Available in: English   Turkish   Go to media page

Kulluk Krizi

Sultanul Evliya

Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani

Cuma, Temmuz 30, 2010 Lefke, Kıbrıs

Esselamun aleyküm. Hepsi hümeka. Hepimiz gafil, ahmak, akılsız, tımarhane insanlarıyız. Doğudan batıya, kuzeyden güneye akılsız insanlar, düşünmeyen insanlar, hiçbir ibret almayanlar. Ve Cenâb-ı Allah insanoğluna hikmetlerle bir anlayış vermiştir ama bu hikmetleri kullanmazlar.

Ey insanlar! Esselamun aleyküm. Ahmak olmayın! Uyanık insanlar olun. Çalışın. Biz çalışıyoruz ve çalışmalıyız çünkü biz zayıf kullarız. Ama âlemlerin Rabbi bize kendi hakiki varlığımızı savunmak için öyle bir kuvvet verdi. Çünkü hakiki varlığımız bir hedef üzerinedir. Şeytani kuvvetler vardır. Onların hakiki hedefi Rabbi tarafından insanoğluna ikram edilen şerefi ve rahmeti onlardan almaktır. Budur ve af istiyoruz ve Peygamberler Mührü, Seyyidina Muhammed (s.a.v.)’den istiyoruz. Zidhu Ya Rabbi İzzu Ve Şerefa Nûren Ve Surura Ve Ridvanen Ve Sultana.

Bu dünyada, bütün Peygamberler veya ilahi kimselerin hepsi insanoğlunu şerre karşı korunmak için tayin edilmişler. Şeytani ordular vardır. Onlar doğudan batıya, kuzeyden güneye insanları kötü şartlara düşürmek için koşarlar ve sonunda kara bir deliğe düşürürler. Kara delik bir anlayıştır. Bir yıldız, büyük, küçük, orta boy olanlar, veya samanyolları bile o kara deliğe yaklaşırlarda kayıp olurlar. Kimse nereye gidip veya kayıp olduğunu bilemez. Ve insanoğlu ve şeytanlar da. İnsanlar uzaydaki kara delikleri gözlerler. Ama bu dünyada heryerde farklı boyutlarda kara delikler bulursunuz. Onlar insanları içine taşırlar ve bir daha gözükmezler.

Euzubillahimineşşeytanirraciym bismillahirrahmanirrahiym diyoruz. Din nasihattır ve İslam insanlara doğru yolu öğretmek ve onlara burada ve buradan sonra iyi geleceklerini buldurmak içindir. Ve de İslam insanları ikaz eder ve “Ey insanlar! Etrafınızda sayısız kara tüneller vardır” der. Kara delikleri uzayda kullanırız ama bu dünyanın boyutunda kara delikler demeyiz. Kara tüneller deriz. Kara tüneller. Arapçada? Ve girişlerine o kadar süsler yaparlar ve pekçok şeytan insanları çağırırlar: “Ey insanlar! Gelin kendinizi eğlendirin. Bedava! Bedava!” İnsanlar o girişin dışarıdan çok süslü olduğunu görürler. Onlar hakiki olduğunu düşünürler ve içeride bunun daha iyisinin olduğunu zannederler. O mıknatıs kuvvetine yaklaşırlar ve içeriye gönderilirler, biter.

Ey insanlar! Bütün Peygamberler insanları uyandırmaya ve etraflarındaki herşeyi netleştirmeye geldiler. Euzubillahimineşşeytanirraciym diyoruz. Her zaman euzubillahimineşşeytanirraciym söylemelisiniz. Çünkü o şeytan ve şeytani gruplar insanları böyle dehşetli sona götürür ki onlar asla bir daha meydana gelemezler. Bu bir kere ikram edilen bir fırsattır, bunu tutun. Bunu kayıp ederseniz bu hayata gelmek için bir daha fırsat yoktur. “Ey Rabbimiz bizi bir daha gönderirsen Senin itaatkâr kulların olup emirlerine uyarız” dersiniz. Onlara “Hayır” derler. Onlar orada ebediyete kadar kalacaklar, bitti.

Cenâb-ı Allah yarattı ve yarattığı meydana geldi ve gitti. Bazıları parlayan kanallara koşarlar ama karşılarında çok sert ve çok kapalı reklamı olmayan karanlık tüneller bulurlar. Oraya çok az insan gelir. Peygamberlerin nasihatlerine göre içeriye girerler ve bir süre sonra cennette bir açılış gelir. Herkes içine koşar. Bin, bir milyon, bir trilyon insanlar içine girer ve dış görüntüsünde çok karanlıktır. Ama Peygamberlerin nasihatlerinin ilahi emirlerini kabul edenler Peygamberlerin davetlerine bağlıdır. Ama dış görüntüsü o kadar zor gözükür. Ve insanlar parlayan girişlere koşarlar ama bir girişten girdikten sonra karanlık bir tünele girerler ki onun nerede biteceğini kimse bilmez. Onlar ebediyet olarak içine girerler. Ama ikinci tünellere kimse bakıp ilgi duymaz. Çünkü onun o kadar zor bir görüntüsü vardır ama inananlar içine koşarlar. Onlar bir geçitten geçerler ve ebediyet için bir açılış gelir. Ve şimdi insanlar bu hayatta imtihan olurlar. Ama insanların çoğu, akıllarını ve iyi niyetlerini kullanmazlar ve nefsanî zevklerini takip edip sonsuz karanlık delikler, karanlık tünellerin içine düşerler. HafazanAllah. Cenâb-ı Allah bizi korusun.

Ey insanlar! Düşünmemiz gerekir çünkü kimse burada ebedi yaşamayacak. Bu gezegene milyonlarca insanlar gelip yaşadı ve kayıp oldular. Ve sokaklarda hergün aynı insanların koştuğunu zannetmeyin, hayır. İlahi kimselerin nasihatlerini takip etmeye çalışın. İlahi kimseler âlemlerin Rabbinin kulluğuna ait olan mübarek insanlardır. Siz de âlemlerin Rabbine kul olmaya çalışın. Kulluk bir insanın ulaşabileceği en yüksek rütbedir. Peygamberlerin yollarını takip edin ve onların takipçilerini takip etmeye çalışın. Her zaman onlardan bulursunuz. Onun için Vehhabilere ve Selefi ulemalara diyorum: Cenâb-ı Allah buyurur, Estâuğuzubillah;

(Tövbe; 119) يَـٰٓأَيُّہَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَكُونُواْ مَعَ ٱلصَّـٰدِقِينَ

<< Ey iman edenler! Allah`tan korkun ve doğrularla beraber olun >>

Bu ilahi nasihatleri takip ediyorlar mı diye onlara soruyorum. Ve kûnû me`assâdigîn, "Ve doğrularla beraber olun." Bu sadece bütün Sahabe için değildir, bu bütün insanoğlu içindir. Doğru kimseleri takip edin çünkü insanların çoğu şeytani ajanlar tarafından aldanmıştır. Ve onlar kendilerinin doğru yolda olduklarını zannederler ama yanlış yoldalar. İnsanlar, bu asırda insanlık gelip doğru kimseleri takip etmek istemezlerse kendilerini kurtaramazlar. İnsanoğlu doğru kimseleri takip etmezlerse onların son makamları o kara tüneller olur. Şeytan ve şeytani temsilcileri tarafından aldananlardan olmayın. Heryerde sayısızdır.

Cenâb-ı Allah’tan af diliyoruz.

Mübarek ay olan Şaban-u Muazzamdayız. Şimdi belki Ramazana bir hafta daha var. 10 gün var mübarek Ramazana. Bedeninizden şeytani elbiseyi çıkartmaya bakın, onları atın. Ve ilahi elbise giymeye çalışın ve kulluk kemeri takın. Eskiden bekçiler ve hizmetçiler hizmet ederken bunu kullanırlardı. Cenâb-ı Allah için kulluk kemeri takmaya çalışmalıyız. Bu ayı Cenâb-ı Allah için verin. Cenâb-ı Allahın kulluğu için, bir ay bile. (Gâlu Belâ gününde) bütün hayatımız için söz verdimiştik. Bunu yapmıyoruz ama bu kulluğu sadece Ramazanın sınırlı günleri için yapıyoruz ve O bunu kabul ediyor. Ama insanlar, “Hayır, biz yemeye ve içmeye ve başka şeylere sabredemeyiz” derler. Bunu söylerler ama bineklerini ilahi kulluk için talim etmiyorlar. Bu nefisdir!

Ey Vehhabiler, Selefi 's-Salihler! Siz nasıl nefsinizle yaşıyorsunuz? Nefsinize bir kimsenin eşeğine muamele ettiği gibi muamele etmelisiniz. Nefsinizle bunun gibi olmalısınız. Eşeği veya atı veya böyle binekleri olan bir kimsenin elinde değneği olur. O hayvan birşey yaparsa doğru gitsin diye ona vurur. Ve insanlara pekçok sopalar gelir. Onları, “Ey insanlar, gelin Rabbinize elinizde gelen en iyi kulluğu yapınız” diye ikaz eder.

Ama insanlar, “Biz bunu anlamayız, biz en iyi kulluğu bineklerimiz için yapmaya çalışırız” derler. Onun için bütün dünya ağır ve korkunç bir zamanın içindedir. Kimse göklerden bütün insanlara, bütün milletlere, bütün zalimlere ne geleceğini bilmiyor. Cenâb-ı Allah uyumaz. Hâşâ. “Biz onları bırakmayız. Onlar kendilerini gözetilmeyen varlıklar zannederler. Gözetilmeyen varlıklar hayvanlar dünyasıdır. Ama siz gözetim altındasınız. İlahi gözetim baktığınıza düşündüğünüze niyetinize bakar. Bilmeye çalışmalısınız. İnsanlar heryerden geliyor ve “Ey Şeyh, krizden dolayı çok kötü durumdayız” derler.

“Ne krizi?”

“Ekonomi krizi.”

Tüüh sana ve ekonomi krizine! Bu sebep onların zannettikleri ekonomi krizi değildir, hayır. Ama bu kulluk krizidir çünkü bunu bıraktılar ve üstlerine lanet indi. Ve lanetten, sayısız lanetlerden insanların üstüne sadece bir ışın geldi ve bu da ekonomi sıkıntıdır. Bu esas sorun değildir, hayır başka birşeydir. Onların yedikleri onlara zehir olur. Herşey onları zehirler çünkü onlar Yaratandan kaçıyorlar ve sözlerini bıraktılar. Onlar sözlerine karşı gelirler ve pekçok şekil sorunlar onlara gelip onları zehirler. Yasak işlerin veya amellerin hepsi bir şekil lanettir. Ve lanetin esas sebebi Rabbine karşı sözünü tutmamaktır. Pekçok kimseler gelir ve “İşlerimiz azaldı, şirketimiz iflas etti” derler. Bende “Sadece iflas etmezsiniz, kafanız da kırılır” derim.

Namaz yoktur, iyi birşey yapmazlar, şeytan peşine koşarlar ve gelip kötü şartlardayız derler. İçine koşan sizsiniz. Heryeri böyle değişik zehirli böcekler olan yere koşarsınız. Sizi ısıran birisini atsanız öbür taraftan başkası gelir. çünkü siz Rabbinize “Ben ebedi olarak Senin kulun olacağım” diye söz verdiğinizi düşünmezsiniz. Bunu unuttunuz ve ceza geldi. Herşey insanlara sözlerini tutmadıklarından dolayı gelir. Kötülükten olan şeyler nedir? Domuz? Bütün domuz virüsleri o kimseyi bulmaya koşar. Ağzından içeriye girip pekçok sorunlar verir. Ama kimse iyi aklını kullanmaz. Herkes sarhoştur, sarhoş. Viski içmekle sarhoşlar.

“Ben İskoç viskisi içiyorum.”

“Sen bu gece ne içiyorsun?”

“Ben votka içiyorum.”

“Sen ey dümbelek?”

“Ben her zaman Kıbrıs konyağı içeri. Rum tarafından çok sarhoşum.”

“Siz?”

“Biz Fransız’ız, biz asla viski veya votka içmeye alışık değiliz. Biz şampanya içeriz, bu insanlara her rahatsız şeyi unutturmak için bir numaradır. Ve şampanya içince herşeyi bırakıyoruz.”

“Siz?”

“Biz deve idrarı kullanırız.”

Hişam Efendi de güldü buna!

“Siz deve idrarı mı kullanıyorsunuz?”

“Evet beyim, ben size nasihat ediyorum. Size bir kere insan idrarı kullanmanızı tavsiye ediyorum, bu daha iyidir. Doğuyu batıyı, başınızın aşağıda mı yukarıda mı olduğunu bulamazsınız. Onun için size tavsiye ediyorum. Onu bir kere için, bunu kırk gün içerseniz sizi atom bombası gibi patlatır.”

Ey Rabbimiz bu hale geldik! Ya Seyyidel Evveliyn vel Âhiriyn. Ya Seyyidel Evveliyn vel Âhiriyn… Ya Seyyidel Evveliyn Vel Âhiriyn… Bize bütün ümmetin son halifesi olan Seyyidina Mehdi (a) hakkında iyi müjdeler vermeni umuyoruz.

Fatiha. Bize şefaat et.

(40 dakika) (629 000) Bizim şeytan işçileri çalışır. Tamamdır.

UA-984942-2