Go to media page Available in: English   Turkish  

RABBİNİ UNUTTURUR

Sultanul Evliya

Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani

Salı, Nisan 13, 2010 Lefke, Kıbrıs

Destur Ya Seyyidi Meded Ya Sultanul Evliya. La İlahe İllallah La İlahe İllallah La İlahe İllallah. Muhammedun Rasulullah. Muhammeden Habibullah. Muhammedun Nûrul Arşillah. Zidhu Ya Rab İzzu Ve Şerefa Nûren Ve Surura Ve Ridvanen Ve Sultana.

İslamın kılıçları küfrün ve bela ehlinin başına çekilsin. Destur Ya Seyyidi Ya Sultanul Evliya. İlahi kuvvet okyanuslarından destek istiyoruz. Destek belki bir atomdan daha az olabilir. Çünkü bu destek bir molekül gibi gelir. İlahi makamlarda öyle bir kuvvet vardır ki dünyadaki herşeyi alıp götürür. Biz mütevazı bir şekilde atomdan daha az bir ilahi destek istiyoruz. Ve şimdi Esselamun Aleyküm katılanlarımız diyoruz. Hoşgeldiniz, hoşgeldiniz, hoşgeldiniz. Bu ilahi müjdelerdir. Kim mütevazı meclise katılırsa bütün insanlara çok kısa ama keskin hitaplar gelir. Ve af istiyoruz ve Estağfurullah diyoruz.

Ve Euzubillahimineşşeytanirraciym diyoruz. Euzubillahimineşşeytanirraciym söylemeyi hatırlamalısınız. Euzubillahimineşşeytanirraciym demeden birşey yaparsanız şeytan yapmak istediğinizi bozar. Siz yaparsınız ve şeytan gelip yıkar. Yapılması istediğiniz birşey için Euzubillahimineşşeytanirraciym demelisiniz. Bu dünyaya ulaşan temeldir. Söylemezsek böyle bina temelsiz olur, hemen yıkılır. Euzubillahimineşşeytanirraciym derseniz. Rabbinin rızalığı için birşey yapmak istersen Euzubillahimineşşeytanirraciym demelisiniz. Ey Rabbim, Sana birşey getirmek istiyorum.

Mesela süt pişirirsiniz. Bir kimseye gidersiniz ve etrafınızda size saldırılar ve içine toz veya pislik veya zehir atmak isterler, bu şekildedir. Eğer (birşeyi) Rabbinizin ilahi huzuruna ikram etmek istediğiniz zaman şeytan çocuklarına “İçine birşey atın ki yukarıya temiz çıkmasın” diye emreder. Euzubillahimineşşeytanirraciym dediğiniz zaman melekler engel olur ve onları kovar ve hoşnutluğunuz ilahi makamlara ulaşır. Âlemlerin Rabbinin huzuruna birşeyi temiz ikram etmek istiyorsunuz. Onun için temiz bir hayat isterseniz Euzubillahimineşşeytanirraciym deyin.

Ey selefi ulemalarımız, Merhaban. Böyle şeyler söyler misiniz? Bu şeriat değil mi yoksa ben Cenâb-ı Allah’ın şeriatı dışında mı konuşuyorum ne düşünüyorsunuz? Evet, bu çok mühim bir noktadır çünkü her şekil kulluğumuz yukarıya, Âlemlerin Rabbinin ilahi huzuruna çıkar. İnsanlara Euzubillahimineşşeytanirraciym demeyi öğretmelisiniz. Ama şeytan öğüt verir. Ayet-i Kerîme (hakkında) ne düşünürsünüz selefi ulemaları?

(Yusuf: 42) فَأَنسَٮٰهُ ٱلشَّيۡطَـٰنُ

fe ensâhuş şeytân

<<Şeytan unutturdu>>

Bu uyanık olmak için bir okyanustur.فَأَنسَٮٰهُ ٱلشَّيۡطَـٰنُ --iki kelime ama öyle bir okyanustur. Dikkat edin gafil olmayın çünkü şeytan sizi aldatır ve size unutturur. فَأَنسَٮٰهُ ٱلشَّيۡطَـٰنُ --kimden? Ey ulemalar, bütün ulemalar, şimdi selefi ulemaları bıraktık. Onlar her gece nasihatten paylarını alırlar. Şimdi bu açıklamayı doğuda batıdaki bütün ulemalara yapıyoruz. فَأَنسَٮٰهُ ٱلشَّيۡطَـٰنُ, şeytan insanlara neyi unutturur? Bu mühim noktadır, çok mühim. Bu bir okyanus gibidir. فَأَنسَٮٰهُ (onu unutturdu), özne gelir. Hu, bu Hu nedir? Şimdi anlıyoruz bu bütün insanoğluna gelir. Şeytan inananlara unutturmaya çalışır. Bu unutulan meseleler nedir?

Herşeyden önce şeytan insanlara Cenâb-ı Allahın onlarla beraber olduğunu ve onlara baktığını ve onları gözettiğini ve o kimse için yazılmasını emrettiğini hatırlatmamaya çalışır. Şeytanın herşeyden önce çalıştığı, insanlara Rabbini, Yaratanını unutturmaktır - ki “biz özgür kimseyiz, kimse bizi gözetmez” diye düşünürler, asla Yaratanı hatırlamazlar. Hatırlarlarsa ne olur? Hatırlarlarsa Cenâb-ı Allah onlarla beraber olur. Ve Cenâb-ı Allah ona bütün gayretleri, bütün hareketleri, bütün yaptıkları için hükmünü verir. Ondan sonra o kimse unutur ve şeytan o kimseye yularını takar ve üstüne biner ve böyle şöyle yapar. Şimdi bütün insanlar yularını şeytanın ellerine vermiştir. Taklit yüksek makam insanlar Cenâb-ı Allah Subhanehu Ve Teâlâ’yı unuttular. Onun altındaki seviyede olan her seviyedeki insanlar da unuturlar. Ve aşağı aşağı inerler ve fe ensâhuş şeytân olurlar.

Herşeyden önce insanlara Cenâb-ı Allah’ın onlara baktığını ve yapacaklarını bildiğini hatırlatmaz. Bir kimse "Cenâb-ı Allah benimle beraberdir" diye hatırlarsa, Rabbinin ondan razı olmayacağı birşeyi yapmamaya dikkat eder. İki kelime, buna bir tefsir yapın selefi ve başka ulemaları ve başka ulemalar da. Peygamberler Mührünün ümmetine, ümmeti Muhammed’e (s.a.v) hatırlatanlar olmalısınız. Allahu Ekber Allahu Ekber. İnsanlara Cenâb-ı Allah’ın onlarla beraber olduğunu hatırlatmazlar. (Neml:61) أَءِلَـٰهٌ۬ مَّعَ ٱللَّهِ‌ۚ Ayet-i Kerîme mi? …(arapça) Cenâb-ı Allah sorar ve siz Arapsınız, Kurân-ı Kerîm’i anlamalısınız. Pekçok anlamlarla doludur. Cenâb-ı Allah buyurur;

(Neml:61) أَءِلَـٰهٌ۬ مَّعَ ٱللَّهِ‌ۚ

<>

Ey insanlar, ne düşünürsünüz? Cenâb-ı Allah dışında sizin için başka bir tanrı var mı? Cenâb-ı Allah, Sen Rabsin, Sen İlahsın. Allah Allah. Tealallahu `ammâ yuşrikûn? Allahu akbar!

Bizim selefi ulemalarımız nerde? İnsanlar bu şekilde hatırlatır mısınız? Yoksa sadece bi’dat, küfür, şirk, haram demesini mi bilirsiniz? Neden şirk, küfür, haram hakkında böyle konuları konuşmazsınız? Onun için nefislerinizi takip ediyorsunuz diye suçlanırısınız. Çünkü nefsiniz insanlara böyle anlamların açılmasını istemez.

Evet, أَءِلَـٰهٌ۬ مَّعَ ٱللَّهِ‌ۚ Allah Allah Allah Allah Kella, olamaz olamaz. Yalnız Herşeye Kâdir olan Allah, Ondan sonra (Yusuf: 42) فَأَنسَٮٰهُ ٱلشَّيۡطَـٰنُ fe ensaahuş-şeytân mâ yâtî . O insanlara gidenler, onlar düşünmezler, onlar cahildir. Cenâb-ı Allah’ın onlarla beraber olduğuna karşı cahiller. Ondan sonra şeytan onlara dünyadaki vazifelerini, biz bu gezegene ne için gönderildiğimizi unutturur. Ve günlük milyonlarca insanlar doğar, doğar, doğar. Onlar ne için geldi söyleyin selefi ve başka ulemaları. Neden söylemezsiniz? Ne için milyonlarca ve milyonlarca insanlar bilinmeyen dünyalardan bu gezegene gelirler? Ne için? Neden bu anlamları açmazsınız?

Bu Kurân-ı Kerîmdir - bunlar okyanuslardır, söylemelisiniz, söylemelisiniz. Ne için günlük Âdemoğullarından yenileri gelir? Ne için bu gezegende seksen sene, yetmiş sene, kırk sene, daha genç veya daha yaşlı olmaları için gönderildiler? Onlar ne için geldiler? Onların vazifeleri nedir? Neden onlara bu anlamda rehberlik yapmazsınız? Selefi veya başka ulemaları bilmiyor musunuz? Biz ne için burada olmak için gönderildik? İlahi maksat nedir? İlahi maksadı söyleyin. Belki şimdi yüz yaşına girdim ulemaların hiç birisinden veya hutemalardan, eğitilmiş insanlar ve âlimlerden görünmeyen dünyalardan bu dünyaya gelen insanların vazifesini söylediklerini hiç işitmedim. Evet? Neden söylemezsiniz? Sizde(Yusuf: 42) فَأَنسَٮٰهُ ٱلشَّيۡطَـٰنُ (ayetine) dâhil olursunuz. Bu şeytan size unutturur ve söyletmez demektir. Onun için unutursunuz ve insanlara söylemezsiniz; “Ey insanlar, günlük bilinmeyen dünyalardan milyonlarca bu hayata vazife için insanlar gelir.” Onların vazifesi nedir? Söyleyin, Âlemlerin Rabbi buyurur;

(Zȃriyȃt:56 ) وَمَا خَلَقۡتُ ٱلۡجِنَّ وَٱلۡإِنسَ إِلَّا لِيَعۡبُدُونِ

<>

Bu Rabbimizin maksadıdır. Evet mi değil mi? Siz ulemalarsınız, hiç bir âlimin anlattığını duymadım. Her cuma hatırlatmalısınız çünkü ilahi emir ikaz etmektir. Bu mühim noktadır insanlara buraya hangi amaçla gönderildiler hatırlatmak. Ki krallar, sultanlar, şahlar, başbakanların çoğunun rütbeleri dünya için ahiret için değil, onlar bilmezler. Ve âlimler söylemeliler, bir daha söyleyin, bir daha söyleyin, bir daha söyleyin. Başka bir Ayet-i Kerîme;

(Nisa:59) يَـٰٓأَيُّہَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ أَطِيعُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُواْ ٱلرَّسُولَ وَأُوْلِى ٱلۡأَمۡرِ مِنكُمۡ‌ۖ

<>

Cenâb-ı Allah’a itaatkâr kulu olmak. Peygamberler Mührüne itaatkâr ümmet olmak ve hükümetlerinize de iyi vatandaş olmak. Onların size emretme ve birşeylere engel olma kuvvetleri vardır, onları takip edin. İlkönce Cenâb-ı Allah’ı. Herşeyden önce şeytan insanoğluna Rabbini unutturur. İkinci olarak Peygamberler Mührü, Seyyidina Rasulullah (s.a.v)’ı unutturmaya çalışır. Üçüncü olarak şeytan insanlara hükümet insanlarına itaat etmemelerine dikkat eder. Onlar sultanlardır, sultanlar ilköncedir ve öbürleri aşağı iner, iner, iner ve şerefleri yoktur. Sadece sultanlar, krallar şereflenmiştir başkalarının şerefi yoktur. Onlar taklit unvanlarınla yetişemezler.

Evet فَأَنسَٮٰهُ ٱلشَّيۡطَـٰنُ (fe ensaahuş şeytaan) Şeytan insanlara Cenâb-ı Allah’ın buyurduğunu, en şerefli kulunun Rabbinden getirip buyurduğunu hatırlatmaz. Bunu hatırlatamaz unutturur.

Bu فَأَنسَٮٰهُ ٱلشَّيۡطَـٰنُ (fe ensaahuş şeytaan) Bir kimse birşey unutursa sonsuz sorunlara girer. Bir saniyede birşey yapar ki yaptığına pişman olur.

Ey insanlar, özellikle ulemalar, hepsi, Ehlisünnet Vel Cemaat dâhil, selefi ulemaları dâhil, insanlara bu konuları öğretmeye çalışmalısınız. Bunu yaparsanız elinizden gelenin en iyisini yaparsınız yoksa büyük bir sorumluluk alırsınız. Öfkelenmeyin. Birşey yanlışsa Celaletun melike (Suudi kralı) bu yanlıştır deyin veya müftüye doğru mu yanlış mı diye sorun. Elhamdülillah, aklımı daha hak ve batılı anlamak için kullanıyorum. Ve de bu göklerden bir ikramdır. Bilincim bana bir kimse doğru yolda mı, insanları aldatıyor mu yoksa şeytanın yolunda mı gidiyor diye hemen gösterir. Cenâb-ı Allah bizi affeylesin.

“Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“Dum dum dum dum dum dum dum duuum”

Af isteyin ey insanlar. Ey insanlar, bir rehber bulmaya çalışın. Rehbersin Hicaza gidemezsiniz, rehbersiz Cenâb-ı Allah’a nasıl gideceksiniz? Bir tane olmalı. Onun için Beyazıt, Sultanul Evliya buyurdu Men lâ yekûnû lehu şeykhun feşaykhuhu 'ş-şeytân , “Kimin şeyhi yoksa şeytan ona şeyh olur.” Bu demektir kim Cenâb-ı Allah ile beraber olursa ona her zaman hatırlatır ve sadece der; Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Selefi ulamları buna bi’dat derler. Nedir bu bi’dat? “Allah” demek bi’dat mı?

Cenâb-ı Allah buyurur; açık veya sesiz söyleyin. Söyleyin; “Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Hak” Buna bidat diyemezsiniz siz yanlış kimselersiniz. Onun için Cenâb-ı Allah sizi mukaddes topraklardan kovar. Şimdi vakit bitmiştir. Hak netleşmeli ve batılda netleşmeli ki insanlar hangi yol selamet hangi yol tehlikeli olduğunu bilsinler. Ya Rabbi, Tövbe Ya Rabbi, Tövbe Ya Rabbi, tövbe Estağfurullah, Şükür Ya Rabbi, Şükür Ya Rabbi, Şükür Ya Rabbi…

Fatiha.

Tamam mı?

Elhamdülillah.

(Mevlana Şeyh Nazım telefonda Şeyh Hişam Efendi ile konuşuyor)

UA-984942-2