Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani
Salı, Temmuz 13, 2010 Lefke, Kıbrıs
Allah Allah Allah Allah Allah Allah AziyzAllah
Allah Allah Allah Allah Allah Allah KerimAllah
Allah Allah Allah Allah Allah Allah SubhanAllah
Allah Allah Allah Allah Allah Allah SultanAllah
Sultan Sensin, Ente Sultan.
Ey Rabbimiz! En yüksek şan ve şerefini Ilahi Huzurunda olan Seyyidina Muhammed (s.a.v)’e ver. Zidhu Ya Rabbi İzzu Ve Şerefa Nûren Ve Surura Ve Ridvanen Ve Sultana. Ve de bütün Peygamberlere, bütün göklere ait olan enbiya ve evliyalara, ilahi kimseler ve mübarek kimselere. Biz zayıf kullarız. Ey Rabbimiz! Senin affını ve rahmetini istiyoruz. Ey bu gezegendeki koruyucumuz, Kutbul Mutesarrif ve Sahibul Zaman, selam sanadır! İlahi Korunma ve Ilahi Rahmet isteyenler için bütün katılanlara esselamun aleyküm diyoruz. Cenâb-ı Allah ezelden ebede en şerefli olanın hürmetine bize ikram eylesin.
Ey insanlar! Euzubillahimineşşeytanirraciym deyin. Lanetlenmişlerden kaçın. Bu lanetlenmişler kimdir? Onlar, ilk lanetlenmiş olan şeytanı takip edenlerdir. Ey Rabbimiz, bizi koru. Burada ve buradan sonra korunma isteyin.Ve Bismillahirrahmanirrahiym deyin. Cenâb-ı Allah’ın adına, en cömert, en merhametli, en lütufkâr olan, herşeye Kâdir olan Allah. Buradaki bu selamı kabul edin. Bu bütün insanoğluna hitaptır, doğudan batıya, kuzeyden güneye. Âlemlerin Rabbi bu Ilahi Rahmetin insanoğlundan herkese hitap edilmesini istiyor. O bize öyle bir şeref ikram etti ki, O herşeye Kâdir olan bunu başka hiç bir varlığa ikram etmedi, meleklere bile. Melekler göklerdeki ilahi varlıklardır. Ve onların asıl vazifesi Yaratana en yüksek tesbihlerini yapmaktır. Âlemlerin Rabbinin insan tabiatına ikram ettiği bu şerefi isterler.
Bismillahirrahmanirrahiym deyin ve anlamak için dikkatinizi verin. Biz bu gezegende, dünyada yaşıyoruz. Ne için? Ey Selefi ulemaları! Esselamun aleyküm katılanlarımız. Eğer Selefu 's-Salihlerden bir kimse katılırsa, bu Ilahi Rahmetler onlara da iner. İlgi duymazlarsa geçer gider. Siz biliyorsunuz. Göklerin hareket ettiğini siz ve herkes biliyor. Ve onlar hoşnutluğunu gösterirler. Bütün kâinat ayağa kalkıp, “Ey Rabbimiz! Allah Allah Allah Allah Allah Allah,” derler. Göklerde kimse kalmaz ama hepsi bu tesbihi yapar.
Tesbih Rabbimizi bizden razı eder. Söyleyin Selefu 's-Salihler, Rabbimizi bizden razı eden nedir? Bu nedir söyleyin. Siz Kurân-ı Kerîm okursunuz. Evet. Bunu size hangi Ayet-i Kerîme gösterir? Hangi Ayet-i Kerîme insanları başka herşeyden daha fazla mutlu eder? Söyleyin, siz ulemalarsınız. Krallara da soruyorum, bütün ulemalara soruyorum. İnsanoğlunun hemen kabul edilen yaptığı amel nedir? Bu nedir? Hangi Ayet-i Kerîme yed'uluna, yada tad'uluna `alaa `amelin (bizi iyi amele yönlendirir)? Cenâb-ı Allah hangisini hemen kabul eder? Onun için bütün ilahi kimseler bunu bilmeye çalışırlar. Ve onlar bilirler ve bunun üzerinde devam ederler ve insanoğlunun bunu bilip tutmasını isterler. Bu nedir?
Nebinin (s) getirdiği kabul görülmeli, tartışmasız. Evet. O bilir ve o milletine de baştan sona kadar öğretir. Cenâb-ı Allah’ın bu Ilahi Emri nedir? Hemen kabul olan ve hemen mükâfatı gelen nedir? Bu nedir söyleyin ulemalar? Cenâb-ı Allah Kurân-ı Kerîm’de ilahi temsilcisi tarafından buyurduğu hangisidir? Söyleyin nedir? Onun için anlamaya çalışmalıyız. Papağan veya kaset gibi değil. Kaset de okur ama anlamaz. Siz anlamıyorsunuz.
Âlemlerin Rabbi, Subhane, kullarının Kurân-ı Kerîm’den anlayabildikleri kadar anlamalarını ister. Ama en kolay olan, çok çabuk ödüllenir. Allahu Ekber. Söyleyin Selefi ulemaları; hangi Ayet-i Kerîme size şahitlik yapacak? Bu çok mühim noktadır. Çok mühimdir. Belki çok az insanlar anlarlar veya insanların çoğu anlamazlar, bilhassa ulemalar. Hangi amel âlemlerin Rabbinden çok çabuk mükâfat alır? Söyleyin, siz ulemalarsınız. Ve Şeriat doktorları, söyleyin bunun ne olduğunu? Ey Ezher-i Şerif ulemaları! Söyleyin, hangi amel ile eyye `amelin y`amal ve y`amaal filhaal, “âlemlerin Rabbi tarafından mükâfat verilir"? Âlemlerin Rabbinin mükâfatı: bunu hatırlayabilen kimdir? Ben bilmem ama size söylemem için kalbime bir hatırlatma geliyor. Belki bunu söylediğim zaman şaşırırsınız, hayrete düşersiniz. Bismillahirrahmanirrahiym. Âlemlerin Rabbi buyurur;
(Bakara:152) فَٱذۡكُرُونِىٓ أَذۡكُرۡكُمۡ
<< Öyle ise siz Beni (ibadetle) anın ki Ben de sizi anayım. >>
Allahu Ekber. Doğudan batıya bütün ulemalardan bunu kim hatırlar? “Biz yüksek seviyede ulemalarız” diye iddia edenlerden hangisi bunu bilir? Ben sıfırım, ben birşey değilim ama ey ulemalar, size hitap etmem için aniden kalbime geldi. Cenâb-ı Allahı hangi itaat razı eder ve de hemen ödüller? Fezkurûnî, ey kullarım! Fezkurûnî! Saçma amaçlarla zamanınızı heder etmeyin buyuruyor. Çok kıymetli hayatınızı heder etmeyin; fezkurûnî ey kullarım, Beni zikredin! Harameyni Şerifeyn’de, “La ilahe İllallah, La ilahe İllallah, La ilahe İllallah,” diyen insanlar gördüğünüz zaman Vehhabi akılsız insanlar gelip,“Bi’dat, bi’dat,” derler. Bunu nasıl söylersiniz? Kurân-ı Kerîm, Ilahi Hitap, göklerden gelen haberdir. Cenâb-ı Allah fezkurûnî buyurur. Nasıl Harameyni Şerifeyn'e gelip de, "Biz cemaat amir bil-ma`rûf, ven-nâhi `anil-münker (iyiliği emreden ve kötülüğü men eden cemaatiz). Bu (zikr) münkerdir," dersiniz. Burada oturup, “La İlahe İllallah” diyenlere "bunu söylemeyin" dersiniz. Nedir bu? Cenâb-ı Allah fezkurûnî buyurur. Devamlı olarak. Onlar nerede? Ve gelip “Bu bi’dat” dersiniz. Cenâb-ı Allah, “Zikredin, Beni unutmayın. Benim Mukaddes Isimlerimi söyleyin. Benim Mukaddes Isimlerimden birisini de söyleyin,” buyurur. Bu Ilahi Emirdir.
O akılsız insanlar, Harameyni Şerifeyn gelir, “Bu bi’dat, bu haram” derler. Böyle saçma ve cahil şeyleri nereden çıkartıyorsunuz da Harameyni Şerifeyn’de zikir yapmak bi’dat diyorsunuz? Cenâb-ı Allah fezkurûnî buyuruyor; devamlı olarak. Bir kimse herşeyi bırakıp sadece “La İlahe İllallah, La İlahe İllallah,” derse bu tamamdır. Bu kimse Cenâb-ı Allahı razı eder. Ve zikir Cenâb-ı Allah’ın arasında mesafe getirmez. Cenâb-ı Allah buyurur; fezkurûnî ezkurkum, "Öyle ise siz Beni (ibadetle) anın ki Ben de sizi anayım." İlahi Huzurda anılmak bizim için sonsuz şereftir. Fezkurûnî ezkurkum!
Sizden kim ey Selefi ulemaları ve başkaları, isimlerinizin kralların veya sultanların huzurunda anılmasını sevmez? Onun için, “Haşmetli kral benim adımı andı; bu benim için çok büyük bir şereftir.” Siz isminizin divanda anılmasını seversiniz. "Celaletun Melik az önce ismimi andı" diye kuş gibi uçmak istersiniz. Cenâb-ı Allah buyurur; Eğer bir kimse benim Mukaddes Ismimi anarsa, fezkurûnî ezkurkum, Ilahi Huzurda.
Ey yeniler! Ey cahiller! Ey gafiller! Bu nasıl bir anlayış? Ben bütün insanlara, “La İlahe İllallah, La İlahe İllallah” dedirtmeye, herşeyi bıraktırmaya geldim. Ben çok zayıf bir kimseyim ama O bu en zayıfı en güçlü kimse yapabilir. Arkamdan gelir, binlerce veya yüz binlerce değil, belki milyonlarca kimseler, “La ilahe İllallah, La ilahe İllallah, La ilahe İllallah” diyor. Şeytana rağmen. Neden Hicaza gidip şeytan taşlıyorsunuz? Çünkü şeytan zikir yapmayın der. Peygamberler Mührü (s) Rabbinin Ilahi Emri olarak; Ridan lir-rahmân, ragman liş-şeytân, "Allah'ın rızası için, şeytanı reddetmek" buyurur. Kovulmuş şeytan ve şeytani fikirler. Onlar mü’minlere zikir yaptırmazlar ve Rabbini hatırlatmazlar. Allahu Ekber.
Fezkurûnî ezkurkum. Ondan sonra veşkurûlî (ve Bana şükredin). Ben size Mukaddes Ismimi anmak için tevfik, bir fırsat verirsem, bu şükür yaptıklarını içerir. Cenâb-ı Allah bize Ilahi Huzurdan sonsuz, sonsuz, sonsuz ikramlar verdi ve secdeye düşerler ve ”Şükranlillah, Şükranlillah, Şükranlillah” derler ve o ahmakları, o gafilleri O Rabbimizin Mukaddes Isimlerini zikredenlere mani olmaya çalışanları ikaz eder. Veşkurûlî!
(Bakara:152) وَٱشۡڪُرُواْ لِى وَلَا تَكۡفُرُونِ,
vaşkurûlî ve lâ tekfurûn.
<< Bana şükredin; sakın Bana nankörlük etmeyin!>>
Bu hitap insanların zikir etmelerine engel olanlar içindir. Onları ikaz eder ve lâ tekfurûn,ve "sakın Bana nankörlük etmeyin" buyurur. Ey kullarım! Ben size Bana secde etmeyi ikram ettim. Ve size zikretmenize engel olanlar, Benim Mukaddes Ismimi heryerde anılmasına engel olanlar kâfir olur. Ve lâ tekfurûn; bu Arapçadır. Ben size Türkçe konuşmuyorum. Ben Kurân-ı Kerîm okuyorum. Kurân-ı Kerîm Arapçadır anlarsınız.
Ey insanlar! "Birşey biliyoruz," "biz doktoruz," "biz ulemalarız," veya "biz kralız" diye iddia etmeyin. Hayır, hayır. Bir saniyede üstünde oturduğunuz herşeyi başınıza çevirir çünkü Cenâb-ı Allah’ın Ilahi Sıfatları ki;
(Al-i İmran:4) وَٱللَّهُ عَزِيزٌ۬ ذُو ٱنتِقَامٍ
<< Hiçbir şey Allah`a gizli kalmaz>>
Cenâb-ı Allah’tan korkun! O başınızı aşağı, ayağınızı yukarıya çıkartır. Bu mübarek Şaban-u Muazzam ayının bereketidir. Bir kimse Mukaddes Hitaplardan veya Mukaddes Kitaplardan, Ilahi Hitaplar yapan mübarek kimselerden payını alanları takip edin. Doğru yolu yanlış yol yapmayın. Doğru yol sadece tektir ama yanlış yollar sayısızdır. Cenâb-ı Allah kullarını ikaz eder: “Ey kullarım, şeytanın hilelerine ve temsilcilerine kanmamanız için sizi ikaz ediyorum!” Cenâb-ı Allah bizi affeylesin.
Ey insanlar! Biraz zaman ayırın. Düşünmek için biraz zaman verin, çünkü düşünmek, kapalı, kilitli hazineleri açar. Düşünün ve nefsiniz kendinizi suçlar. Şeytani gruplar, doğru yolu yanlış yola değiştirmek ister.
Cenâb-ı Allah sizi her zaman şeytanın hile ve tuzaklarına düşmeyin diye ikaz eder. Elhamdülillah ve kefaa, "Allah'a hamd olsun ve bu kâfîdır."
Bugün çok uzun bir hitap oldu ama bu çok mühimdir. Bütün yetkili insanlar, hükümette yetkili olanlar asla göklerden yetkili değillerdir. İlahi yetkili olan kimseler doğruları söylemek zorundalar ve doğru kimseler olmalılar. Olmazlarsa onlar asla ilahi doğru kimselere ait olamazlar. Ve onların durumları tehlikeli olur. Onlara her an ölüm meleği gelir ve onları alıp götürür. Doğru kimse olun, doğruları kabul edin. Şöyle böyle yapmayın. Doğru yola, Peygamberimizin (s) ümmetinin yönettiği yola gidin. Tefrika yapmayın! Ayırım yapmayın! Kim evliyaların ve ulemaların çoğunluğu bırakırsa onlar burada ve buradan sonra ateşe düşerler. Cenâb-ı Allah ve en sevgili kulu olan Seyyidina Muhammed (s.)’den af istiyorum.
Fatiha.
(40 dakika)
MaşaAllah. Şükür Allah, Şükür Allah, Şükür Allah, ya Sultan!