Cuma, Nisan 23, 2010 Lefke, Kıbrıs
Esselamun Aleyküm. Destur Ya Ricalallah. Destur Ya Sahibel Zaman. Destur Ya Kutbul Mutasarrıf. Meded Meded. …Ya Sahibel İmdat. Esselamun Aleyküm. Elfu Salât Elfu Selâm Âlâ Seyyidel Evveliyn Vel Âhiriyn Seyyidina Muhammedin (s.a.v.) Ve Alihi Ve Sahbihi Ecmaiyn. Meded Ya Sahibel İmdat.
Esselamun Aleyküm mütevazı insanlarımız. Siz mütevazısınız. Hakikaten mütevazı olmaya çalışın. Bu bir sohbettir. Peygamberler Mührü, “Din nasihattir” buyurur. Bu insanlar için iyilik, iyi şans ve iyi bir son istemek. Her iyiliği herkes için isteyebilirsiniz demektir. Bu nasihatın, sohbetin anlamıdır. Ve diyoruz ki: ey insanlar, öğrenmeye çalışıyoruz ve kendimizi Yevmul Ard, hüküm gününe hazırlıyoruz. O günde bu dünyada baştan sonuna kadar yaşamış olan bütün insanlar kendilerini hazırlarlar çünkü o hesap günüdür, Yevmul Ard. Yevmul Ard’da insanlar Âlemlerin Rabbinin ilahi huzura gelecekler. Bu asıl maksattır. İnsanların Rabbinin ilahi huzuruna sunulduğu gündür. Bu en mühim noktadır.
Ey müslümanlar, ey gayri müslümanlar, ne düşünüyorsunuz? Bu gezegende hangi amaçla bulunuyorsunuz? Bu gezegende olmanın sırrı, amacı ve Peygamberler ve elçilerin insanlara göklerden gönderilmelerinin esas amacıdır. Esselamun Aleyküm. Ve Euzubillahimineşşeytanirraciym diyoruz. Şeytanın hile ve tuzaklarından kaçmaya çalışıyoruz. Dikkat edin, uyanın. Uyanık olun, anlamak için uyanık olun. Evet.
الناس نيام (en-nâsu niyâm) İnsanlar uyurlar. Uyuyan kimse asla anlamaz, asla duymaz, hiç birşey yapmaz. Onun için Seyyidina Ali a.s. الناس نيام (en-nâsu niyâm) buyurmuştur. Bütün insanlar uyurlar. Öldükleri zaman uyanacaklar.
Meded Ya Sultanul Evliya. En zayıf kuluna ulaş çünkü insanlar doğudan batıya bilmek ve dinlemek ve birşey yapmak için katılıyorlar. Onun için Bismillahirrahmanirrahiym, Bismillahirrahmanirrahiym diyoruz. İnsanları uyandırmak için şimdi kim sorumludur? Vehhabi ulemalara, Vehhabi hocalara sormalıyım. Onlar vazifelerini biliyorlarsa. Onlar vazifelerinin insanları müşrik, bi’dat ehli, haram ehli, küfür ve şirk diye suçlamak olduğunu zannediyorlarsa insanları kaçırırlar. Vehhabi hocaları her yerde insanları, “Sen müşriksin bunu yapma. Sen bi’dat sahibisiniz bunu yapma. Yaptığın haramdır bunu yapma,” diye suçlarlar. Yahu yeterlidir yeterlidir. Gelin ve söyleyin ve Elif Be’den başlayın. İnsanları uyandırmakla kim sorumludur söyleyin. Çünkü insanlar uyurlar. Kim sorumludur? Siz, Vehhabi hocalar. Onların ulema olduğunu söylemem, hayır onlar birşey bilmezler.
Onların hepsi dört köşe kafalılar. Dört köşe kafalılar beş veya altı köşe olmazlar. Onlar her zaman dört köşeliler; asla beş köşe olmazlar. Her zaman dört köşeliler. Onun için onlara soruyorum, insanları uyandırmak için kim sorumludur? Hangileridir? Bilip anladığınızı söylediğiniz Kurân-ı Kerîm’den söyleyin. Söyleyin ey Vehhabi hocaları. Vehhabi hocaları! Bizim rehberimiz olan Ayet-i Kerîme’yi gösterin ve söyleyin. Kim sorumludur? Onlar birşey bilmezler. Bize yönünüzü gösterin. Biz mahkûm değiliz. İnsanları sopalarla ve sövmekle yönetmek istiyorsunuz. Sopa ve kötü sözler kullanıyorsunuz ve insanları kâfir ve bi’dat sahibi veya haram veya küfür diye suçluyorsunuz. Onlardan güler bir yüz bulamazsınız. Yüzleri her zaman böyledir (asıktır). Bu yüz ateş insanlarının yüzleridir. Bize tebessüm etmek emredildi. Peygamberler Mührü صدقة الضحكة buyurmuştur. Evet? İnsanlara tebessüm etmek bir sadakadır. Evet, asla tebessüm etmezler, asla buyur etmezler asla “Ve Aleyküm Selâm” demezler. Nedir bu? Nedir bu?
Biz Müslümanız, biz “La İlahe İllallah Seyyidina Muhammedun Rasulullah” deriz. (Mevlana ayağa kalkıp oturur). Evet. Onlar yanlış yoldadır. Bi’dat sahipleri kimdir? Bu Peygamberimizin getirdiği birşey değildir. Bu onun yolundan dışarıya kaçmak istiyorlar. Ve de kendilerini femen şezze şuzze fin-naari ebeda (müminin ateşi Rabbinden ayrı olmaktır) olmakla suçlarlar. Ne için kendilerinizi başkalarından ayırt olduğunuzu gösteriyorsunuz? Neden? Biz Vehhabiyiz ve başkaları? Siz cennete gideceksiniz de biz ateşe mi gideceğiz? He? Nedir bu? Onlar akıllarını, zihniyetlerini kayıp ettiler. Onlar yüzde yüz aşırıdır. Yüz bir değil, hayır, yüzde yüz aşırılar. İnsanları İslamdan kaçırırlar. İnsanlara Cenâb-ı Allah’ın kullarına ikram ettiğine mani olurlar. İnsanları haram, küfür, bi’dat, şirk diye dört duvara hapis ederler. İnsanların kaçacakları yolu yoktur. Herşey için gereksiz bir ölçü taşırlar ve “Bu bi’dattır” “Bu küfürdür” “Bu…”derler.
Ve ulemalar, hakiki ulemalar, ahiret ulemalarıdır. Dünya ulemaları pekçok yanlış şeyler yaparlar çünkü nefsâni isteklerin peşinde giderler. Ama ilahi ulemalar, ahiret ulemaları, âlimler insanları ilahi huzura ulaşmak için doğru yola çağırırlar ve mutlu olurlar. Bu insanlar, Vehhabi hocaları haydut oldular. İnsanların girecekleri yolları keserler. “Haramdır gidin,” derler. Bu yetkiyi onlara kim veriyor? Muhammed Abdulvehhab mı? Muhammed Abdulvehhab böyle hükümleri nerden getirir? Nerden? Ama bizim Müslümanlarımız da genelde hakiki Peygamberliği ve sonuçta Peygamberler Mührünün getirdiğini bilmezler veya öğrenmeyi istemezler. Doktor Enver, Doktor Münevver, diye işitirler. Doktor Şeytan var. Onların büyük doktoru Şeytandır. Şeytan...
Ey insanlar, Müslümanların çoğunu “Küfür, şirk, haram, bi’dat’la” suçlamak onların üstünde olan büyük bir sorumluluktur. Bu ölçüyü onlara kim veriyor? El Helalu Beyyinun Vel Haramu Beyyin.(Helal da belli haramda bellidir) Onun için şimdi onların zamanı bitmiştir, onlar bitecekler. Evet, buğday ekersin ve yeşil olduğu zaman çok mutlu olursun. Bir süre sonra sararır ve kurur, kurur, kurur. Ve “Ben ektim ama ne oldu? Daha fazla su mu vermeliyim? Daha fazla gübre mi atmalıyım? Atarım ama yinede sararırlar,” dersin. Ama ağaçlar gelir ve kendilerinin kuruduklarını gösterir. Ama bahar gelince büyürler. Ne kadar durdurmaya çalışsan bile durduramazsın. Ehlisünnet Vel Cemaat’in hayatları meyve ağaçları gibi her zaman yeşildir. Ama şimdi sarardılar, sarardılar, sarardılar ve düşünürler. Ne düşünürler? Ehli hak, ümmetin arasında doğru olanlar bahar gelip ağaçlar açana kadar birşey konuşmazlar.
Şimdi Vehhabi hocaları ne yapabiliriz diye delirirler. Eh… daha fazla gübre atın. Daha fazla su verin. Bu daha fazla para verin demektir. Daha fazla para verirseniz belki paraya tapan insanlar bulursunuz ama sonunda onlar da usanırlar ve ne yapıyoruz derler. Bu insanların bahçeleri vardır, her şekil bahçeler, her şekil ağaçlar onları takip etmeliyiz derler. Evet. Rasul (s.a.v) "ümmetimin çoğunluğu olduğu tarafı" takip etmemizi, "bir el dolusu insanları takip etmeyin" emretti. Onun için pekçok fırkalar vardır. O Ehlisünnet Vel Cemaate karşı olan 72 fırkadır. Ama onlar her zaman azınlıktadır. Çoğunluk olan Ehlisünnet Vel Cemaattir. Bir tartışmaya gelebilirler. Her zaman, bütün fırkalardaki insanlar gelebilir, biz korkmayız çünkü biz doğru kimseleri takip ederiz.
Yalan hiçbir zaman hakka zafer gelmez. Hak her zaman yukarıdadır. Hiçbir şey hakkın üstüne geçemez. Batıl hak olamaz. Onun için şimdi bütün yanlış fırkaların alıp götürülme zamanıdır. Onlar yanlış yollarını bırakmazlarsa ilahi cezadan birşeyler gelir. Ve yolda olanların burunlarından girin diye o görünmeyen varlıklara emreder. Sineklerin gelip de Nemrutun burnundan girdiği gibi. O domuz gribine emreder. Ve onlara girmelerine yol vermesin diye böyle (maske) takarlar. Nedir bu, kuş mu girsin? Ama insanlar akılsız insanlardır. Söyleyin hangi istikametle insanları nereye çağırırsınız? Dünyaya mı Mevla’ya mı? Sizin istikametiniz nedir? Çabalarınız ne içindir? Ne için? Dünya için mi ahiret için mi? 2 milyar Müslümanlardan sizi kaç kişi takip ettiğine bakın. Ve kaçı para peşinde koşar? Çünkü insanların ellerinde birşey yok. Onun için ihlâslarını kayıp ettiler. Para verin ve düdüğü çalarız derler. Hatta davul bile çalarlar dolaşırız gezeriz.
Onun için ey insanlar düşünün. Bu yaklaşan son günlerdir. İlahi huzura gideceğiz. Ve kendinizi hüküm güne hazırlayın. İnsanlar ilahi huzura gelmeye emredilecekler. Nasıl gideceğinizi düşünün. Dünya peşine koşarsanız, Karun’dan daha fazla kimse cevherler ve para toplayamaz. Ne oldu? İlahi öfke onu batırdı ve halen her gün bir insan boyu alçalır. Allâhümme Ya Rabbi bizi koru ki yanlış insanlar peşine koşmayalım. O Musa (a.s.) ı bıraktı ve Şeytanı takip etti. Bu sebepten dolayı insanlar İsrail oğullarının zamanından önce ve sonra cezalandılar.Ve aynı hastalık doğudan batıya, kuzeyden güneye yayılmıştır. Kimse bugün buradayız yarın toprağın altında, kabirdeyiz diye düşünmez. Cenâb-ı Allah bizi affeylesin.
Allah Allah Allah Allah Allah Allah AziyzAllah
Allah Allah Allah Allah Allah Allah KerimAllah
Allah Allah Allah Allah Allah Allah SubhanAllah
Allah Allah Allah Allah Allah Allah SultanAllah
Fatiha
Kaç kişi? (537 000)