Available in: English   Turkish   Go to media page

Oruç Cenâb-ı Allah İçindir

Mevlana Şeyh Hişam Kabbani

5 Temmuz 2013 Burton, Michigan

Es-Sıddîk Cami’de Cuma Hutbesi

Ey mü’minler, Müslümanlar! Cenâb-ı Allah şöyle buyurur:

شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذِيَ أُنزِلَ فِيهِ الْقُرْآنُ هُدًى لِّلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِّنَ الْهُدَى وَالْفُرْقَانِ فَمَن شَهِدَ مِنكُمُ الشَّهْرَ فَلْيَصُمْهُ وَمَن كَانَ مَرِيضًا أَوْ عَلَى سَفَرٍ فَعِدَّةٌ مِّنْ أَيَّامٍ أُخَر

Şehru ramadânellezî unzile fîhi'l-kur’ân hudan li'n-nâsi ve beyyinâtin min el-hudâ vel-furkân. fe-men şehide minkumu'ş-şehra fel-yesumhu ve men kâne marîdan ev alâ seferin fe iddetun min eyyâmin uhar.

O sayılı günler, insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile bâtılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’ân’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah, size kolaylık diler; zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir. (Bakara Sûresi, 2/185)

Allah (cc) bize Ramazan ayında oruç tutmamızı emretmiştir. Batı ülkelerinde veya (daha uzun süre oruç tutulması sebebiyle) zor olan bölgelerde yaşayan insanlara Cenâb-ı Allah, bu kıymetli ve faziletli anlardan daha fazla bahşetmek ister. Bu nedenle, bazıları 17-18 saat oruç tutmaktadırlar ve tuttukları orucun sevabı, 12 saat oruç tutanla elbette bir olmayacaktır. Bazı ülkeler vardır ki 12 saat oruç tutarsın, bazılarında ise 18 saat.

Resûlullah (sav), Cenâb-ı Hakk’ın şöyle buyurduğunu bildirir:

«كل عمل ابن آدم يضاعف الحسنة عشرة أمثالها إلى سبعمائة ضعف. قال الله عز وجل: إلا الصوم، فإنه لي وأنا أجزي به. يدع شهوته وطعامه من أجلي. للصائم فرحتان: فرحة عند فطره، وفرحة عند لقاء ربه. ولخلوف فيه أطيب عند الله من ريح المسك» رواه مسلم

Kullu ameli ibni Âdem yudâ`afu el-hasenetu bi aşri emsâluhâ, ilâ seb`i miete di`f. Kâlallâhu teâlâ: illâ es-sevme fe-innehu lî ve ene eczî bih. yede`a şehvetehu ve te`âmehu ve şarâbehu min eclî. Lis-sâim ferhatân: ferhatan inde fitrah ve farhatan inde likâi rabbih. Ve li-hulûf fîhi atyeben indellâhi min rîha’l-misk.

Âdemoğlunun yaptığı her amel (-in sevabı) on mislinden yedi yüze kadar katlanır. Allahü Teâlâ şöyle buyuruyor: “Ancak oruç hariç. Çünkü oruç Benim içindir ve onun mükâfatını ancak Ben veririm. Zira oruç tutan benim için şehvetini, yemesini içmesini terk eder. Oruçlu için iki sevinç vardır: Biri, iftar vaktindeki, diğeri de Rabbine kavuştuğu andaki sevincidir. Oruçlunun ağzından çıkan koku, Allah indinde misk kokusundan daha hoştur." (Müslim, Sıyâm, 164)

Hz. Ebu Hureyre (ra) Resûlullah’tan şöyle bir hadis rivayet etmiştir: kullu ameli ibni âdem yudaa`af, “Oruçlu iken yaptığın her amelin sevabı katlanır.” Her nefes alıp verişte bile...Bunun için, 17 saat gibi daha uzun zaman oruç tutanların alıp verdikleri her nefes onlar için çoğalır. Her anın, her lahzanın katlandığı idrakine varmamızı sağlayan sonuca nasıl varırız? Aynı hadisin sonunda bahsetmiştik ve oruçlu geçen her günün, her anının sevabı katlandığına göre; bazı ülkelerdeki tutulan 17 saat orucun sevabı, arada 6 saat fazla olduğundan, elbetteki 12 saat oruç tutulan ülkelerden daha cok katlanacaktır. Bu, bizim anladığımız, 2’nin 4, 4’ün 8, 8’in 16 olması gibi bir katlanma degildir; her bir zerrenin ikiye katlandığı atomik bir reaksiyon gibi değildir. Çünku (hadise göre) 10’dan 700’e katlanır! Dolayısıyla, nedir bir “lahza”? Bir saniye midir, yoksa saniyenin bir parçasından bile az mıdır? Bir saniyenin parçasının, parçasının bir parçasından da küçük müdür? Bu, bilim adamlarının hesaplayabildiği “bir saniyenin 10(-22)’ye bölünebildiği” gerçeğine, sayamayacağınız rakamlara kadar gider. Bilimde bir “lahza” nedir? Bir saniyenin 0.00001’dir ve sonrasında zaman vâr olmaz; zaman yok olduğundan geriye sadece enerji kalır.

İşte o an, zaman yok olduğunda, Cenâb-ı Hakk’ın lahza başına 10 sevabı 700 sevapla mükâfatlandırdığı andır! Hesaplayın o zaman: Allah (cc), Ramazan ayında oruç tutan Müslümanları neyle mükâfatlandırıyor. Cenâb-ı Hakk’ın ihsan ettiği bu ona yedi yüz misli sevap, Efendimiz (sav)’in bildirdiği üzere Ramazan ayının haricindeki diğer 11 ay içindir.

Ve Efendimiz (sav) buyurur: İllâ es-sevme fe-innehu lî ve ene eczî bih, “Ancak oruç hariç; çünkü oruç Benim içindir ve onun mükâfatını ancak Ben veririm.” Dolayısıyla, Allahü Teâlâ’nın bahşedeceği mükâfat, Ramazan ayı dışında bahşettiği mükâfatın katlanması gibi değildir. Ve bu mükâfatın ne olduğunu ebediyete kadar kimse bilemez. Demek ki, Ramazan ayında oruç tutanlar hiç kimsenin bilmediği sevaplar kazanıyorlar. Neden? “Çünkü oruç tutan, Benim için şehvetini, yemesini içmesini terk ediyor.” buyuruyor Cenâb-ı Allah. “Yemesini içmesini, meyve sularını, milkşeyklerini, Starbuckslarını, hepsini Benim için bırakıyor.” Bu ülkede 17-18 saat ve diğer ülkelerde 20 saat oruç tutanların hepsi mükâfatlanacaklar; ancak 12 saat oruç tutanın kazanacağı sevap 17 veya 18 saat oruç tutan kimseyle aynı olmayacaktır.

Oruçluya ferhatân, iki mükâfat, iki sevinç vardır ve bu sırf bir günün orucu içindir! Peki ya Cenâb-ı Allah, 24 saat aralıksız olarak oruç tutmamızı emretseydi? Emrederse, yapmaya mecbursun; lakin akşam namazından sabah namazına kadar dilediğiniz kadar yiyip içip istediğinizi yapmanız için Allah (cc), orucunuza ara veriyor. Oruçlunun diğer bir sevinci ise Rabbiyle buluştuğu andır. Cenâb-ı Allah her iki sevinci de birbirine eşit kılmıştır: iftar vaktinde açılan oruç ile âlemlerin Rabbine kavuşmayı bir tutmuştur! İftar vaktini Allah’a kavuşacağın o an gibi kılmıştır ve böylece sana cenneti bağışlar.

Ey Müslümanlar! Bundan daha iyisini isteyemezdiniz! Hadis-i şerifi tekrar edelim:

Kullu ameli ibni Âdem yudâ`afu el-hasanetu bi aşri emsâluhâ, ilâ seb`i miete di`f. Kâlellâhu teâlâ: illâ es-sevme fe innehu lî ve ene eczî bih. yede`a şehvetehu be te`âmehu ve şarâbehu min aclî. Lis-sâim farhatân: farhatan inde fitrah ve farhatan inde likaai rabbih. Ve li-hulûf fîhi atyeben indellâh min rîha el-misk.

Oruçlunun ağzından çıkan koku, Allah indinde misk kokusundan daha güzeldir! Bu yüzden, oruç tutulan günlerde dişlerinizi fırçalamayın, sahurdan önce fırçalayınız. Ramazan ayında gün içerisinde dişlerinizi fırçalamanız bir hatadır. O koku, Allah indinde misk kokusundan daha hoştur. Bir kimse sarımsak veya soğan yemişse eğer, melekler o kimseden kaçar; çünkü sarımsak ve soğan yiyince, kılmış olduğu namazı göğe çıkarmakta zorlanırlar. Fakat oruç halindeyken ağızdan çıkan o misk kokusunu, Rablerinin huzuruna çıkarmak için adeta acele ederler. Misk geyikten elde edilir ve geyiklerin güzel, kibar ve nazik karakterleri vardır. Cenâb-ı Allah, oruç halindeyken dişlerimizi fırçalamamızı sevmez. Allah bizleri affetsin.

الصِّيَامُ جُنَّةٌ إِذَا كَانَ أَحَدُكُمْ صَائِمًا فَلاَ يَرْفُثْ وَلاَ يَجْهَلْ فَإِنِ امْرُؤٌ قَاتَلَهُ أَوْ شَاتَمَهُ فَلْيَقُلْ إِنِّي صَائِمٌ إِنِّي صَائِمٌ

Es-siyâmu cunnetun izâ kâne ehadukum sâimen fe lâ yerfus ve lâ yechel fe-in emruvun kâtelehu ev şâtemehu felyekul innî sâim, innî sâim.

Oruç bir kalkandır. Oruçlu kimse kötü söz söylemesin ve cahillik yapmasın -yani cahiliyet fiillerinden bir şey yapmasın. Eğer herhangi bir kimse kendisiyle dövüşmeye veya söğüşmeye girişirse, ona iki defa “Ben oruçluyum.” desin. (Ebu Davûd)

Oruçluyken kadınlara, hanımınıza yaklaşmayın ve yanlış bir amel işlemeyin. Eğer birisi size küfrederse, bağırıp cağırıp hoşunuza gitmeyen bir şey söylerse, ne demeniz gerekir? İnnî sâim, “Oruçluyum.” deyin. Birisi sizinle kavga etse bile, ne söylemeniz gerekir? “Oruçluyum.”

Ey Müslumanlar! Ramazan ayında tartışmayın. Ramazân-ı Şerif, inşallah önümüzdeki hafta başlıyor. İnşallah Allah bize tüm ay boyunca oruç tutacak kuvveti verir!

http://www.sufilive.com/Fasting_is_for_Allah-5122.html

© Telif hakkı “Sufilive”a aittir. Bütün hakları saklıdır. Bu kopya, uluslararası Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu tarafından korunmaktadır. Lütfen paylaşırken, “Sufilive”a atfediniz. Allah razı olsun.

UA-984942-2