Available in: English   Turkish   Go to media page

Ey Müslüman Hükümetleri! İslâmi İlimlere Bakın!

Sultanul Evliya

Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani

Çarşamba, Ağustos 4, 2010 Lefke, Kıbrıs

Maşallah La Kuvvete İlla Billa. Allahu Ekber Allahu Ekber Allahu Ekber Allahu Ekber La İlahe İllallahu Allahu Ekber Allahu Ekber Velillahil Hamd Allahu Ekber. Allâhümme Zidhu Habibek İzzen Ve Şerefa Nûren Ve Surura Ve Ridvanen Ve Sultana…Sümme Selâmu Âlâ Sahibel Zaman Ve Âlâ Kutbul Zaman Kutbul Mutesarrif Vesselam Âlâ Cemiyal Âlâ İbadallahi Salihin Ya Rabbi…. Ya Rabbi İzzeti Azameti Vel Ceberut.

Biz zayıf kullarız ey Rabbimiz. Allah Allah. Destur Ya Ricalallah diyoruz. Euzubillahimineşşeytanirraciym Bismillahirrahmanirrahiym. Bismillahirrahmanirrahiym derken en yüksek saygımızı vermeye çalışmalıyız. SubhanAllah velhamdulillah ve la ilahe illallah Allahu Ekber ve la Havle vela Kuvvete illah billahi Aliyil Aziym. Biz birşey bilmeyiz, biz birşey yapmayız. Herşey Senin ilahi ikramındandır. Ve Senin ilahi ikramların ezelden ebededir. Ebediyet, ebediyet, ebediyet.

Ey insanlar! Ey insanlar, ebediyete, ebediyete, ebediyete koşun. Bu insanlar için en büyük müjdedir ama onlar bunu hiç dikkate almazlar. Ebediyet. Esselâmun aleyküm katılanlarımız, bugün nasılsınız? Kasaları dolduruyor musunuz? Trin, trin, trin, "İyidir bugün." Ne topluyorsunuz ey cahiller? Siz bu hayatın pisliğini topluyorsunuz ve bununla mutlu mu oluyorsunuz? Ey gafiller! Hangi şeyin peşine koşuyorsunuz? Bu hayatın pisliğinin peşine koşuyorsunuz. Milletlere ve bütün insanoğluna en yüksek öğretmen olan Peygamberler Mührünün (s.a.v.) buyurduğu gibi, dünyanın bütün hazineleri ilahi huzurda bir hiçtir.

Ey Selefi ulemaları! Neden Peygamberler Mührünün (s.a.v.) kutsal sözlerini tekrar etmezsiniz? Seyyidina Muhammed (s.a.v.) buyurur:

“Dünyanın, Benim yanımda bir sinek kanadı kadar kıymeti olsaydı kâfire bir damla su vermezdim” Hadis-i Şerif (Müslim, Zühd 13)

Doğru mu değil mi, ne diyorsunuz? Bu sahte Hadis mi? Hakiki değil mi? Bu bir sineğin kanadından daha az demektir. Sinekten daha küçüktür. Bu Peygamberin sözüdür, canlı sözleridir. Peygamberler Mührünün konuştuğu ilahi sözlerin vakti asla geçmez. Her zaman geçerlidir. Peygamberler Mührünün Hadis-i Şerifleri yaşayan sözlerdir. Ve Peygamberler Mührünün canlı sözlerinden paylarını almak isteyenler her gün daha fazla hoşnut olurlar ve daha fazla zevk okyanuslarına girerler. Peygamberler Mührünün (s.a.v) bütün sözleri insanları zevk okyanuslarına, hoşnutluk okyanuslarına, nûr okyanuslarına götürür. Bu Peygamberler Mührünün (s.a.v.) çok mühim bir sözüdür, o en doğru olan kimsedir. Yaratılanların arasında Peygamberler Mühründen (s.a.v.) başka kimse doğru kimse olamaz. O tek kabul edilmiş olan doğru kimsedir. Onun sözleri ilahi huzurda kabul edilmiştir. Peygamberler Mührünün (s.a.v.) bütün Hadisleri, bütün ilahi sözleri mühürlenmiştir. Evet, üzerinde ilahi mühür vardır. Sözlerine ne kadar fazla saygı verirseniz göklerde o kadar saygın seviyelere ulaşırsınız.

Onun için, ey insanlar! Bu kadar faydasız mâlayaniyi bırakın, mâlayani. Çocuklarınıza mâlayani öğretmeyi bırakın. Bu asla onlara burada ve buradan sonra şeref vermez demektir. Ey insanlar! Ey Selefi ulemaları! Neden haşmetli kral ve sultanlara söylemiyorsunuz? Neden onlara okullarda öğrettikleri herşeyin değeri sıfır noktasında olduğunu hatırlatmıyorsunuz? Ve en kıymetli ilim Peygamberimiz (s.a.v)’ in ilmidir ki o bunu göklerden alır. Şimdi dünyada yaşayan insanlar ilimlerini şeytani kaynaklardan alırlar. Onlar ilahi olan hiçbirşeyi kabul etmezler. Ve peygamberlerin, selamet üzerlerine olsun, özellikle Peygamberler Mührü (s.a.v.) ilimlerini ilahi kaynaklardan alır. Neden çocuklarınızı böyle ilahi ilimlerle eğitmezsiniz? Ve onlara şeytani kaynaklardan olan birşeyleri öğretmeye çalışıyorsunuz.

Mesela: “Oğlun nerede?”

“Ey Şeyh, oğlum üniversiteyi bitirdi ve bir derecesi vardır. Ama şimdi hükümet onu ilmi üstünde bir kursa gönderiyor. Hükümet ona yeni bir kursa gönderdi. O kurslarda yeni şeyler öğrenmesi için onu hükümet gönderdi.”

Neden çocuklarınızı ilahi kurslardan öğrenmeye göndermiyorsunuz? Bunun sebebi nedir? İlmin sadece sizin bilip öğrendiğiniz olduğunu mu zannediyorsunuz? Sizin bilginiz ve ilminizin üstünde kimse bilmez mi? Ve Cenâb-ı Hak buyurur;

(Yusuf:76) وَفَوۡقَ ڪُلِّ ذِى عِلۡمٍ عَلِيمٌ۬

<>

Yüzlerce kurs bitirseniz 101 olur. Yüzlerce bitirseniz binlercesi gelir. Binlerce kurslar bitirseniz onun dışında ilahi ilimlerin yeni ufukları vardır. Bu ilahi ilimler sonsuzdur. Neden Müslüman hükümetlerimiz okullarını şeytani ilimlerle doldururlar? Cenâb-ı Hak onlara soracak, size soracak ey Selefi ulemalar ve melikler ve başbakanlar ve hükümetler! Buraya gelin diye çağıracaklar. Vegifûhum, "Onları durdurun! Onlara geçmek için yol vermeyin çünkü onlara sorulacak!” Bu ulemalar ve krallar gibi seviyelerde olanlar sorgulanacaklar.Vegifûhum. Bu “hum (onlar)” kimdir? Sorumluluğu olan herkes sorgulanacak. Sorgulanmanın faydası nedir? “Neden okullarınızda ilahi ilimleri öğretmediniz ve her zaman batılı eğitimleri taklit ettiniz? Neden ilahi ilimlere değer vermediniz?” diye krallara, başbakanlara, Müslüman devletlerin başlarına sorulacak. Cevabınız ne olacak, melikler ve ulemalar?

Büyük binalarınızı şeytani kurslarla doldurursunuz? Neden ilahi kurslar istemiyorsunuz? Neden? Bu hayat, bu dünya için değeri olmayan şeyler öğrenmek istiyorsunuz. Ve âlemlerin Rabbi Müslüman kullarının bazı ilahi ilimleri öğrenmesini istiyor. Bu okullar nerde? Bu kurslar nerede? İşitmiyorsunuz çünkü sağırsınız. Görmüyorsunuz çünkü ağmâsınız. Yapmazsınız çünkü aklınız yoktur. Ve de birşey yapamıyorsunuz çünkü iradenizi şeytanların ellerine veriyorsunuz. Ve şeytan size kendinden öğretmek için tam gayretini veriyor. Sadece ihtiyacımız olan ilahi ilimler, saf ilahi ilimler öğretilen okullar nerde? Sadece ilahi ilimler öğreten? En azından bazı yerleri karıştırıyorlar. Batılı ve İslamı ilimleri birbirlerine karıştırıyorlar.

Anlamak için bir misal söyleyelim. Saf ilim ve şeytani ilim getirdiğiniz anlamına geliyor. Ve batılı ilmi şeytanın pis kaynaklarından getirip temiz ilme karıştırıyorlar ve ikisinide atıyorsunuz. Onların en azından yaptıkları budur. Hicaz’da, Suudi kraliyetine ve başka sultanlarda bile bulamazsınız. Arap yarım adasında, Mısır’da bile, Sudan’da bile, Hindistan veya Pakistan’da bile. Türkiye’yi söylemiyorum çünkü onlar ilahi kimselere ait olan birşeye ilgi duymazlar. “Biz ilahi kimseler değiliz ki ilahi şeyleri takip edelim. Biz laikiz, biz inanç hakkında herşeyi inkâr ederiz. Biz asla ilahi kaynakları kabul etmeyiz. Biz laikiz, biz bunları konuşmayız atarız” derler. İranlıları bilmiyorum. Pakistanlıları aynıdır. Ve Malezya ve Endonezya ve Mısır, Sudan, Fas, Cezayir, Tunus, Libya, Sudan, hepsi aynı yanlış yoldalar. Onlar en fenasını yapıyorlar, Cenâb-ı Hak için en iyisini yapmıyorlar. Cenâb-ı Hak için en iyisini kim yapar? İlahi ilimlerin sonsuz ilim okyanusları olduğuna inananlar yapar. Şeytani kaynaklara bakmaya gerek yoktur. Ama “Ey Şeyh, bu yeni modadır, bunu batılı kaynaklardan da getirmeliyiz ve kendi ilimlerimizle karıştırırız” derler.

Bir kap süte az bir pislik atsan bu sütü atmak sorunda kalırsınız. Batılı kaynaklardan okullarınıza ve kolejlerinize ve üniversitelerinize nasıl getirirsiniz? Neden? Neden üniversite dersiniz? Üniversiteler değil, Câmiya. Câmiya ne topluyor? Onlar batılı ve doğulu ilimleri topluyorlar. Onlar batılı kaynaklara daha fazla saygı duyuyorlar. İslami kaynakları alçaltıyor ve batılı kaynakları yükseltiyorlar. Bu Müslüman ülkelerin en büyük yanlışıdır. Bu yolda onlar asla bir numara olamazlar, her zaman sıfır olurlar. Bir asla önde olmayı kabul olmaz. Sıfırı her zaman birin arkasına koyarlar. Birin arkasındaki sıfırın değeri yoktur. Birin önünde sıfıra bir şeref ikram edilir. Sıfırı sağ tarafa koyarsanız 10 olur, iki sıfır 100 olur, üç sıfır 1000 olur. Ama birin dışında sol tarafta milyon sıfır koysan sıfır olur.

İslam dünyasına hikmet ikram edilmiştir. Onlar asla İslami ilim okyanuslarına ulaşmaya koşmazlar. Ve İslami ilim okyanusları hudutsuzdur. Batılı kaynaklar küçük bir damla gibidir ve İslami kaynaklar sonsuz okyanuslardır. Bakın ey akılsız Vehhabiler! Müslümanlarla kavga etmek için bunu şunu bırakın. Krallar ve hükümetlerinizle kavga edin ki onları batılı kaynakları getirip saygı koltuğuna oturturlar. İslamı kaynaklarına basit bir koltuk verdiler. Şeref koltuğunu batılı kaynaklara verdiler ve İslami kaynaklara burada otur diye eski bir koltuk verdiler, anlamı budur.

Ey insanlar, gelin dinleyin. Ey katılanlarımız, öğrenmeye çalışın, anlamaya çalışın. Anlamazsanız seviyeniz hayvanlar anlayışının seviyesinde olur, size daha fazla şeref olmaz. Ey Müslüman ümmeti! Sadece İslami kaynaklara değer vermeye çalışmalısınız. Batılı kaynaklara ihtiyacınız yok, ama hepiniz üniversitelerinizde sadece batılı kaynaklar öğretiyorsunuz. Ben razı değilim. Ve ilahi kimselerin tümü razı değil. Cenâb-ı Hakkın cezasına dikkat edin! Onlar burada utanacaklar çünkü ilahi kitap Kurân-ı Aziymu Şan’ı bıraktılar ve anlamı olmayan, kökü olmayan batılı kaynaklara koşarlar. Onların ilimleri mantar gibidir. Onların söylediklerini ben söyleyim siz gülün. Batılı kaynaklar çok kibirli kimselerdir ve asla İslami kaynakları kabul etmezler. Yaradılış hakkında ne derler? “Bu kâinatın başında o sadece bir atomdu. Bir yumurtaya benziyordu ve bu atom patladı ve bir saniyede veya daha azında değişti ve şu ve bu geldi. 'Big Bang' büyük patlama oldu” derler. Şeytan onlara ne öğretirse, üniversitelerde “Bu büyük patlamadan dolayı oldu” derler. Onların mezheplerine tüüüh! “Big Bang” diyorlar ve ilahi kitapların ilimlerini atıyorlar. Onlar bu kâinat bir yaradılıştır ve bir Yaratana ihtiyacı var demeye utanıyorlar. Yaratanın iradesi, irade sıfatı vardır. İrade ilahi bir sıfattır, istediğini yapar. “Big Bang” (büyük patlama) derler, tüüühh onların mezheplerine ve yollarına!

Ey insanlar, gelin doğruları kabul edin yoksa onlara Kıyamet Gününde büyük utanç olacak. Onlara utanç gelecek. Bu bâtılı bırakın ve gelin. Ey bütün insanoğlu, gelin ve ilahi ilim okyanuslarından ilahi ilimleri kabul edin. O zaman burada ve buradan sonra mutlu ve şerefli ve şanlı olursunuz. Cenâb-ı Hak bizi affeylesin. Hişam Efendi?

Fatiha.

(38 dakika)

(811 000 kişi izlemiş)

Maşallah, insanlar öğrenmeliler. Bu sözler başlarına şimşek gibidir. Olmalı, benden değildir, ben sadece vesileyim ama ilahi şimşek ışıkları dünyaya geliyor. Cenâb-ı Hak bizi affeylesin.

Fatiha.

(Mevlana Şeyh Nazım Efendi telefonda Şeyh Hişam Efendi ve Hacı Neziha ile konuşur)

UA-984942-2