Cumartesi, Eylül 18, 2010 Lefke, Kıbrıs
La İlahe İllallah La İlahe İllallah La İlahe İllallah Muhammed Rasulullah Aleyhi Salâtullah Vesselam. Kezalike Essalatu Vesselamu Aleykum Ya EnbiyaAllah Ya İbadallahisSalihin Ya Ricalallah...
Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim. La Havle Vela Kuvvete İlla Billâhil Aliyyil Azim.
Sümme Selamu Aleyk Ya SahibezZaman
Esselamu Aleyk Ya KutbuzZaman
Esselâmu Aleykum Ya Ashabul Nevbe fi meşarik vel-ard ve meğaribiha.
Ey Rabbimiz, Ey Rabbimiz, Ey Rabbimiz, Ey Rabbimiz, Ey Rabbimiz, biz senin zayıf kullarınız. Sümme Selamu Aleykum ey katılanlarımız, maşallah. Bugün cemaat çok paraya erişti. Bugün mutlusunuz çünkü çok milyonlara, binlerce veya milyonlarca pound, euro veya dolara eriştiniz. Mutlusunuz değil mi? Bu geçtiğimiz haftada hayır işi olarak ne yaptınız? “Bunu, şunu yaptık” deyin. Eskiden bütün sultanlar kendi adlarına hayır işleri yaparlardı. İsimleri dünyanın sonuna kadar yaşasın ve onlar için “Bu kocaman camiyi yaptılar, Allah razı olsun” densin diye. Onlar imarethaneler, insanların yiyip içeceği ve dinleneceği yerler yaptılar. Ve onlar Peygamberler Mührü (s.a.v.)'in ümmeti öğrensin ve Cenâb-ı Hak için ellerinden gelenin en iyisini yapsın diye hayır işi olarak kendi paralarıyla pek çok okullar yaptırdılar.
Evet, peygamberlerin “kulluğa gelin, elinizden gelen en iyi kulluğu yapmaya çalışın. Rabbinize en iyi kulluğu yapmaya çalışın” diye seslendiği bir grup insan vardır. Bunlar peygamberlerin “gelin, yapın” diye seslendği ilk seviyedeki insanlardır. Başka bir grup insan daha vardır ki, peygamberler onlara seslenirler ve “siz de gelin fakir insanlara hayır işi yapın ve onları...” Sıkıntı vardı açılıyor şimdi. Çok sıkıntı vardı üstümde… Bir açılış geliyor SubhanAllah. Bugün bedenimde ağırlık vardı ama şimdi biraz biraz gidiyor. Bu Âlemlerin Rabbi'nin en şerefli kulunun hürmetine olan bir ikramıdır. Tövbe Ya Rabbi. Başka bir grup insan da hayır işi yapmaya çağrıldılar. Onlar, zayıf insanları mutlu etmek için hayır işi yapmaya çağrıldı.
Ey selefi alimler, Merhaba! Bugün keyfiniz, neşeniz nasıl? Mutlu musunuz? Mutlusunuz. Allah Allah SubhanAllah. Peygamberler Mührü (s.a.v)’in şu Hadis-i Şerif'i hakkında ne düşünüyorsunuz? El Cezau Min Cinsil Amel (Ceza --ceza ya da ödül-- amelin cinsindendir) Ben de birkaç hadis biliyorum işte. Bu çok mühimdir. Selefi alimlerine hitap ediyorum, onlar ulema olduklarını iddia ederler. Âlimler ve bilginlere insanları eğitmeleri emredildi. Bu onların vazifeleridir. Onlar insanları eğitmeliler. İnsanlara El Cezau Min Cinsil Amel (Ceza --ceza ya da ödül-- amelin cinsindendir) deyin. İyilik yapanlar için ödül vardır. İyilik yaparlarsa mükâfatlanırlar, hayır işi yapan, hizmet yapanlar.
Cenâb-ı Hakk'ın bizim kulluğumuza ihtiyacı yoktur. Ama O her zaman kullarından ister “Ey kullarım, benim zayıf kullarımı gözetin” der. Evet. “Ben onlara veririm, altından tepeler yaparım. Ve insanlar koşup ihtiyaç duyduklarını oradan alırlar. Ama bu size asla birşey vermez. Bazı insanları zayıf bırakırım. Onları fakir, muhtaç bırakırım. Siz onları destekleyin ki desteğinizden dolayı size ilahi mükâfat vereyim. Ben onların Yaratıcısı ve Rabbiyim.” Yer ve göklerdeki bütün hazineler Cenâb-ı Hakka aittir. “Ama bazılarını zengin, bazılarını ihtiyaç sahibi yapmamda bir hikmet vardır. Bazılarına iyilik yapmaları için kuvvet ikram ederim ki iyilik ve hayır işi yapabilsinler. Onları bırakıyorum ve onlara 'Ey zengin kullarım, zayıfları gözetin, onlar için hayır işi yapın. Onlara adil davranın. Ey kudretli, zengin kullarım adil olun, zayıfları gözetin' derim.” Cenâb-ı Hak zayıfların korunmasını sever. O Kâdir-u Muktedirdir, O herşeyi yapabilir. Onun emri Kef ve Nun’un arasındadır. Düşünün ey selefi alimleri! Krallarınıza, meliklerinize, emirlerinize, zenginlerinize iyi nasihat etmelisiniz ve demelisiniz ki, “Ey insanlar, gelin Rabbinizin rızası için birşey yapın. Zayıfları gözetin ve onlara hayır yapın. Onları mutlu edin, onları Cenâb-ı Hak'a 'Allah size verdi siz de onlardan bize veriyorsunuz' diye şükrettirin.”
Ey insanlar, Âlemlerin Rabbine gerçek kul olmaktan çok uzağız. O, zenginler ve fakirler, zayıflar ve güçlüler yaptı. O size hazineler ikram etti, onları saklayın diye değil. Kasayı bırak, onların kocaman hazineleri vardır, oraya koyarlar. Oraya geleni koyarlar, geleni koyarlar. Ne için? Bu mu Cenâb-ı Hakk'ın emri? O, “Ey kullarım, altın veya gümüş ya da, mücevherleri saklamayın, benim için verin çünkü siz verince Ben mutlu olurum, fakat siz vermeyince öfkelenirim” buyuruyor. Bu bütün milletler için yeni bir açılıştır, özellikle müslüman toplumu için. Müslüman toplumun bütün gayretleri daha fazla para, daha fazla mücevher ve hazineler elde etmektir. Ve Cenâb-ı Hak kıtaların bazı kesimlerine yağmur yağdırabilir. Ve onlar her gece haberlerde milyonlarca insanların yemek için bir lokma pirince ihtiyaçları olduğunu görürler ve umursamazlar. “Eh biz 20 milyon gönderdik,” “Kralımız 50 milyon gönderdi.” Bu birşey değildir çünkü sizin 50 milyon değil, 50 milyarınız var. Bazılarınızın 50 trilyonu var, bazılarının katrilyonları var. Ne için? Ne için? Selefi alimleri onları neden ikaz etmezler? Neden “ey meliklerimiz, ey zenginlerimiz, bu yerin altına gömülmeden önce hayır işi yapın” demezler? Ve Cenâb-ı Hak onlara “Hatırlatın” diye emreder. Ey alimler! Siz yalnız “Biz selefi alimleriyiz” diye iddia ediyorsunuz. Hangi melikiniz doğuya ya da batıya hayır yapıyor söyleyin. Onlardan hangisi kendi adına bir milyar dolar veya bir milyar euro veya bir milyon pound gönderiyor? Onlara göndertin ve heryere “melikimiz hayır işi olarak şu kadar miktar para gönderdi” diye yazılsın. Hangisi yapıyor bunu? Gönderdikleri zaman bunu herkes görsün ve mutlu olsun ve onlara dünyada ve ahirette dua edilsin diye bunu açıklasınlar. Bu en mühim noktadır. Ama alimlerimiz “Vey vey vey vey, zey zey zey zey, vır vırr vır vır, dır dır dır” derler. Bunu bırakın ve hayır işi yapın. Bu Cenâb-ı Hakk'ın ilahi emridir, benden değildir. Ben birşey değilim ama
(Fussilet:21) أَنطَقَنَا ٱللَّهُ ٱلَّذِىٓ أَنطَقَ كُلَّ شَىۡءٍ۬ << Onlar da: Herşeyi konuşturan Allah, bizi de konuşturdu >>
Bunu bu yaşlı kimse söylüyor demeyin, hayır. O'nun kalbime koyduğu ile insanlara hitap ediyorum. Daha fazla, daha fazla hayır işi yapın. Çünkü şimdi öyle bir zaman geliyor ki, ondan Allah’ın şeriatında bahsedilir. Bunlar dünyadaki ahir zaman işaretleri olan haberlerdir. Bir gün gelecek ki, insanlar altın yığınları bulacaklar. Onların çok büyük altın meblağları olacak ama insanlar onlardan almayı umursamayacak, çünkü Cenâb-ı Hak inananlara rahmetinden gönderecek. İsa a.s’a bir tepsi geldi. Sadece bir tepsi mi geldi? Ama son günler yaklaştığı zaman Mehdi a.s. gelecek. O geldiği zaman Cenâb-ı Hak onun zamanında ve İsa a.s. zamanında her gün tepsiler gönderecek. Çünkü bazı insanlar “Cenâb-ı Hak çok mu fakir de bir tepsi gönderiyor? Sadece bir tepsi mi? Asırlar boyunca diğer insanlardan ne haber?” diyecekler. Ve Allah insanlara kullarının her ellerini açıp “Bize gizli tepsilerinden gönder çünkü ben ibadetle ve sana kullukla meşgulüm” dedikleri zaman bunu gönderebildiğini gösterecek. “Ben sana kullukla meşgulüm, bizim rızkımızı gönder” diyecekler ve Cenâb-ı Hak Mehdi a.s. ve İsa a.s. zamanında hergün herkesin evlerine tepsiler gönderecek ki herkese böyle tepsiler getirmek imkânsızdır. Allah Allah Subhanehu Ve Teâlâ Celle Celaluhu, Ganiyyun Mutlak.O istediğini yapar ve o gün gelecek. O gün geldiği zaman sakladığınız altının kıymeti nedir? Birşey değil, birşey değil.
Ey insanlar, ey selefi alimleri! Peygamberler Mührü'nün ümmeti olan Ümmetel Habibe hatırlatın. Ve onlar hayır işlerini daha fazla, daha fazla ve daha fazla yapmaya çalışmalılar. Çünkü o zaman bir kimse hayır işi yapmak isterse kimse kabul etmeyecek çünkü “Bizim de var, ihtiyacımız yok” diyecekler. Ve bu zaman çok yaklaşıyor, şimdi yaklaşıyor. Bilmiyorum bir sene içinde mi, iki sene mi, üç sene sonra mı bu ilahi ikramlar, Âlemlerin Rabbi'nin ikramı gözükecek. Şimdi verin ve ilahi ikramlar alın. Vermezseniz sizin için ve başkaları için faydasız olur.
Ey insanlar, Cenâb-ı Hak iyi kulluk istiyor. Ve iyi kulluktan azametli şerefi için bir parça istiyor. İbadet, ibadet, ibadet. İkincisini ise Allah kendi için değil ama fakir insanlar için hayır olarak istiyor. Şimdi zaman bitmiştir. O günlerin çabukça ulaşmasını diliyoruz. Ve insanlar karşılarında öyle durumlar, öyle varlıklar görecekler ki şaşıracaklar. Ey insanlar, şimdi verin vermezseniz ve ölüp giderseniz neden daha fazla ve fazla hayır işi yapmadık diye kıyamet günü ağlarsınız. Cenâb-ı Hak bizi affeylesin. Ey insanlar, bu benim, sizin ve herkes için güzel bir nasihat ve ilahi bir bilgilendirmedir. Ey inananlar! İnanmazlarsa onları bırakın, kendinizi onlarla meşgul etmeyin. Kendinize bakın ve af ve Rabbinizin rahmetin isteyin. Cenâb-ı Hak, Peygamberler Mührü, Seyyidina Muhammed (s.a.v.)’in hürmetine rahmetinden versin.
Fatiha.
35?
*1011 000*
Elhamdülillah, Senin bereketin, Elhamdülillah.Merhaba yahu.
***
***