Çarşamba, Nisan 14, 2010 Lefke, Kıbrıs
Destur Ya Seyyidi Meded. Meded Ya Ricalallah. La İlahe İllallah La İlahe İllallah La İlahe İllallah Seyyidina Ve Nebiyyuna Muhammedun Habibullah Rasulullah Nûrul Arşillah Zidhu Ya Rab İzzu Ve Şerefa Nûren Ve Surura Ve Ridvanen Ve Sultana.
Esselamun Aleyküm katılanlarımız. Euzubillahimineşşeytanirraciym Bismillahirrahmanirrahiym demekle başlıyoruz. Ey Rabbimiz bize ilahi desteğinden ikram eyle ki şeytan ve takipçilerine karşı savaşalım.
Evet, doğudan batıya bütün ulemalar, Hıristiyan eğitilmiş insanlar dâhil, Yahudi eğitilmiş insanlar dâhil vazifemizin ne olduğunu bilmeliyiz. Destur Ya Sultanul Evliya. Bir soru; insanlara ne öğretiyorsunuz? Hıristiyanlar veya Yahudiler ve İslam ulemalar, selefi ulemaları dâhil. Bir soru; insanlara ne öğretiyorsunuz? Ve Peygamberler Mührü, Seyyidina Muhammed (s.a.v.)’in vazifesi Muallimul Nas El Hayr idi. İsa a.s’ın vazifesi neydi? Onun takipçileri hocamız derlerdi. İnsanlar ne için Peygamberlere koşar? Öğrenmek için.
Öğrenirler ondan sonra bilirler ondan sonra anlarlar ve ondan sonra vazifeleri için ayağa kalkarlar. Ayağa kalkarlar ve vazifelerini yerine getirmeye çalışırlar. Bu hitap doğudan batıya, kuzeyden güneyedir. Ben zayıf bir kimseyim. Bütün milletlerin karşısında Hıristiyanlık ve Yahudilikteki kutsal insanlara soruyorum.Ve de insanları eğiten Müslüman yetkililere soruyorum. Peygamberlerin insanlara eğitimi neydi? Peygamberler Mührü, Seyyidina Muhammed (s.a.v.) bunu netleştirdi. Bir kelime buyurdu, o insanlara iyilik ve hayır öğretmek için gönderildi.
Bu tek söz, bütün Peygamberlerin bütün eğitimlerini içine alır. Cenâb-ı Allah 124 bin Peygamberler gönderdi. Onların hepsi insanları çağırdı ve onlara dediler; “Ey Rabbimin kulları, bana gelin. Bana gelin ve beni dinleyin ve beni anlamaya çalışın. Ey insanlar, ben size hayır öğretmek için geldim.” Hayrın zıttı nedir? Kötülük. Bu demektir bu dünyada insanlar iyi şeyleri öğrenirler ve hayata geçirirler. Ve bazı başka insanlar öğrenmeye çalışmazlar ve en fenasını yaparlar ve kötülüğü takip etmek isterler. Hayr nedir? Hayrın her şekli var. İnsanlar bilmeliler çünkü insanlar doğduklarında birşey bilmezler. Ve anne ve babaları onlara ilkönce birşey öğretirler.
Ey insanlar, katılanlarımız, bana bakın ve aklınızda tutmaya çalışın. Bu eski iyi edebimizdir. Yeni bir bebek biraz büyürse ve birşeyler söylemeye çalışırsa eski ve iyi edebimizden o bebeğe “Allah Allah Allah de” deriz. Bu hayrın zirvesidir. O yeni bebeği eğitmek ve ağzını açınca ilkönce “Allah” demeyi öğretmektir. Ve geleneksel bilgimizde bir kimse nasıl başlarsa öyle devam eder. Bebeğe “Allah Allah” demeyi öğretirseniz o ölürken son anda dili “Allah Allah Allaaahh...” der. Açar ve biter. “Allah Allaaahhh...” olur. Allan’dan Allah’a. İnna Lillahi Ve Inna Ileyhi Raciun. Selefi ulemaları söyleyin, söylediğimiz batıl mı? Din nasihattir, din nasihattir. Beni burada oturtturup insanlara konuşturup nasihat ettiriyorlar. Yanlış birşey varsa bana sen yanlış bir kimsesin diye söyleyin. Ben burada boş oturuyorum ve ilahi destek beni hitap etmek için dolduruyor.
Ey selefi ulemaları, bazı yeni aletler var. Bir parmak kadar - ve bana söylediler ki bu parmak kadar küçük olan parça devam eder belki 12 saat konuşur veya daha fazla. Daha fazla mı? Daha fazla.
Evet SubhanAllah, Subhane Muallim. Muallimul Nas El Hayr Rasulullah (s.a.v). Bazen çok mühim noktalar veriyorlar. Bu sıradan insanlara ikram edilendir. Ve mühim bir hakikat vardır ki bu nedir diye ulemalara soruyorum. Galû Bela gününde Cenâb-ı Allah Subhanehu Ve Teâlâ Celle Ve Âlâ, Celle Ve Azametu Ve Kudretehu… SubhanAllah SultanAllah…
Ey insanlar, Galû Bela gününde Cenâb-ı Allah hakiki varlığımıza hitap etti. Bu bedene değil hakiki varlığımıza. Bu ruhumuzun dışındadır. Zerremizin dışında başka bir hakikat vardır. Bu ilmi sadece ilahi kimselerde bulursunuz. Evet Cenâb-ı Allah hitap eder; أَلَسۡتُ بِرَبِّكُمۡۖ (Elestu bi Rabbikum) "Ey insanoğlundan varlıklarım, beni Rabbiniz ve Yaratanınız olarak kabul ediyor musunuz? Beni Rabbiniz ve Yaratan olarak kabul ediyor musunuz?" “Evet ey Rabbimiz, Sen Rabbimiz ve Yaratanımızsın” dediler. Galû Bela. Bu Ayet-i Kerîme’nin bu bölümünde 3, 4 kelime anlarız. Ama Rabbimizin hitabı, Rabbimizin kelamı, O ezelden evvele buyurur. Bu soruda sayısız ilimler, sayısız sır ilim okyanusları olduğuna inanın - bunu hayal edemezsiniz. Cenâb-ı Allah buyurur; أَلَسۡتُ بِرَبِّكُمۡۖ قَالُواْ بَلَىٰۛ (elestu bi rabbikum gâlu belâ) Onlar O’nun Rab olduğunu, onlar O’nun kulu olduklarını kabul ederler. Evet, bu hitapta ilim okyanusları vardır. Onun için Enbiyalar, Peygamberler ilmi bu ilahi hitaptan aldılar. أَلَسۡتُ بِرَبِّكُمۡۖ (Ben sizin Rabbınız değilmiyim?) sorusundan ne okyanuslar gelir… Hu…Bu okyanusların bir kıyısını bir dibini bulamazsınız.
Onun için hitap edildiği zaman bu hitabın herkese aynı hitap olduğunu zannetmeyin. Zuhurat aynıdır ama Peygamberlere olan hitap takipçilerine aynı olduğunu zannetmeyin. Herkes için genel bir hitap vardır ama herkes o okyanusta ona özel ait olanı alır. İlimler sonsuz okyanuslardır. Muallimul Nas El Hayr demeye geliyoruz. Bu ilahi sözleri Peygamberler Mührü milletlere açıklar. O hayrın anlamını bilir. Hayrı O bilir, bu bir okyanustur. “Ben insanlara iyiliği öğretmeye geldim” buyurur. İyilik nedir? 1,2,3,4,5,6, 7, kaç tane iyilik var? Peygamberler Mührü ümmetine buyurduğu 500 iyilik vardır. Onlara her şekil iyilik öğretti. Peygamberler Mührü, Seyyidina Muhammed (s.a.v) onlara öğretti. Ve başkaları, her şekil, bu bahsedilmiştir ve ümmetine öğretilmiştir.
Onlardan ilk nedir? İlk hayrın başı nedir? “Allahu Rabbi” “Allahu Rabbi” “Allahu Rabbi” “Galagani, Razakani, Ahyanı..” demektir. Hayrın, iyiliğin ilk olanı onu Yaratanı bilmektir. Bunu öğrenmeliler.
Ey ulemalar, her Cuma minberlerde ne dersiniz? Neden böyle şeyleri söylemezsiniz? He…? Pekçok insanlar bunu siyasi meseleler konuşmak için kullanırlar. Bu haramdır. Ulemalar siyasi konuları konuşamaz. Siz sadece insanlara hayrı öğretmeye yetkiniz vardır. Bu sizin vazifenizdir. Bunu istikameti bırakıp sağa sola giderseniz doğru yoldan çıkarsınız. Onun için Cenâb-ı Allah her gün kırk rekâtta Azametli ve en Şanlı varlığından istememizi emreder. Ey Rabbimiz,
(Fatiha;5) ٱهۡدِنَا ٱلصِّرَٲطَ ٱلۡمُسۡتَقِيمَ
<
Kim bu doğru yoldan çıkarsa şeytanın tuzaklarına düşer. Onun için ey insanlar, ulemalar, Müslüman dünyasının ulemaları ve Hıristiyan dünyasının ulemaları ve Yahudilerin ulemaları, şimdi söylediklerimizi söylemelisiniz. Bu insanoğlu olan herkese ilahi bir beyanattır. Onlar doğru olanı, iyiliği bilmeliler. İyiliğin zirvesi, doğru olanın zirvesini insanlar öğrenmeli ve üstünden gitmeli. Yoksa aşağı düşerler ve hareket edemez ve birşey yapamazlar. Ve kıyamet gününde ilahi huzura çıkınca hepsi atılır. Ey Hıristiyanların kutsal insanları, Yahudiliğin kutsal insanları ve ulemalarımız, sabahtan akşama söylemelisiniz. Âlemlerin Rabbinin emri ikaz etmektir. Sizin (Zâriyat:55) فَإِنَّ ٱلذِّكۡرَىٰ تَنفَعُ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ <
Ey insanlar, bu gece ilhamlarıma göre eğitilmiş insanlara hitap ediyorum. Bana ilahi kimselerden geleni hitap ediyorum, bunu tutun ve iyi şeyler yapmak için hayrın peşine koşun. Ve kötülüğü bırakana kadar azaltın, azaltın, azaltın. Kötülüğü bırakmak şeytanı bıraktınız demektir. İyiliği tamamlamaya çalışırsanız bu Peygamberler Mührüne yaklaşıyorsunuz anlamına gelir. Cenâb-ı Allah bizi bütün kâinat şerefine yaratılmış olan Seyyidina Muhammed (s.a.v.) hürmetine affeylesin.
Fatiha.
(Mevlana Şeyh Nazım telefonda Şeyh Hişam Efendi ile konuşuyor)