Available in: English   Turkish   Go to media page

Papa Benediktus’un Kıbrıs Ziyaretinin Sırrı

Sultanul Evliya

Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani

Pazar, Haziran 20, 2010 Lefke, Kıbrıs

Allah Allah Allah Allah Allah Allah AziyzAllah

Allah Allah Allah Allah Allah Allah SubhanAllah

Allah Allah Allah Allah Allah Allah SultanAllah

Allâhümme Salli Vessellim Ve Barik Âlâ Habibike Seyyidel Evveliyn Vel Âhiriyn Hazreti Rasuli Seyyidina Muhammed (s.a.v.) Ve Alihi Ve Sahbihi Ecmaiyn Âmin. Allah Allah SubhanAllah. Euzubillahimineşşeytanirraciym Bismillahirrahmanirrahiym deyin.

Ey Rabbimiz! Ezelden ebede Ismi-i Celilini tazim etsek az gelir. Ey Rabbimiz! Bismillahirrahmanirrahiym diyebilmek için bize sonsuz şeref ikram eyledin. Huuu!

Esselamun Aleyküm, ey ibadallahi ‘s-salihin! Allah’ın salih kullarına her saniye ilahi rahmet okyanuslarından yağar. Onlar “Ey Rabbimiz! Bize daha fazla ikram eyle” diye isterler. Onlar mübarek kimselerdir. Âlemlerin Rabbi mübarek kimselerin şerefine bu gezegeni koruyor, ve bu, Kutbul Mutasarrıf’ın ilahi iradesi altındadır. Onun bu gezegeni gözetmesi için yetkisi ve kuvvetli şerefi vardır. O gözetmezse bir saniyeden daha az bir zamanda bu gezegen yörüngesinden kaçar ve kayıp olur! Tek bir kişi! Ve o kimse, bir, on, yüz, bin, on bin, veya yüz bin’i aynı anda gözetebilir.

Ey Selefi ulemaları! Herşeyi bildiğinizi iddia edersiniz amd hiçbir şey bilmezsiniz. Âlemlerin Rabbi ne buyurur? Estâuğuzubillah;

وَمَا قَدَرُواْ ٱللَّهَ حَقَّ قَدۡرِهِۦ

Onlar Allah`ı hakkıyla tanıyıp bilemediler (Zümer: 67)

Bunu ben söylemiyorum!

إِنَّمَآ أَمۡرُهُ ۥۤ إِذَآ أَرَادَ شَيۡـًٔا أَن يَقُولَ لَهُ ۥ كُن فَيَكُونُ

O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir (Yasin :82)

Allahu Teala bir mübarek kimseye sonu olmayan bu koskoca kainatı gözetle diye emrederse, o kimse bunu yapabilir!

وَخُلِقَ ٱلۡإِنسَـٰنُ ضَعِيفً۬ا

Çünkü insan zayıf yaratılmıştır (Nisa:28)

İnsanlar zayıf yaratıldı ama ilahi emir o kimseyi güçlü yapar ve ona yetkisi verir. “Bu gezegendeki herşeye bak!” emri verildiği an o kimse bunu yapar. Ama “Onlar Allah`ı hakkıyla tanıyıp bilemediler” (Zümer: 67) Neden söylemezsiniz? Neden Yaratanımız hakkında daha fazla (bilgi/ilm) vermezsiniz? Bunları, beyan edilmesi için Allah’ın en zayıf kuluna ikram ettiler ama bu ufuklara ulaşan büyük (zatlar) vardır ki onların dışında kimse bunlara ulaşamaz.

Her mübarek kimsenin sonu olmayan bir ufku vardır ve o kendi ufkunda devam eder. Onun seviyesindeki ufuk tek ve son ufuk olamaz, çünkü Âlemlerin Rabbine ait olan herşey sonsuzdur, ebedidir!

Euzubillahimineşşeytanirraciym diyoruz çünkü şeytan anlayışımızı yanlış bir tarafa götürmek için hemen gelir. Doğru istikamet sadece bir tanedir, yanlış yönler sayısızdır. Onun için Peygamberler Mührü (s.a.v) bir gün ashabıyla otururken değneğiyle yere bir çizgi yaptı ve “Bu siratul mustakîm, doğru yoldur; bir tanedir” buyurdu. Sonra sağ ve sol tarafa böyle şöyle çizgiler yaptı ve “Bu işaret ettiğim ise yanlış yollardır. Doğru yol birdir, yanlış yollar sayısızdır. Doğru istikamet ancak tektir!” buyurdu. Allah’tan Allah’a, Ebediyetten ebediyete!

Şeytan, insanları yanlış yollara götürmek için gayret eder; onun için, sayısız insanların sayısız nefsâni istekleri vardır. İnsanların milyonlarca, trilyonlarca, katrilyonlarca farklı istekleri vardır! SubhanAllah! Ve bu istekler ile amel edenler yanlış istikamettedirler. Şeytan nefsimize farklı dileklerimiz olsun diye katrilyon istekler verir.

Alemlerin Rabbi şöyle buyurur:

هَـٰذَا صِرَٲطٌ عَلَىَّ مُسۡتَقِيمٌ

İşte bana varan dosdoğru yol budur (Hicr:41)

Bir doğru yolun istikameti sonsuzdur ve ebediyete kadar ulaşır. Ezelden başlayarak ebediyete kadar doğru istikamettedir, ama insanların istekleri sayısızdır. Herkese bir bakın: senin düşündüğünü bir başkası düşünmez. Onun düşündüğünü veya şeyh’in düşündüğünü bilemezsin.

Bir kimse, “Ben Şam’da sevgilimin kollarında olsaydım” der. Herkesin bir sevgilisi var.

“Ey sevgilim, neredesin?” der.

“Buradayım!”

“Ey sevgilim, seni göremiyorum! Biraz bana gel de senin güzel yüzüne bakayım. Sen benim sevgilimsin!”

Herkes kendisine bir sevgili bulmayı düşünür ama sevgilileri onları saptırır. SubhanAllah! Allah-u Teale kullarına ikram eder ve li kulli Mecûnin Leylâ, “Her delinin (Mecnun’un) mutlaka bir sevdiği (Leyla’sı) vardır.” Hişam Efendi, Allah Allah! (Mevlana Şeyh Efendi güler.)

Evet, Papayla görüştüm. Âlemlerin Rabbi ona dilediğini ikram etti. Onun yüzüne bakıyordum ve onun gözlerinin başka birşey aradığını gördüm. Kutsal papanın bu dünyaya ve giydiklerine bakmadığını gördüm. O kutsalın gözleri sıradan insanların anlayamayacağı birşey arıyordu ki bunu ancak o seviyede olanlar anlar. Ben anladım. İşte o zaman ona sarıldım ve sayın kutsalı rahatsız eden herşeyi aldım, yükünü aldım! Onun için hemen geldi ve manevi kuvvetim de ona ulaştı ve onu aldı. Onun için sayın kutsala sarıldım ve bundan dolayı çok hafifledi. Sayın kutsal pek çok ülkeler ziyaret etti ama onun dayanacak ve onu destekleyecek birisiyle buluşmak istedi; bu yüzden Kıbrıs’ı ziyaret etti. Doğudan batıya kimse yoktu. Bu bir dakika zaman yeterliydi.

Onun için herkes birşey ister ama ne istediklerini bilmezler. Sadece kalpleri göklere ait olan bazı kimseler onların ne istediklerini bilirler. Sayın Papa özgür olmak istedi. Kimden? Kendisinden! Göklere yükselmek istedi! Anladınız mı? Cenâb-ı Allah bizi affeylesin.

Allah Allah Allah Allah Allah Allah!

İnsanlar, “Sayın Papa ile ne konuştunuz?” diye soruyorlar. Bende onlara şöyle söylüyorum: “Ona ‘Evlenmek istiyor musun?’” diye sordum. Oda bana gülümsedi ve ‘Sen evlenmekten mutlu oldun mu?’ Bende ‘Asla!’ dedim, ‘Benden bitti.’ Oda bana “Bende insanlara aynen bunu söylüyorum ama onlar anlamıyorlar.’”

Sayın Papa ile aramızda geçen hakiki (manevi) konuşma yüzde yüz farklıydı! Ama biz, insanlara kelimun-nâsa gadri `ugûlihim, “İnsanların anlayış seviyelerine göre konuşun” hadisine göre cevap veriyoruz. Onların düşüncelerine ve isteklerine göre onların seviyelerinde konuştuk. Yukarısını konuşamayız.

Sayın kutsal konuşamadı; konuşurda ama konuşmadı, çünkü bu başka birşeydi, çünkü böyle insanlar sadece bir yolu takip etmek isterler, böyle şöyle değil. Onlar doğru istikamette olmak isterler, yanlış istikamette değil. Ama çoğu insan hep kirli nefislerini ve nefislerinin kirli isteklerini zevklendirmek için yanlış yollarda koşmak isterler.

Ey insanlar! Cenâb-ı Allah bizi affeylesin. Onun için, sayın kutsal hakiki varlığından birşey istediği için geldi ama bizim Selefi ulemalarımız böyle şeyleri daha hissetmiyorlar ve kaçıyorlar, buraya gelmiyorlar. “O da kimdir?” diyorlar. Evet, ben birşey değilim ama bana yaklaşırsanız bize ikram edileni öğrenirsiniz. İnsanlar arasında bazı kimselerin özelliğidir bu, onların kuvveti vardır.

Papa kuvvet alıp uçtu gitti. Bende “evet” diyorum. Nereye doğru? Rabbinin ilahi huzuruna doğru gitti ve uçup giderken, “Sana da aynısı!” dedi. Evet, bulmak ve doğru istikameti takip etmek mühimdir. Vâr olan herşey o değişmeyen hedefe ulaşmak ister. Âlemlerin Rabbi kullarının doğru kimseleri istemelerini ister. (Cenab-ı Allah), “Doğru kimseler olun ve Bana kirli istekleriniz olmadan gelin! Kirli isteklerinizi atın ve Bana saf, temiz isteklerinizle gelin; yoksa burada veya buradan sonra birşeye ulaşamazsınız!” (buyurur). Cenâb-ı Allah bizi affeylesin.

Hişam Efendi, bu dipsiz bir deryâdır! Bu zayıf kula konuşturdukları, insanları uyandırmak için ilahi bir ikramdan başka birşey değildir! Bu doğrudur ve biz bu doğru yolu istiyoruz.

Şimdi bütün insanoğlu istediklerini kayıp ettiler. Onun için birbirlerini öldürürler, birbirlerine zahmet verirler, sorunlar yaparlar ve birbirlerine daha fazla sorunlar verirler. Onlar birbirlerine daha fazla ıstıraplar vermek isterler. Onların esas hedefi sadece insanları dipsiz acılara düşürmektir ama bu yanlış yoldur. Onun için, şimdi bütün dünya sorunlar içinde yüzer ve bu hayattan onlara bir tat kalmaz.

İnsanların çoğu bu kirli hayattan temiz bir hayata geçmek ister ama temiz hayatı sadece istikametinizi göklere yaparsanız olur. O zaman göklerde ebediyete kadar mutlu olursunuz! Cenâb-ı Allah bizi affeylesin. Allah Allah Allah Allah Allah Allah AziyzAllah!

“Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“Dum dum dum dum dum dum dum dum”

Ey Rabbimiz! Bütün yaratılanların arasında en sevgili, en şanlı, en şerefli ve en heybetli olan Seyyidina Muhammed (s.a.v.) hürmetine bizi affeyle.

Fatiha.

http://www.sufilive.com/Secrets_of_Pope_Benedict_s_Visit-2511.html

© Copyright 2012 Sufilive. This transcript is protected by international copyright law.

Please attribute Sufilive when sharing it. JazakAllahu khayr.

UA-984942-2