Go to media page Available in: English   Turkish  

İlahi Kulluğunuz İçin Uyanın ve Huzurlu Olun

Sultanul Evliya

Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani

Çarşamba, Eylül 22, 2010 Lefke, Kıbrıs

La İlahe İllallah La İlahe İllallah La İlahe İllallah Muhammed Rasulullah Aleyhi Salâtullah âlâ Sairi Vel Enbiya Vel Murseliyn Ve Ali Kulli… Esselâmun Aleyküm Ya İbadallahi Salihin.

Sümme Selâmu Aleyk Ya Sahibel Zaman. Sümme Selâmu Aleyk Ya Kutbul Mutesarrif. Sümme Selâmu Aleyh Ya Ashabu Nevbe…

“Şeytanı bırakın ve Bana gelin!" Bu âlemlerin Rabbinin emridir. İlahi emir, “Şeytanı bırakın ve Bana gelin” Ve Euzubillahimineşşeytanirraciym diyoruz. Şeytanı bırakıyoruz, ey Rabbimiz! Bu onu uzak tut demektir. Ve Bismillahirrahmanirrahiym diyoruz. Ey Rabbimiz, Bismillahirrahmanirrahiym, Bismillahirrahmanirrahiym. Ey katılanlarımız, hoşgeldiniz. Katılıyorsanız kazançtasınız, katılmıyorsanız kayıp ediyorsunuz. İlahi hazinelere ulaşmak isteyenler! Gelin ve isteyin. İlahi hazinelere ilgi duymuyorsanız gübre içinde ölürsünüz, biter.

Katılanlar! Bir tane değil milyonlarca işitmeli, dinlemeli ve itaat etmeli. Kullarız diyorsanız ilahi haberleri işitmeli ve dinlemelisiniz. Bu ilahi hitaptan bir pay almaya çalışmalısınız, gelin itaat edin. İtaat etmeliyiz, itaat etmeliyiz. İtaatkâr kullar olmaya çalışmalıyız. İtaatkâr kul olmanın üstünden kendinize başka bir şeref bulamazsınız. Âlemlerin Rabbi sizden razı olursa size bu şerefli elbiseyi giydirir. Burada giydiğiniz öldükten sonra sizden alınır ve size eski veya beyaz bir elbise giydirilir ve “Bu yeterlidir, değerli elbiseler dünya insanları içindir” derler. Maksatları sadece dünya için olanlar ancak bunları alırlar. “Onu beyaz bir elbiseye (kefene) sarın, bu yeter, yeterde artar da.”

Ey katılanlarımız! Anlıyor musunuz? Anlamıyorsanız size ilahi ikazlardan birşeyler ulaşır. Midenizde, başınızda, aşağı veya yukarıda ağrılarla uyanırsınız. Anlamazsanız size gelirler ve uyanıp, “Bu ağrıları durdurmak için haplar nerede?” dersiniz. Faydasızdır faydasız! İlahi kimselerden size bir fayda gelsin diye emir gelmezse bir el dolusu haplar alsanız bile o ağrıyı durdurmanız imkânsızdır!

Ey insanlar! Aklınızı kullanın. Beni burada tiyatro yapmak için oturtmuyorlar. Hayır, burada anlamak ve sizin anladığınızı takip etmek için oturuyoruz. Pekçok defa böyle zayıf kula sizi uyandırtıyorlar. Uyanın!

Ey Selefi ulemaları! Siz kendinize doğru olmayan özel bir unvan yapıyorsunuz. İnsanları uyandırmaya çalışmalısınız; bu sizin vazifenizdir, başka birşey değil. Âlemlerin Rabbinin peygamberlerine ilahi emri, “Ey peygamberlerim! Kullarımı uyandırın. Onlara öyle nasihat edin ki onlara ağrılar gelip uyandırmadan önce uyanabilsinler.” İki şekil uyanma vardır: bir uyandırma İlahi kulluk içindir; İlahi kulluk için uyanılır. İkinci bir uyanma şekli ise insanlara gelir. Onlar ağır ağrılarla, kendilerinde veya ailelerinde veya çocuklarında kötü halde uyanırlar ve hiçbir iyi tat tadamazlar. Uyurken size zahmet veren bir sebeple ayağa kalkarsınız.

Onun için ey insanlar! Uyanmaya çalışın. Ne için? Kulluğunuz için. Hiçbir şey kulluk hizmetinizden daha mühim olamaz. Başka birşey değil; hiç bir istisna yoktur! Sizin için olan farzları yaparsınız. Bunu yaptığınız zaman başınızı aşağı koyar ve iyi uyursunuz. Melekler, “İyi uyuyun” derler. Şeytan size dokunmasın diye melekler sizi bekler. Melekler, “İlahi kulluk zamanı ve gece yarısı ve sonuna kadar mutlu uyu, hoşnut uyu, keyifli uyu” derler. Onları o kadar yumuşak bırakırlar, küçük bebeklerin uyuduğu gibi.

Dinleyin ve itaat edin! Ey selefi ulemaları, insanlara nasıl uyumaları gerektiğini öğretin. “Biz ulemalarız, biz kendimizi insanoğlunun uyuyup uyumadığıyla meşgul edemeyiz” Nasıl? Peygamberler Mührü (s.a.v.), “Din nasihattır” buyurdu. Nasihat insanoğlunun yararınadır, bunu söylemelisiniz. Onlara nasıl sessiz, mutlu ve hoşnut uyuyacaklarını söyleyin. Neden söylemezsiniz? “Hayır, biz pekçok Hadis-i Şerif söyleriz. Kitaplardan gelenleri tek tek söyleriz. Ama bunu hergün insanlara yapmayız, hayır.” Ve zekkir, hatırlat! Zahmet kuyularına düşmesinler diye kulları uyandırmaya çalışmalısınız. Evet.

Esselâmun Aleyküm. Öfkelenmeyin, ey insanlar! Söylenilen ilkönce banadır ondan sonra size. Ey Selefi ulemaları! Peygamberler Mührünün (s.a.v.) hayatının nasıl olduğunu söyleyin. Ve Cenâb-ı Hak ne buyurdu? Cenâb-ı Hak'ın ne buyurduğunu söyleyin, ulemalar. Estâuğuzubillah;

(Ahzab:21) لَكُمۡ فِى رَسُولِ ٱللَّهِ أُسۡوَةٌ حَسَنَةٌ۬

<>

Bu Ayet-i Kerîme mi değil mi? Neden insanları Rasulullah (s.a.v) takip etmeye çağırmazsınız? Onu insanların hayatları için en iyi simge yapmak için. Cenâb-ı Hak bunu ne buyurur? "Rasulullah, sizin için güzel bir örnektir!" Âlemlerin Rabbinin hitap ettikleri kimlerdir? Sizin için ey insanlar! İnsanoğlu bu gezegende yaşadığı sürece bu Ayet-i Kerîme onlara hayat modeli verir. “Biz yüksek hayat insanlarıyız, şimdi bizim modelimiz batılı modellerdir” demeyin. “Şimdi biz 21. yüzyıl modası ve herşeyin modasını takip ediyoruz” demeyin. Onu bırakın ve bunu takip edin. Bunu neden size para veren meliklere söylemezsiniz? Onları neden uyandırmazsınız? Peygamberler Mührü (s.a.v.) nerede yaşadı? Neyin üstünde uyudu? Bir hasır üstünde uyudu. Evet, onun üstünde uyudu ama uyurken o kadar selamet ve hoşnut halde uyuyordu. Siz birinci sınıf moda yataklar üstünde güzel bayanlarla uyuyorsunuz ama Peygamberler Mührünün (s.a.v.) ulaştığına ulaşamazsınız. Cenâb-ı Hak ne için, "Rasulullah, sizin için güzel bir örnektir" buyuruyor? Hangi şey için (güzel örnektir)? Söyleyin. Herşey için takip etmelisiniz! Onu hayatınızın modeli yapmalısınız. Bu takip ettiğimiz Peygamberler Mührünün (s.a.v.) hayatıdır. O zaman hoşnutluğa ulaşırsınız. Hiçbir şey size dokunup zahmet veremez. O kadar zevkle, hoşnutlukla ve selamet dolu uyursunuz.

Esselâmun Aleyküm! Melekler size “Ey Peygamberler Mührünün takipçileri! Selamet üzerinize olsun. İyi uyuyun ve iyi uyanın. Tam bir hoşnutlukla uyuyun ve tam bir zevkle uyanın. Maddi bedeninize hakkını verinki mutlu olsun. Ve Cenâb-ı Hak hakka secde edin, 'Allahu Ekber' deyin” derler. Bu bize ikramdır. Neden takip etmezsiniz? Sizden hanginiz Müslümanlara nasihat ediyorsunuz? Din nasihattır. Neden Müslümanlara bu nasihatı vermezsiniz? Siz ne için ulemalarsınız? Bu Ayet-i Kerîme bir insanın bütün hayatı boyunca zevkli, hoşnut, şerefli, selamette olması için yeterlidir. Neden insanlara öğretmezsiniz?

Cenâb-ı Hak size soracak, ey ulemalar! Âlemlerin Rabbi enbiyalara, peygamberlere soracak. Cenâb-ı Hak Seyyidina İsa’ya buyurdu,

(Maide:116) ءَأَنتَ قُلۡتَ لِلنَّاسِ ٱتَّخِذُونِى وَأُمِّىَ إِلَـٰهَيۡنِ مِن دُونِ ٱللَّهِ‌ۖ

<< İnsanlara, "Beni ve anamı, Allah`tan başka iki tanrı bilin" diye sen mi dedin?>>

Sen mi dedin!? Bu hitabın azametinden İsa (a.s.) kayıp olup: “Ey Rabbim, Sen benim onlara söylediğimi biliyorsun” dedi. Enbiyalara bu şekil sorulduysa, “Biz Selefi ulemalarız” diyen sizden ne haber? Size melekler soracak. Neden Cenâb-ı Hakkın kullarını ilahi kullukları için uyandırmadınız? Cenâb-ı Hak neden öğretmediniz diye soracak. Onların nasıl nasıl olmaları gerektiğini, insanoğlunun hayatında kimin örnek tutulması gerektiğini (söylemedikleri için onlara soracak). Neden bunu netleştirmezsiniz? Bunu Ezher ulemalarına da soruyorum. Onlardan bazıları da akılsızdır.

Fransa’da bir fitne vardır. O şeytanın beldesinde, Müslüman kadınlar yüzünü örtmesin diye kanun yaptılar. Nedir bu? Ve bazı Ezher ulemalar bunun doğru olduğunu söylüyorlar. Siz Kıyamet Gününde nasıl cevap vereceksiniz? Fransız hükümetinin getirdiği bu kanun ve emrin doğru olduğunu söylüyorlar. Bu şeytani fetvayı nereden getiriyorlar? Ve bir kadın bütün bedeniyle haramdır. Gösteremezler çünkü Cenâb-ı Hak onların bütün güzelliklerini yüzlerine verdi. Onun için Cenâb-ı Hak fitneyi kesmek için onlara genç mi güzel mi diye bilinmesin diye yüzlerini ve bedenlerini örtmelerini emretti. O âlimim diye iddia eden kişi bu büyük yanlışı yapıyor.

Bir zamanlar, Faksusul Kasas, Cenâb-ı Hakkın emri. Bir zamanlar bir şeriat mahkemesine bir hanım geldi ve kadı “Ne için geldin? diye sordu.

“Ben kocamı şikâyet etmek için geldim.”

“Şikâyetin nedir?”

“Kocam benim üstüme başka bir hanımla evlenmek istiyor” dedi.

Kadı, “Olabilir çünkü şeriat bir fetva veriyor” dedi.

“Ey kadı, ey şerefli hâkim, Cenâb-ı Hakkın şeriatı benim yüzümü bir erkeğe açtırsaydı güzelliğimi görün diye yüzümü açardım. O zaman onun benim üstüme evlenebileceğini söylemezdiniz” dedi.

Bu bir delildir. Şeriat hiç bir kadına erkeklere yüzünü açma fetvasını vermez, bu yasaktır. Ve asırlarca bu şekilde devam etti. Şimdi yüzlerini açanlar bütün bedenlerini açıyorlar. O âlim değildir, o cahildir. Cenâb-ı Hak onu cezalandıracak. Bu bunu söyleyenin utancıdır. Cenâb-ı Hak fitne kapısını kapatsın. Ve o kimse Fransız hükümetini destekliyor. Fransız hükümeti Müslüman değildir. Onlar gayri Müslümanlar. Gayri Müslümanlar İslam kanunlarına istediği gibi bir kanun getiremez. Bunu söylemeye üzgünüm çünkü çok öfkeliyim. O kimse özür dilemezse en kısa zamanda başına ilahi şimşek gelir ve daha uzun yaşamaz. Uzun süre yaşamaz. Cenâb-ı Hak bizi affeylesin.

Ey insanlar! Kimse Allah’ın şeriatını, Cenâb-ı Hakkın ilahi emirlerini değiştiremez. Ya Rab! Bizi affeyle. Kullarına hakiki İslamı öğretecek birini gönder. Selefi ulemaları, neredesiniz? Neden bunu söyleyen âlime, doktora itiraz edip reddetmezsiniz? Buna itiraz etmezseniz bu suça ortak olursunuz. Tövbe Ya Rabbi Tövbe Ya Rabbi Tövbe Estağfurullah. Allah Allah Allah, bizi affeyle ya Rabbi. Herşeyi düzeltecek birini gönder. İnsanlar Senin şeriatını yıktılar. Onlar alıp götürülsünler ve şeriatına uyanlar gelsinler. Peygamberler Mührü, Seyyidina Muhammed (s.a.v.) hürmetine.

Fatiha.

35?

*35 dakika*

Elhamdülillah.

*1068 000*

***

UA-984942-2