Perşembe, Şubat 24, 2011 Lefke, Kıbrıs
Ne cevap vereceğiz? (Allah sorar:) “Korktun mu Benim kulumdan doğruyu söylemeye?” Onun için o imam bıyık bıraktı. Öbür milletin papazları bile sakallı! Kıyafatlerini değiştirmediler. (Evet, doğru söylüyorsunuz, Efendim.) Bunlar ne değiştiriyor?
(Hanım misafir: Tamam böyle giymeyeceğiz bundan sonra, etek giyeceğiz.)
(Şeyh Nazım Efendi tebessüm eder, çok memnun olur.) Sağolasın! Hacılık nasip olsun sana! Hayır dua ederim.
(Hanım mısafir: Amin, inşallah.)
(Şeyh Nazım Efendi başka bir hanım misafirine konuşur:)
Gebe olduğunuzda hekime gitmeyin! Ebe kadın yetişir. Değilse, çok çocuklar sakat geliyor bana; boyuna sakat çocuk getiriyorlar. Hep bu doktorların karınlarına alet koymasından olur. Berbat eder, ondan sonra da, “Gel Şeyh Efendi, (dua) oku da doğrula” der. E sen bozdun, biz nerden doğrulayalım?!
Dikkat edin buna, Hacı efendi. Tembih edin. Ebe kadın bir köyü doğurtturur, bir şehri doğurtturur. Şimdi doktorlar, şırak makine! Şırak, karnını yar çıkar! İnsanoğlu doğacak yeri bilir. Karnından doğmaz çocuk, karnından değil. Karnından çıkan noksaniyettir; günahtır anaların karnını yırtıpta çocukları alması. Çocuk gelecek yeri bilir. Girdiği yerden çıkar. Kime anlatırsın? Kimse anlamaz. Peki hadi kızım, Allah selamet versin.