Go to media page

İslam’ın Sancağı Dalgalanacaktır!

Sultanul Evliya

Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani

Salı, Ekim 19, 2010 Lefke, Kıbrıs

Elhamdülillah, Ya Rabbi Şükür, Ya Rabbi Şükür. La İlahe İllallah La İlahe İllallah La İlahe İllallah Muhammed Rasulullah (s.a.v). Zidhu Ya Rabbi İzzen Ve Şerefa Nûren Ve Surura Ve Ridvanen Ve Sultana. En şanlı, en sevgiline ver kulların için gönderdiğin başka Peygamberlere de ikram eyle. Ve bize öyle bir kuvvet ver ki adımlarımızı senin doğru yolunda sabit tutalım. Ey Rabbimiz, bizi en şanlı olan Seyyidina Muhammed (s.a.v) hürmetine affeyle. Sümme Selâmu Aleyh Ya Sahibel Zaman, Ya Kutbul Zaman…

Biz zayıf kullarız. Euzubillahimineşşeytanirraciym diyoruz ve Bismillahirrahmanirrahiym diyoruz. Sümme Selamu Aleyküm katılanlarımız, bugün nasılsınız? Biraz yükseldi mi biraz azaldı mı? Nasılsınız ya Selefi ulemaları? Nasılsınız bugün? Mutlu musunuz mutsuz musunuz? Ne için? Neden mutlu değilsiniz? Başka bir varlık olsanız mutlu olacağınızı mı zannediyorsunuz? Mutlu olmak için ne bekliyorsunuz? Siz Âdemoğullarından birisi olarak yaratıldınız, neden mutsuz oluyorsunuz? Neden mutsuz oluyorsunuz? Neden? Maaşlarınızın yeterli olmadığını mı düşünüyorsunuz? Nasılsınız? Ne kadar Riyal maaşınız var söyleyin. Çünkü sizin ulema olma unvanınız var, sizin yüksek aylık meblağınız olmalı. Sıradan insanlar 100 alıyorsa size 1000 verilmesini istemelisiniz, Riyal değil ama Dolar. Evet. Bu mutlu olmanız için sizin ölçünüz mü? Doğruları söyleyin, hakikatleri konuşun çünkü âlemlerin Rabbi kalbinizden geçenleri bilir. Ve âlemlerin Rabbi kalbinizde Masivallah (Ondan başka birşeyin) olmasından razı olmadığını biliyorsunuz.

Âlemlerin Rabbi kullarının kalbine bakıp içinde başkasını, başka birşeyi bulmaktan asla mutlu olmaz. Kullar kalplerine Sivahu getirirlerse, âlemlerin Rabbi kullarından asla razı olmaz. Bu yanlış mı diye kutsal haham başına da soruyorum. Ve haham başından bütün Yahudi kullara soruyorum. İsrailoğulları neyin peşine koşuyorlar, soruyorum. Şimdi İsrailoğulları hangi amacı önlerine koyup ona koşuyorlar? Söyleyin. Siz peygamberinizle şereflendiniz ve "Musa (a.s.) peygamberimiz olduğu için şerefliyiz" diyorsunuz. O sizin kalbinize ne öğretti? Söyleyin. Siz İsrailoğulları, bir gün Seyyidina Musa (a.s.) âlemlerin Rabbi tarafından Tur-i Sina’ya gelmeye davet edildi. Değil mi? Söyleyin.

Ben (şimdi) sizi bırakıyorum, Selefi ulemaları, ve bilgin hahamlara konuşuyorum. Onlar Musa (a.s.)’ın ümmetinden olmakla çok kibirlenirler. Dilleri birşey söyler, kalpleri başka birşey düşünür. Bunun ismi nedir? Şimdi burada birşey söylüyorsunuz ama kalbinizde başka birisini tutuyorsunuz? Münafık (denir). Münafıklar. Siz Peygamberler Mührünün (s.a.v.) Peygamberliği hakkında şüpheye düştünüz. Neden? Peygamberler Mührünün (s.a.v.) yolu Musa’nın İsrailoğullarının çağırdığı yola karşı olduğunu mu zannediyorsunuz? Söyleyin. Musa sizi kime davet etti? İsrail oğullarını dünyaya mı Allah Celle Celaluhu’ya mı çağırdı? Ne için? Ve âlemlerin Rabbi Musa (a.s.) Tur-i Sina’dayken ona ne buyurdu? “Ey Musa! Ben senin Rabbinim, İnni Enallah (cc)” Bunu söyledi mi söylemedi mi? Ve bu Kurân-ı Kerîm’de bahsedilir mi edilmez mi? Aynıdır. Ve şimdi şüphe ediyorsunuz, Seyyidil Evveliyn, Seyyidina Muhammed (s.a.v) ‘in Peygamberliği hakkında şüpheye düşüyorsunuz, ne için? Musa doğru yoldaydı. Ne için? Çünkü o insanları Rabbine, Cenâb-ı Hak Subhanehu ve Teâlâ’ ya çağırıyordu. (Mevlana Şeyh Nazım ayağa kalkar)

Âlemlerin Rabbine tazim etmek için ayağa kalkın, telaş etmeyin, yorulmayın. Âlemlerin Rabbinin Mukaddes İsmi anıldığı zaman bütün kabirdeki insanlar bile ayağa kalkarlar. Âlemlerin Rabbi, Allah’ın Yüce İsmini işittikleri zaman, siz değil ama kabirlerde herkes ayağa kalkar. La Hâvle Vela Kuvvete İlla Billâhil Aliyil Aziym. Ya Rabbi, Tövbe Ya Rabbi, Tövbe Estağfurullah.

Evet. Şimdi bana bazı ilhamlar gönderiyorlar. Ben size hitap etmek için böyle şeyleri hazırlamıyorum ama o en mübarek olan (zât) ilham gönderince konuşmak zorundayım. Hahamların ordularından korkmuyorum. Selefi ulemaların ordularından korkmuyoruz. Şeytanın ordularından korkmuyoruz, hayır. Cenâb-ı Hakkın Peygamberler Mührüne (s.a.v) buyurduğu, o Peygamberler Mührünün Peygamberliği hakkında şüpheye düşenlere… Peygamberler Mührüne karşı ilk gelenler Yahudiler, İsrail oğullarıydı. Neden? O kendine mi çağırıyordu? Onlardan dünya, altın veya gümüş, pırlantalar veya cevherler mi istedi?

“Ben buraya size 'La İlahe İllallah Seyyidina Muhammedun Rasulullah' beyan edip söylemek için geldim” buyurdu. Allah Allah SubhanAllah.

Ey İsrailoğulları! Gelin ve Peygamberler Mührünün (s.a.v) peygamberliğine şahit olun. O insanları Musa (a.s)’ın sizi çağırdığı yolun aksine çağırsaydı "Sen peygamber değilsin" demek için hakkınız vardı. Ama Peygamberler Mührünün (s.a.v) peygamberliği ve mesajı, "Benim ve bütün peygamberlerin getirdiği en değerli hitap 'La ilahe illallah' demektir." Yanlış birşey mı var? Siz yanlışsınız! Peygamberler Mührü (s.a.v) yanlış değil, siz yanlışsınız. Siz kıskanç insanlarsınız! Peygamberliğin hakiki hikmetini, onlar hangi amaçla gönderildi ve vazifeleri nedir diye anlamıyorsunuz.

Bize ulaşan geleneksel bilgilere göre, bütün peygamberler insanları Allah Subhanehu ve Teâlâ’ya çağırdılar. Hiçbir peygamber insanları dünyaya çağırmadı, hayır. Onlar insanları Rabbimize, âlemlerin Rabbi Allah Subhanehu ve Teâlâ’ya çağırdılar. Ama herşeyden önce İsrailoğulları ve onlardan sonra onların takipçileri yalnız şeytanın fikirlerini, şeytanın beyanatlarını, şeytanın hayallerini, şeytanın yalanlarını dinleyip, işitip, itaat edip takip ettiler.

Kelimullah, Rabbine konuşan Musa (a.s.) hakkında ne düşünüyorsunuz, hahamlar? Rabbi ona ne buyurdu? Söyle haham başı! Evet, söyle. Binlerce kitaplar saklarsın. Ben o binlerce kitaplara bakmıyorum, ben tek bir soru soruyorum. Rabbinin Musa (a.s)’a ilk emri neydi söyle, söyle. Doğru kimseler olun çünkü sadece doğru kimseler kurtulacaklar, başka kimse değil. Doğru kimseler olun çünkü bütün peygamberler doğru kimselerdi. Neden onların yollarını takip etmezsiniz? Peygamberler Mührünün (s.a.v) zamanında kılıcınızı çekip onu öldürmek için ona saldırıp onu ortadan kaldırmak isteyen ilk kimselersiniz. Ama yapamazsınız, birşey yapamadınız. Ne için? Âlemlerin Rabbi buyurdu, “Ey sevgilim, senin kefilin benim. Ey Sevgilim, de ki; vallahu yağâsimuke min en-nâs,"Allah seni insanlardan koruyacaktır" (Maide: 67) O doğru mu yanlış mıydı? Hâşâ, Cenâb-ı Hak vallahu yağâsimuke min en-nâs buyurdu. Bu onların birşey yapamayacakları anlamına gelir. Evet.

Ama yanlış yolda olanlar, 15 asırdır daha aynı yoldalar. Onun elçiliğini ortadan kaldırmak istiyorlar ve göklerden gelen haberi, Kurân-ı Kerîmi kaldırmak istiyorlar ama birşey yapmadılar. Birşey yapamadılar. Onlar o kadar kibirli insanlar ama Mescid-il Aksa’da sadece bir el dolusu yerdeler. Ama İslam doğudan batıya, kuzeyden güneye ve “La İlahe İllallah La İlahe İllallah La İlahe İllallah Muhammed Rasulullah (s.a.v)” der.

Ey İsrailoğulları! Bir daha gelin ve işittiğinize bakın. Yanlış birşey varsa söyleyin bu zayıf kula. Siz o haham başı olmak için kibirli insanlarsınız. Veya Selefi ulemaları, “Biz Selefi ulemalarıyız” desinler diye kibirliler. Ve Ezher-i ulemalar aynı yolda “Biz en yüksek bilgin insanlarız” diye iddia ederler. Ama bu sözlerin nerden gelip kime hitap edildiğini bilmiyorsunuz. İslamın sancağı dalgalanacaktır!! Rüzgâr geldiği zaman dalgalanacak. Kimse İslamın sancağını indiremeyecek, asla!! Ama bu sancağa karşı bütün bayraklar aşağıdadır. Beni konuşturuyorlar, ben bilmem. Ve doğru yolda sabit olmak için sebat istiyorum. Allah beni affeylesin ve yanlışta ısrar eden ve “İslam haktır! İslam Allah ve en şanlı, en şerefli Peygamberi olan Seyyidina Muhammed (s.a.v.) için dir” demeyen bütün milletleri affeylesin.

Ya Rabbi bizi affeyle.

Fatiha.

Kimse böyle nasihat işitmedi, bu asla bu asırda işitilmedi. Burada ve bu hayattan sonra hoşnut olmak isterlerse insanlar özellikle işitmeli ve kabul etmeliler. Cenâb-ı Hak bizi affeylesin. Ya Rabbi biz zayıf kimseleriz.

Fatiha.

(33 dakika)

Şeyh Hişam’ın bereketine.

(1213 000 kişi)

UA-984942-2