Çarşamba, Ağustos 11, 2010 Lefke, Kıbrıs
Destur Ya Ricalallah. Ya Âziyzu Ya Allah Ya Kerimu Ya Allah La İlahe İllallah Muhammed Rasulullah Aleyhi Salâtullah Vesselamu. Elfu Salât Elfu Selâm Aleyke Ve Âlâ Alike Ve Sahabetike Ve Mentebiake Bi İhsani İla Yevmiddin Ya Seyyidel Evveliyn Vel Âhiriyn İşfalena.
Senin şefaatini istiyoruz. O senin ilahi huzurundaki şanını kabul etmeyen o şeytani insanlara rağmen. Sen Seyyidel Evveliyn Vel Âhiriynsin. Rağmen Âlâ Enf Şeyyatin. Euzubillahimineşşeytanirraciym Bismillahirrahmanirrahiym Bismillahirrahmanirrahiym Bismillahirrahmanirrahiym. Evet. Bugün katılanlarımız nasıl? Çok mu meşguller? Oruç tutuyorsunuz. Oruç tutunca bazı yollarda yazılı olduğu gibi hızınızı azaltmalısınız. Bu dünya için çok fazla koşmayn demektir; bunu azaltın, azaltın. Dikkatinizi ve yüksek maneviyatınızı sizi ve beni ve herkesi yaratan âlemlerin Rabbine daha fazla fazla verin.
Evet, mübarek Ramazandır. Ve Selefi ulemalar tarafından iyi bilinir ki Selefiler, hakiki Selef us-Salihler insanlara mukaddes Peygamberin (s) nasihatlerinden nasihat ederlerdi. Eğer ibadetlerinizin kabul edilmesini istiyorsanız şöyle demelisiniz, "Bu benim son ibadetimdir ve bana iki rekât kılmam ikram edildi." O kimse kendini nasıl kendi içinde toplar? Dışarıdan kendini içeriye toplar, bu son namazımdır diye ve “Allahu Ekber” der (namaza başlar).
Şimdi, ey halktan katılanlarımız veya kendilerini genel halktan kabul etmeyen, özel insanlar! Onlar sıradan seviyede değiller. “Bizim seviyemiz Selefi ulemaların seviyesindendir” diyenler. “Bu benim son Ramazanım” ve “Benim son orucumdur” demelisiniz. Bunu derseniz itaatinizi yapmaya daha fazla dikkate alırsınız. Bu daha mükemmel bir şekilde olur çünkü ben gelecek Ramazan hayatta olacak mıyım diye asla bilemem. Bu sene bu gezegendeyim, gelecek sene belki altındayım. Bu sene üstünde, gelecek sene altındayım. Onun için bu mübarek Ramazanda en mükemmel oruç, en mükemmel ibadet ve cömertlikle olmalıyım çünkü gelecek sene üstünde mi altında mı olacağımı bilemiyorum.
Onun için ey katılanlarımız! Hitap ediyorum. Üstadım, emîrim, bu gezegendeki ilahi emîrim bana bütün bu gezegendeki insanlara hitap etmem için fırsat veriyor. Doğudan batıya, kuzeyden güneye, inanan inanmayanlar, Müslümanlar, Hıristiyanlar, Yahudilerden herkes dinlemeli, işitmeli ve itaat etmeli. Çünkü kimse gelecek sene yaşayacak diye emniyette olamaz. Ve ölüm sebepleri sayısızdır. Hayatıma dikkat ederim deme. Bu nedir katılanlarımız, ne diyorsunuz? Ben sizi anlıyorum. “Ey Şeyh, hayat sigortası vardır” diyorsunuz. Katılanlarımız, çok zekisiniz. Siz itiraz edip, “Ey Şeyh, bizim hayat sigortamız var” diyorsunuz. Ne için? "Hayat sigortamızla sigorta şirketinden bir garantimiz var. Biz emniyetteyiz, garantimiz var. Hayat garantimiz var." Belki yüz, belki bin tane sigorta şirketleri vardır. Ne için? Onlar sizi aldatıyor ey gafiller! Sigorta şirketleri şeytanın ajanlardır. Sizi aldatmak isterler ve size, “Telaş etmeyin biz hayat sigortasıyız ve sizin istediğiniz herşeyi yaparız. Size hayatınız için garanti veriyoruz” derler. Bu saçmalıktır. Saçmalığın zirvesidir. Kendilerini veya ailelerini veya işlerini sigortalayanlar, hayır.
Ey insanlar, katılanlar! Ey Müslümanlar! İlahi sigortaya inanın. Onlar kendilerine bile sigorta yapamazlar başkalarına nasıl verecekler? Ama onlar şeytani şirketler veya ajanlardır. Onlar kendilerine bir garanti veremezler. Sizin hayatınıza nasıl garanti verecekler? Garanti ancak göklerdendir. İlahi garanti dışında kimse insanlara bir garanti veremez. İnanın ve rahat olun. İnanmazsanız hoşnutluğuz olmaz. Evet Rolls Royce sürebilirsiniz. Veya MBC? BMW. Nedir bu katılanlarımız? Size garanti mi veriyorlar? Nedir bu business, ticaret? Üstünde “Princess” yazan bir arabaya binersiniz. "Kral" yazmazlar, “Princess”. Bu marka ismidir, evet. Belki Rolls Royce arabasına binersin. "Bu Rolls Royce’dur ey Şeyh."
Katılanlardan birisi bana Rolls Royce'un meşhur olduğunu söyledi ve ben size neden diye soruyorum.
Cevap geliyor, “Çünkü Rolls Royce’un içinde abdesthane de var, inmeye gerek yoktur. Fışşş fışşş….”
“Haklısın.”
“Ey Şeyhimiz, sende herşeyi bilirsin.”
"Ben birşey biliyorum herşeyi bilmem."
"Evet bu doğrudur. Seyahat edenlerin dinlenmesi için içinde herşey vardır. Böyle yapıyorsa, oraya bir tüp koysun, başka bir arabada Rolls Royce olur derim. Ve de yolda fışşş… fışşş…yapar.
Ve içindeki insanların sigortası vardır."
"Hayat sigortası. Bu nedir?"
"Bir olay olursa Rolls Royce’un sahibine herşey için garanti veriyorlar."
Bana söyleyin, bu Rolls Royce kullanan kimseye belki beklenmedik bir kaza olursa ne olur? Sigortanın faydası nedir? Rolls Royce kullanınca hayat sigortanız olunca hiçbir kaza olmayacağına garanti veriyor musunuz?
Ey katılanlar, dikkat edin ve korkun!!! Hayvanlar dünyasının üyesinden olmayın. Hayvanlar dünyası böyle şeyleri anlamazlar. Neden gelip dinleyip size geleni anlamıyorsunuz? Ve isimleriniz hayvanlar dünyası üyelerinden yazılıdır. Gelin insanlık üyesinden olmayı kabul edin. Hayvanlar dünyasının üyesi olmaya koşmayın, fark budur. Ve şeytanlar sizi aldatıyor. İnsanların yüzde doksan dokuzu onları dinliyor ve onlara inanıyor ama ilahi haberlere inanmıyor. İlahi haberler her an ölüm meleği geleceğini ve ruhunuzu alacak ve aşağı atılmış ölü bir beden olacağınızı söylüyor. Hayat sigortasına aldanmayın. Hayır, sigorta size ilahi kimseler tarafından gelir. Onun için ilahi haberlere inanmalısınız. Ama şeytan ve ajanları sizi her zaman aldatabilir diye dikkat etmelisiniz. Şeytan ve ajanları tarafından aldanmayın.
Sizi kendiniz hakkında eğitmek için yüzlerce, binlerce ilahi kimseler göklerden geldiler. Ve siz onları dinlemiyor ama şeytan ve temsilcileri, ajanları peşinde koşarsınız. Ajanları size, “Herşeyi yapın! Kendinizi herşeyle zevk verin. Bazı insanların size, 'Kıyamet gününe dikkat edin. Hüküm gününe dikkat edin' demesine dikkat etmeyin. Gelip, bazı insanlar cennete, başka bir grup cehenneme gidecek diye bunlara inanmayın ama benim söylediğime inanın," der şeytan. "Kendinizi bütün sigortalarla zevklendirin ve dinlemeyin" derler.
Katılanlarımız! Dinlerken sarhoş olmayın. Size söylenene dikkat edin. Hergün başka bir şekil açıklama geliyor çünkü ilahi açıklamalar sonsuzdur. Sonsuzdur çünkü bu sadece hatırlatma ve ikazdır ve uyandırmaktır. Sarhoş olmayın. Şeytan ve şeytani gruplar sizi her zaman sarhoş yapmak ister. Ve sarhoş bir kimse asla anlamaz. Uyanık olun, o zaman mutlu olursunuz. Yoksa burada ve buradan sonra çok zor olur.
Evet katılanlar, gelin dinleyin. Ve “Bugün Şeyh için veya benim için son gündür” deyin ve bir nasihat alın. Eğer bu insanoğlunun zihniyetine karşı ise kabul etmeyin. İlahi kimseler size bir pırlanta gibi, asla değerini kayıp etmeyecek olan birşey hakkında hitap ediyor. Pırlanta asla değerini kayıp etmez. Altın asla değerini kayıp etmez ama kâğıt parayı böyle yaparsan biter. Şeytan size kâğıt verir. Evet. "Yav bunu kartona yapsanız daha iyi olur" derim. Bu kâğıt nedir, böyle yaparsanız (yırtarsanız) biter. İyi bir kartona yapın derim. Kartonun üstüne, “Yüz Dolar” diye yapmazlar. Ve neden üstündekini değiştirmezsiniz? Amerika’da sadece bir kimse mi var? Washinton? Lincoln’da var, onun resmini koyun. Ve sadece bir kimse koyarsınız? Şimdi Obama Hüseyin var, onun resmini de koyun. Bunu değiştirebilirsiniz; neden bunu yapmazsınız?
“Ey Şeyh, bu paradır. Üstüne ne koyarsan değeri yoktur. Bizi aldatırlar ve hepimiz ahmak kimseleriz."
Doğudan batıya, kuzeyden güneye o bölgelerin başları olan şeytanlar insanoğlunu keçi sürüsü veya koyun sürüsü gibi yaparlar. Bu şekilde yaparlar. Ve onların emirlerine uymalısınız.
"Hayır, değiştirin. Üstüne fil koysanız daha iyi olur. Veya başka birşeye değiştirin."
“Fil resmi koyarsınız (olmaz) çünkü ben vahşi ormanın kralıyım. Vahşi orman benim adımadır, benim adımı koymalısınız; başkasını kabul etmem.”
Evet, her zaman değiştirin o zaman daha mutlu olursunuz. Bir kâğıda bir aslanın başını koyarsanız belki daha güçlü olur. Aslanın yerine bir kedi koyarsanız, “Bu kedi nedir? Bu kedi ne içindir?” derler.
"Fil çok büyük olur, aslan çok vahşi olur. O yüzden en iyisi miav, kedi kullanalım."
"Kedi deme! Küçük aslan de."
La Hey mahkemesine şikâyet getirirler. Neden sadece insan hakları mahkemesi var? Hayvanlar mahkemesi de yapın ve bir kedi gelip insanoğluna karşı bir dava açsın: “Bizim resmimizi neden dolara koymazlar? Hayır biz aslan başı kabul etmeyiz. Biz hayvanlar hakları mahkemesinde hakkımızı istiyoruz!” Ve vardır. Onlar bunu yaparlarsa, “Ey Şeyh, böyle mahkeme yaparsak bütün milletler, belki bir milyon insanlar haklarını isteyecekler. Ve hayvanlar dünyasında milyonlar, "Aslan bizi neden yiyor? Onları uzak tutun! Aslanları kafeslere koyun ki biz özgürce dolaşalım çünkü demokrasi özgürlük demektir. Ve doğudan batıya, kuzeyden güneye hayvani demokratik bir cumhuriyet kurmalıyız" diye haklarını isteyecekler. "Hoşunuza gitti mi? Uyanın. Uyanın hakkımızı istiyoruz" diyecekler.
Ey insanlar! İlahi mahkemede iyilerden olmaya çalışın. İlahi mahkemede iyi olanları söyleyelim. O ki herkesin hakkına garanti olur ve herkesin hakkını kabul eden doğru bir kimsedir. O ilahi huzurda ödüllendirilen dogru kimsedir. Ve başkaları zalim olur.
Ey insanoğlu! Gelin herkesin hakkını verin. La Hey mahkemesi nedir? Çok zayıftır. Biz her canlının hakkını veren çok güçlü kimseyi isteriz. çünkü herşeyi yaratan âlemlerin Rabbi herkese bir hak vermiştir. Ve herkes başkalarının hakkını gözetmeli. Yoksa onlar burada ve buradan sonra cezalandırılacaklar. Cenâb-ı Allah bizi affeylesin.
Bu mübarek Ramazandır ve katılanlarımız belki oruç tutuyorlar. Pek çoğu tuttuğunu zannetmiyorum ama tutuyoruz diyorlar. Oruç tutun!!! Yoksa yarına yaşar mısınız toprağın altında mı olursunuz bilmem.
Allah Allah Allah Allah Allah Allah AziyzAllah! Ya Rabbi bizi en şerefli olan Seyyidina Muhammed (s) hürmetine affeyle.
Ey selefi ulemalarımız, beni suçlamayın. Ben insanların dikkat etmesini sağlıyorum. Sizde bunu yapın. İnsanlara hitap ederken onları uyandırın ve dinletin. Cenâb-ı Allah bizi bu mübarek ayın hürmetine affeylesin.
Allah SubhanAllah. Zayıf kuluz ya Rabbi. Bize sultan gönder, ilahi sultan ki herkesin hakkını versin. Göklerden sultan istiyoruz yerden değil.
Fatiha.
Sizde mi hakkınızı istiyorsunuz?
(39 dakika) Maşallah
(Şeyh Nazım Hazretleri telefonda Şeyh Hişam Efendi ve Hacı Neziha ile konuşuyor)