Available in: Turkish   English   Bahasa   Go to media page

Zalimler Gidecek Sultanlar Gelecek!

Sultanul Evliya

Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani

Cuma, Şubat 4, 2011 Lefke, Kıbrıs

Allahu Ekber Allahu Ekber La İlahe İllallahu Allahu Ekber Allahu Ekber Velillahil Hamd. Allahümme Salli Ve Sellim Ve Barik Âlâ Seyyidel Evveliyn Vel Âhiriyn Habibi Rabbil Alemiyn, Habibillah Seyyidina Rabbil Alemiyn, Seyyidina Muhammeden (s.a.v.) Vesalatu Vesselam Âlâ Saidi Enbiya Vel Murseliyn Ve Hudemahi …Euzubillahimineşşeytanirraciym Bismillahirrahmanirrahiym.

Esselamun Aleyküm doğudan batıya kuzeyden güneye, her yerden katılanlarımız! Ezelden ebede kadar Rabbine, Yaratana inananlar! Ey insanlar, sizi, Yaratana inanan, zamanın olmadığı zamandan, zamanın olmayacağı sona kadar halifesi olduğuna inanan herkesi tebrik ederiz. Bu ezelden ebediyete kadar demektir. Ve peygamberlerden peygamberlere bildirildi ve son olan Seyyidel Evveliyn Vel Âhiriyne bildirildiği için söylüyoruz, bu ebediyettir. Ebediyetin başı ve sonu yoktur. Rabbimizden bizi affetmesini istiyoruz.

Bu dünyada yaptığımız hiçbir şeyin değeri, mühimmatı yoktur. Bu gezegende pekçok insanlar vardır; onlar göklerden ruhlarına ikram edilen gücü bitiriyorlar. Cenâb-ı Hak bizi affeylesin.

Euzubillahimineşşeytanirraciym diyoruz. Şeytan en fena olandır, insanoğlunun en tehlikeli düşmanıdır. O hasetliği temsil eder. Onun varlığı hasetlik üzerine kurulmuştur. Bu insanoğlunun en fena özelliğidir, bu şeytandandır. Şeytan yaratılanların en fenasıdır çünkü o hasettir. Ve insanoğlunu en aşağı seviyeye indirerek kendi şeytani seviyesine düşürmeye çalışır. Cenâb-ı Hak bizi affeylesin ve sizi korusun.

Evet bugün en şerefli Cuma günüdür çünkü bu Peygamberler Mührünün (s.a.v.) doğum günü olduğu mübarek ayın ilk Cumasıdır. Bismillahirrahmanirrahiym diyoruz. Rabbimiz Cenâb-ı Haktan Peygamberler Mührünü takip etmeyi diliyoruz. Ama insanoğlunun hepsi en fena varlık olan şeytan tarafından aldatılmıştır. Onlar şeytanı takip ederler ve Peygamberler Mührünü (s.a.v.) takip etmezler. Bu insanoğlu için en büyük cahillik, en büyük utanç ve suçtur. Nasıl?

Birinci sınıf seviyesinden olan öyle şeref ikram edilmiş kimseler vardır ki bunlar dünyada en değerli kimseler olmayı ve ebedi hayatta ebediyetle ödüllendirilmeye çağırırlar. Ve ikincisi, en fena olan, insanları burada ve buradan sonra en kötü duruma düşürmeye çağırır. İnsanların burada dertler ve sıkıntılar içinde olmalarını ve ölümlerinden sonra da en fena cezayla cezalanmalarını ister. İnsanoğlunun zihniyeti nerededir? Şeytanın peşine koşarlar ama Peygamberler Mührünü (s.a.v) takip etmezler ki O insanları esenlik yurduna çağırmak için ilahi emirle gönderilmiştir.

(Yunus:25) وَٱللَّهُ يَدۡعُوٓاْ إِلَىٰ دَارِ ٱلسَّلَـٰمِ

<< Allah kullarını esenlik yurduna çağırıyor >>

Cenâb-ı Hak ister ki, huuu, “Ey insanoğlu, Ben sizi ilahi huzurum, Darul Celal’de olmaya davet ediyorum.” Bu insanoğlunun ulaşabileceği en yüksek şeref makamını işaret eder, Darusselam. Cenâb-ı Hak onları davet ediyor. Ve insanoğlu bunu bırakıp şeytanı takip ediyor. Şimdi bu gezegendeki bu hayatın sonuna ulaşıyoruz, gün be gün Hesap Günü için ahirete yaklaşıyoruz.

İnsanlar daha geleceklerini dikkate almazlar. Siz 90 sene, 100 sene, 200 sene yaşarsınız, nereye ulaşacaksınız? Eğer Nuh (a)’ın yaşına ulaşırsanız ki bu 1000 seneydi, sonunda ne olacak? “Gel ey Nuh, senin hayatın son nefesine ulaştı, bitti, sonsuzdaki hakiki değişmez ve ebedi hayata gel” diye çağırıldı ve öldü.

Şimdi yaşlarımız azaldı. Eskiden insanlar 90, 80, 100 ve üzerine ulaşırlardı ama şimdi insanların çoğu 50 veya 60 veya bunun biraz üstünde veya altında bir yaşta ölüyorlar. Bütün peygamberler insanlara davetçi olarak geldiler: “Ey insanlar, bu hayata aldanmayın çünkü bu o kadar kısadır, ebedi hayata gelin” Ama insanlar bunu asla düşünmezler, çok kısa acılarlarla, çilelerle ve kötü şartlarla dolu bir hayata koşarlar ve şeytan insanları en fena tatsız hayata çağırır.

Peygamber (s.a.v.) insanları tatlı bir hayata çağırır, tatlı hayat. Burada kısa bir süre için olsak bile Peygamberler Mührü (s.a.v.) insanları tatlı hayata çağırdı. Ama şeytan onları “İnanmayın, gelin bana inanın, ben size tatlı hayatın yollarını göstereyim” diye çağırır ve o en büyük yalancıdır.

Ve sonunda, ey katılanlarımız, Peygamberler Mührü (s.a.v.) buyurduğu gibi, ahir zamanda, Kıyamet Günü yaklaştığı zaman insanlar birbirlerine düşman olacaklar. Onlar şereflerini ve asaletlerini unutacaklar ve birbirlerini öldürmeye başlayacaklar. Onlardan bazıları, “Biz sizin cemiyetinizdeyiz ve siz emirlerimize itaat etmelisiniz, eğer itaat etmezseniz sizi öldürüp ortadan kaldıracağız” derler.

Şimdi doğudan batıya bütün milletler birbirleriyle kavga ederler, sorunlar verirler, öldürürler ve başkalarına her türlü sorunlar verirler. Ve şimdi görüyoruz ki dünyanın her tarafında insanlar birşey istiyorlar ama ne istediklerini bilmiyorlar. Ve ilahi kitaplar bizlere iyiyi ve kötüyü, en fena olanı öğretirler. Her yerde şeytanın emri ile sorunlar, çileler ve öldürmeler vardır. Ve Cenâb-ı Hak, “Ey insanlar, zulmetmeyin, zalimler olmayın, kâtıl olmayın, insanlara zahmet vermeyin, hepiniz aynı sınıftasınız. Ben size ve herkese âlemlerin Rabbi olarak elinizden gelenin en iyisini yapmanızı emrediyorum. Hepiniz Âdem ve Havva’dansınız, hepiniz insanoğlu olan büyük insan ailesine aitsiniz, birbirinize zahmet vermeyin” buyurur.

Ama insanlar şeytani emirleri takip ederler ve öldürüp, yakıp ve mümkün olduğu kadar zahmet verirler.

Evet, şimdi İslam dünyasında pekçok sorunlar olduğu için üzgünüz. Bu onların başları onların haklarını korumuyor demektir. Onlar kötü liderlerdir, asla insanları mutlu etmezler; onlara zahmet verirler.

Mesela neden Mısırlılar sokaklarda koşuyorlar? Onların baş liderleri kimdir? Odur veya budur. 40 seneden daha az veya daha fazla sıradan insanlar için ne yaptınız? Sıradan insanlara haklarını verip onlara adaletle muamele etmiş olsaydınız sokaklara çıkıp, “Bunu istemiyoruz, bunu istiyoruz” demezlerdi.

Ve siz “Hayır, biz bu koltukta oturmaya ısrar ederiz ve sizi dinlemeyiz. Hepinizi öldürürüz ama bu koltukta otururuz” dersiniz. Bu onların kendileri için savunmalarıdır. Sizde başka insanlar gibisiniz, sizin başka insanlar üstünde daha fazla kıymetiniz nedir? Onlar “Hayır, biz burada oturmalıyız, bütün milleti öldürürüz ama bu koltukta otururuz çünkü bu şerefli koltuktur. Biz sizden memnun değiliz, biz hayatımızın sonuna kadar bu şerefli koltukta oturmak istiyoruz” derler. Ve bu bâtıldır, evet.

Cenâb-ı Hak her şeyi kötülükten iyiliğe çevirsin. Ama onlar iyiliği kötülüğe çevirmeye çalışıyorlar. Ve kötülüğü iyiliğe çevirmek imkânsızdır. “Sen orada otur” demeyen insanların yarısı ölebilir, hayır, sende gitmelisin. Evet, bu son günlerin, Kıyamet Gününün işaretleridir. Cenâb-ı Hak bütün milletler ve kulların hâkimidir.

Ey insanlar! Ey insanlar! Eğer insanlar “Biz seni sevmiyoruz git” derlerse gitmelisiniz. Cenâb-ı Hakkın bize öğrettiği gibi;

(Nûr:28)وَإِن قِيلَ لَكُمُ ٱرۡجِعُواْ فَٱرۡجِعُواْ‌ۖ

<>

Eğer bir yere giderseniz ve orada olmak veya o eve girmek isterseniz ve ev sahibi size “Git! Biz size (kapıyı) açmayız” derse gidin. Mısırlılar Araplardır, onların liderleri Araptır. Onlar bu ayeti anlamıyorlar mı? Bu Türkçe veya İngilizce değildir, hayır bu Arapçadır, onlar anlarlar. Bir yere gidip oraya girmek isterseniz, “Hayır gidin sizi sevmiyoruz” derlerse gidin, gitmelisiniz, bu göklerin ilahi emridir. Eğer bunu yapmazsanız size en fena ceza gelir. Belki gitmezseniz ve canlıysanız sizi öldürüp ayaklarınızdan götürürler. Tek bir kişisin, ne yapabilirsin? Bizim böyle kuvvetli ordularımız var demeyin, hayır. Kalpleri değiştirebilen, orduların kalplerini sana karşı getirir, seni lağım kanalına veya İskender limanına atarlar veya sizi yemek için içinde pekçok timsahlar olan Nil’e atarlar. Böyle şeylerden dersinizi alın.

Bu insanlara söylememiz gereken bir şeydir, ben onun için söylüyorum. Kabul ederlerse kabul ederler, kabul etmezlerse bana para göndermiyorlar ya, hayır hayır. Onların her şeyleri değişir, bayrakları bile, kralları bile ve başka insan, başka taklit bir bayrak getirirler. Taklit bayrağın değeri yoktur. Ve kendini büyüten kimsenin de değeri yoktur. Melikler vardı, İslam'ın sancağı vardı. Mısırlılar bunu yüzlerce sene kullandılar. Onların 7 tane hazineleri vardı, hazinenin birisi 7 bölge kadardı.

Şimdi insanlar yiyecek birşey bulamıyorlar ve sokaklara koşup birşey istiyorlar. Onların başları bu kadar senedir ne yaptı? Onlar kendilerini sakladılar ki bu gerekmiyordu ve bu Mısır’ın hazinelerini bitirdi. İnsanlar yüksekten en aşağı seviyeye düştüler. Böyle şeyleri söylemek için onların ulemaları nerede?

Ve Mısır’ın ilk zalimi gereği olmayan bir şey inşa etmek için Rusya’dan milyonlarca aldı. Mübarek Nil’in o kadar bereketi vardır ki bunun nerden geldiğini kimse bilemez. Ve evliyalarımız bunun cennetten dünyaya gelen bir nehir olduğunu söylerler, o kadar bereketlidir. Onlar Rusya’ya daha borç ödüyorlar, bunu ilk zalim yaptı, ikincisi bir başka daha ve üçüncüsü “Biz sizin için elimizden gelenin en iyisini yapacağız” der. Kaç senedir yapmadınız ve şimdi ne yapıyorsunuz ve insanlar ayağa kalkıp size saldırıyor? Bu geçmiş zamandır, çok geç, çok geç.

Şimdi insanlar asla onlara inanmazlar, asla onlara güvenmezler: “Gitmelisiniz! Siz cahilsiniz, siz gidin” derler. Bi-iznillah, biz sizi ortadan kaldırmak için zayıfız gücümüz yok ama Rabbimizden korunma ve himaye istiyoruz çünkü biz aciz ve fakir insanlarız. “Gitmelisiniz, gitmelisiniz! Buraya bir daha gelemezsiniz. Biz eskisi gibi kralımızı getirmeliyiz. Mısır’a hakiki İslam'ın sancağını getireceğiz, sizin taklit bayrağınızı değil. Onu götürün ve siz gidin” derler. Cenâb-ı Hak bizi affeylesin.

Ey insanlar, şimdi her yerde tehlike vardır. Peygamberimiz (s.a.v.)’in bir emri vardır: haklarını alıp cebinize koyduğunuz o insanların haklarını veriniz. Hayır, onlara haklarını verin ve zalimlerin zamanı asla geri gelmeyecek. Yüzlerce binlerce ölecekler ama onların geri gelmelerini engellediler, asla. Ve milletlerin üstünde hakkı olup hakkını veremedikleri herkes heryerde âlemlerin Rabbi tarafında korunacaklardır, bitmiştir.

Mehdi (a.s.) bütün zalimleri ve takipçilerini temizlemeye gelecektir. Cenâb-ı Hak bizi affeylesin. Tövbe Ya Rabbi. Safer ayı ağır olaylarla geçmiştir, şimdi Peygamberler Mührünün hürmetine bunun değişeceğini ümit ediyoruz. Allah Allah. Doğrularla beraber olun, yanlış kimselerle değil yoksa götürülürsünüz. Cenâb-ı Hak bizi affeylesin.

Allah Allah Allah Allah Allah Allah AziyzAllah

Allah Allah Allah Allah Allah Allah KerimAllah

Allah Allah Allah Allah Allah Allah SubhanAllah

Eski kitaplarda yazılmıştır ki Mısırda zalimlerden sonra birisi gelecek ve onun ismi Ahmet olacak ve o İslam'ın kılıcını taşıyacaktır. Bu yazılıdır ve bu olacaktır ama insanlar bunu unuturlar. Demokrasinin kıymeti yoktur bitmiştir, bitmiştir, geri gelmesi imkânsızdır.

Ey her yerdeki insanlar! Elinde zorla alıp insanları aldattığınız kralları ve sultanlarınızı geri verin. Yoksa ölürsünüz ve takipçileriniz de gider. Estağfurullah. Ey katılanlarımız, böyle şeyleri tutun ve bu dünyanın zalimlerinin şanlı Sultanlara değişeceğini bilin ki onların kalplerinde şanı şerefleri ve merhametleri vardır. Cenâb-ı Hak bizi affeylesin.

Fatiha.

UA-984942-2