Go to media page Available in: English   Turkish  

Tatlı Hayatın Reçetesi

Sultanul Evliya

Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani

Salı, Eylül 14, 2010 Lefke, Kıbrıs

Bismillahirrahmanirrahiym

Allah Allah Allah Allah Allah Allah AziyzAllah

Allah Allah Allah Allah Allah Allah SubhanAllah

Allah Allah Allah Allah Allah Allah SultanAllah

Ente Allah Nahnu Abiduk. Biz Senin kullarınız. Sen Rabbimizsin. Ey Rabbimiz! Âlemlerin Rabbi, bilinmeyen Rab! Ezelden ebede temsilcin olan Seyyidina Muhammed (s.a.v)’e en yüksek şanını ve şerefini ver. Rağmen âlâ enf! Ey Rabbimiz! Bütün peygamberlerine ve halifelerine ve takipçilerine şânından ver, af istiyoruz. Ve Euzubillahimineşşeytanirraciym diyoruz. Her zaman şeytanın tuzaklarından kaçıyoruz ve Senin affını ve korunmanı istiyoruz. Bismillahirrahmanirrahiym diyoruz.

Ey insanlar! Ey katılanlarımız! Selâmun Aleyküm. Ve de Esselâmun Aleyküm ya Sahibel Zaman. Esselâmun Aleyküm ya İbadallahi Salihin. Esselâmun Aleyküm ya Mü’minin! Ey inananlar! Bu selâm bütün kötülükleri alır. Bize, maddi varlığımıza zahmet veren herşeyi alır. Selâm insanoğluna zarar veren herşeyi alır. Onun için çoğaltın, daha fazla Esselamun Aleyküm deyin. Bu dünyada en azından 40 milyon kere Esselamun Aleyküm söylenilmelidir. Söylenmezse bu sayıya veya üstüne çıkılmazsa, bu dünya çöker, lanet bitirir. Onun için bu sayı azaldığı zaman dünyaya bütün kötülükler ve yanlışlar ve zahmetler iner.

Onun için, Ey İnananlarımız, Ey Müslümanlar! O sorunları yok etmek için Müslümanlar arasında en az 40 milyon kere Esselamun Aleyküm demeye çalışın. Bunun sayısı yükselir, yükselirse 50 milyon veya 500 milyon olursa bu şeytanları alçaltır ve onları boyunlarından yakalayıp aşağı indirir. Onun için bu çok mühimdir. Tahiyye, Tahiyyetul İslam, Esselamun Aleyküm, bunu verin. Türkçede veya Arapçada veya başka dillerde başka söz söylemeyin. Çoğaltın çoğaltın. Bazı günler azaldığı zaman sorunlar çoğalır. Sayı çoğalırsa sorunlar azalır. Onun için doğudan batıya bu dünyadaki olanlara bakın. Doğuda veya batıda milyonlarca insanlar alıp götürüldüler, özellikle İslam bölgelerinde. Bu, İslam bölgelerindeki sorunların çoğalma sebebidir. Onlar günlük sadece 10 defa, 100 defa, 1000 defa Esselâmun Aleyküm derlerse bu onlar için burada ve buradan sonra da ilahi korunmadır. Çok acayip. Cenâb-ı Hak'ın وَإِذَا حُيِّيتُم بِتَحِيَّةٍ۬ فَحَيُّواْ بِأَحۡسَنَ مِنۡہَا , "Bir selam ile selamlandığınız zaman siz de ondan daha güzeli ile selamlayın"(Nisa:86) buyurduğu sadece ilahi kimselerin anladığı sır ilmidir. Bu ilahi talimdir.

Cenâb-ı Hak insanların ilahi kimseler tarafından nasıl korunacaklarını öğretmek için bazı sebepler veriyor. İlahi kimseler bir kimseyi korumazlarsa kendilerini nereye gizlerlerse gizlesinler bu ilahi ceza onlara ulaşır. Mevt, ölüm. Ölüm Kurân-ı Kerîm ve kutsal kitaplarda açıklanan birşeydir. Ve insanlar ölümden kaçmak isterler. Ama âlemlerin Rabbi buyurur:

(Cuma:8) قُلۡ إِنَّ ٱلۡمَوۡتَ ٱلَّذِى تَفِرُّونَ مِنۡهُ فَإِنَّهُ ۥ مُلَـٰقِيڪُمۡ‌ۖ

<>

Kurân-ı Azimi Şan, ey katılanlarımız, bakın ve dinleyin. Bir korunma için koşarsınız. Bakın, Ey Selefi ulemaları! Bu Ayet-i Kerîme’den ne anlıyorsunuz? İnsanlar, bütün canlılar ölümden kaçmak isterler çünkü acıdır. Belki canlıların arasında en acı olan onlara ölümün dokunmasıdır. İnsanların kaçmak istedikleri budur. Ve bir misal olarak herkes anlasın diye Kurân-ı Kerîm buyuruyor: ölümden kaçmak istiyorsanız, kaçıp kocaman kuleler inşa edip içine girerseniz, korunmak istersiniz ölüm yinede size ulaşacaktır. Bu ölümün insanlara birşeyle geldiğini zannedersiniz. “O kimse vuruldu," "bu kimse suya düşüp boğuldu” derler. İnsanlar, “O kimse kanserden dolayı öldü” derler. Ve ölüm insanlara ulaşmak ve onların ruhlarını almak için sayısız yollar bulur. Evet beyim.

Selefi ulemaları, Merhaban, neredesiniz? Bugün çok meşgulsünüz. Ne için meşgulsünüz? Meşgul olma sebebiniz nedir? “Çünkü kendimizi batılı ülkelerin eğlence merkezlerinden, eğlenceli yerlerinden gelmeye hazırlıyoruz. Kendimizi vatanımıza dönmeye hazırlıyoruz. Gidip geri dönmeden önce bir çekap yaptırmaya koşuyoruz.” Selefi ulemaları, onlara neden çekap yaptırdıklarını sorun. Onlar çekap yaptırınca ölümleri hakkında birşey biliyorlar mı da ölmeden önce kendilerini zevklendirmeye daha fazla ilgi duysunlar? Bu insanların yeni zihniyetidir. Ölmeden önce sonsuz zevklerimizi yerine getirmeliyiz. Ve çekap yaptırmaya koşarlar. Ve çekap insanları, “Oo tamamdır. Sizin organlarınız şimdi iyidir. Belki size 10 sene daha yardımcı olur” derler. O kimse 70 yaşındaysa iyidir der. 40 yaşındaysa ona “Telaş etme haşmetlim, senin bedenin yeterlidir, seni uzun seneler taşır, belki 40 sene daha” derler. Ve mutlu olup geri gelirler. Ve onlar çekap yaptırmakla ölüm geri gider hemen gelmez zannederler.

Şimdi insanlar inançlarını kayıp ettiler. Batılı ülkelere gidenler de zihniyetlerini kayıp ettiler. İslam zihniyetini kayıp edip; batılı zihniyeti takip ediyorlar ve çekap yaptırmakla çok mutlu olurlar. “Fark etmez” derler. Onun için herşey Kurân-ı Kerîm’de bahsedilir. Cenâb-ı Hak buyurur;

(Enam:38) مَّا فَرَّطۡنَا فِى ٱلۡكِتَـٰبِ مِن شَىۡءٍ۬‌ۚ

<>

Bu Kurân-ı Kerîm mi değil mi söyleyin Selefi ulemaları, ne söylüyorsunuz? Cenâb-ı Hak asla istenilen birşeyi bırakmadı. İlla, ama Kurân-ı Kerîm cevaplar veriyor, kanaat ve memnuniyet veriyor.

Ey insanlar! Çekapa gitmeyin ama Kurân-ı Kerîm'in çekapına gelin. Çekapınızı Kurân-ı Kerîm’de yapabilirsiniz. Batılı ülkelere gidip milyonlarca Dolar veya Pound veya Euro vermeye ihtiyacınız yoktur, hayır. Çekapınızı Kurân-ı Kerîm’de yapın: "Biz kitapta hiçbir şeyi noksan bırakmadık."

Merhaban Selefi ulemaları. Anlıyor musunuz anlamıyor musunuz? "Biz kitapta hiçbir şeyi noksan bırakmadık" ne demektir? Önsöz olarak âlemlerin Rabbinin, “Batılı ülkelere gidip kendiniz gibi olan kimselere çekap yaptırmaya ihtiyacınız yoktur. Onlardaki ilimler şeytani ilimdendir ama onu bırakın ve gelip Kurân-ı Kerîm’de çekap yapın” buyurduğunu söyleyebiliriz. Yanlış birşey var mı söyleyin Selefi ulemaları? Vehhabiler akılsızlar, onları bırakın, onları bırakın. Ve sonunda Cenâb-ı Hak kullarının bilmesi ve bu geçici hayatta mutlu yaşamak için birşey verir, Hayaten Tayyibe. Kurân-ı Kerîmi anlıyor musunuz? Onların bazılarına Hayatun Tayyibe, tatlı hayat ikram edilmiştir. Ve başka çoğunluk olan grup insanlara ikram edilmemiştir. Ve insanlara tatlı bir hayat yaşamamaları için ne kapattırır? Bu Kurân-ı Kerîm’de de bahsedilir. İnsanlara neden bu hayatta nasıl Hayatun Tayyibe, tatlı hayata ulaşıp veya yaşayacağımızı söylemezsiniz Selefi ulemaları? Bu Ayet-i Kerîme’yi neden netleştirmezsiniz? En azından bunu deyin, “Ey insanlar! Kun Me`allah ve la tubali, 'Allah ile beraber olun ve telaş etmeyin' (Hadisi Şerif)" Bu tamam mı? Bu tatlı hayatın formülüdür. Kim hayatının tatlı hayat, zevkli hayat olmasını isterse bu reçetedir.

Bilmiyor musunuz, Ey Selefi ulemaları? İnsanlara tatlı hayatı yaşatacak olan reçeteyi bilmiyorsanız nasıl ayağa kalkıp Cenâb-ı Hak şöyle böyle buyuruyor dersiniz? Neden tatlı hayatın reçetesini açmazsınız? Vehhabilerin akılları yoktur. Onlar bunu bilmezler, onlar sadece batılı ülkelerde yaşayıp nefislerini zevklendirip beslemeyi bilirler. Hepiniz batılı ülkelerden İslam bölgelerine gelin ve orada iyi Müslüman olmaya çalışın. Dünyaya kulluk yapan o insanlar arasında yaşamayın. Nefsanî isteklerini esas maksatları yapan insanlarla yaşamayın ama onlar oraya koşarlar çünkü bu özgürlüğü İslami bölgelerde bulamazlar. Onun için, “Biz İslam misyonerleriyiz” derler. Ve onlar şeytandan daha fazla yalancılardır.

Bunu yazın Selefi ulemaları! İnsanoğlu için tatlı hayatın reçetesi nedir? Bu bahsedilmediyse Cenâb-ı Hak kullarını bıraktı ve böyle bir reçete göndermedi demektir. Hayır! Cenâb-ı Hak kullarına burada Hayatun Tayyibe, tatlı hayat ikram etmek istiyor. Reçetenin ne olduğunu söyleyin. Bunu netleştirin. “Biz ulemalarız, biz doktoruz, biz Ezher şeyhleriyiz” demeyin. Reçete nedir? Reçete yoksa burada ne deniyorsunuz? Siz maddi isteklerinizin takipçilerisiniz. Bu yanlıştır, yüzde yüz yanlıştır. Hayat şekliniz yüzde yüz yanlıştır. İnsanoğluna ve özellikle Müslümanlar için tatlı hayatın reçetesini getirin. Batılı ülkelere gitmeyin, İslami bölgelere gelin! Öyle ülkelere gidersiniz ama oraya kesintisiz yağmur gibi lanet iner. Ve hakiki İslami bölgelere kesintisiz rahmet iner. Neden batılı ülkelerde lanet altında oluyorsunuz? Onlar kutsal kitaplara karşılar, Peygamberler Mührüne (s.a.v) karşılar, göklerden insanoğluna inen son haberlere karşılar. Neden gidiyorsunuz? Herşeyi bırakın ve gelin. “Biz insanları Müslüman yapıyoruz” demeyin, siz yalancısınız. Onun için akılsız insanlarsınız diye Vehhabilere bağırıyorum. Beni veya başkasını İslam misyonerleriyiz diye aldatamazsınız. Kaç tane var? İslamı isteyenler buraya gelir. Ve biz birşey değiliz. Ben onları İslam'a çağırmak için evlerine gitmem, hayır. Ama onlar buraya gelirler ve “Eşhedu Enla La İlahe İllallah Ve Eşhedu Enne Seyyidina Muhammedun Habibullah Rasulullah (s.a.v)” derler. La Hâvle Vela Kuvvete İlla Billâhil Aliyil Aziym.

Ne yapalım? Böyle insanlarla ne yapmalıyız? Vehhabilere İngilizcede kötü bir söz söyleniyor. Aşırı fikirleri olan fanatik insanlar. Vehhabiler fanatiktir. Neden gidip kavga edersiniz? Neden gidip binaları yıkarsınız? Onlar insanları İslam'a çağırıyorlarsa bu mu insanları çağırmanın yolu? Neden onların ülkelerine onlara zahmet veriyorsunuz ve “Biz İslam misyonerleriyiz” dersiniz? Nedir bu? Cenâb-ı Hak böyle fanatikleri lanetler. Onları bırakın, onlar kendi kendilerine gelsinler. Peygamberler Mührü (s.a.v) insanların peşine koşmadı ama insanlar onun peşinde koştu.

Ey insanlar! Cenâb-ı Hak bizi affeylesin. Ey Selefi ulemaları, İnsanları İslam'a nasıl çağıracağınızı öğrenmeye çalışın. Batılı ülkelerin insanlarını İslama çağırmak için pekçok merkezler yapıyorlar. Nedir o? Dava. Milyonlarca harcıyorlar ve İslam'a davet merkezleri yapıyorlar. Tövbe Estağfurullah. İnsanları İslam'a davet ediyorlar. Onlardan hangisi insanları nasıl çağıracaklarını biliyorlar? Onlar şiddet kullanıyorlar. Şiddet kullanan bu grup nedir? İrhabin, ne akılsızsınız? İslamda irhabin var mı? İnsanlara nasıl irhabiyinlerden dersiniz?

Ey Selefi ulemaları, Ey Melikler, Ümeralar! Bu yanlış olanı neden düzeltmezsiniz? Onlar kendileri İslami bölgelere gelip Müslüman olsunlar; onların peşlerine koşmamalısınız. Oraya giderseniz fanatik ve vahşi insanlar olursunuz. Cenâb-ı Hak bizi affeylesin. Yanlış yol. İnsanlar yanlış şeyler yapıyorlar ve bu doğru yoldur diyorlar. İrhabi, bu kötü sözü Müslümanlardan almaya çalışmalısınız. Biz irhabiyin, terörist değiliz, hayır. Eslim Teslem, biz Müslümanız. Vahşi tabiatını bırakın ki size teröristler demesinler. Yerlere, binalara, okullara heryere koşup insanlara sorunlar veriyorsunuz ve “Biz dava ehliyiz” diyorsunuz. Maşallah, maşallah. Evet ehli dava demekle doğrusunuz ama insanları şeytana çağırıyorsunuz İslama değil. Cenâb-ı Hak bizi affeylesin

Ey insanlar, düşünün. İnsanoğlu için mükemmel bir model olmaya çalışın. Mükemmel kimseler olmaya çalışmalısınız. Onlar beni Selefi ve başka ulemalara ve şeriat doktorlarına ve doğudan batıya Ezher ulemalarına bağırtıyorlar. Nedir bu? Hayatun Tayyibe, tatlı hayatın reçetesini söyleyin. Bilmiyorsanız neden insanları çağırıyorsunuz? Cenâb-ı Hak sizi ve beni ve bütün yanlış yolda olan insanları affeylesin. Ve herşey şerefine yaratılmış olan Peygamberler Mührü, Seyyidina Muhammed (s.a.v) hürmetine doğru yola gelsinler.

(46 dakika)

(1009 000)

UA-984942-2