Go to media page Available in: English   Turkish  

Şerefli Olmak İstiyorsanız O Sizin İçin En İyi Örnektir

Sultanul Evliya

Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani

Perşembe, Eylül 23, 2010 Lefke, Kıbrıs

La İlahe İllallah La İlahe İllallah La İlahe İllallah Muhammed Rasulullah Aleyhi Salâtullah Vesselamu Sümme Selâmu Aleyküm Ya EvliyaAllah Ya İbadallahi Salihin…Sümme Selâmu Aleyk Ya Sahibel Zaman Vesselamu Aleyküm Ya…Selamullahu Aleyküm Ve âlâ Sahibil Zaman Ve âlâ Kutbul Mutesarrif …Selamullahi Aleyküm Ve Alel Müminin Vel Müminat Vel Müslimin Vel Emidduna Bi Medetikum Ya Sahibel İmdat Euzubillahimineşşeytanirraciym Bismillahirrahmanirrahiym.

Tazim için ayağa kalkın! Sümme Selâmu Aleyküm katılanlarımız, bugün nasılsınız? Mutlu musunuz? Çok mutlu olmalısınız çünkü gün be gün bu tatsız ve kirli hayatı bırakıp yukarıya çıkmaya yaklaşıyoruz. Bu en aşağı hayat seviyesini bırakmaya ve yükselmeye yaklaşıyoruz. Bu bedeni burada bırakıyoruz ve yukarıya çıkıyoruz. Sizin, benim ve inananlar için Son Gün'ün en iyi günler olmasını umut ediyoruz, çünkü onlar Rabbinin ilahi şerefine ulaşacaklar. Evet. Tuğba, kul olduklarını bilen kullara mutluluk sonsuz olacaktır. Kul oldukların bilenlere bu hayatı bırakırken göklerden melekler gelip onları giydirecekler. Melekler onların hakiki varlıklarına şeref elbisesi giydirmeye gelecekler.

O kimselerden olmaya çalışın, ey katılanlarımız! Bugün olmazsa yarın, yarın olmazsa gelecek haftaya, gelecek ay, gelecek sene. Maddi varlığımızı burada bırakacağız ve melekler şerefli kimselere şeref elbisesini getirecek. Evet. Tuğba, hayatlarının son anında giyecek olanlara sonsuz müjdeler. Burada bu eski maddi varlıklarını bırakacaklar. Bunu gömülmek için bırakacağız. İnsanlar maddi varlıklarımızı defnetmek için kabristana götürecekler. Ama hakiki varlığınızla kendinize şeref elbisesi giymek için hazırladınız mı diye asıl ona bakın. Çünkü bu kirli hayatı bırakacak ve göklerin huzuruna, Rabbimizin ilahi huzuruna çıkacaksınız. Bunun için çalışın.

Esselâmun Aleyküm, katılanlarımız. Anlamaya çalışın. Ve de ey Selefi ulemaları, biz doğudan batıya Selefiyiz dersiniz. Bu Selefi nedir? Bu size ne verir? Size son anda ne elbisesi giydirileceğine bakın. Bu kendinize hiç bir delil olmadan verdiğiniz unvanlar size asla birşey vermez. Kendinize birşey iddia edersiniz ama ilahi huzurda iyi bir kul olarak kabul ediliyor musunuz diye sormuyorsunuz. Bu mühimdir.

Neden bunla şunla onla kavga ediyorsunuz? Hayır. Son anınız nasıl olacak diye ona bakın. İsminiz iyi ve şerefli kimselerin listesine yazıldı mı, tayin edildi mi, yazıldı mı veya gösterildi mi diye sorun. Bu mühimdir.

İsminiz nerede? Şerefli kimselerle mi şerefi olmayan kimselerle mi? Neden biz buyuz, biz şuyuz diye iddia edersiniz? Bunları bırakın, son anı düşünün. Son anda melekler, ölüm meleği Azrail (a.s.) ile gelecekler ve sizin ilahi ruhunuzu alacaklar; hangi elbiseyle size giydirmek için emredildi diye. Çünkü ölüm meleği meleklerle gelecek. Bazı insanlar için şeref melekleri gelecek. Bazı melekler şerefi olmayanlarla gelecek.

Bakın ey Selefi ulemaları, kendiniz hakkında ne düşünüyorsunuz? Size şeref elbisesi giydirilir mi zannediyorsunuz? İslam Müslümanların iki kutup arasında olması gerektiğini söyler. Bir kanadı âlemlerin Rabbinden, Onun azametinden korkmalı. Ve ikincisi âlemlerin Rabbinin rahmetinden umut etmeli. Bu mühimdir.

Kavga etmeyin! İnsanları şunla bunla suçlamayın! Bu sizin için değildir. Hayır. Göklerde olan ilahi mizana bakın ve şerefli kimselerden olmaya çalışın. İnsanlar size nasıl şerefli kimseler oluruz diye sorabilir. Evet, bu sorulan bir sorudur. Cevabınız nasıl olur? Biz nasıl şerefli kimseler oluruz? Evet, Müslüman olmak, Hıristiyan olmak, Yahudi olmak, şu veya bu olmak değil. Soru nasıl şerefli kimselerden oluruz? Cevap yoktur. Bu her dinde bahsedilmiştir. Musa (a.s.) bahsetti, Nuh (a.s.) bahsetti, İbrahim (a.s.) bahsetti, Âdem (a.s.) bahsetti, Süleyman (a.s.) bahsetti, Davut (a.s.) bahsetti, Zekeriya (a.s.) bahsetti, Yahya (a.s.) bahsetti, İsa (a.s.) bahsetti. Ve Peygamberler Mührü, Seyyidina Muhammed (s.a.v.) bahsetti. Nasıl bahsetti? Cenâb-ı Hak insanlara buyurdu, Estâuğuzubillah;

(Ahzab:21) لَكُمۡ فِى رَسُولِ ٱللَّهِ أُسۡوَةٌ حَسَنَةٌ۬

<>

Bu cevaptır. Bir kimse burada ve buradan sonra ve ilahi huzurda ve bu hayatı terk ederken son anda şerefli kimse olmak isterse nasıl şerefli kimse olacağını bilmeli ve cevap çok nettir: "Rasulullah, sizin için güzel bir örnektir" buyurur. Başka birşey var mı? Peygamberler Mührü, selamet üzerine olsun, şerefli bir kimsenin en şerefli sembolünü verdi. Çünkü O baştan sona kadar bütün peygamberlerin ve bütün mübareklerin ve bütün iyilerin sembolüdür.

Ulemalar, Selefiler! Bunu insanlara netleştirin. Ve başka dinlerin liderlerinede söylüyoruz. Başka din yoktur, din tektir. Tek din vardır. Âlemlerin Rabbinin razı olduğu tek din vardır ama bize birşey vermeyen (yarar sağlamayan) pekçok isimler veriyoruz. Onun için bütün peygamberler iyi kimselerin mükemmel modelini getirdiler; şeytanın gelip onları tuzağına düşürüp onları şerefsiz kimseler yapmak için insanoğluna en kötü hayat şekli getirdiği gibi. Şeytan asla uyumaz; onları kendi tuzağına düşürmek için gece gündüz insanoğlunun peşine koşar. Ve onları tuzaklarına düşürmek için sayısız hileler kullanır. Neden ayağa kalkıp insanlara, “Ey insanlar! Sizin şerefiniz sadece Peygamberler Mührünün (s.a.v.) ilahi modelini takip etmektir” diye seslenmezsiniz? Âlemlerin Rabbi cennet ehlinin modeli nasıl olacak diye ilahi modeller gönderdi.

Gelin söyleyin! Hiçbir peygamber başka bir beyanat söylemedi, hayır. Hepsi, “Ey insanlar! Peygamberlerin yolunu takip edin ki onlar Peygamberler Mührünü (s.a.v.) takip ediyorlar; bu sizin şerefli elbisenizdir” dediler. Onun için Miraç gecesinde Peygamberler Mührü (s.a.v.) Mekke-i Mukerreme’den Kudüs’e geldi. Peygamberler Mührünü (s.a.v.) bütün Peygamberler karşıladı, Âdem’den başlayarak, ona (s.a.v) gelene kadar. Onlar onu bekliyorlardı ve karşıladılar: “Ey Peygamberler Mührü, hoş geldin! Senin onlara getirdiğin ilahi şerefi isteyen ümmetine hoş geldin. Onlar da, biz de sana selâmımızı veriyoruz” dediler.

Hak, doğru yalnız tektir. İki türlü doğru olamaz; doğru tektir. Ama şeytan insanlar doğru kimseleri takip etmesin diye aldatmak için yüz binlerce yalan getirir. Bu şeytanın vazifesidir. İnsanları aldatır ve onların isimlerini şerefi olmayanların listesine yazdırır. İnsanlar şimdi düşünmezler; bütün dünya doğru ve şerefli yolu düşünmez. Hergün o şeytani yayınlara bakarsınız. Bütün ülkelerde neler oluyor? İnsanlar vahşi hayvanlar gibi oldular. Şerefli bir kimse için evinden çıkıp bağırmak ve kavga etmek ve sövmek bir şeref değildir. İnsanoğlu için birbirlerini öldürmek şerefli yol değildir. Bu nasıl olur? Bu şimdi tüm dünyanın şeytan ve onun yolunun takip ettiği anlamına geliyor. Ve şeytan insanları birbirleriyle kavga ettirip sorunlar ve zahmetler vermekten çok mutlu oluyor. Ve onların karşılarına çözülmeyen şeytani projeler getirir. Onlar ellerinden gelen en iyisini yaptıklarını zannederler, hayır.

Şimdi 21.yüzyıl insanları doğudan batıya, kuzeyden güneye en fenasını yapıyorlar; en iyisini değil. Ama şeytan onların nefislerini pompalar ve herkes kendi nefsini dev birisi olarak görür. Ve “Ey insanlar! Beni takip etmelisiniz” derler. Ve bakıp başka insanları küçük görürler ve şeytan o liderlere üfler. Onları kocaman ebatta modeller yapar ve insanlar “Biz bunları takip etmeliyiz” derler. Ama onlara bir iğne batırsan şşşiiii (hemen balon gibi söner). Ve insanlar bizim takip ettiğimiz nerede? derler ama bitmiştir.

Ey insanoğlu! Gelin akıllarınızı kullanın. Ne için kavga edersiniz? Ne için savaşırsınız? Neden insanoğlu için müşterek düşmanınızla kavga etmezsiniz? Neden ona sövmezsiniz? Neden onu taşlamazsınız? Neden onu takip edersiniz? Heryerde ateş, heryerde öldürmeler, heryerde seller, heryerde zelzeleler var; bu İlahi Rahmetten değildir. İnsanlar bunu başlarına gelmesini istiyorlar. Onlara, “Bu bizim başımız, liderimizdir” derler. Sen ve onun arasındaki fark nedir? “Ey Şeyh, çünkü liderlerimizin eşekler gibi dört ayakları vardır. Evet, ama biz iki ayaklıyız, onun için dört ayaklı olanlar bizden daha güçlüdür ve böyle şöyle yapan kuyrukları da var. Onun için onlar farklıdır” derler. Onlar eşekler gibi olurlarsa farklı oluyorlar çünkü bu akılsız insanların zihniyetidir. Eşekleri dört ayaklı görünce, “Biz iki ayaklıyız, onlar dört ayaklı; onların makamları bizden daha fazla olmalı” derler. O zaman sizi gözetip size şeref versin diye başınıza bir eşek koyun! Dört ayak nedir? İnsanlar böyle saçma zihniyetler peşinde koşarlar. O sizin gibidir bu onun gibidir. İnsanoğlunun tek farklı varlığı göklere ait olanlardır. Göklere ait olanlara bakıp takip edin; öbürleri yere aittir. Onların dört veya altı ayaklı veya kanatları olduğuna bakmayın, hayır. Onlar size birşey vermez, size daha fazla ve fazla zahmet verirler.

Ey insanlar! Ey katılanlarımız! Burada şaka yapmadığımızı anlamalısınız. Anlamanız için birşey söylüyoruz. İyi anlayışlı olmaya çalışın; sarhoş olmayın. Çünkü gece gündüz içip anlayışınızı ve zihniyetinizi helak ediyorsunuz, kıymeti yoktur. Hayvanlar seviyesinden gelmeye bırakın. Hayvanlık seviyesini bırakın ve insanlık seviyesine gelmeye çalışın. İnsanlıkta ilahi seviyelere ulaşabilirsiniz. Cenâb-ı Hak bizi affeylesin.

Ey Selefi ulemaları veya Ezher-i Şerif ulemaları ve doktorlar! Şimdi söylediklerimizi netleştirin. Bu benden değildir ama insanlara hitap etmem için kalbime geliyor. Bu sözleri analiz yapın ve yanlış birşey var mı ona bakın ve yanlış olanı insanlara söyleyin. Söylemezseniz size lanet iner ve sizden bütün insanlara gelir. Cenâb-ı Hak bizi affeylesin. Tövbe Ya Rabbi Tövbe Estağfurullah.

Fatiha.

35?

Evet kapattılar.

*1070 000*

Elhamdülillah.

***

UA-984942-2