Available in: English   Turkish   Dutch   Arabic   Go to media page

Maddi Varlığımız Eşeğimiz Gibidir

Sultanul Evliya

Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani

Cuma, Mayıs 27, 2011 Lefke, Kıbrıs

Allahu Ekber Allahu Ekber La İlahe İllallahu Allahu Ekber Allahu Ekber Velillahil Hamd. Allahu Ekber Allahu Ekber La İlahe İllallahu Allahu Ekber Allahu Ekber Velillahil Hamd. Allahu Ekber Kebira Velhamdulillahi Kesira Ve Subhanallahi Bukraten Ve Esila. La İlahe İllallah Vallahu Ekber Allahu Ekber Velillahil Hamd. Elfu Salât Elfu Selâm Aleyke Ve Âlâ Alike Ve Sahabetike… Ecmayin Vesselatu Vesselamu Aleykum Ya Enbiya Allah Ve Mentebiahum Bi İhsani İla Yevmul Kıyamet. Euzubillahimineşşeytanirraciym Bismillahirrahmanirrahiym. Meded Ya Ricalallah Meded Meded.

Ey insanlar, ey katılanlarımız Esselâmun Aleyküm Ve Rahmetullahi Ve Berekatuhu. Bu dünyada yaşayan bütün insanlar için ilahi rahmettir. “Esselâmun Aleyküm Ve Rahmetullahi Ve Berekatuhu” dediğimiz zaman onlara (ilahi rahmet) iner. “Esselâmun Aleyküm” deyince “Ve Aleyküm Selâm Ve Rahmetullahi Ve Berekatuhu” deyin.

Ey insanlar, Cenâb-ı Hakkın sonsuz rahmet okyanuslarından bizi affedip zayıf kullarına rahmet etmesini isteyin. Ey insanlar, bu güne kadar içip sarhoş olduğunuz yeterlidir. Ey insanlar, sarhoşlar olmayı bırakın. Buraya sarhoş olmaya gelmediniz. Lakin buraya bir şey anlamaya geldiniz ki… Meded Ya Sultanul Evliya. Meded Ya Ricalallah. Biz buraya bilmek ve anlamak ve anladığımızı yapmak için gönderildik.

Lâkin insanlar sarhoş oldukları zaman anlamazlar, onlar hiçbir şey bilmezler. Ve onlar bu hayattan başka bir yere gönderilmeliler, başka bir hayat seviyesine; çünkü hayat Cenâb-ı Hak, Allah Subhanehu Ve Teâlâ’nın bir ikramıdır. (Şeyhimiz ayağa kalkar.) O bizi yarattı. Hayatımızın başından sonuna ayağa kalksak bu bir şey değildir. Ey insanlar, bizi yaratan Rabbimize tam saygı ve taziminizi verin.

Ey insanlar, dinleyin ve öğrenin ve ondan sonra sizi ilahi yollara götürecek yolu takip etmeye çalışın. İlahi yollar sizi öyle bölgelere götürür ki bu Cenâb-ı Hakk’ın sonsuz bölgeleridir, sonsuz mülkleridir. Ey insanlar, Rabbin Cenâb-ı Hak Subhanehu Ve Teâlâ tarafından size ikram edilen fırsatı kaçırmayın. Öğrenmeye ve yaratanımız olan Âlemlerin Rabbine ve ezelden ebede kainatın Rabbi için birşey yapmaya çalışın.

Evet, insanoğlunun hayatı bir ve yüz yıl arasında olduğunu zannetmeyin. Hayır, hayır, hayır, hayır. Allah Subhanehu Ve Teâlâ, Subhansın ya Rab! Sultansın ya Rab! O en Kerim olandır ve bu kelime Cenâb-ı Hakkın lütuflarını açıklamaya yeterli değildir. Ve bizler en şanslı varlıklarız. Cenâb-ı Hak bize başkalarına verilmeyen öyle bir şeref ikram eyledi ki melekler bile bu şerefin onların olmasını istedi. Lâkin Cenâb-ı Hak “Sonsuz mülk ve bölgelerimden Benim halifelerim olsunlar diye yeni varlıklar yaratacağım” buyurdu. Ve Cenâb-ı Hak insanı yarattı.

Bu yaratanımız Cenâb-ı Hak Subhanehu Ve Teâlâ’nın sonsuz ikramıdır. Ya Rabbi… Ebedi, yalnız burada değil, sonsuza kadar. Ebediyete kadar (ayağa kalkmayı) yalnız Seni tâzim etmek için istiyoruz. Bizler bedenlerimiz için yeme ve içme ve zevk peşine koşmuyoruz. Bu maddi varlığımız içindir

ki bu zevklenmek için cennette değişecektir. Lâkin hakiki zevkimiz ve şerefimiz ebedi ilahi huzurda durmaktır! Ebedi! Minel Ebed! Ebediyete kadar. Bizler Cenâb-ı Hak ile beraber olmak ve Onu tâzim etmek için ebediyet ebediyet istiyoruz.

İnsanlar böyle şeyleri anlamazlar ve yalnız maddi varlığımıza ait olan bazı anlayışlar getirirler. Maddi varlığımız eşeğimiz gibidir. Lâkin mühim olan at değil ata binendir. Ata binene kral veya sultan olma şerefi verilmiştir. Ve at üzerinde haşmetli bir kralın sarayına gelirsiniz lâkin o kralın sarayının muhteşem girişine gelince atla içeriye giremezsiniz. İnip girmelisiniz.

Onun için Bayezid-i Bestami (Kuddise Sirruh), itaatkârlığın en yüksek makamina ve kulluğun en son noktasında ilahi en şerefli en şanlı girişe ulaştı, Âlemlerin Rabbi’nin süper sarayına ulaştı ve içeriye girmek istedi. İstedi ve “Ey Rabbim, beni içeriye al. Ben nasıl içeriye girerim?”dedi. Âlemlerin Rabbi’nin ilahi davetini temsil eden çağırıyla ona “Ey Bayezid-i Bestami, nefsini, eşeğini bırak ve içeriye gir. Ben senin eşeğinle gelmeni kabul etmem. Ey melekler, ondan eşeğini alın ve bırakın girsin” buyurdu.

Ve eşeğimiz alınırsa Cenâb-ı Hakk’ın davetinde beraber olmak için şerefleniriz.

(Yunus:25) وَٱللَّهُ يَدۡعُوٓاْ إِلَىٰ دَارِ ٱلسَّلَـٰمِ

<< Allah kullarını esenlik yurduna çağırıyor >>

Giremezsiniz. Lâkin bakıp görüyoruz ki hepimiz sadece atlarımıza her şeyi istediğini vermeye çalışıyoruz. Burada yalnız bineğimizi yedirip, içirip, giydirip süslüyoruz. Şimdi bu insanlar bunu maddi varlıkları için veya binekleri, eşekleri veya atları için yaparlar. Kimse atı, eşeği üzerinde ilahi huzura giremez.

Lâkin şimdi insanların hepsi yeme- içmekle ve cinsellikle zevklenmek isterler, başka bir şey değil. Ve onlar böyle yeni bölgelere gidecekler ki maddi şeylerden zevklenmek isteyenler o bölgeye gönderileceklerdir. Eşeklerini bırakana kadar ilahi huzurdan alınacaklardır. Ve biz bu haldeyiz; biz yalnız maddi varlığımızın peşinden koşup, yer içer ve cinsel zevkler isteriz. Bu, dünyada olmamızın hakiki meselesi değildir. Lakin biz “bineğimizin ne olduğunu, kim olduğumuzu, kim için varız ve sonuçta nereye gitmek için yaratıldığımızı” öğrenmek için gönderildik.

Lâkin hepimiz şimdi maddi şeyler ve zevkler peşine koşarız. Ve talimimizin özeti, bu hayatta anladığımız son sınır burada varlıklarımızı zevklendirmektir. Ve bu yanlış, yanlış anlayıştır; çünkü bu yanlış anlayış insanlara birbirleriyle kavga ettirip maddi şeyler peşine koşturur. Ve kavga edip birbirlerini öldürtür. Lâkin onlar asla Âlemlerin Rabbi’nin ilahi huzurunda yaratılmış olan ilahi şeyleri istemezler. Evet.

Ey insanlar, gelin, dinleyin, öğrenin ve anlayın. Bütün peygamberlerin peygamberliği neydi? Peygamberler insanları asla geçici bir hayat için dünyaya çağırmadılar. Lâkin peygamberler insanları ebediyetin yolunu öğretmeye geldiler! Ey insanlar gelin zihniyetinizi ve bütün enerjinizi kullanın ve ebedi hayat için bir şeyler yapmaya ve anlamaya çalışın.

Söylemeye üzgünüm ki insanlar sarhoşlardır, böyle şeylerden hiçbir şey anlamazlar ve onlar şeytan ve şeytani yolları takip ederler. Cenâb-ı Hak bizi affeylesin. Ey insanlar, günlük en az 70 defa “Estağfurullah, Estağfurullah, Estağfurullah” deyin. Ey Rabbimiz, biz o insanlardan değiliz. Onlar yalnız bu dünyadaki geçici hayattan anlarlar, bunun herkes için olmasını isterler ve bu yanlıştır.

Yanlış yolları bırakana kadar saadete, hakiki zevke, mükemmelliğe ve Cenâb-ı Hakk’ın bizim için hazırladığına ulaşamazsınız. Ey insanlar, dinleyin ve itaat edin; ebedi hayatınız için birşey yapmaya çalışın, o zaman ebedi mutlu olursunuz. Cenâb-ı Hak bizi affeylesin.

Allahümme Salli Âlâ Seyyidina Muhammedinin Nebi Ümmiyyum Ve Âlâ Alihi Ve Sahbihi Vesselim. Allahümme Salli Âlâ Seyyidina Muhammedinin Nebi Ümmiyyum Ve Âlâ Alihi Ve Sahbihi Vesselim.

UA-984942-2