Cuma, Şubat 25, 2011 Lefke, Kıbrıs
Ente Rahim, Ente Rahim, Ente Rahmanurrahim. Fatiha. Subhan Sensin Sultan Sensin. Allahu Ekber Allahu Ekber Allahu Ekber La İlahe İllallahu Allahu Ekber Allahu Ekber Velillahil Hamd. Esselatu Vesselam Âlâ Seyyidel Evveliyn Vel Âhiriyn Rahmeten Lil’alemiyn Seyyidina Muhammedin Ve Alihi Ve Sahbihi Ve Âlâ Sairi Enbiya Vel Murseliyn Salavatullahi Selamu Aleyhi Ecmayin…Esselamun Aleyküm, Selamu Aleyna Ve Aleyküm Ve Âlâ Müminin. Esselâm Âlâ Menitebeal Huda (Allah'ın selamı doğru yola tabi olanların üzerine olsun)
Ey iştirak ederek bizi dinleyenler! Her cenaptan çeşit çeşit insanlar! Esselâmun Aleyküm. Dinleyin, dinleyin! Dinleyin ve mübarek kimselerin ilahi sözlerini tutunuz. Cenâb-ı Hakka verdiğiniz sözü tutmaya çalışın. Ve (Allah C.C), “Siz kimsiniz?” diye buyurmuştu. Ben kimim? Onların hepsi “Biz Senin zayıf kullarınız ve Sen bizim Yaratanımız ve bütün kâinatın Rabbisin. Sen bizi yaratansın ve bize sonsuz şeref ikram eyledin. Bu dünyada herşeyi itaatkâr yapmak için Sen bize halife olmayı ikram eyledin. Kabul ediyoruz ve göklerden dünyaya bize gönderdiğin ilahi emirlerine itaat edeceğimize dair Sana sözümüzü veriyoruz. Kabul ediyoruz ve Senin kulların olarak ilahi kanunları, ilahi emirlerin altında olup, onları tutacağımıza dair yüksek saygıyla söz veriyoruz,” dediler. Bu Galu Bela gününde, Rabbimize verdiğimiz sözdür. Biz söz verdik; sözünde durmayanlar dünya üzerinde en fena varlıklardır.
Ey insanlar! Ey insanlar, Euzubillahimineşşeytanirraciym diyoruz ve şeytan her zaman insanları itaatsiz kılmaya çalışıyor; bu şeytanın vazifesidir ve bu Doğu’dan Batı’ya, Kuzey’den Güney’e devam eder. Âdemoğlularından olan bütün yerlere girer ve onları itaatkâr kimseler olmamaya zorlar. Onlara “Emirleri dinleme, ilahi emirlerin olduğuna inanma. Sen kendin emirler yap ve kendin dünyada tanrı olarak yaşa” der. Ve şimdi her yerdeki insanlar şeytani nasihatleri tutmaya dikkat ederler. Bunlar nasihat değildir ama insanlar şeytanın onları itaatsiz yaptığı şeyleri hürriyet olduğunu zanneder. Her yerde insanlar hürriyet isterler. Bu nedir? Bu hürriyeti size kim öğretiyor? Eğer hareketlerinizde hür olursanız... size ilahi kitaplarla Peygamberlerin gönderilmesinin anlamı nedir? Fakat şeytan “Hürriyet! Hürriyet!” der. İnsanlar heryerde hürriyet isterler ama bu insanları özgür yapıp ilahi emirlere uymasınlar diye şeytani bir sözdür. “Biz her şeyde hür olmalıyız,” sözlerine inanmayın!
Şimdi 21.yüzyılda bütün insanlar hürriyet peşine koşarlar. Onun için Müslüman ülkeleri bile Allah’ın şeriatı olan ilahi emirleri reddederler. “Biz şeriatı dikkate almayız; biz kendi istediğimiz gibi anayasa yapmalıyız. Biz hür kimseleriz, biz asla göklerden gelen bir şeyi kabul etmeyiz” derler. Çünkü şeytan “Göklerden gelen bir şeye inanma, hayır, siz istediğiniz gibi kendi anayasanızı yapmalısınız” der.
Onun için Türkler “Anayasa” der; Araplar “Kanunu Esasi” der. Eyyuhel Mu’minun Minel Arap. Hepsi şeytanidir.
Şimdi Doğu’dan Batı’ya İslam Dünyası’nda sorunlar büyüyor. Bir grup insanlar “ Biz şeriat dediğiniz eski kuralları kabul etmeyiz. Biz kendi anayasamızı kendimiz istediğimiz gibi yapmalıyız” derler. Onlar insanlara hürriyet verirler: “Erkekler hür, kadınlar hür.”
Resul (s.a.v.) buyurdu:
Sa-yatee zamân yezhhar, subhânAllah, kâsiâtin `ariyyât. nisâ-uhum yelbis siyâb, ve lâkin.
“Öyle bir zaman gelecek ki kadınlar giyinik gözükürler fakat çıplaktırlar.”
SubhanAllah . Kadınlar elbise giyerler ama çıplak insanlar gibi olurlar. Bu (onlar için) hürriyettir. Onlar bu hürriyeti isterler; yeni modayı (isterler). Bazen şeytan televizyonda, nedir o? Hani kızlar geçer? Defile vardır. Tüühhh onlara! İlk önce buna müsaade eden erkeklere tüüüh! Onlar onun için kavga ediyorlar: “Biz şeriatı sevmeyiz” derler.
“Neden?”
“Bize orada hürriyet yoktur; biz her şeyi yapmalıyız. Biz her yerde hür olmak istiyoruz, biz her şeyi yapmalıyız” derler.
Hürriyet onlardadır. Onlar bütün yasak şeyleri yok etmek istiyorlar. Ama Âlemlerin Rabbi Subhanehu Ve Teâlâ sabırlıdır. Sabırlı olun ey iyi, şerefli insanlar. Sabırlı olun! Ben onlara istedikleri kanunları yapmak için bir fırsat veriyorum. Onlara bir şey söylemeyin; onları bırakın ve ne olacağına bakın. Şimdi Mısır aynı, Libya aynı, Tunus aynı, Cezayir aynı, bütün Arabistan aynı, Türkiye aynı, Doğu’dan Batı’ya insanlar istedikleri gibi...
.
Şimdi volkan gibi kaynıyor. İlk önce korkunç sesler gelir, ondan sonra ooo! Şimdi bugünler yaklaşıyor. İslam diyarlarında sembol olan kimseler ve bütün dünyadaki insanlar birşey yapamazlar. Şimdi volkanın korkunç sesi gelmeye başlıyor. Onlar yanlış yollarının istedikleri gibi devam edeceğini zannettiler! Her şeyin bir hududu vardır, ebedi olmaz! Eh, hududa gelince alıp götürürler.
Bütün milletler! Bütün insanlar! Dikkat edin. Size yüce semalardan getirilmiş olan ilahi emirlere, üstün derecede saygı gösterin! İnsanları eğitmek için 124 bin Peygamberler gelmiştir. Ve şimdi şeytan gelip içine pisliğini yapar! Ve insanlar “Bu çok güzeldir!” derler. Şeytanın pisliğini yerler ve “Ooo, çok güzel, çok güzel!” derler. Çünkü hepsi sarhoşturlar. Sarhoş olanlar iyi veya kötü mü tatlı mı değil mi bilmezler! Ve şimdi bütün insanoğlu sarhoştur!
Eğer kendilerine gelip Cenâb-ı Hakkın ilahi emirlerini takip etmezlerse onlara ilahi kırbaç gelmeye hazırdır! Bunun insanların engel olabileceği birşey olduğunu zannetmeyin! Şimdi sellerin geldiğini işitiyorsunuz, volkanları işitiyorsunuz, zelzeleler işitiyorsunuz! Tsunami gelecek diye korkuyorsunuz! Ama insanlar sarhoştur, bunun üzerinde düşünmezler ve yanlış yollarında devam ederler ve onların yanlış hareketleri gökleri kendilerine öfkelendirir.
Eğer Avrupa kıtası böyle aşağı çökerse hiç kimse emniyette olamaz! Bunu kim durdurabilir? Teknolojiniz mi? Şimdi bazı yerler çöküyor. Ve burası Kıbrıs’tır. Eski zamanlarda, tarihi bir zamanda bu adanın batıp geri çıktığını söylüyorlar. Ve Ümmü Hiram (r.a.) (Hala Sultan) Peygamberimizin sahabesi buraya gömüldükten sonra sabitlenmiştir. Elhamdülillah ama insanlar dikkate almazlar ve onlara bir daha ceza geleceğinden korkarım.
Ey insanlar, düşünün! Ey insanlar, dikkat edin! Yoksa kimse sizi kurtaramaz! Kıbrıs’a bir kasırga gönderse baştan sona insanları ve evlerini ve hayvanları hepsini alıp Akdeniz’e atar. Dikkat edin ey Kıbrıslılar! Türkler veya Rumlar! İlahi emirleri tutun yoksa ben korkmaktayım! Ben belki gidersem onlara bir şey gelebilir. Ben birşey değilim ama bu bir işarettir ki ben buradan gidersem burası çok tehlikeli bir yer olur. Bu adanın geri batacağı Levhu Mahfuz’da yazılıdır. Zelzeleler olup alıp götürecektir. Eğer ilahi emirlere saygı vermezseniz, eğer kendinize merhamet etmezseniz size kimse merhamet etmez! Cenâb-ı Hak bizi affeylesin!....
.
Bugün özel bir şeydir ki Cenâb-ı Hakkın şeriatını milletler bir ve bir kabul edecektir. Bu Cuma’dan gelecek Cuma’ya hangi ülkenin ateşte olacağını bilmiyorum. İlahi emirleri dışarıya atanlar! Herkesin başlarına pişman olacakları bir şeyler gelecek! Bu ilahi emirdir! Bu ilahi nizamdır, bu göklerden gelen bir ikazdır! Cenâb-ı Hak bütün insanları ikaz etmek için bir karınca kullanabilir. Kurân-ı Kerim’de buyrulduğu gibi;
(Neml:18) قَالَتْ نَمْلَةٌ يَا أَيُّهَا النَّمْلُ ادْخُلُوا مَسَاكِنَكُمْ لَا يَحْطِمَنَّكُمْ سُلَيْمَانُ وَجُنُودُهُ وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ
۬ <
Bir karınca bütün karıncaları uyarır ve “kendi yuvalarınıza girin” buyurur. Girin ve kendinize evlerinizde muhafaza edin! Onun için burada mühim bir nokta vardır ki bu mukaddes Peygamberlerin ikazlarında bahsedilmiştir.
Son günler yaklaşınca pek çok fitneler olacak! Milletlerde çok fitne olacak! “Ey ümmetim! Eğer orada bir şey olacak diye korkarsanız, oturup hareket etmeyen bir kimse emniyettedir. Ayağa kalkıp ne oluyor diye bakanlar tehlikededir.” Ayağa kalkıp ne oluyor diye bakma, sana bir kurşun gelebilir!
Ve üçüncü olarak da orada ne oluyor diye koşanlar sonsuz sorunlara düşerler; onlar tehlikede olurlar. Biz onların bu sorumluluklarını üzerimize almıyoruz! İnsanları sokaklarda ve meydanlarda toplamak İslami bir yol değildir, bu yasaktır! Eğer bir şey yapmak isterseniz camilere girin ve “Ey Rabbim, zayıf kullarını devlerden koru!” deyin. Ve (Yüce Allah) o devlerin kalplerine korku getirir ve herşeyi bırakıp giderler.
.
Ama şimdi her şey Cenâb-ı Hakkın şeriatına karşıdır! Araplar bunu bilirler. Ey Araplar, neredesiniz? Ne buyruluyor diye neden ilahi şeriata bakmazsınız? Ondan sonra ağlarsınız, bağırırsınız, bunun yolu bu değildir. Siz sorumlusunuz. Onları bırakın, onları bırakın ve evlerinize gelin. Abdest alın ve seccadeyi açıp iki rekât kılın ve oturun.
Cenâb-ı Hak o Müslümanlara ve ilahi şeriata karşı olanların kalplerine korku vermek için meleklerini göndermeye muktedirdir. Siz gelip onlarla yüz yüze gelmeden onlar kaçarlar. Ama İslam nerede? Âlimler ortada yoktur. Onlar da ne yapacaklarını şaşırttılar. Kimse bilmiyor. Onlar yazarlar. Hadis-i Şerif’e bakarlar ve Müslümanların tehlikeli günlerinde Resul’ün nasihatlerine bakmazlar. Bunu kimse yapmaz ve ben (Yüce Allah’tan) af talep ediyorum. “Estağfurullah, Estağfurullah, Estağfurullah, El Aziym, El Aziym, Estağfurullah El Aziym” deyin. Ya Rabbi Ente Veliyyuna, Ente Mevlana.
Fatiha.
“Hasbunallah Rabbunallah! Hasbunallah Rabbunallah! Hasbunallah Rabbunallah! Hasbunallah Rabbunallah!” deyin ey Müminler! Bu size yeter. Her zaman “Hasbunallah Rabbunallah! Hasbunallah Rabbunallah!” demeniz yeterlidir, yeterli. Başka hiçbir şey bilmiyorsanız, “Rabbunallah Hasbunallah! Rabbunallah Hasbunallah!” deyin, bu yeterlidir.
Fatiha.