Available in: English   Turkish   Go to media page

Beni Kullarıma Sevdir

Sultanul Evliya

Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani

Salı, Ağustos 10, 2010 Lefke, Kıbrıs

La İlahe İllallah La İlahe İllallah La İlahe İllallah La İlahe İllallah La İlahe İllallah Muhammedun Rasulullah Aleyhi Salâtullah Vesselamu. Sümme Selâmu Aleyküm Ya İbadallahi Salihin… Euzubillahimineşşeytanirraciym Bismillahirrahmanirrahiym diyoruz. Esselâmu Aleyke Ya Sahibel Zaman. Esselâmu Aleyke Ya Kutbul Mutesarrif. Esselâmun Aleyküm Ya Ricalallah

Çok ricaller var, ricaller kimdir? Meded Ya Ricalallah. Onlar kimlerdir, Ricalallah? Esselâmun aleyküm katılanlarımız. Nasıl oldu? Neden bu dünyanın hazinelerini bırakıp dinlemeye geliyorsunuz? Bu kıyamet alametidir. Sıradan insanlar işlerini ve ticaretlerini bırakıp dinlemek için oturuyorlar. Böyle birşey hiç olmadı. Bu söylediğimiz gibi kıyamet alametidir. Bu nasıl olur? Dünyayı alın, daha fazla alın. Başka bir ticaret yapın, yeni şirketler yapın ve katılanlar yeni hisse almaya koşun çünkü petrol fiyatları yükseldi.

“Ey sevgilim, petrol tamamdır ama altınlara daha fazla ulaşmaya çalışmalıyız çünkü petrol normal şekilde yükseldi ama altın süper, süper oldu. Petrol fiyatları eski zaman uçağı gibi ama altın fiyatlarını hayal bile edemezsiniz. Altın fiyatları füze gibi fırladı. Onun için ey kardeşlerimiz altının peşine düşmemiz lazım.”

“Evet, beyim, ne yapabiliriz. Biz sizin gibi değiliz, biz basit hisselerle meşgulüz. Ama siz dünyada krallarsınız, bir yığın yapmak için heryerden altın alırsınız. Öyle düşünüyorum ve altından bir piramit inşa etmeyi düşünüyorum. Nasıl olur?”

“Çok güzel, muazzam!”

“Biz çok meşgulüz, katılmaya vaktimiz yok ama bugün şans üzerine oturuyorum ve bu yaşlı kimsenin birşey konuştuğunu işittim. Ve hakikaten ilgi duydum çünkü onun hitap ettiği birşey doğrudur ama ne yapalım? İki tarafı dengede tutmak için bir ölçü kullanmalıyız.”

Evet, nasıl işlerini bırakıp dinlemeye geldiler diye katılanlara gülüyorum. Bravo, size sermaye. Merhaban. Hiç gülümsemeyen Selefilerimiz nerede? Onlar her zaman öfkeli insanlardır. Kime öfkeliler? Sıradan insanlara. Onlar bizim yollarımızı takip etmeye dikkatlerini vermiyorlar. Onlar eski gelenekler, eski fikir okulları, “Biz büyük insanlarız” diye iddia eden okullar peşine koşuyorlar. O insanları düşündüğümüz zaman hayatımızın yarısı gidiyor. “Onun için Şeyh bizim hiç gülümsemeyen insanlar olduğumuzu söylüyor. Evet. Ben nasıl gülerim? Avam Müslüman toplumu bizi takip etmiyor, bizim konuşmalarımızı dinlemiyorlar. Bir konuşma yaptığımız zaman bir kimsenin on tane uyku hapı aldığı gibi uyumaya başlarlar. Birisi başkasına 'Kulaklarımla işittim' der" derler. Başkaları burunlarıyla mı işitiyor? Bunu neden söylüyorsunuz? "Bu normaldir. Kulağımla işittim, ey kardeşim, dün gece uyuyamadım ama bugün buraya Cuma namazı için geldim ve Selefi ulemalarından birisi hutbe yapmak için ayağa kalkınca bana çok tatlı bir uyku geldi. Yanımdaki cemaatten birisi, 'Uyuduğun yeterli, Cuma namazı kılacağız, ayağa kalk' diyene kadar o kadar etkiliydi. Ve siz de eğer uyuyamazsanız lütfen gelip onları dinlemenizi tavsiye ediyorum. O anda sabah namazına kadar uyursunuz. Bunun böyle bir kuvvetleri var hiç anlamıyorum.”

Ey Selefi ulemalardan katılanlarımız. Merhaban, keyf ahvalikum bugün? Bugün mutlu olduğunuzu zannediyorum çünkü bakıp işittiğiniz zaman biraz gülümseyeme başlıyorsunuz? Gülün!! Telaş etmeyin. Gülmek beleştir, para ödenmez. Gülün, gülmek ağlamaktan daha iyidir. Cenâb-ı Hak kullarının gülmesini sever. O olanlardan mutlu olur. Ama ağlamak onların kahır altında olduklarını gösterir, bunu asla sevmez. Gülümseyin. Minbere çıktığınız zaman üçüncü basamağa çıkmayın; 13 veya 14üncü basamağa çıkın ki insanlar sizin mutlu mu öfkeli mi olduğunuzu görsünler. Neden minbere öfkeli çıkıyorsunuz? Neden? Neden avam halkına öfkeleniyorsunuz? Siz insanlara herşeyi bırakıp nefsanî isteklerini takip etmelerini öğretiyorsunuz. Siz esas sebepsiniz. İnsanlara bir ümit verirseniz ve insanları ilahi varlıklarla mutlu olmaya çağırırsanız asla mutsuz olmazlar.

Söyleyin ey Selefi ulemaları, pekçok Hadis-i Şerifler vardır, ben bilmiyorum ama bazen bana hatırlatıyorlar. Bir Hadis-i Şerif var, bu meşhur bir Hadis-i Şeriftir. Peygamberimizin Hadis-i Şerifi ama Cenâb-ı Allah'a aittir, Kutsi bir Hadis-i Şerif. Kutsi Hadis’in anlamı Cenâb-ı Hak'tan gelen ama bunu sözlere Peygamberler Mührü getirir. Âlemlerin Rabbi, Allah (cc) Cellet Azametuhu ne buyurdu?

(Seyh Efendi ayağa kalkar) Bismillahirrahmanirrahiym; “Rahmetim gazabımı geçmiştir!” Allahu Ekber. Şükranlillah, Şükranlillah, Şükranlillah İlel Ebed. (Şeyh Efendi oturur)

Peygamberler Mührü'ne ilahi emri, “Ey Habibim, ve beşşiril muminîn, Mü’minlere müjdele" (Bakara:223). Bu âlemlerin Rabbinin sonsuz rahmet yollarını kesen insanlar için bir ikazdır. Söyleyin, insanları sevindirin! İnsanlara sevmeyi öğretin. SubhanAllah. Bu çok mühimdir. Belki Peygamber ve mübarek kimselerin en mühim vazifesidir. Neden? Cenâb-ı Hak size herşeyi veriyor ve yüzleriniz (asık). Neden? Ne için öfkelisiniz? Size pekçok petrol kuyuları, pekçok altın madenleri ikram etti diye mi? Onun için mi çok öfkelisiniz? Hiç gülümsemezsiniz, asla insanlara gülmeleri için birşey ikram etmezsiniz. Allahu Ekber.

Ey Selefi ulemaları ve başka ulemalar, ulemalar olduğunuzu söylersiniz. Âlemlerin Rabbi, Rabbuna ve Rabbul Alemiyn ne buyuruyor? Seyyidina Musa’ya nasihati neydi? “Ya Musa, Beni kullarıma sevdir!” Ramazanın hürmetine Cenâb-ı Hakk'ın rahmet okyanusları akar ve heryere ulaşmak ister. “Ya Musa, Beni kullarıma sevdir.” Bu bir ikramdır. Cenâb-ı Hak Seyyidina Musa’ya, “Kullarımı Benden kaçırma, Ben onların Beni sevmelerini severim” diye emrediyor. Allahu Ekber Allahu Ekber. Subhansın Ya Rab, Sultansın Subhansın! Mutlu olun, özelikle bu mübarek ayda. Hem mübarek ay hem de mutlu ay veya en mutlu aydır.

Ey melikler! Daha fazla verin ve Rabbimizin kullarını mutlu edin. Verin, saklamayın çünkü men teşebbe bi kavmin fe huve minhum, "Kim bir topluluğa benzerse o kişi o topluluktandır." Bütün Peygamberler bütün insanlara ulaştı, bunu Peygamberler Mührü buyuruyor. Neden Karun gibi oluyorsunuz? Neden bütün meliklere ve şeyhlere ve zenginlere nasihat etmiyorsunuz? Neden söylemiyorsunuz? Cenâb-ı Hak ikaz ediyor, “Ey kullarım, toplayıp vermeyen Karun gibi olmayın” ve Cenâb-ı Hak onu toprağa yutturdu. Ne için vermiyorsunuz? Verin ve korkmayın. Milyonlarca insanlar yiyecek veya giyecek birşey veya içinde yaşayacak bir yer bulamıyorlar; siz neden koşmuyorsunuz? Cennetlerin yüksek makamlarına ulaşmak için bu sizin için büyük bir fırsattır, Cennetul Firdevs. Size kim engel oluyor? Nefisleriniz. Nefislerinize kim öğretiyor? Şeytan. Şeytanın mezhebini takip etmeyin, ey Selefiler. Siz Selefiler misiniz? Sizden hanginiz orda buradaki ihtiyacı olan insanlara gönderiyor, söyleyin. Cenâb-ı Hak bizi affeylesin.

Bu en mübarek aydır ki Peygamberler Mührünün (s.a.v.) sahabesi, Peygamberler Mührü, Habibullah hakkında onun her zaman cömert olduğunu söylediler. Ama bu mübarek ayda o hayal edemeyeceğiniz kadar cömert olurdu. Ey insanlar, ey Selefi ulemaları, neden söylemiyorsunuz? Neden meliklere ve şeyhlere ve ümeralara ve zenginlere Peygamberler Mührünün (s.a.v.) yolunu takip etsinler diye nasihat etmiyorsunuz? Selefi Salihleriz diye iddia edersiniz ama hakiki Selefi Salihlerin herşeyi Allah için verdiklerini hiçbir şeyi nefislerine bırakmadıklarını zannediyorum.

Ey insanlar, ulemalar, ümeralar, melikler! Herkes bunu düşünmeli. Bu mübarek Ramazan’ın ilk günü. Kapılarınızı açın, hazinelerinizi açın ve insanlara verin ki sizden hiç kimse başka bir mübarek Ramazan'a ulaşabileceğini bilmiyor. Cenâb-ı Hak bizi Peygamberler Mührü, Seyyidina Muhammed (s.a.v.) hürmetine affeylesin.

Fatiha.

(30 dakika)

(831 000 kişi izlemiş)

Mutlu olmalılar dinlediler diye. Katılanlarımız gelip dinlemeliler. Dünyayı biraz daha bırakın ve Cenâb-ı Hakk'a kul olmaya çalışın.

UA-984942-2