Go to media page Available in: English   Turkish  

MÜLK OKYANUSLARI

Sultanul Evliya

Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani

Pazar, Nisan 18, 2010 Lefke, Kıbrıs

(Mevlana Şeyh ayağa kalkar) Destur Ya Ricalallah.

Allah Allah Allah Allah Allah Allah AziyzAllah

Allah Allah Allah Allah Allah Allah KerimAllah

Allah Allah Allah Allah Allah Allah SubhanAllah

Allah Allah Allah Allah Allah Allah SultanAllah

Elfu Elfu Salât Elfu Elfu Selâm Aleyke Ya Seyyidel Evveline Vel Ahiriyn Allahümme Zidhu İzzen Ve Şerefa Nûren Ve Surura Ve Ridvanen Ve Sultana Habibek Habibena Habibel Alemiyn Minel Ezel Minel Ebed Seyyidel Evveliyn. Vel Âhiriyn Seyyidina Muhammed (s.a.v.) Ve Alihi Ve Sahbihi. (oturur)

Esselamun Aleyküm katılanlarımız, dinleyenlerimiz, mutlu insanlar, yakışıklı insanlar, güzel insanlar. Esselamun Aleyküm Âdemoğulları. Esselamun Aleyküm Ya Ümmetel Habib Salavatulllahi Ve Selamu Aleyk. Esselamun Aleyküm Ya Taifetul Cin Min Ümmeti Muhammedin (s.a.v). Esselamu Aleyk Ya Seyyidi Ya Sultanul Evliya Mededek. Senin ilahi desteğini istiyoruz. Ve mühim olan birşeyi yapmaya niyet ediyoruz. Ve Euzubillahimineşşeytanirraciym Bismillahirrahmanirrahiym demekle başlıyoruz. Allah Allah Allah Allah. O kadar lezzetli cümledir. Bismillahirrahmanirrahiym demek o kadar lezzetli sözlerdir. Allah Allah Allah Allah Allah Allah.

Ey insanlar, min el-aarin cilaan'ı tadın ve Bismillahirrahmanirrahiym, Bismillahirrahmanirrahiym deyin. Allahu Ekber, Şükür Ya Rabbi. Ey Rabbimiz Sana sayısız şükürler olsun. Sen bize Bismillahirrahmanirrahiym demeyi ikram eyledin. Allah Allah Allah Allah. Ey Büyük Şeyhimiz, bize insanların uyanmasına sebep olacak birşeyler söylet. Evet. Cenâb-ı Allah ne buyurdu ey Selefi ulemaları? Cenâb-ı Allah ne buyurdu? Hel min mudekkir, her hangi bir hatırlatma? Kurân-ı Kerîm, Âlemlerin Rabbinin sonsuz mülkünde sonsuz okyanuslardır. Hel min mudekkir Cenâb-ı Allah Kurân-ı Kerîm okumayı emreder. Ve her okuduğunuz zaman size birşeyler ikram edilir ey insanoğlu.

Bismillahirrahmanirrahiym Elhamdülillahi Rabbil Alemiyn ile başlayıp, Minel Cenneti Vennas ile bitiriyoruz. Her tam bir hatim yaptığınız zaman, baştan sona bitirdiğin zaman Kurân-ı Kerîm’i okursun. Her seferinde birşeylere bakmalısınız, perdelerden birşeylere ulaşmalısınız. Hakikatleri Kurân-ı Kerîm’de bulabilirsiniz. Allahu Ekber. Ve ilahi kitabı Rabbimizin büyüklüğüne aittir. Bütün ilahi kitaplarda en büyük ilahi kitap Kurân-ı Kerîmdir. Kurân-ı Kerîm’de herşeyi bulabilirsiniz. Kurân-ı Kerîm geçmiş zamanı gösterir. Belki ezele ulaşır ve de ebediyete ulaşır. Kurân-ı Kerîm. Çünkü bu Kurân-ı Kerîm’in ilahi sözleri Âlemlerin Rabbine aittir.

Ey Selefi ulemaları, “Rab” sözü hakkında biliyor musunuz? Bilemeyiz diyebilirsiniz. İngilizcede “Rab” deriz. Bu “Rab” Cenâb-ı Allah’ın mukaddes ismidir ki bu bizim anlayış seviyemize ait olandır, onun üstünde başkası vardır biz bilemeyiz, bu imkânsızdır. Onun için bütün Peygamberlere bir mukaddes isim ikram edilmiştir. Bu mukaddes isim gizli veya sırdır. İnsanlara göklerden herşey açılır zannetmeyin. Gökler, yedi gökler. Neden yetmiş değil? Veya neden yedi yüz değil? Neden yedi bin seviyeler değil? Neden yedi göklerde durur? Yedi gökler. Onun dışında… Ooo...

Ey ulemalar, kendimize ulema dememeliyiz ama talebe dememiz daha uygundur. Nereye kadar daha fazla istiyoruz? Cenâb-ı Allah bütün insanoğluna hitap eder çünkü bize bazı özel varlıklar ikram etti ki onun hakiki halini ancak O bilir. Bu nefistir. Nefise ne kadar verirsen daha fazla ister. Onun için bu dünyadaki sıradan insanlar onlara bir saray verirsen asla hoşnut olmazlar, ikincisini isterler. Bir ülke verirsen başkasını daha ister. İnsanoğluna bir kıta verirsen başka bir kıta daha ister. Bütün dünyayı verirsen, "başka bir tane daha benim olsun" ister. Bu da Cenâb-ı Allah’ın halifelerine büyük bir ikramıdır. Ve halife olma halimiz bu bizim için en aşağı seviyedir. En aşağı seviye ve daha fazla ve fazla istiyoruz Helmin Meziyd "Daha fazlası var mı?" Onun için insanoğlu yular takamazsa daha fazla ve fazla istemesini hiçbir şey durduramaz. Ama şimdi bize sınırlarımızı bilmemiz için yular ikram edilmiştir.

Bizi yakalayan bu yular nedir? Bu ölümdür. Ölüm sonunda nefislerimizi durdurur. En azından biraz aşağı iner. Maa sivaa‘dan birşey istemeyiz. Maa sivaa, Âlemlerin Rabbinin dışında demektir. Maa sivaa.

Cenâb-ı Allah böyle bir durum veya böyle bir talep ikram eder. İster ve Cenâb-ı Allah’ın mülkünün dışına ulaşmak, ulaşmak, ulaşmak ister. Ama şeriat sınırlarını bilsinler diye onlara yular takar. O ikram eder ama bir Sultanın ikramı gibi ikram eder. Ve o Sultanın sınırsız mülkleri vardır ve insanoğluna azar azar verir çünkü onlar Âlemlerin Rabbine halife olarak seçildiler. Âlemlerin Rabbine halife olurlarsa öyle bir durumları veya öyle özel bir varlıkları olur ki maa siva’dan daha fazla istemesinler. Mülklerden istemezler ama mülkün Rabbini isterler. Onun için halife olmak varlıklara ulaşabilen en yüksek seviyedir. Melekler insanoğlunun, halifelerinin hizmetçileridir. Bütün melekût, melaike dünyası, meleklerin mülkleri insanoğlu içindir. Cenâb-ı Allah’ın ihtiyacı yoktur. Hâşâ.

Ey bütün ulemalar, doğudan batıya, Müslümanlardan, kitap verilmiş ulemalar. Bir seviyeye ulaşmaya çalışın ki bu seviyede öyle mülkler gözüksün ki “Ooo, Yeterli, yeterli, yeterli, yeterli,” deyin. Daha fazla istemezsiniz. Bir nehir nereye akar? Okyanusa ulaşmak için. Okyanusa ulaştığı zaman, “Yeterli, yeterli, yeterli,” der. Ey insanlar, şimdi biz atom gibiyiz. Âlemlerin Rabbi ne buyuruyor biliyor musunuz ey Selefi ulemalar?

(İnşikak;6) يَـٰٓأَيُّهَا ٱلۡإِنسَـٰنُ إِنَّكَ كَادِحٌ إِلَىٰ رَبِّكَ كَدۡحً۬ا فَمُلَـٰقِيهِ

<< Ey insan! Şüphe yok ki sen Rabbine karşı çaba üstüne çaba göstermektesin; sonunda O’na varacaksın.>>

Bu şimdi söylediklerimizin bir özetini verir. İnsanoğlunun hakiki varlığı Rabbinin mülküne ulaşmak ve kayıp olmak ister. Âlemlerin Rabbinin birleşmiş okyanuslarına ulaşana kadar zahmet görürsün. Ulaştığın zaman okyanus olursun. Ey Selefi ulemaları, anlamalısınız ve insanlara kendi hakkında anlamalarını sağlamaya çalışmalısınız. İnsanlara kendileri hakkında birşeyler anlamalarını sağlarsanız helal ve haramın, emirlerin veya yasak şeylerin sırrını görürler. Emirler sizi mülklerin okyanuslarına götürür. Ama yasak şeyler sizi mülklerin okyanuslarına ulaştırmaz. Ve Âlemlerin Rabbinin mülk okyanuslarına ulaşmazsanız kayıp olursunuz. Kayıp olursunuz. O insanlara ilahi emir gelir. Onlar yollarını okyanuslara giden yoldan çıkarırlarsa biterler. Bitmeleri onların ikram edilmiş duruma bir daha gelmelerinin imkânsız olduğu demektir. Bu Nar, bu Narul Hasre’dir (hasret ateşidir). Onlar fırsatlarını kayıp ettiklerine pişman olurlar.

Ey Selefi ulemaları, insanlara hakiki durumlarını öğretin. Rablerinin mülk okyanuslarını. Bu mülk okyanuslar her zaman ilahi zuhurat içindedir. Bakarsın ve o okyanuslarda hakiki hayat, hakiki renk dalgaları, hakiki zevk dalgaları, hakiki seviyeler ve hakiki hoşnutluk görürsün. Ve hakiki nûrlar görürsünüz ki bu size Âlemlerin Rabbinin hakiki varlığını gösterir. Cenâb-ı Allah bizi affeylesin. Ey insanlar, biraz çalışmalıyız. Nefsinizin kulu olmayı bırakın. Bir kimse Sultanın hizmetçiliğini bırakıp ta kendisini eşeğine bakmakla meşgul ederse bu büyük bir utançtır. Şimdi insanların hepsi eşeğinin kuludur. Rabbine kul olmayı bıraktılar. Bu dünya nasıl hoşnutluk içinde olacak? Onların gelecekleri nasıl sonsuz nûrlu mülklerde olacak?

Ey insanlar, Cenâb-ı Allah’ın mülkü bütün varlıklarından Rabbinin ilahi kulluğuna veren kullarla doludur. Çalışın. Eğer burada ve buradan sonra selamet ve hoşnut içinde ve nûrlu kimseler olmak isterseniz gelin Kurân-ı Kerîm’in size öğretmek istediğini dinleyin. Ey Selefi ulemaları, lütfen onlara söyleyin. Bu Şeyh bizim anlamadığımız birşey söylüyor demeyin. Hayır anlarsınız ama nefisleriniz, "Asla anlamayız” demesini söyler. Hayır sizin hakiki varlığınız, ilahi görüntünüz anlar ve mutlu olur ama nefsiniz mutsuz olur. Nefislerinizi bırakın ve Âlemlerin Rabbi size ezelden ebede ikram ettiği hakiki varlığınıza gelin. Cenâb-ı Allah bizi affeylesin.

Fatiha. Acayip. (34 dakika) Yeterli, kuvvetli geldi yeterli. (592 000 kişi) Çünkü pazar günü insanlar dans ederler. Cenâb-ı Allah bizi affeylesin.

Selamun Aleykum. Hisham Effendi aramıyor mu? (Hayır Seyyidi. Seyyidi, dünyanın her tarafından birçok kişi size selam gönderiyor). Aleykum salaam...Şeyh Hişam'a telefon aç (şimdi mi?) Evet.

(Mevlana Şeyh Nazım kızı Hacı Neziha hazretleri ile telefonda)

HN: Selamun Aleykum baba, nasılsın!

MSN: Napan be Nezihe? Nerdeydin?

HN:Şeyh Hişam havaalanına gitti. Washington'a gitti, ellerinden öper. Toplantıları var birkaç kişiyle.

MSN: Haa gene oraya gitti. Bende merak ettim, Hisham Efendi seslenince ferah ederim

HN: Yaa, o da ferah eder, selam eder, ellerinden öper, kusura bakma (......)

UA-984942-2