Go to media page Available in: English   Bahasa   Turkish  

Peygamberin (s.a.v) Emniyet Kanatları Altına Girin!

Sultanul Evliya

Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani

Pazartesi, Eylül 13, 2010 Lefke, Kıbrıs

Destur Ya Seyyidi Meded.

Allah Allah Allah Allah Allah Allah AziyzAllah

Allah Allah Allah Allah Allah Allah KerimAllah

Allah Allah Allah Allah Allah Allah SubhanAllah

Allah Allah Allah Allah Allah Allah SultanAllah

Sultan Sen SubhanAllah Sensin. Zid Habibeke İzzen Ve Keremen Ve Şerefen Nûren Ve Surura Ve Ridvanen Ya Rabbel Alemiyn. Ve Mentebiahum Bi İhsani İla Yevmiddin. Sümme Vesselatu Vesselam Ala Cemiyil Enbiyai Vel Mursliyn Ve Mentebiahum Bi İhsani İla Yevmiddin... Euzubillahimineşşeytanirraciym.

Ey Rabbimiz! Af ve rahmet istiyoruz. Biz zayıf kullarız, bize İslamı savunmak ve insanları kulluğuna çağırmak için daha fazla kuvvet ver. Ve Senin emrin üzere Bismillahirrahmanirrahiym diyoruz.

Ey Ya Rabbi, Ey Ya Rabbi… Sümme Selâm Âlâ Sahibil Zaman. Esselâm Âlâ Kutbul Zaman. O bu gezegende olan bütün olayları gözetler. Evet. Onlara en iyi hürmet ve saygımızı vermeye çalışmalıyız. Çünkü onlar dünyadaki ilahi saltanatı temsil ediyorlar. Onlar bizimle beraber olmazlarsa bu gezegen ve içindeki herşey en fena halde olur. Onlar insanoğlunu şeytani hile ve tuzaklardan korurlar. Onlar insanları gafil olmasınlar diye uyandırmaya çalışırlar çünkü bir kimse gafil olursa hemen şeytani tuzağa düşer. Evet.

Onun için Ey Katılanlarımız, çok keskin dikkatinizi verin diyoruz. Size söylenilen dünya seviyesinden birşey değildir ama biraz yukarısındandır. Bir kimse daha yüksek yere çıkarsa, doğudan batıya genel bir görüşle bakar. Onun onların tavsiyeleri yerde konuşan bir kimse gibi değildir. Burada oturunca görüşünüz çok kısa bir mesafede olur. Ama yükseldiğiniz zaman görüşünüz genişler, genişler, genişler. Onun için daha fazla dikkat edin. Ve âlemlerin Rabbi insanları uyandırmak için kullarından seçer. Ve onlar asla vâr olmaktan çıkmazlar. Onlar insanoğlu arasında olurlar ve bütün insanları uyandırmaya çalışırlar. Evet. Ve bizim öğrenmeye ihtiyacımız var. Öğrenmek bizim için faydalıdır. Öğrendiğimiz bizim için bir delil olacak.

Âlemlerin Rabbi insanlara faydaları için öğrettirir çünkü bu hayat, insanoğlu ve vazifeleri hakkında birşey bilmeyenler kör bir kimse gibidir. Ve körler her an beklenmedik bir tuzağa düşebilir. Ve insanoğlunun en tehlikeli düşmanı şeytan heryere tuzağını kurdu. Misal olarak bir ordu bölgelerini düşmanlardan korumak için ülkenin etrafına mayınlar kurar. Ve nereye kurulduğu bilinmez. Belki aniden üstüne basarsın ve patlar, biter. Ve şeytan da heryere kurar. Beklenmedik bölgelere bile tuzağını kurar. Kimse o tuzaklar hakkında bilemez ve üstüne basınca yakalanabilir. Onun için Cenâb-ı Hak inananlara nerede şeytanın bir tuzak olduğunu anlayan uzman birilerinin olmasını emrediyor. Bizim kendi kendimize bilmemiz imkânsızdır; böyle uzman olan bir kimsemiz olmalı. O uzmansa onları korur. Onun için âlemlerin Rabbi buyuruyor;

(Tövbe;119) وَكُونُواْ مَعَ ٱلصَّـٰدِقِينَ

<>

Kurân-ı Kerîm’de her şeyi, her olayı açık açık verir. Ve buyurur, “Ey insanlar! Cenâb-ı Hak neden doğru kimselerle olmamızı emrediyor?” Onlar kimdir? Onlar insanoğlu için nerede bir tuzak olduğunu bilenlerdir ve sizi korurlar. Bir tavuk civcivler getirir. Civcivler her zaman kanatları altına alır, onları kedilerden ve başka hayvanlardan korur. Onları ölmesinler veya heder olmasınlar diye korur. Onun için inananlar gördüğü herşeyde bir nasihat almalı. Onun için Hadis-i Nebi aleyhisselatu vesselatu vesselam, nazaru hikmet, mü’min birşeye bakınca o şeyden veya o olay hakkında birşey bilmeli (bir hikmet almalı). Onun için gören bir kimse kör bir kimse gibi olamaz, bilmeli. Onun için, bizim insanoğlu için tehlikeyi ve şeytanın tuzaklarını nereye koyduğunu bilen birisini takip etmeye ihtiyacımız var. Onun için burada ve buradan sonra korunmak için böyle birisini bulup onun kanatları altına girmeliyiz. SubhanAllah.

Cenâb-ı Hak herşeyi Kurân-ı Kerîm ve Sünneti Nebi’de netleştiriyor. Sahabeler, “İnsanların hayatlarından korktuğu bir halde savaştığımız zaman Peygambere koştuk” dediler. Her hadisten dersinizi alın. Bu Hadis-i Şerif sadece okuyup geçmek için değildir, hayır. Bu Hadis-i Şerif'i ne için nakletti? Hiçbir şey için mi? Olamaz! Bütün Hadisler Ümmetel Habib, Peygamberler Mührünün (s.a.v.) ümmetini eğitmek içindir. Çünkü onun zamanı insanoğlunun bu gezegendeki son zamanı olacak ve onun arkasından Hüküm Günü ve Kıyamet geliyor.

Ey insanlar! Bu Hadis-i Şerif ne için nakledildi? Onun sahabelerinin yaptığını yapmalısınız: onlar korktukları zaman ona (s.a.v.) koştular. Çünkü onlar onun mubarek kanatları altına girince selamette oldular. Peygambere koşun. Ey insanlar! Koşuyor musunuz? Neden söylemezsiniz Ey Selefi ulemaları? Esselâm âlâ menitebeğal huda "Allah'ın selamı doğru yola tabi olanların üzerine olsun." Neden ümmete netleştirmezsiniz? Seyyidina Muhammed (s.a.v) ümmetine neden netleştirmezsiniz? Hayatlarınızın burada ve buradan sonra selamette ve garantide olması için ona koşulması gerektiğini neden netleştirmezsiniz? Onun kanatları altında olmaktır. Onun mukaddes sancağı altında olmaktır.

Şimdi mukaddes sancak nerede Ey Selefi ulemaları? Peygamberler Mührünün (s.a.v) mukaddes sancağı nerede? Neden ortaya çıkartmazsınız? Neden nerede olduğunu sormazsınız? Herşeyi bildiğinizi söylüyorsunuz. Peygamberler Mührünün (s.a.v) kanatları altında olmanın ne demek olduğunu söyleyin. Sahabeler neden “Bize bir korku geldiği zaman ona (s.a.v.) koştuk” dediler? Siz ona (s.a.v.) koşuyor musunuz? Müslümanlara, söyleyin! İlkönce Hicazlılara, Arap yarım adasının insanlarına söyleyin. Siz Arapsınız. Neden söylemezsiniz? Ve sizden bazılarınız Amerika’ya koşar, bazılarınız Rusya’ya, bazılarınız Çin’e koşar, bazılarınız Avrupa’ya koşar. Neden?

“Bizim daha fazla nükleer silahlarımız olmalı” diyorsunuz. Çok iyi konuştun. Nedir o? Nükleer silahlar. "Biz daha fazla nükleer silahlar almalıyız” Evet. “Batılı ülkelerin teknolojisi Amerikalılardan daha fazla olduğunu zannediyoruz.”

Ve Rusya, “Bizim teknolojimiz Amerika’dan daha üstündür” derler.

“Neden? Neden?”

“Bu dünyadaki Müslümanlara korunma yoktur.”

Burada korunma olmazsa buradan sonra korunma bulabileceğinizi mi zannediyorsunuz? Neden Peygamberler Mührünün (s.a.v.) sancağını çekmezsiniz ve “Bu Peygamberler Mührünün (s.a.v.) sancağıdır, gelin altına girin. Gelin ve selamette olun” demezsiniz? Peygamberimiz (s.a.v.), “Bana koşun, bana koşun, bana gelin” buyuruyor. Ey insanlar! Burada ve buradan sonra selamet benimledir. Bana koşun, ben sizin saadetinizin kefiliyim. Ben burada ve buradan sonra ebedi için sizin en yüksek saadetinize kefilim. Bana gelin, bu benim sancağımdır” buyuruyor.

Neden söylemezsiniz, Selefi ulemaları? Vehhabiler asla düşünmezler, onlar akılsızdır. Onlar daha fazla öfkelenseler bile fark etmez. Onlar öfkelenirlerse bir Ayet-i Kerîme vardır,

(Al-i İmran:119) مُوتُواْ بِغَيۡظِكُمۡ‌ۗ

mûtû bi-gaysikum

<<Öfkenizden ölün>>

Eğer onlar doğru kimselere çok öfkelenirlerse ve kalpleri şeytanî gadapla dolarsa, bu öfke onları öldürsün! Bu bedduadır. Âlemlerin Rabbi buyuruyor, Kurân-ı Kerîm’de olan hakikatlerden razı değilseniz, mûtû bi-gaysikum, "Öfkenizden ölün." Bu hitap kimedir? Siz Selefi ulemalarsınız. Söyleyin kime hitap ediyor? Bu sadece Peygamberler Mührünün (s.a.v.) zamanı için mi? Ondan sonra Cenâb-ı Hakkın öfkelenip kirli öfkenizle ölün diye buyurduğu kimlerdir?

Evet. Ve şimdi yaklaşan son günlerde yaşıyoruz. Ve insanların maddi varlıklarına ilahi öfke geliyor ve onların hepsi buraya (boynuna) kadar öfkeyle doludurlar. Çünkü onlar Cenâb-ı Hakkın şeriatına karşılar. “Biz bu ilahi kuralları sevmeyiz; biz kendi kurallarımızı yaparız” derler. O zaman öyle kötü bir duruma düşerler ki melekler onlara seslenir ve mü’minler seslenir; mûtû bi-gaysikum , "Öfkenizden ölün!" çünkü siz göklerin ilahi kurallarını bırakıp kötü dileklerinizle yeni kurallar getirdiniz. Nefsanî prensipler getirdiniz ve insanları bunu takip etmeye zorluyorsunuz. Takip etmezlerse onlara zahmet veriyorsunuz ve onları takip etmezlerse onlara çok öfkelenirler. Yanlış kuralları bırakıp, ilahi sancak ve ilahi kurallar altına girmek isteyenlere bizim zamanımızda bazı ülkelerde bazı insanlar çok öfkeleniyorlar. Bunu yapan insanlara, mûtû bi-gaysikum, "Öfkenizden ölün" deniyor. Kötü öfkenizle ölün. Kötü öfkenizle ölürseniz kabrinizi de ateşle dolu bulursunuz. Ve Kıyamet Gününde kabrinizden kalkarsınız ve ateş sizi kuşatır ve

alevler içinde gelirsiniz. Milyarlar kabirlerinden kalkacaklar ve onlar için hazırlanmış kötü nefislerinin ateşlerinde olacaklar.

Ey İnsanlar! Onun için bütün insanlara ilahi ikaz: Ey İnsanlar! Selamette olmak için gelin ilahi emirleri dinleyin. Takip etmezseniz ateş sizi takip eder, sorunlar sizi takip eder, krizler sizi takip eder, hastalıklar sizi takip eder ve saçma varlıklar sizi takip eder ve ilahi lanet sizi takip eder ve ateş sizi takip eder ve sizi yakar. Onun için şimdi doğudan batıya insanlar en fena durumdalar çünkü onlara dünyadan ateş gelir bu onlar maddi varlıklarından çıkıp onları sarar ve göklerden de ateş gelip içlerini yakar.

Ey insanlar! Gelin dinleyin, katılanlarımız. Ahmak olmayın! Söylenilen haktır. Doğruları takip edin; o zaman burada ve buradan sonra mutlu olursunuz. Böyle şöyle yaparsanız bir çukura düşersiniz. Kabrinize düşersiniz ve orada da ateşin yandığını görürsünüz.

Ey insanlar! Eslim Tesleme gelin. İslama gelin, İslamı tutun, İslama inanın ve İslam için yapın; o zaman burada ve buradan sonra mutlu olursunuz. Yoksa burada ve buradan sonra hayatın lezzetini asla bulamazsınız. Cenâb-ı Hak bizi affeylesin. Tövbe Ya Rabbi Tövbe Ya Rabbi Tövbe Estağfurullah. Sümme Selatu Vesselam Âlâ Seyyidel Evveliyn Vel Âhiriyn Seyyidina Muhammedin Ve Alihi Ve Sahbihi Ecmaiyn.

Fatiha.

(40 dakika)

Kaç kişi?

(1018 000)

UA-984942-2