Go to media page Available in: English   Italian   Spanish   Bahasa   Turkish   French  

Allahu Ekber

Allahu Ekber

Allahu Ekber

Mutlak Hak

San ve Seref Sana’dir, Ey Rabbimiz.

Biz zayif kullariz. Sen Yaradansin.

Senin sonsuz magfiretinden ver.

Sereflilerin en Serefi hürmetine bizlere sonsuz Rahmet Deryalarindan bahset, Ey Rabbimiz.

Seref bahset. Biz zayif kullariz.

Bize destek çik.

Ya Rasulullah.

Elfu selat elfu selam aleyke ya Seyiddel evveline vel aghirin veala sahabatik

Ilahi Huzurda, En Sanli, en Serefli, sensin, ey Peygamberlerin Mühürü.

Sen yaradilanlarin ilki ve sonunçususun. 

Yaratilma senle baslar, senle biter.

Fakat ne baslangic nede son vardir.

Sen çok yüçe, çok sanli, çok azametlisin.

Senin sefaatine bizleri nail et.

Biz zayif kullariz.

Elfu selat  elfu selam

Evvelden ahire, her an her saniye, sonsuz rahmetler ve selamlar yaratilanlardan sana.

Sen bizim serefimizsin.

Biz senin için yasiyoruz, senin serefin için yasiyoruz.

Allah, sana daha fazla ve daha fazla sonusuz Rahmet Deryalarini bahsediyor, Ey en sevgili Peygamberimiz, bizlere sefaat eden Ey sevgili sefaatcimiz.

Çok mutluyuz.

Çok günhakar olmamiza ragmen.

Fakat bütün günahlar, senin Sefaat Deryalarinda kayip olaçaktir. 

Ey Peygamber! Ey Peygamberlerin Mühürü! Ey yüce zat! Ey en sanli zat! Kainat’ta en azametli olan.

 

Destur Ya Sultanul Evliya

Ey bu Dünya’nin Amiri, ?lahi destek istiyoruz ki Rabbimizin bizden yapmamizi isteyeni bilelim ve anlayalim.

Allah, dinliyecilerimize rahmet etsin, ki dinlemeyi seviyorsunuz.

Bana bakmayin, lakin benim size hitap etirene bakin.

 

Allah Allah

Allah Allah

Allah Allah

 

Allah Allah

Allah Allah

Allah Allah

 

Allah Allah

Allah Allah

Allah Allah

Subhan Allah

 

Allah Allah

Allah Allah

Allah Allah

Sultan Allah

 

Allah Allah

Sultan Allah

 

Allah Allah

Allah Allah

Aziz Allah

 

Allah Allah

Kerim Allah

 

Es selam aleykum

 

Ey dinliyecilerimiz! Beni dinlemeyin.

Ben sizin gibi zayif bir kulum. Fakat Göklerin sesini; haberçilerin sesini, mübareklerin sesini , sereflenmislerin sesini dinlemeye çalisin.

Duyun, dinleyin ve itaat edin.

Itaatkar olmaya çalisin.

Çalismaliyiz.

Evet.

 

Es-selam aleykum

?lahi selam sanadir, Ey Dünya’da Rabbimizin Halifeleri.

Ey insanlar, zannediyormusunuz ki Alemlerin Rabbinin sadece tek bir Dünya’si var?

Ne düsünüyorsun, Ey insanlar?

Ey insanlar! Ey insanoglu! Sacma düsüncelerinizi, sacma amellerinizi birakin.

Bos çabalarinizi birakin, Ey insanoglu!

Gel ve çabalarinizi ?lahi amellere kullanin.

Yarin toprak olacaksin.

Neden herseyi bosa harciyorsun?

Aklini kullan ve bunun bir düsün.

Demelisin ki “Ne yapiyoruz?, Niçin yasiyoruz?, Niçin çalisiyoruz?, Neye olasmaya çalisiyoruz?”.

Nereye ulasmaya çalisiyorsun, Ey insanoglu!

Soruyorum!

Her makamda ki insanlara soruyorum. Degisik makamlarda insanlar vardir; Birinci makamda insan

Ikinci makamda insan

Üçüncü makamda insan

Dördüncü makamda insan

Besinci makamda insan

Altinci makamda insan

Yedinci makamda insan.

Amir bu zayif kullu bunun hakkinda konusturuyor ve bunun hakkinda biraz açiklama vereçegim.

 

O people! We are speaking on seven levels, as seven heavens. 

Ey insanlar, biz yedi makamdan konusuyoruz. Ayni yedi Gökler gibi.

Yedi gökler vardir.

Göklerin basimizin üstünde oldugunu, tüm bu gezegeni kapladigini, iyi bilinir. 

Fakat basimizin üzerine bakarsak sadece tek gögün gündüzü kapladigini ve tek gögün geceyi kapladigini görürsün.

Gündüzün bir mavi kubbe kaplar.

Bakiyorsun ama ilgi göstermiyorsun.

Neden bu mavi kubbe, dogu’dan bati’ya kadar kaplar ve en sonunda o mavi kubbe kayboluyor ve degisiyor?

Mavi kubbe olarak görüp, baktigimiz degisiyor ve günes batimindan sonra baska bir kubbe Dünya’mizi kapliyor.

Siyah bir kubbedir.

 

Mavi kubbe sayesinde görebiliyorsun.

Bakiyorsun, kaçiyorsin, gelip gidiyorsun, insa ediyorsun, yikip kaçiyorsun ve birseylere ulasmaya çalisiyorsun. 

Tam birseye ulasmak üzeresin ve o mavi örtü gidiyor ve siyah örtü kapliyor.

Ve diyorsun ki “Ooo bir baska vakitte beklemeliyiz, bu siyah örtünün bir baska acilisina beklemeliyiz. Ondan sonra buna devam edebiliriz”.

Evet, ikinci gün, baslarsin uyanmaya ve tekrar birseylere ulasmak, ulasmak için kosuyorsun.

Isteklerine göre çabaliyorsun ve kosuyorsun ve kosuyorsun ve ondan sonra bakiyorsun ki siyah örtü tekrar Dünya’yi kapladi . Seni’de kapladi ve o siyah örtü sayesinde sende görünmez biri oldun.

Ben o kosan insanlara sorarim, gündüzün gögün mavi  örtü kapladigindan ta ki gece Dünya’mizi siyah bir örtü kaplayana kadar kosturana sorarim: “Ey dostum! Bugün sabahin erken vakitlerinden ta askamin geç vakitlerine kosturdun. Sana soruyorum, Ey kosturan, ne düsünüyorsun, hedefine ulasabildin mi? Bitti mi?” 

O da der ki “Hayir Efendim. Halen ulasamadim. Fakat yoruldum ve siyah örtü simdi Dünya’mizi ve bedenimizi sardi. Ve yeni bir bosluga girik. Ve bütün gün yaptigimizdan çok yoruldum. Ve bugün hiç hedefime veya istedigime ulasamadim. Ve bir gün daha geçip gitti”.

“Ey dostum, peki bir hafta sonra hedefine ulasabilirmisin?”

“Hayir Efendim.”

Bir ay sonra hedefine ulasabilecegini mi zannediyorsun? Ondan sonra daha kosturmuyacakmisin?”

“Hayir Efendim?”

Birseylere ulasmak için kosturdugunu zannediyorsun. Simdi 20 yasindasin, 30 yasina girdiginde biryerlere ulasirmisin?”

“Hayir Efendim.”

“Hedefine ulasabilecegini mi zannediyorsun?”

 

Hedef nedir?

Kalp’ten gecen gizli bir arzudur. Aklinden gecen.

 

“Belki 40 yasinda girince, o zaman hedefine ulasacagini mi zannediyorsun?”

“Hayir Efendim.”

“Peki ya 70 yasina girince, ulasirmisin hedefine?”

“Asla Efendim.”

“Yetmis sene sonra ne yapabilirsin? Gençken  ulasamamissan hedefine, 70 sene sonra hedefine ulasmak için ayni çabayi gösterebilirmisin?”

“Hayir Efendim.”

“Fakat, Ey 70 80 90 100 yasina gelenler, cabanizdan ne haber? Sizi hedefinize götürdü mü?”

“Hayir Efendim.”

“Evet, hakikatlari söylüyorsunuz. Fakat bunu söylemelisiniz: “Ey dostum, belki 70 sene veya ondan da fazla kosturdum. Lakin kendime bakiyorum ve ben  baslangictayim. Ayni bir daire gibi; bir nokta’dan basladim ve gittim, gittim, gittim ve gelip basa, ayni nokta’ya döndüm.”

Sifirdan basladin ve sifirdan bitirdin.

Bu daire belki büyür, büyür, belki 100 senelik daire olabilir.

Belki de 1000 senelik. Bunu bir düsünelim.

Bin sene sifirdan baslarsin, sifirdan bitirirsin.


UA-984942-2