Go to media page Available in: English   Turkish  

Göklerdeki Yaşam Tarzına Uyun

Sultanul Evliya

Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani

Salı, Temmuz 27, 2010 Lefke, Kıbrıs

Destur ya Seyyidi Meded Ya Sultan

Allah Allah Allah Allah Allah Allah KerimAllah

Allah Allah Allah Allah Allah Allah RabbiAllah

RabbunAllah RabbunAllah HasbunAllah HasbunAllah HasbunAllah

SubhanAllah SubhanAllah SubhanAllah SubhanAllah. SultanAllah SubhanAllah SultanAllah. Salli Vesselim Ve Barik Ya Rabbena Âlâ Habibeke Mustafa. Zidhu Ya Rabbi İzzen Ve Şerefa Nûren Ve Surura Ve Ridvanen Ve Sultana Ve Men Tebiahu Minel Umem Bi İhsanil İla Yevmiddin… Ya Rabbena Ya Rabbena Ente Hasbuna Ente Veliyuna Ente Mevlana Ente Ya Rabbena Ve Niğmel Vekil La Hâvle Vela Kuvvete İlla Billâhil Aliyil Aziym. huu…Euzubillahimineşşeytanirraciym Bismillahirrahmanirrahiym.

Ey katılanlarımız, esselamun aleyküm. Gelin ve dinleyin. Hepimiz dinlemeli, takip etmeli, İlahi Emirleri tutmalıyız. Canlı kimseler olmaya çalışın, hayvanlar dünyasının üyesi gibi olmayın. Bu gezegende yaşayan insanlara iki şekil üyelik ikram edilmiştir. Meded Ya Sultanul Evliya. Selefi ulemaları! Selefiler! İşitin ve itaat edin. Bu gezegende hiç iki şekil üyelik işittiniz mi? Pekçok şeyler var, biz birşey bilmeyiz. Yevmun Cedid, Rızkun Cedid. Yeni gün yeni rızık. Bu zayıf bir kuldan bu gezegende yaşayan bütün milletlere açıklatılan birşey değildir. Bu zayıf kimseyi kitaplara baktırıp insanlara hitap ettirip konuşturmazlar, hayır. Evet, onun için size ve bende dâhil İlahi Kimselerden mübareklere anlamak için ne kadar açılırsa anlamaya çalışın. Anlayana kadar belki bir kere belki on kere tekrarlarız. Çünkü hayatımızın bir temele ihtiyacı vardır. Temelsiz hayat birşey olmaz. Ve biz İlahi Merkezlerden bu gezegende olmak için tayin edildik ve hayatımızı burada kurmamız gerekir. Ve hayatımız için bir temel kurmamız emredildi.

Evet, bu insanların düşünmesi gereken birşeydir. Bu bir okyanustur, günlük açılış gelir. İnsanların bu gezegendeki hayatlarını kurmaya ihtiyaçları vardır. Onun için herkesin hayatı bir bina gibidir ve binanın bir temele ihtiyacı vardır. Temelsiz bina bina değildir, hayır. Çaçuli, temel olmadan Çaçuli olur. Çaçuli cinlerin dilidir. O bilir. Çaçuli, Yahudiler bilir. Temel olup üstüne kurulmalı. Bu bu gezegendeki insanoğlunun hayatının temelidir. Buna ihtiyacımız vardır yoksa hayatımızın anlamı olmaz. Evet, onun için İlahi Kimseler insanlara konuşurlar: “Ey insanlar, gelin ve bu hayattaki alt yapınıza temel kurun. Bu temel güçlü olmalı; Çaçuli bir temel olmamalı. Biraz sallansa, huuuu, çöker. Bu bina değildir." Biz hayatlarımızı bu gezegende kurmalıyız. Ve baştan sona kadar hayatlarımızı kurmak için bu insanoğlunun bu gezegendeki temeli Peygamberler tarafından gönderildi. Evet, bütün Peygamberler geçici olan hayatlarında nasıl olmalarını gerektiğini insanlara öğretmek için geldiler. Eyyamun madudat.

Selefiler, anlamalısınız. Eyyamun madudat, sadece mübarek Ramazanın günleri için değil ama eyyamun madudat, sınırlı günlerdir. Herşeyden önce insanoğlunun hayatını işaret eder ki bu gezegendeki hayatımız eyyamun madudat, sınırlı sayılı günlerdir. Evet, anlamalısınız. Ve bazı temeller kurmaya çalışmalısınız ki üstünde rahat, selamet ve emniyetli ve korkusuz olmalısınız. Evet. Bu gezegende iki şekil yaradılış var derler. Bir kanadı insanoğluna aittir ve ikinci kanat hayvanlar seviyesinde olan bütün varlıklara aittir. Hayvanlar. İnsanoğlu tektir ama hayvanlar dünyasında sayısız şekil hayvanlar vardır. Ve onların mükellef olduğu şeyler yoktur. Onların sorumlulukları yoktur onun için onların temeli basittir, çok basit. Ama insanoğluna Yaratan âlemlerin Rabbi tarafından bir sorumluluk ikram edilmiştir. Onlar bu hayatta İlahi seviyelerde durumları nasıl olur diye kendilerine bakmalılar.

Evet, bilmeliyiz, öğrenmeliyiz. Hayatımızı öyle bir temele kurmaya çalışmalıyız ki o temellerde korunur ve bize ne hayvanlar tarafından ne de göklerden hiçbir zarar gelmez. Evet. Selefi ulemaları, siz insanlara bu gezegende hayatlarını kurmayı mı öğretiyorsunuz? Öğretiyor musunuz öğretmiyor musunuz? İnsanlara öğretmeliyiz. Selefileriz diyorsanız, insanoğlunun bu gezegendeki hakiki temeli nedir? Ve biliyorsanız insanlara İlahi Kimselerden inşa için ne istenildiğini öğretin. Evet, bazı güçlü kurulanlar vardır. Onlardan temelsiz olanların içinde insanlar yaşarlar. Bu gezegende iki şekil canlı vardır. Bir tarafı âlemlerin Rabbi tarafından halife olma unvanı ikram edilen insanoğlu içindir. Söylemelisiniz, buradaki o hayat kanadında bir fark olduğunu söylemelisiniz. Ve ikinci kanatta hiçbir şey için asla bir sorumluluk yoktur. Evet. Hayvanlar kanadına veya dünyasının yaptıklarına hiçbir suç gelmez. Kimse onları suçlayamaz. Ama bizim üstünde bulunduğumuz kanada suçlama gelir. Ve hayatımızın temeli mümkün olduğu kadar kuvvetli olmalı ki göklerden istenildiğini getirebilesin.

Onun için Peygamberler insanlara bu hayatta olmanın mühim maksadını öğretmeye geldiler. Bütün Peygamberler öğretmen olarak geldiler. İnsanlara yaşama şeklini öğrettiler çünkü biz şereflendik ve binalarımız İlahi Temeller üstüne kurulmalı. Hayvanlar dünyasının bir temele ihtiyaçları yoktur çünkü onlara sorulmayacak. Onlar hiç bir sorumluluk taşımazlar. Şeref insanoğluna ikram edilmiştir, İlahi Şeref. Ama varlıkların hayvanlar kanadında onlar muaftır, onlara sorumluluk yoktur. Onlara sorumluluk yok, şeref yok. Ama insanoğlunun sorumluluğu vardır ve onlar bu sorumluluğu tamamen yerine getirirlerse onlar göklerden tam bir şeref ikram edilmiştir. Onun için şimdi bu gezegendeyiz ve bir daha 21. yüzyılda ne için yaratıldığımıza bakmalıyız. Ne için yaratıldık diye.

Evet, hayvanlar dünyasında sayısız varlıklar vardır. Ama insanoğlunun kanadı tarafında sadece bir tanedir. Âdemoğlunun gözetmesi gereken en çok ihtiyaç olan nedir? Onun için konuşuruz, bu gezegende şerefli varlıklarımızı kurmak için göklerden bir proje gelir. Bu proje göklerden gelir. Ve Peygamberler gelip insanlara, “Ey insanlar, hayatlarınızı bu İlahi Projeye göre kurun” diye öğrettiler. Bu İlahi Projeleri bırakırsanız hayvanların kanadı tarafına atılırsınız. Onun için bir temele ihtiyacımız olduğunu söyleriz. Ve temeli düşünmekle öğrenemezsiniz. Üstünde bulunduğumuz temel, İlahi Projemiz olan bina göklerden bize gelen ikramdır. Ona dikkat etmeliyiz.

Selefi ulemaları, ne diyorsunuz? Ne söylüyorsunuz? Kaç şekil insan var? İnsanlardan bazıları İlahi Projelere ilgi duyarlar. Ve başkaları belki çoğunluktur; onlar hayvanlar dünyasının hayatıyla aynı olan bazı projelerle meşgul olurlar. Bu nedir, söyleyin Selefi ulemaları! İnsanoğlunun şerefi için, bu proje 500 Macabihi Nebi’dir (s) ve Şerrefe ve Kerrem. Bu proje üstünde hayat şekillerimiz gösterilmiştir. 500 şekil şerefli yönler bize ikram edilmiştir. Binalarını koruyanlara dünyada İlahi Hayat uygundur. Bu Macabihi Nebi’dir. Bu, Peygamberler Mührünün (s) gelip bütün ümmetlere öğrettiğidir. Ebedi hayatlarını kurmak için İlahi Projeler. İkinci olarak, 800 tane Menhiyunan, yasak işler, ameller, gayretler vardır. Bu proje şeytan ve şeytan tarafından mezun olan insanlar tarafından imzalanmıştır.

Şimdi insanlar ikiye ayrılmıştı. Siz ve ülkenizden ve insanlarınızdan ne haber? Onlar hangi kanatta çalışıyorlar? Onlar kendilerine İlahi Projeler kurmaya çalışıyorlar ve göklerde takviye gören projenin bir temele ihtiyaçları vardır. Veya insanlar şeytani projeler peşinde koşarlar ve insanlar burada şeytani projeler kurmaya koşarlar. Krallara ve şeyhlere ve başbakanlara, “Ey insanlar arasında şeref verilmiş olanlar, sizin hayat projeniz nedir veya hayat şekliniz nedir" diyor musunuz? Hayat şeklinize, “Hayat şeklimiz aynıdır” derseniz kurtulursunuz. Ve göklerden ikram edilen şeref size gelir ve bu şerefi giyersiniz. Olmazsa şimdi doğudan batıya ve bütün Müslüman dünyasına bakıyoruz ki insanlar ve Müslümanlar da onu harekete geçirmek için şeytani projeler peşinde koşarlar. Müslüman dünyasının kurmaya ve yapmaya çalıştığı herşey inanmayanların projeleri ile aynıdır. Herşey. Ve bizim bir sözümüz vardır. Hanımı olmayan bir erkek kıyafetlerini yıkamak zorunda olursa, eski zamanı anlatıyoruz, şimdi makineye atarlar. Kadınlar yıkarlar ve böyle böyle yaparlar (kalçalarını sallarlar). Şeriat der ki bir erkeğin elbiselerini yıkayacak hanımı yoksa bunu erkeğin yaptığı gibi yapmalı, kadın gibi yapmamalı. (kalça salmamalı)

Şeriat Müslümanları tutmak için bu kadar hassastır. Göklerden insanlara gönderilen İlahi Projeler için. Bir kimse giderse ateşe düşer. Onun için her zaman Selefilere bağırıyorum. Neden ümmete, insanlara nasıl yaşamaları gerektiğini, hayatlarını nasıl kurmaları gerektiğini açıklamazsınız? Müslümanlar gayri-Müslümanları ve gayri-Müslüman dünyasını taklit etmesinler. Bakın ben yaşlı bir kimseyim ve 70 sene önce Harameyni Şerifeyn’i ziyaret ettim. Ve Harameyni Şerifeyn o zaman şeriflerin zamanındaydı; o kadar mütevazıydi. Herşey o kadar basitti. İçine girerdin ve seni o mukaddes yerlerde olduğunu hissettirirdi. Ruhlarımız denizdeki bir balık gibi olurdu. Şimdi gidemiyorum. Televizyon veya videolara bakıyorum: Harameyni Şerifeyn’i gösteriyorlar, herşeyi değiştirmişler. İslam için olan hiçbir adım bulamazsınız ama batılı insanların taklidi olmuş. Ve şimdi oraya gitmeyi sevmiyorum. Ama oraya gitmemiş olanlar gitmelidirler. Ama o maneviyat alınmıştır. Bakarsın ve “New York’ta mı yaşıyoruz? Paris’te mi yaşıyoruz? Londra’da mı yaşıyoruz?” diye düşünürsünüz. Nedir bu? Neden? Onların binalar için çok derin arzuları varsa sonsuz çölleriniz var, gidin oraya istediğiniz gibi şehrinizi kurun. Neden Harameyni Şerifeyn’e dokunursunuz ve her taşı değiştirip üstüne başka bir taş koyarsınız? Nedir bu?

Cenâb-ı Allah onları cezalayacak. Bunu neden söylemezsiniz Selefiler ve akılsız Vehhabiler? Siz yalnız Sünni insanlara, Müslümanlara, sofilere, dervişlere saldırmayı bilirsiniz. Siz yalnız tarikatlara saldırmayı bilirsiniz. Bu benim söylediğim tarikattır, siz Şeriat üzerine değilsiniz. Siz Allah’ın Şeriatını bıraktınız. Cenâb-ı Allah’dan korkun ey akılsız insanlar! Tecelli Âzam, Beraat gecesinde İslama karşı olan herşey alınacak diye hüküm verilmiştir. Mekke-i Mukerreme, Medine-i Münevvere, tüm Hicaz’da. Evet, öğretmelisiniz. Evet, sizin ağır sorumluluğunuz var. Dillerinizi tutun yoksa dilinize azap verecek birşey gelir. Dilinizde birşey olur ki buna doktorlar “Bu kesilmesi gereken birşeydir” derler. Ve başkası gelir onu keserler, başkası gelir ta ki diliniz kalmayana kadar. Allah’tan korkun ey insanlar!! İlahi Emirlere uyun. Müslümanlara saldırmayın, sınırlarınızı koruyun. Hadis-i Nebeviyi Şerif:

رحم الله امرأ عرف حده و وقف عنده

Rahim Allah imrin `arifa haddehu vagafa `indeh.

Sınırlarını bilen ve haddini aşmayan bir kimseye Allah rahmet eder.

Neredesiniz? Sınırlarınızı öğrenmeye çalışmalısınız. Kaçarsanız vurulabilirsiniz. Cenâb-ı Allah bizi affeylesin. Estağfurullah.

Fatiha.

(45 dakika) Tamam. (761 000)

UA-984942-2