Cuma, Nisan 2, 2010 Lefke, Kıbrıs
Destur Ya Ricalallah Meded Ya Sahibel Zaman Meded
Allah Allah Allah Allah Allah Allah AziyzAllah
Allah Allah Allah Allah Allah Allah KerimAllah
Allah Allah Allah Allah Allah Allah SubhanAllah
Allah Allah Allah Allah Allah Allah SultanAllah
Elfu Elfu Salât Elfu Elfu Selâm Âlâ Seyyidel Evveliyn Vel Âhiriyn Sultanul Evliya Vel Mürselin Seyyidina Muhammed (s.a.v.)
Zidhu Ya Rab İzzen Ve Şerefen Nûren Ve Surura Ve Ridvanen Ve Sultana. Destur.
Esselamun Aleyküm Eyyuhel Gafilun. Gafil insanlar bana gelir çünkü ben gafil insanların kutbuyum, başıyım. Allah Allah. Ey insanlar Esselamun Aleyküm. Esselamun Aleyküm Esselamun Aleyküm. Bu Selâm doğudan batıya veya bütün insanoğlu içindir. Ümit ederiz ki sohbetimize katılan küçük grubumuza Selamet ve rahmet gelsin. Hoşgeldiniz. Daha zekiyiz diye iddia edenler… tercüman maşallah Mısırlı, Dubaylı. Ya Seyyid, Seyyid (misafirine hitab ediyor) geldi ve bizi şereflendirdi. Eğer insanlara hitap etmek isterse edebilir.
Evet beyim, Euzubillahimineşşeytanirraciym diyoruz. Şeytandan kaçmalıyız. Baştan sona bütün felaketlerin sebebi şeytandır. Cenâb-ı Allah onu cehennemin altına atsın. O hapsetsin ki biz selamette olalım. Ama şimdi hayattayız, Cenâb-ı Allah bize değer vermek istiyor ve ilahi huzurunda insanoğluna şeref vermek istiyor. Cenâb-ı Allah her zaman insanoğluna, insanlığa kendi şeref okyanuslarından göndermiştir. Şeytan patlar ve üstüne ateş azabı iner. Ey Merhaban selefi ulemalarımız, sizin fikriniz nedir? Ateş ateşe ceza verir mi? Bu bir sorudur. Evet, şeytan ateşten yaratıldı. Kimdir o şeytan orada duran?
Ateş nasıl ateşe azap verir? Ateş insanoğlunu yakar ve insanoğlu sonsuz acılara girer çünkü o ateş, bu topraktır. Ateş yakar ama şeytandan ne haber - selefi ulemalara soruyorum. Onların hepsi gafil insanlar birşey anlamazlar. Sadece selefi ulemaları “Biz ulemayız” derler.
Size soruyorum ateş ateşe azap verebilir mi? He…? Cevabınız nedir? Bunun cevabını düşünerek bulamazsınız, hayır. Bu Cenâb-ı Allah tarafından ikram edilen birşeydir. Bastonum nerde? Bilmiyorum ama bana bir cevap veriyorlar. Ateş ateşe zahmet verir mi? Eğer şeytanın cezası cehennemde olursa o ateş bu da ateş. Ateş ateşe azap verir mi zannediyorsunuz? Evet, pekçok insanlar bu soruya bir cevap vermesini bilmezler. Bir zamanlar felsefesiyle kibirlenen bir filozof vardı. Bir veliye veya Müslümanlardan sıradan bir inanana sordu. Onların hepsi inanır ama inanç seviyeleri farklıdır. Onun inancının seviyesi senin olmadığın bir seviyededir. Ve senin olduğun seviyeyi o asla bilmez. Onun iman seviyesini sen anlayamazsın.
(Ahkaf:19) وَلِڪُلٍّ۬ دَرَجَـٰتٌ۬
>> Herkesin yaptıklarına göre dereceleri vardır>>
Selefi ulemaları, Arapça anlıyor musunuz anlamıyor musunuz? Anlarsınız, Estağfurullah; (Ahkaf:19)وَلِڪُلٍّ۬ دَرَجَـٰتٌ۬ Ne demektir? Cenâb-ı Allah buyurur; herkesin bir seviyesi vardır. Şimdi bu bir okyanustur. İnananlara ait olan derece isteyebiliriz. Dereceler. Bir seviye, başka bir seviye, başka bir seviye. Onun için cennet ehline Cenâb-ı Allah tarafından ikram edilenin aynısını bulamazsınız, hayır yüzde yüz farklıdır. Belki milyonlarca insanlar, belki trilyonlarca insanlar, belki katrilyonlarca cennet ehli vardır. Pentilyonlarca olsa bile birisinin cenneti başkasıyla aynı olmaz. Bu Âlemlerin Rabbinin azametindendir. Allah, Allahu Ekber, ey Rabbimiz, ey Rabbimiz. Çünkü Cenâb-ı Allah asla kopya makinesi kullanmaz, hayır, hayır, hayır. Bu dünyada bakınca pekçok evler vardır bunların içi ikincisiyle asla aynı olmaz. Ve cennet ebediyet içindir. Aynı seviyede iki insan bulamazsınız. Allahu Ekber. Tövbe ya Rabbi. "Dereceler," derecenin çoğuludur. "Derece" seviyeler demektir - sayısız, sayısız, sayısızdır.
Herşey كُن فَيَكُونُ.(kun fe yekûn) Estâuğuzubillah;
(Yasin:82) إِذَآ أَرَادَ شَيۡـًٔا أَن يَقُولَ لَهُ ۥ كُن فَيَكُونُ
<
Ey insanlar, Yaratanınızın ilahi sıfatları hakkında öğrenmeye çalışın. Evet, dereceler. Ve Kurân-ı Kerîm bir okyanustur ama bir tane okyanus değildir. Siz değil, enbiyalar, Peygamberler Mührü bile Kurân-ı Kerîm’in bitme noktasına ulaşamaz. Ey insanlar, Kurân-ı Kerîm’in kıymetini bilin. Teknoloji kullanmadan herşeyi öğrenebilirsiniz. Teknoloji şeytanın pisliğinden bir pisliktir. Size teknolojiye kıymet verdirir. Mesela burada teknoloji var ve bu aletler teknolojiye aittir. Bu mütevazı toplantımızı doğudan batıya gönderir. Bu çok şaşırtıcı birşeydir ama Cenâb-ı Allah halifelerine ikram ettiği okyanuslar gibidir. Böyle şeyleri Cenâb-ı Allah kullanması için inanan veya inanmayanlara vermiştir. Kıymeti yoktur, kıymeti yoktur. Ama Cenâb-ı Allah’ın kıymetli ve şerefli, şanlı kullarına öyle bir kuvvet ikram etmiştir ki onlar birşeye “OL” derler ve olur.
Ey selefi ulemaları, bir tane Hadis vardır. Bu Kutsi Hadisi bilmelisiniz. Bu zayıf, bu şişman demeyin. Allah Azze Ve Celle Yekun. Kutsi Hadistir. Ya Abdi, Rab Subhanehu Ve Teâlâ buyuruyor; “Ya Abdi” bütün insanlar kuldur. “Ya Abdi, bana itaat edin.” Rabbaniyen. Rabbaniyen anlamı nedir? Cenâb-ı Allah bir şeref ve yetki verdiği zaman o kimseye bir şeye “Ol” derse olur. Çok haktır. Müslüman dünyası dâhil.
Ben birşey değilim ama selefi ulemalara konuşturuyorlar. Bu Kutsi Hadis hakkında fikriniz nedir? Bu doğru değil derseniz İslam’dan çıkarsınız. Ben birşey değilim ama benim gibi faydasızı konuşturuyorlar. O kadar azametli bir hadistir. “Ya Abdi” Onlar kimdir? Maddi varlıklarının zevkleri peşinde koşmayanlardır.
Himmetuhum. Onlar gayretin en yüksek seviyesindeler. Onlar sadece Rabbini kendinden razı etmeyi düşünürler. Siz ne zaman Herşeye Kâdir olan Allah’tan razı olursunuz? Söyleyin, ne zaman onun emri altında itaatkâr olursunuz. İtaatin pekçok dereceleri vardır. O seviyeye ulaştığın zaman bu hitaba uygun olursun. Cenâb-ı Allah sana “Ya Abdi” buyurur. “ Ya Abdi” kimdir? Yalnız Rabbine kulluk edenlerdir. Nefislerine, şeytana veya dünyaya hiçbir itaatleri yoktur. Anlıyor musunuz söyleyin selefi ulemaları? Söyleyin ve Şeyhin söylediği doğru değildir diye bir açıklama yapın. Bir kimse söyleyebilir mi? Sabaha ölü bedenin bulursunuz. Dillerinizi tutun ki bazıların öfkesi ilahi öfkeyle gelir. Aman ya Rabbi.
O seviyeye ulaştığınız zaman böyle teknolojiyi kullanmadan söyleyebilirsiniz. Müslüman ve Müslüman âlimleri ve özellikle selefi ulemaları, utanın. Neden İslamın gücü, imanın gücünü anlatmazsınız? Sizin tek bildiğiniz “Bu bi’dattır” “Bu haramdır” “Bu küfürdür” “Bu şirktir” demek. Hayır, hayır, hayır bunu bırakın. Gelin başka birşey öğrenin. İnsanları şirk, küfür, bi’dat, haramla suçladığınız yeterlidir. Onları yükseltin. Onları kaldırabilir misiniz? Siz yedi kat yerin dibindesiniz insanları nasıl yedi kat göklere taşıyacaksınız? Bu başlayan bir kavgadır çünkü kıyamet günün zamanı gelmiştir.
Ey insanlar, düşünün yoksa süpürülürsünüz. Sadece inciler korunurlar ve kabukları atılacak. Neden fırsatınızı kaçırırsınız? Bir inci olabilirsiniz ama boş bir kabuk oluyorsunuz. İsteyin.
Ey insanlar, her yumurta tavuk getirmez. Bu da böyle, bu da yumurta bu da yumurta ama bu tavuk getirir o getirmez. Çünkü bu kendi kendine olmuştur, olamaz. Bir kimse kendi kendine göklerin seviyesine ulaşamaz, birisi olmalı. Bir horozun ortağı olmalı. Âlemlerin Rabbi neden 124 bin tane Peygamber gönderi? Kabuğunuza o inciyi koymak için. Eğer kapatırsanız… Onun için anlatıyorduk, yahudiler “kalplerimiz kapalıdır” dediler. Onların kalpleri kilitlidir içinde hiçbir şey olmaz. Açık olsaydı Peygamberler Mührü kalplerine incinin atomunu atardı. Cenâb-ı Allah bizi affeylesin. Bu sonsuz bir okyanustur, yeterlidir. Cenâb-ı Allah beni ve sizi en şerefli olan Seyyidina Muhammed (s.a.v.) hürmetine affeylesin. Fatihah.