Available in: English   French   Turkish   Spanish   Go to media page

Bizim Yolumuz Sohbet Yoludur

Sultanul Evliya

Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani

Cuma, Haziran 11, 2010 Lefke, Kıbrıs

Esselamun Aleyküm. Allahu Ekber, Allahu Ekber, Allahu Ekber, Allahu Ekber, La İlahe İllallahu Allahu Ekber, Allahu Ekber Velillahil Hamd. Allâhümme Salli Vessellim Ve Barik Âlâ Seyyidel Evveliyn Vel Âhiriyn Habibeke Seyyidina Muhammed (s.a.v.) Ve Alihi Ve Sahbihi Ve Menitebiahu Minel İhsani İlla Yevmiddin. Euzubillahimineşşeytanirraciym Bismillahirrahmanirrahiym… Tarikatun as-sohbe ve hayru fi'c-cemiyye, "Bizim yolumuz sohbet yoludur, toplulukta da rahmet vardır."

Ey insanlar! Doğudan batıya, kuzeyden güneye, kıtalardan okyanuslara, insanlardan ve cinlerden katılanlar. Onlar Peygamberler Mührün (s.a.v)’den yetkili olan kimseden dinlerler. O, büyük Şeyhimiz yetkili olan kimsedir ve ümmete anlayış seviyelerine göre birşeyler gönderir. Euzubillahimineşşeytanirraciym deyin.

Ey insanlar! Şeytana dikkat edin. Dikkat etmezseniz onun tuzaklarına düşersiniz. Ve Şeytanın tuzağına düşenlerin kendilerini kurtarmaları kolay değildir. Dikkat edin. İnsanlar kapılara, “Köpeğe Dikkat” diye yazarlar ama insanlar Şeytana dikkat etmeleri için hiç dikkat etmezler. O en dehşetli ve zehirli ejderhadır. İnsanlar onun görüntüsünü kanatlı bir ejderha gibi yaparlar ve insanlar ondan korkarlar. Evet en dehşetli olan Şeytandır. Ama kimse dikkat etmez.

Onlar bazı timsaller yaparlar. Bir yerlerde, Saint Georges o ejderhayı öldürüyormuş gibi bir timsali heykel yaparlar. Şeytan bir ejderhadan pekçok sefer daha tehlikelidir. Bütün insanlara zarar veren ejderhalar Şeytanın ejderhalarından gelir. Cenâb-ı Allah bizi korusun. Herkes için en dehşetli ejderha nefistir. Nefsinize dikkat edin. Nefis insanları bu hayatta kötü şans vadilerine götürür. O vadilere düşenler asla burada mutlu olamazlar veya asla kıyamet gününde kurtulamazlar. Onun için nefsinize dikkat edin.

Âlemlerin Rabbi nefsinizin size her zaman burada ve buradan sonra zarar verecek şeyleri emrettiğini buyurur. Onun için Cenâb-ı Allah nefsinize dikkat etmenizi emretti. Bütün insanoğlu bir araya gelse bu en dehşetli olanın size vereceği zararı veremez. Onun için nefsinize karşı dikkat etmelisiniz. Nefis her zaman ilahi emirlere karşı olur ve “Ey benim kölem! Ben ilahi emirlere itaat etmem. Beni takip etmeli, bana itaat etmeli ve beni mutlu ve hoşnut etmelisin. Bunları yapmazsan sana bu hayatta hiç bir lezzet aldırmam” der. Ve de “Gelecek hayata inanma” der. Evet. Bu insanların çoğu sonsuz sorunlara ve acılara düşerler çünkü onlar Şeytan ve nefislerini takip ederler. Nefis, “Ölümden sonraki hiçbir şeye inanma” der. Dehşetli düşman. Evet. Nefsimiz bize, “Öldükten sonra başka bir hayat olacağına inanma” der.

Bir zamanlar bazı genç adamlar vardı. Onların Amerikan olduğunu zannediyorum. Amerikalıları Ruslar takip eder. Rusları Çinleri takip eder. Çinleri Japonlar takip eder. Ve bunları da yeni Türkler takip eder. Ve Mısırlılar bazen bakıp bazen “Evet” derler, bazen “Hayır” derler. Pakistanlılar uyuyan insanlardır. Onlar sadece birbirleri ile kavga etmeyi, birbirlerini öldürmeyi, birbirlerini helak etmesini bilirler. Ve ondan sonra “Biz Müslümanız, birinci sınıf Müslümanız” diye iddia ederler. Birinci sınıf Şeytansınız!

Peygamberler Mührü (s.a.v), ümmetine bildirdi, ikaz etti ve buyurdu; Son günler yaklaştığı zaman, kıyamet günü ve hesap günü geldiği zaman, insanlar başka milletlerle savaşmayacak. Onlar kendi milletleri ile savaşacaklar. Şimdi bu buyurduğu heryerde oluyor. Pakistanlılar birbirleri ile savaşırlar. Ne için? Hiçbir şey için. Bu sorunları Şeytanın adına yapıyorlar. Nedir bu? Cenâb-ı Allah’ın Şeriatında öldürün, yakın, yıkın mı buyuruyor? Nedir bu saçmalık? Ve “Biz Müslümanız, birinci sınıf Müslümanız” derler. Siz son sınıf bile olamazsınız!

Peygamberimizin ilahi sözlerini dinleyin. Son günler yaklaştığı zaman ümmet kendi aralarında savaşacaklar, başka milletlerle değil. Bu şimdi Türklerde, Araplarda, Filistinlilerde, Afganistanlılarda, İranlılarda, Acemistanlılarda, Hindistanlılarda, heryerde oluyor, heryerde. Çünkü insanlar Şeytanı takip ederler ve “Kimseye inanmayın. Peygamberlerin söylediklerine inanmayın. Hesap günü olduğuna inanmayın. Ateş veya cennet olduğuna inanmayın, hayır.” derler. Ve onları birbirleri ile savaştırırlar. Ne için? Şeytan için.

Bir zamanlar, Peygamberliği ve ilahi kitapları inkâr eden bazı insanlar geldiler. Onlar bu hayattan sonra cennet veya cehennem olduğuna inanmayanlardı. On veya daha az veya fazla kimse bir bilgin kimseye, bir inanana, ilahi emirleri takip eden bir kimseye geldiler. İlahi emirleri takip etmeyen Şeytandır. Şüphe yoktur, şüphe yoktur. İlahi emirlerin kurallarına uymayanlar Şeytanla beraberdir veya onlar Şeytandır. Gelip o bilgin kimsenin önüne oturdular ve “Ey şeyh, sen cennet, cehennem, bu hayattan sonra ebedi hayat olduğunu söylüyorsun. Biz inanmıyoruz. Sen bunları söylüyorsun ama biz inanmıyoruz.”

“Ben size bir soru soracağım. Ey gençler! Bir ziyafet veya bir davet için bir yerde oldunuz ve masaya, büyük bir kaba süt koymuşlar. Tam yemeye başladığınız zaman dışarıdan birisi, 'Gel gel' diye çağırır. Gidip kısa bir zaman sonra gelip kaşığınızı alıp içmek istersiniz ama bir kimse gelip size, 'Ey genç adamlar, az önce bir zehirli yılan gözüküp (o sütü) içti ve içine zehrini atıp kaçtı gitti, dikkat edin içmeyin!' dese, ey genç adamlar, sizlerden hanginizde onu içecek cesaret vardır?”

“Kimsenin içmek için böyle bir cesareti yoktur,” derler.

“Neden? Siz hiç görmediniz ama sadece bunun olduğuna dair size bildirildi. Neden içmiyorsunuz? Neden o kimsenin yalancı olduğunu söylemiyorsunuz? Neden içmezsiniz?”

“Ey şeyh, biz sadece bir kere yaşıyoruz. İçip ölürsek, bir daha içemeyiz. Biz çok zeki kimseleriz.”

“Ey genç adamlar, dini hikâyelerde 124 bin Peygamberler tarafından 'Ölümden sonra bir hayat vardır. Sizlerden bazılarınız cennete, bazılarınız cehenneme gidecek' diye bildirildi. Neden bizi doğru bilgilendirdiler diye onlardan birisine bir imkân vermezsiniz? Bu kendinize ve başkalarına neden bir fırsat verip de 'Olabilir' demezsiniz ve selamet tarafını seçmezsiniz? Neden? Neden? Sıradan bir insan 'İçmeyin çünkü bir yılan içine zehrini attı' dediği zaman inanıyorsunuz. Bu kimseye inanıyorsunuz ve yılanın içine girdiğini görmediniz ama 'Olabilir' diyorsunuz. Neden bu hayattan sonra bir hayat olabilir demiyorsunuz?"

Sizin deliliniz nedir? Size inkâr etmenizi kim söylüyor? Siz zihniyetinizi kullanmıyorsunuz. Şimdi zihniyet kullanmayanlar hayvanlar gibidir. Hayvanların zihniyeti yoktur. Ama sizin zihniyetiniz var ve 'Olabilir' deyip takip edebilirsiniz. Ve ikinci olarak, neden Peygamberler ve hayatları hakkında bir araştırma yapmazsınız? Onların vazifeleri neydi diye. Baştan sona biz Peygamberiz diyenlerin göklerin makamlarından gönderildiğini göreceksiniz. Neden bunu araştırmazsınız da domuz gribin virüsünü bulmaya koşarsınız? Bütün milletler, bütün sağlık bakanlarının hepsi ayağa kalkıp o virüsün ne olduğunu, nasıl geldiğini, ne yapabildiğini bulmak için milyonlarca Dolar veya Eurolar veriyorlar. Bu o kadar küçük varlığı en güçlü ultra mikroskobun altında göremezsiniz. Neden onun peşine koşarsınız? Ve bu nedir diye bütün dünyayı ayağı kaldırıp korkutursunuz. 124 bin insanları neden sormazsınız? Neden onları araştırmazsınız? Çünkü hocanız Şeytan size asla bir araştırma yaptırtmaz. Onun tuzağına düştüğünüz zaman kendinizi burada ve buradan sonra kurtaramazsınız.

Ey insanlar! Bütün sorunların tek membası inanmamaktır. İnanmayan insanlar arasında bu sorunları yaparlar ve insanlar onları takip eder. Bu Şeytanın insanoğluna en büyük tuzağıdır. Ve şimdi insanoğlu Şeytan ve zihniyetini takip ettiği sürece bu dünyadaki insanoğlunu ve baştan bu güne kadar kurdukları herşeyi helak ederler. Şeytan ayağa kalkıp güler: “Ben burada hedefime ulaştım!” der, "Ve ikinci hedefim olarak, onlara inandırmadığım kıyamet gününde inanmayanlar benden sonra cehenneme götürülürlerse çok mutlu olurum,” der.

Ey şimdi bu gezegende yaşayan insanlar! Biraz zihniyetinizi, anlayışınızı kullanın. Herşeye, “Bu doğru değildir,” demeyin. Birşeyler doğru olursa burada ve buradan sonra bütün fırsatınızı kayıp edersiniz. Cenâb-ı Allah bizi Peygamberler Mührü Seyyidina Muhammed (s.a.v.) hürmetine affeylesin.

Fatiha.

Bu gece Recebin ilk günü. Burada bulunacaklar için, Perşembe ve Pazartesi günleri oruç tutmalarını ve biraz daha fazla la ilaha illaAllah Muhammadun Rasulullah zikretmelerini ve salavatı şerif getirmelerini istıyorum. Ve buradayken bir hatim indirmeye çalışın; bu sizin için iyidir. Allah size sonsuz ikramlarında lutfetsin.

UA-984942-2