlerin Rabbinin bu gezegendeki halifesi olmakla şereflenenler. Biz sadece gezegenimizi konuşuyoruz. Ve Euzubillahimineşşeytanirraciym diyoruz çünkü heryerde Şeytanı bulabilirsiniz. Sizi nurlandıracak olan ilahi nurlardan birşey gelirse onun arkasından ne olduğunu göremeyelim diye ona karanlık bir perde koyar. Bu Şeytanın vazifesidir. Aman Ya Rabbi. Aman Ya Rabbi.

Protokol olarak “Ey Rabbimiz” demeliyiz ama “Ey Rabbimiz, bizi Şeytandan koru” demeye utanıyorum. Nedir bu? Neden? Cenâb-ı Allah’ın mülkü ezelden ebededir. Mülkünün sonsuz okyanusları, sonsuz kâinatları, sayısız mülkleri vardır. Onun mülkü sayısızdır, mülkü. Bir kimse birşeyden korkup Sultanın sarayına gelir: “Ey haşmetlim, hemen bana ulaş, beni bundan kurtar” der. "Özellikle Şeytandan ki o en çirkin olandır. En çirkin varlıktır. Ezelden ebede yaratılmış olan en çirkin varlıktır. Şeytandan daha çirkini olamaz. Gel beni bundan kurtar” der. Nedir bu? Ama anlayışımız bir atomdan birşey gibidir. Bir atom neyi dâhil edebilir hayal edebilir misiniz? Bizim anlayışımız bu şekildir. Onun için fe'este`iz billah Rabbimizin ilahi emri ile Allaha sığınırım.Yoksa tek bir karınca Şeytanı ve işlerini çok kolay yıkabilir. Onun emri ile Euzubillahimineşşeytanirraciym diyoruz.

Ey Selefi ulemalarımız, Merhaban ve de Esselamun Aleyküm. Merak etmeyin ben sadece nefislerimize öfkeliyim sizin varlığınıza değil. Varlığınız Cenâb-ı Allahtan Kamil, mükemmeldir. İnsan Âdem. Âdem ne demektir? Bu anlamı biliyor musunuz ey Selefi ulemaları? Âdem ne demektir bana söyleyin. Âdem Elif’i gösterir. Elif’in bir anlamı vardır. Dal’ın başka bir anlamı vardır. Mim’in başka bir anlamı vardır ('Adem' ismindeki arapça harfler). Elif Allah'ı temsil eder. Dal, Âdem. Devamlılığı işaret eder. Mim yaklaşması imkânsız olan bir okyanustur. Münteha'yı temsil eder. Münteha son noktadır ve son nokta sizin içindir. Varlıklar içindir Yaratan için değildir.

Ezeliyyun Ebediyyun. Elif ezelidir, Mim mükemmeldir, Dal süreklidir (devamlılık). Rabbimizin herşeyde hâkimiyeti vardır. Bu Peygamberler Mührü, Seyyidina Muhammed (s.a.v.)’in şerefine yaratılmıştır.(Mevlana ayağa kalkar ve oturur). Yaratılış süreklidir. Süreklidir, kimse başını veya sonunu bilmez. Kimse bir anlayış için ulaşamaz. Hatta Ezel ve Ebed’in en az anlamına ulaşamaz. SubhanAllah, SubhanAllah. Akıl nûru ikram edilenlerin en yüksek şerefi vardır. SubhanAllah, bu ikram edilmiştir. Bu nuru olan kimse Ezele ve Ebede ulaşamaz. Cenâb-ı Allah insanoğluna anlayış için böyle bir şeref ikram etmiştir. Âlemlerin Rabbini anlamanın esas amacı nedir?

Yaptığımız bütün itaatler bize ilahi bir nûr verir. 500 tane ma caa-e bihi en-Nebi vardır. Peygamberler Mührü ümmetine 500 şekil şeref öğretti ve her şeref bir emre aittir. Bu şerefi yaparsanız, o şerefe ulaşmak isterseniz o şeref bu nûr seviyesine aittir. Bütün emirler, bütün ağır emirleri Peygamberler Mührü ikram etmiştir ve öğretip açıklamıştır. Her birisi o kimseyi o salih amele, itaate ulaştırır ve ilahi huzura yaklaşırsın. Bütün itaatlerin hakiki anlamı cennet için değildir. Cennet ehli insanları ümmetin sıradan bir seviyesindedirler. Kim daha fazla isterse o kimsenin şanı ve nûrundan bu 8 cennetler kayıp olur. Onun için bu Hadisi bizim Selefi ulemalarımız bilmeliler. Peygamberler Mührü, Seyyidina Muhammed (s.a.v.)’e (Mevlana Şeyh ayağa kalkıp oturur) soruldu;

“Ya Rasulullah, maa efdalul amel en iyi amelimiz nedir?” Bu insanlara öyle bir şeref ikram eder ki başka bir emirle bu seviyeye ulaşamazsınız. Ve el 'ilmu billah (Rabbini bilmek) buyurdu. El 'ilmu billah Subhanehu Ve Teâlâ. Ve sahabeler şaşırdılar. “Biz iyi amelleri ve itaati sorduk ve Rasulullah (s.a.v) ne buyurdu? El 'ilmu billah ve bu amel değildir bu başka birşeydir.” Yaptığımız bütün ameller ve itaatin hakiki hali âlemlerin Rabbini anlama seviyesine ulaşmaktır. Onun kim olduğunu bilmek için. İflah olana kadar Onun kim olduğunu anlamazsınız.

Arabalarınız var, trenleriniz var, tayyareleriniz var. Sizin hakiki haliniz bir arabanız, bir treniniz, bir tayyarenizin olması için mi? Yoksa onları sizi şehrinizden başka bir şehre götürmek için mi kullanırsınız?

Onun için Peygamberimizin (s.a.v) ümmetine öğrettiği sadece ibadet etmek ve oruç tutmak ve hacca gitmek ve para vermek için değildi. Ama onun dışında birşeylere ulaşmak istiyoruz. Onun için Peygamberimiz efdalul 'amal buyurdu. Bu sizin ihtiyacınız olan seviyeye ulaşmak için bütün güzel amelleri içeriğinde tutar. Siz bulutlardan okyanusa ulaşan bir damla gibi okyanus olursunuz: Fenaa fillah, bagaa billah. Sen bittin.

Ey insanlar onun için öğrenmeye çalışmalıyız. Bizim dışımızda öğrenmek, toz olduğumuz zaman bizden ne kalır ve ne için bu gezegendeyiz. Ne için yaşıyoruz ve hangi amaçla alıp götürüleceğiz. Burada neden sınırlı bir hayat verilir ve alınır. Hakiki maksat nedir diye öğrenmeye çalışmalıyız. Şimdi Subhanallahu Aliyil Aziym, cahilliğin karanlığındayız. Karanlık, insanlar asla onlara ilahi şeref olarak ikram edileni kullanmazlar. Bu bize ikram edildi ama kullanmayız. Oraya veya buraya koyarız ve insanlara “Bak neyim var” diye gösteririz. Hayır bu gösteriş için değildir ama bunu kimliğin kayıp olacağı ve hakiki ilahi varlığının gözükeceği seviyeye ulaşmak için kullanmalısın. Ondan sonra ilahi seviye sayısız okyanuslarda ve sayısız mülklerde biter. Cenâb-ı Allah bizi affeylesin. Allahu Ekber Allahu Ekber Allahu Ekber.

Ey insanlar, zaman kısadır. Ey Selefi ulemaları, böyle ilimleri insanlara söyleyin. İnsanlara açıklayın. İnsanlara böyle ilimleri ulaştırın ki gayretlerini durdursunlar. Bunu aşağı indirsinler. İlahi huzura karşı olan bütün çabalarını değiştirsinler. Cenâb-ı Allah’ın ne için herşeyi bırakıp da Kâbetullah’a bakmalarını gerektiğini işaret eder. Bütün ilgilerini oraya vermelerini gerektiğini neden söylemezsiniz? Bilmiyorsanız böyle şeyleri bilenlere sorun. Evliyalar olmalı, Peygamberlerin varisleri olmalı. Ama onları bulmak kolay değildir. Veya sizin istediğiniz, o kimse bana gelip beni eğitsin şeklinde olmaz. Siz birisini bulmak için onun peşine koşmalısınız. O zaman “Rabbâni” olursunuz. O zaman ilahi bir kimse olursunuz ve ilahi bir üniforma, ilahi elbise giyersiniz.

Ey insanlar, ey ulemalar, ey Papa, ey Patrikler, ey Piskoposlar ve Hahamlar siz ilahi kitaplarınızdan bilirsiniz ama anlamazsınız. Bende anlamam ama tâ ki bana konuşmak için ikram edene kadar bir şey bilirim.

Cenâb-ı Allah ilahi huzurda en şerefli olan Seyyidina Muhammed (s.a.v.)’in hürmetine beni ve sizi affeylesin.(Mevlana ayağa kalkar ve oturur)

Fatiha.

(34 dakika) Yeterli. Kaç kişi? (582 000)

(Mevlana Şeyh Nazım telefonda Şeyh Hişam Efendi ile konuşur)

UA-984942-2