Cuma, Eylül 10, 2010 Lefke, Kıbrıs
Esselamun Aleyküm Bismillahirrahmanirrahiym La Hâvle Vela Kuvvete İlla Billâhil Aliyil Aziym. Allah Allah Allah Allah. SubhanAllah SultanAllah SubhanAllah SultanAllah SubhanAllah SultanAllah. Eid Mubarak, bayramınız mübarek olsun. Kime mübarek olsun? O Cenâb-ı Hakkın ilahi emirlerini tutmaya çalışan insanlara. Onlar mümkün olduğu kadar bu mübarek ayda Cenâb-ı Hakkı bizden razı etmek için birşey yapmak istediler.
Ey Katılanlarımız! Hepimiz Yaratanımızın kuluyuz. Ve Cenâb-ı Hakk'a Onun kulları olduğumuza dair söz verdik. Kulluğumuzu en iyi şekilde yapmaya çalışmalıyız ama şeytan insanoğluna sözlerini tutturmaz. İnsanlar sözlerini tutmadıkları zaman onlara lanet iner. Ve şimdi bu dünya hayatının sonlarında yaşıyoruz. Bu gezegendeki hayatın sonlarına ulaştık, hemen bitecek. Bu benim söylediğim birşey değildir. Ben birşey bilmediğimi biliyorum ama bu, peygamberlere yaşadıkları zamanda ulaşan göklerin ilahi emridir. Cenâb-ı Hak, insanlara Rabblerine olan sözlerini tutsunlar ve kulluk yapsınlar diye 124 bin peygamberler gönderdi. Biz sadece kulluk yapmak için yaratıldık; bu bizim en mühim mesuliyetimizdir. Bize sadece O’nun kulları olmak ve Cenâb-ı Hakk'ın kulluğunu en mükemmel bir halde tutmak emredildi. Cenâb-ı Hakk'a ait olan herşeyi en mükemmel bir şekilde yapmaya çalışmalısınız.
Bir iş istersiniz ve uzun bir yorgunluk sonunda bir iş bulursunuz. Ondan sonra işinizi mükemmel bir halde tutmaya çok dikkat edersiniz. Bunu tutmalısınız, bu insanoğlu için çok basit bir anlayıştır. Herkes bilir ki, bir kimse bir yerde çalışırken, patronuna en mükemmel şekilde hizmet ettiğini göstermek ister. Mükemmel işler yapar. Herkes kendisini patronunun karşısında, “Bu iyi bir işçidir, iyi birisidir, bunu tutmalıyız” diye göstermek ister. "O herşeyi mükemmel bir şekilde yapar" diye (dedirtmek ister.) Eh, bunu yapıyorsunuz. Herkes işinde iyi birisi olmayı biliyor ama insanlar arasında, kulluk hizmetini mükemmel bir şekilde yapmaya çalışan çok çok az kimselerle karşılaştım. Hayır. Ve insanların çoğu bunu da bırakırlar. “Önemli değil, kendimize bakmalıyız. Zevkimize bakıp yüksek makamlarda mutlu olmaya çalışmalıyız; bu bizim son arzumuzdur” derler. İnsanlar bunun için (kendi zevkleri için) koşarlar ama Cenâb-ı Hak için “Önemli değil” derler.
O insanları tabuta koyarlarsa önemli değil, ondan sonra atılırlar. Bütün peygamberler, “Ey insanlar! Rabbinizin emirlerine karşı en iyi kimseler olmaya çalışın. İlahi mesuliyetiniz için birinci sınıf kullar olmaya çalışın” dediler. Ama şimdi şeytan bütün insanları aldatır; onlara ilahi sorumluluğu unutturur. “Önemli değil” der. Ama kabrine girince zor olacak; kul olma sorumluluğuna dikkat etmeyenlere kolay değildir. Herkes “Bunu neden mükemmel bir şekilde yapmadım, neden dikkat etmedim” diye pişman olacak. Evet, elinizden gelenin en iyisini dünya için yaparsınız, dünya için en iyi kul olursunuz ama Cenâb-ı Hak için en iyi kul olmaya çalışmazsınız. Buradaki bütün sorunlar ve azaplar bu hayattan sonra gelecek çünkü Rabbinin ilahi emirlerine dikkat etmiyorlar. Ve onlar dünyayı şeytan için bıraktılar ve şeytanın en iyi işçisi olmaya çalışıyorlar. Neden?
Eğer inananlar isek Rabbimiz için en iyisini yapmaya çalışmalıyız ve ilahi huzurda verdiğimiz sözü tutmalıyız. Tutarsanız burada ve buradan sonra mutlu olursunuz. Bir mübarek ay daha olan Ramazan ayı geçti. 24 saatte Cenâb-ı Hakk'ın insanlara daha fazla rahmeti yağıyor. Ama onlar dikkate almıyorlar ve hayatları burada o kadar zor oluyor. Ve dünyadan sonra kabir hayatları daha fazla zor olacak. Ve kabirden sonra Kıyamet Gününde kendilerini daha fena durumda bulacaklar ve onlara rahmet inmeyecek. Ama bize iyi kullar olmak için sadece bir kere bir fırsat ikram edildi. Eğer bu fırsatı kayıp ederseniz gelip daha iyi veya en iyi kulluk yapmak için kimseye ikinci bir fırsat verilmeyecek, biter. Yanlızca bir keredir. “Bizi dünyaya gönder iyi kullar olacağız” derler. Melekler “Hayır! Geri dünyaya inip iyi kulluk yapmazsınız. Siz yalancısınız. Dünyaya inerseniz şeytan gelip sizi bir daha, bir daha ve bir daha aldatır” derler.
Burada ve buradan sonra hoşnut olmak isteyenler iyi bir kul olmaya çalışsınlar. Cenâb-ı Hakk'a iyi bir kul olmak için verdiğiniz sözü tutun. İnsanlara "Ramazan ayında oruç tutmak çok zor olur" dedi şeytan. Şimdi geçti gitti. Kilomuz azaldı veya belki kilomuz çoğaldı. Ve şimdi göklerin ilahi emirlerine uyanların hisleri daha iyi olur ve daha fazla zevk ve keyiflenirler. Çünkü Cenâb-ı Hak onlardan razı olur ve kullarına sonsuz rahmetinden verir. Bir ay daha geçti, belki bir sene geçer, bir asır kaçabilir; bu hayatta hiçbir şey sabit değildir, hayır. Hatta yüz bin sene bile biter. Ve insanların bu hayatta zevk için peşine koştukları da sıfır noktasına gelecektir.
Ey İnsanlar! Cenâb-ı Hakk'ın rızalığı peşine koşun. Onun razılığını isteyin. O sizden razı olursa size hoşnutluk verir. Sarhoş olduğunuz yeter! Sarhoş olmayı bırakın ve gelin, anlamaya çalışın. Galû Bela gününde verdiğiniz sözü tutun ve mutlu olun. Milyonlarca ve milyarlarca insan gelip geçti. Onlar şimdi iyi durumda değiller ama geri gelmeye yol yoktur. Cenâb-ı Hak bizi affeylesin.
Ey İnsanlar! Bu mübarek ayda ne öğrendiğiniz? Bu mübarek ay bize iyi kul olmayı öğretti. En iyi kulluk! Bunu yaparsanız hayatınız burada ve buradan sonra mükemmel ve muhteşem olur; hoşnutluk içinde olur.
Hayatımızın kaç senesi burada olduğumuzu bilmiyoruz. Peygamberlerin getirdiği ilahi emirlere göre Kıyamet Gününe kısa zaman vardır. İyilerle olmaya çalışın, kötülerle değil. Cenâb-ı Hak bizi affeylesin. Bayramınız mübarek olsun. Kime? Şeytanı ayaklarının altına alanlara. Onlar için müjdeler vardır. Nefislerini başlarına koyanlar kötü durumda olacaklar. Cenâb-ı Hak bizi affeylesin.
Ey insanlar! Af isteyin; günde en az 70 kere. “Estağfurullah, Estağfurullah, Estağfurullah, Estağfurullah, Estağfurullah” deyin. El-Aziym, El-Kerim....Cenâb-ı Hak bizi en şerefli kulu Seyyidina Muhammed (s.a.v.) hürmetine affeylesin.
Fatiha.