Go to media page Available in: English   Turkish  

Nefsimiz Bir Yılandır

Sultanul Evliya

Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani

Pazar, Eylül 12, 2010 Lefke, Kıbrıs

La İlahe İllallah La İlahe İllallah La İlahe İllallah Seyyidina Ve Nebiyyina Muhammed Rasulullah… Ey Rabbimiz… Muhammed HabibisSeyyidel Evvelin Vel Âhirin. Sümme Vessalatu Vesselamu Âlâ Cemi'el Enbiya Vel Evliya Ve Ricalallah Ve Mentebiahum bi İhsani ila Yevmiddin.

Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah

Esselamu Aleyküm Ya İbadallah. Euzubillahimineşşeytanirracim.

Esselamu Aleyküm katılanlarımız. Katılanlar çok meşguller. Dünyayla meşguller. Dünyada kasalar ve hazineler sahibi olmak için saçma şeyleri toplamakla meşguller. Bunlar, sıradan insanların önem verdikleri şeylerdir. Onların ilgilendikleri sadece dünyadır ve dünya dev bir yılan gibidir. Başka bir ismi daha vardır onun: yılan. Dünya kocaman bir yılan gibidir. Biz onu ihtimamla besliyoruz. Ve o mini bir araba gibi küçücük bir yılandı. Fakat siz o yılancığa çok özen gösterdiniz, onun yeme içmesine dikkat ettiniz, başka meşguliyetiniz yoktu. O yılana özen gösterdiniz. O yılandır ve siz kulsunuz. Bu insanoğlunun son hayat programıdır. Euzubillahimineşşeytanirracim diyoruz, ey Rabbimiz bizi bu yılandan koru. Sonunda bu noktaya ulaşıyoruz. Euzubillahimineşşeytanirracim.

Bu yılan hakkında bilgi sahibi olanlar ondan kaçıyorlar ama onun hakikatini bilmeyenler onu besliyorlar. Bismillahirrahmanirrahim deyin! Bu o yılanı öldürmek için ilahi kılıçtır. Bismillahirrahmanirrahim.

Bütün peygamberler insanlara ilahi ikazlarda bulundular. Ey insanlar, o şimdi küçüktür ve siz onun hakiki varlığını bilmiyorsunuz. Onu beslemeye ve büyütmeye çalışıyorsunuz ama bunun sonu gelmez. O büyür, büyür, büyür ve öyle bir noktaya gelir ki, “onu beslemeyi durdurmalıyız” dersiniz. Hayır, siz onu her zaman besliyorsunuz ve daha fazla şaşırıyorsunuz çünkü “Ben onu besliyorum ama o öyle yavaş büyüyor ki onun için daha özenli beslemeliyim” diyorsunuz. Ve o küçük yılanı beslemek için koşturuyorsunuz.

Cenâb-ı Hak Subhanehu Ve Teâlâ (ya Rabbi, ya Allah) pekçok peygamberler gönderdi. Ve kullar o küçük yılanı beslemekle meşgul olduklarını görürler. Cenâb-ı Hak buyurur ki: “Ey insanlar, o yılana kul olmayın ona kulluğu bırakın ve Yaratanınız Âlemlerin Rabbine verdiğiniz söze gelin ve Yaratanınıza kulluk edin. O yılana kulluk etmeyin. Ey insanlar! siz asla o yılana kul olmak için yaratılmadınız. Ama yaratıldınız ve söz verdiniz “Ey Rabbimiz, biz senin kulunuz ve bu hayatta sana kulluk yapacağız diye ilahi huzurda sana söz veriyoruz” dediniz. Ama şeytan ne der? Şeytan “Ey insanlar, o küçük yılana büyüyüp büyük bir yılan olana kadar özen gösterin. Ve büyük yılanlar yerin altındaki hazineleri bilirler. O büyüdükçe, büyüdükçe, büyüdükçe sizi bu dünyanın hazinelerine götürür. Onun için ona dikkat edin ve bütün özeni ona gösterin. O yılanı büyütmekten başka birşey yapmayın ki o büyümenin son noktasına geldiği zaman sizi sırtına alıp götürür. Ve yeri kazar ve size muhafaza edilen sayısız hazineler getirir” der.

Şeytan insanoğlu için bir slogan yapar. Ne derler? Bir pankart açarlar ve üstüne birşey yazarlar, bu nedir? Slogan. Şeytan insanoğlu için bir slogan yapar; “Ey insanlar, yılana kul olun ve o yılan vasıtasıyla hazinenize ulaşırsınız.” “Yılana kul olun.” Bu, şeytanın bütün insanoğluna sunduğu slogandır. Ve peygamberler gelerek: “Ey insanlar! Yanlış yoldasınız. Dünyada yılanlara kul olmak sizin hakiki vazifeniz değildir. Bu değildir, bu bâtıldır. Bu, sizi bu dünyada ve ahirette cehenneme götürür. Bu dünyadaki hayatınız zehirlenir. Boş bir vakit bulamazsınız veya kendinize özgür bir hayat bulamazsınız ama yılanlara eşek olursunuz. Onun hoşnutluğuna bakarsınız, onun sizden olmanızı istediğine hizmetçi olursunuz çünkü sonunda sizi hazinelerine götürüp onlardan size verecek” dediler. Bu slogan 21.yüzyıl insanının sloganıdır: “Âlemlerin Rabbine kul olmayın ama yılanlara kul olmaya çalışın.” Şeytan insanların akıllarına üfler ve kalplerini böyle saçma fikirler ve sloganlarla doldurur. Ve insanlar bunu doğru zannederler. Ve Cenâb-ı Hak insanlara: “Ey insanlar, ne yapıyorsunuz?” dedi. Ve insanlar “Biz yılanlarımıza kul olmaya çalışıyoruz çünkü onlar sonunda bizi gizli hazinelerimize götürecekler” dediler. Peygamberler geldiler ve “Ey insanlar, bu küçük yılana kulluk sizin hakiki seviyeniz değildir, hayır. Biz size hakiki vazifenizi öğretmek, hatırlatmak ve sizi ikaz etmek için geldik. Ey insanlar, biz sizi Rabbiniz Cenâb-ı Hakk'a kul olmak için çağırıyoruz” dediler.

Bütün peygamberler gelip Yaratan Âlemlerin Rabbi adına konuştular ve dediler ki: “Ey insanlar, şeytanın sizi çağırdığı şey tehlikelidir çünkü o büyüye büyüye öyle büyük olur ki, sizi yutar. Şeytan sizi yılanınıza, yani nefsinize kul yapıyor” dediler. Yılan nefsimizdir, egomuzdur. Peygamberler dedi ki: “Ey insanlar, inanmayın, bu küçük bir yılandır. Ona yaptığınız kulluk sizin zararınızadır. Şimdi küçük olan sonunda büyük bir yılan olacak ve sizi yutacak. Ey insanlar! Şeytana ve nefsinize dikkat edin. Yılanınızın, yani egonuzun kulu olmayın, Allah'ın size verdiği emir bu değildir” dediler. Allah'ın gönderdiği 124 bin peygamberin hepsi gelip: “Ey insanlar, yılanlara dikkat edin” diye sizi ikaz ettiler ve“gelin yılanınızı bırakın, gelin ve sizi yaratan ve buraya gönderen ve besleyen ve herşeyi ikram edene kul olun. Eğer Rabbinize hakiki kul olursanız Rabbiniz sizi öldükten sonra ebedi olan Cenneti'ne koyacaktır” dediler.

Ey selefi alimleri! İnsanlara bildirmem için bana söylenenler hakkındaki düşünceniz nedir? Yanlışsa söyleyin. Ve Âlemlerin Rabbi “Hatırlatın” diye emreder. Neden insanlara yılanları hakkında bilgi vermezsiniz? Neden sultanları, emirleri, şeyhleri ve zenginleri ikaz etmezsiniz de onlar yılanlarını besler dururlar? Onlar masaya oturduklarında bu dünyadaki ilahi nimetlerden değil de kendi yılanlarına zevk verecek ikramlardan isterler. Herkesin bir görevi vardır. Onlar yılanımızı beslemenin en iyi yolu nedir diye bakarlar. Söyleyin, siz selefi alimlerisiniz. Neden insanları yılanları hakkında ikaz etmezsiniz? Yoksa yılanınız olduğunu kabul etmiyor musunuz? O zaman gafil olursunuz. Onlar bu hayatta kendileri için Şehvetul Helal isterler. “Biz kendimizi Şehvetul Haramdan sakınırız ama Şehvetul Helal, müsaade edilen arzulara koşarız” derler. Buna koşarlar ve “herşeyden yemeliyiz, bu hayatta zevklenmek için kendimize daha fazla özen göstermeliyiz” derler. Neden meliklerinizi, krallarınız, sultanlarınızı, şeyhlerinizi, emirlerinizi ikaz etmezsiniz? Neden onları: “Ey insanlar, sıradan insanlardan başka birşey olduğunuzu zannediyorsunuz” diye ikaz etmezsiniz?

Evet, siz kendinizi sütün üstündeki kaymak zannedersiniz. “Biz üstteki kaymağız, diğer insanların üstündeyiz, onlar kaymağın altındalar. Biz lezzetli kaymağı yiyelim onlar alttaki içinde birşey olmayan sıvıyı içsin” derler. Onlara neden hatırlatmazsınız? Cenâb-ı Hak size soracak. Ey “Biz selefi alimleriyiz” diye iddia edenler! Yılanlarına kul olmasınlar diye neden insanları ikaz etmezsiniz? Neden insanları Yaratan'a, Âlemlerin Rabbi Allah Subhanehu Ve Teâlâ’ ya kul olmaya çağırmazsınız? Ne haber? Kayıp mı oldunuz? Selefi alimleri neredesiniz? Vahhabiler akılsız insanlar, onları bırakın. Ama siz selefi alimleriyiz diye iddia edersiniz, neden söylemezsiniz? Vahhabiler neden doğudan batıya, Amerika’ya koşarlar? Onlar, asıl maksatlarının doğudan batıya İslam'ı götürmek olduğunu söylerler. Ondan sonra ne yapıyorsunuz? “Biz insanlar için elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz” derler ama onlar İslam'la ilgilenmiyorlar. Onların tek ilgilendikler kendi nefislerini batılı ülkelerdeki özgürlükle daha mutlu etmektir. Çünkü oralarda size kimse karışmıyor. Fakat onlar İslam ülkelerinde batılı ülkelerde yaptıklarını yapamazlar. Onlar iki üç gün önce ne yapıyorlardı? Dokuz veya on sene önce Vahhabiler İslam'ı insanlara çok kötü olarak göstermek için bazı negatif varlıklar yaptılar. Onlar gidip ikiz kulelere saldırdılar. Nedir bu? Bu İslam'ın emri mi? Neden? Bunu kim yaptı? Ehli Sünnet mi, Vahhabi cemaati mi, yoksa selefiler mi? Yazıklar olsun onlara. Onlar insanları İslam'a karşıt yaptılar. Ve bütün dünya İslam'ın bu şekilde vahşi olduğunu zannediyor. Ve İslam Eslem-Teslem, selamet demektir. Müslüman olanlar bütün kötü şeylerden selamette olurlar. Ve onlar ... men sunne sunnetun seyyiaatin fe-lehu vizruha ve vizru men amele bihi (Hadis-i Nebeviyi Şerif). Onları parayla kim besliyor? Vahhabiler binlerce ve binlercesi Amerika’da, Avrupa’da ve başka Hıristiyan ülkelerinde. Bu doğru mu söyleyin selefi alimleri? Cenâb-ı Hak Subhanehu Ve Teâlâ bu vahşeti yapanlara hükmünü verecek.

Evet, biz razı değiliz ama insanlar öfkeleniyorlar, İslam'dan nefret ediyorlar. Ve onları dolarlarla ve eurolarla veya poundlarla destekleyenlere ceza geliyor. Cenâb-ı Hak size soracak ey selefi alimleri. Meliklerinize de “onları neden parayla destekliyorsunuz?” diye soracak. Onlar fesadı desteklerler ama ıslahı desteklemezler. Islah insanları İslam'a yöneltmek için. Onlar için daha mühim olan, bir kimse Kâbe’de bir halkada oturup “La İlahe İllallah” derse onlara hemen asker gelip “Bi’dat, bi’dat, bi’dat” der. Nedir bu? Selefi alimleri siz Müslüman mısınız, değil misiniz? Buna nasıl fetva verirsiniz? Kâbe’nin karşısına mü’minler oturup “La İlahe İllallah” derlerse buna bi’dat diyorsunuz. La Hâvle Vela Kuvvete… Ey Rabbimiz sen bilirsin. Onların yaptıklarının cezasını Sen ver. Sen nasıl istersen ey Rabbimiz. Ve bizi onların kötü emellerinden koru. Biz onlardan kaçıp hakiki İslam'a koşuyoruz. Hakiki İslam insanlara rahmet, saygı ve bütün iyi şeyleri getirir ki İslam'a gelsinler. Onun için Vahhabilere ve selefi alimlerine hücum ediyorum. “Ey insanlar, yılanınızı besliyorsunuz, gelin, hakiki İslam'a gelin” deyin.

Cenâb-ı Hakk'ın emri birilerini bulmaktır. Estaizubillah:

يَـٰٓأَيُّہَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَكُونُواْ مَعَ ٱلصَّـٰدِقِينَ

Ey iman edenler! Allah`tan korkun ve sadiklarla (doğrularla) beraber olun (Tövbe: 119)

Sadık olan nerede? Bize gösterin ki ona gidelim. Cenâb-ı Hak bizi affeylesin. Ey insanlar üzgünüz. Müslümanlar bile hakiki İslam'dan anlamadığı için üzgünüz. Ve onlar İslam'ın hakiki prensiplerini takip etmiyorlar. Cenâb-ı Hak bizi burada ve öbür dünyada en şerefli olan Seyyidina Muhammed (s.a.v.) hürmetine affeylesin.

Fatiha.

***

***

UA-984942-2